• devlet tiyatroları sanatçılarından şahin ergüney ve fulya yeşilkaya’nın murathan mungan’ın “boyacıköy’de kanlı bir aşk cinayeti” öyküsünü seslendireceği bir etkinlikle önümüzdeki günlerde vuku bulacak gün. dtcf farabi salonu'nda saat 15:00-17:00 arası. ben de asri sevgilim olan öyküyle, edebiyatla kutlayacağım o günü ve orada olmaya çalışacağım. öyle ahmetmiş, ardaymış boşver sözlükçüğüm şekerim. asıl aşk öyküde.
  • öyküye, sanata adanmış bir gündür. bir öyküyle kutlayalım:

    büyük iskender:

    derler ki pers kralı, büyük iskender’le bu ovada savaşmış. ben de söyleyenlerin yalancısıyım. aradan geçen yüzyılların ardından bu ova o kadar boş, o kadar önemsiz görünüyor ki gözüme, tarihin herhangi bir anında herhangi büyük bir olaya tanıklık etmesinin imkânı yok gibi. sözgelimi şu ağaç en fazla elli yaşındadır. büyük iskender’in ordusu geldiğinde bebek bile değildi. belki şu yekpare taş ya da suları ölgün akan ırmak görmüştür onları. eğer öyle olmuşsa bile umurlarında olmamış. onların savaşmasına aldırmadan var olmayı sürdürmüşler. “ben inanmıyorum buralarda böyle bir savaş olduğuna,” diyorum. “kim görmüş, kim yazmış belli değil.”

    yanımda komşunun oğlu haydar var. bana ayıplar gibi bakıyor. kuşkuculuğum onu rahatsız ediyor sanki. “yoruldun sen,” diyor. “ondan huysuzlaştın.” elimden kazma küreği alıyor, sırtına vuruyor. kendisi de yorgun oysa; nefes alışverişi hırıltılı çıkıyor. yine de gitmeyeyim diye her şeyi yapmaya razı. “büyük iskender bu,” diyor “dünyayı fethetmiş, buradan da geçmiş. kralları önünde diz çökertmiş.”

    çok konuşuyor haydar. belli ki artık bana değil kendine anlatıyor. günlerdir define peşinde iskender’in hazinesini arıyor. oysa paslı sabanlardan, eğri çivilerden başka bir şey geçmedi elimize. yakında doğacak çocuğunu düşünüyor. “iskender koyarım adını,” diyor. “iskender, ne de olsa büyük kral…”
  • her sevgi/aşk kendi öyküsünü yazar...

    kutlu olsun.
  • arkasındaki dehayı çok merak ettiğim gün. sevgililer günü'nü aynı zamanda dünya öykü günü yapıp sevgililer günüyle rekabete girmek kimin fikriydi acaba? sevgililer günü'nün gölgesinde kalmayacağını hangi über basiret sahibi ortaya atıp savunabildi?

    (bkz: #27173992)
  • okumayı sevmeyen türkiye'de esamesi okunmayan gün. dünya öykü ve kütüphaneler günü.
  • sevgililer gününün gölgesinde kalsa da dünya öykü gününüz kutlu olsun.
  • sevgi(li)yle geçen zamanı özel kılacak gündür. onunla geçen günlerinizi güzellemelerle dolu bir öyküyle taçlandırmak için en iyi fırsattır. 2015 dünya öykü günü bildirisini murathan mungan hazırlıyor. ayrıca ankara'da yapılacak olan kutlamanın da özel konuğu olarak yer alacak ve bildirisini kendi sesinden dinleyeceğiz. uzun zamandır koruduğu sessizliğini de böylece bozacak hayranı olduğum yazar. bununla beraber öykü gününün istanbul etkiliği hayli ilginç bir yerde yapılacak. heybeliada ruhban okulu'nda. bu tarihi an'a çentik atmak isteyenler için adaya gitmek daha bir güzelleşecek.
  • merhaba saitciğim

    saitciğim dedim diye umarım bana kızmazsın. ve tabi vapurun kıçında baktığın yerlere sana özenerek bakmaya çalışmamıza bozulmazsın diye tahmin ediyorum, umuyorum da diyebiliriz. ummak ne güzel kelime değil mi ? ama deniz, vapur, iskele, istavrit, sinağrit daha bi güzel. aynı senin gibi. güzel olan senin cebinden çıkardıkların gibi. gibileri kullanarak sana benzemeye çalışmamız gibi. biraz hadsiz daha çok hevesli. hayat gibi. karaköy-kadıköy vapurundan başka bir güzergah bilmeyen martı gibi. var mı böyle bir sefer acaba yoksa da artık var. senin yazdığın herkesin var olması, doğması, ölmesi, sigarayı yakması denize atlamak istemesi bir saniye denize atlamak senin arkadaşının, tamam tamam latife ediyorum, biliyorum onu, az biraz kıskanıyorum, seni değil, aylaklık ettiğin sokakları, yoruldum. kalemi oydum desem bak bu şaka değil, yanıma koymam gerçek, hikayeler çok, sen hep var.

    dünya öykü günü canım ciğerim,
    sevgiyle.
  • 14 şubat tarihi bizlere böyle kıymetli bir günü armağan ediyor. öykü, kısa yazımın anlatım gücünü bizlere gösteren harika bir kurmaca türü. dünya öykü günümüz kutlu olsun. şuraya geçen yıl okuduğum birbirinden değerli dört öykü kitabını bırakayım. edebiyatseverler için bu güzel günün anlamına dayanarak sizlere geçen yıl okuduğum dört öykü kitabını önereyim.

    korkut kabapalamut'un hiç yazılmamış bir öykü kahramanının trajik ve sürükleyici hikayesi adlı kitabı, tıpkı adı gibi enteresan ve özel öyküleri barındırıyor. çilem dilber'in kuyruklu yalan kitabı, birbirinden harika anlatım diliyle bezenmiş öykülerden oluşuyor. recep kayalı'nın kamburuma üç sebep kitabında, nitelikli bir anlatım diliyle oluşturulmuş öyküler yer alıyor. son olarak hakan sarıpolat'ın cıs kitabında, büyülü gerçekçiliğin etkileyici atmosferiyle oluşan öyküleri görüyoruz.

    son olarak geçtiğimiz ağustos ayında yayımlanan kendi öykü kitabım kara gergedan'ı da bu özel günde es geçmeyeyim.
hesabın var mı? giriş yap