• "emniyet binasi ankamall'un yanindaki ilk bina mi ikinci bina mi"

    isiklardan sola don bufenin karsisi amk mali. kopyayla girdigi nasil belli dalyaragin orduya.

    debe editi: (bkz: oyuncaklar otostopta)
  • bir tanesi hava harp okulu'nda iki yıl yanyana yattığım sıfatsız piçin sesine ait olan kayıtlardır.

    cibilliyetini siktiğimin yamyamları, bakın noldu şimdi.

    edit: mesaj atıp soranlar olmuş, devam eden ve benim de dahil olduğum bir hukuk süreciyle ilgili böyle anonim bir ortamda fazla bilgi veremem.

    ancak bu pezevenkleri o devrelerden temiz insanlara sorduğunuzda %95 i aşağı yukarı aynı yanıtları verecektir.

    bizim harp okulunda bulunduğumuz dönemde (2000-2005) açıktan bir faaliyet yoktu. örgüt mensubu harbiyeliler genel harbiyeli davranışlarından dışarıda insanlardı. haftasonları bizimle izinde vakit geçirmezlerdi. şimdi adı anılan generallerde o dönem hho da filo ve kol komutanlığına gelmişlerdi.

    fetöcü olduklarını tabiiki o dçnem kestiremiyorduk ancak aramızda 'çete' (ironiye bakar mısınız) olarak adlandırırdık.

    kısaca yanıt şu;

    fetöcü olduklarını bilmiyorduk ama hiç sevişmiyorduk karşılıklı ve adam değillerdi.
  • millet roger that der, bunlar görüşürüz hocam diyor.
  • o değil de bunlar orduda kalsa da bi sike derman olmayacaklarmış belli.
    on saat kare bina mı üçgen peynir mi yok binaya mı atalım yok çatışma bölgesine mi atalım... bu kadar beceriksizce konuşmayı yapmak bile ne kadar kifayetsiz olduklarını gösteriyor.
    insan bunları almak için eledikleri veya ordudan attıkları gençleri düşünüp iki kat üzülüyor.
  • aslında önceden çıkan ama şimdi ekşi'nin gündemine girmiş kayıtlar.

    manipülasyon amaçlı girilmiş entrylere bakıyorum da bazıları hala bazı şeyler için çırpınıyor. kronik şüphecileri ve komple teoricilerini zaten ikna etmenin hiç bir yolu yok. onlar dünyadaki her olayın mutlaka birilerinin asıl şeylerini gizlemek amaçlı yapıldığına inanıyor.

    şuradaki entrylerde merak edilenleri cevaplayacağız ama videolarla ilgili bazı bilgileri verirsek jargonu bilmeyenler konuyu daha net anlayacaktır. ayrıca kayıtlar gerçek, bunu işin içinden gelenler hemen anlar,

    bazı telsiz konuşmalarında "xxx - filo / filo - xx" deniyor. askeri kullanıma göre telsiz çağrısında "aranan yer / arayıcı" şeklinde bir konuşma sistemi esastır. yani xxx - filo dendiğinde xxx kodlu kullanıcının filo'ya çağrı yaptığı anlaşılır. bu videolarda da aslan 4 - filo derken aslan 4 kodlu uçağa bağlı olduğu filonun çağrı yaptığını anlamalıyız.

    hava kuvvetleri filolarında filo binası içinde kuleden bağımsız hava-yer telsizleri vardır. burda da dikkat ederseniz uçanlar doğrudan filoya çağrı yapıyor. bu da olayın emir komuta içinde olmaksızın bağımsız bir hareket olduğunun bir delili çünkü kule görüşmeleri kaydedilir ama filo görüşmeleri kaydedilmez. dolayısıyla bunlar ileride kaçmasın bize diye mevzuyu filodan yönetmişler.

    uçaklara verilen isimler kurt vs bağlı olduğu filonun isimleridir. 2, 3 şeklinde söylenen numaralarda o anda havada olan uçağın bağlı olduğu ve birlikte kalkış yaptığı uçaklar içinde (kol denir bu birlikte kalkılan uçaklara) kaçıncı uçak olduğunu belirtir.

    bingodan rtb deniliyor. rtb, return to base'in kısaltması. bingo ise şu, f-16'larda bir sistem var ve yakıt önceden belirlenen kritik bir seviyeye inince uçak üç defa "bingo, bingo, bingo" diye sesli ikaz veriyor. bu bingo ikazı, yakıtın kritiğe giriyor, artık savaşamazsın, üsse ikmale dönmen lazım demek.

    evet bunları bilmek yeterli şimdi gelelim sözlükçüleri eleştirileri üzerinden aydınlatmaya.

    öncelikle bu kayıtlar nereden çıkıyor diye soranlara belirteyim; bu kayıtlar uçakların içindeki kayıt cihazlarından alınan kayıtlar. görüntüler de o şekilde. hedef görüntüleri lantirn podundan alınma. bu pod hem lazer işaretlemesi yapar hem de pilota görüntü verir ki pilot gece nereye gittiğini görsün. uçakların ayrıca kameraları var ama bu kameralarda gece görüş özelliği olmadığından o kameralarda sadece siyahlık görünür ama görüntü üzerinde uçuş bilgileri kaydedilir.

    hvkk uçaklarında gece görüş gözlükleri var. ama ankara gibi ışık kirliliğinin yüksek olduğu bölgelerde gece görüş gözlükleri çok verimli çalışmaz. çok parlak alanlar gözlüğü kör eder. ama zifiri karanlıkta gözlük iyi çalışır. o nedenle cumhurbaşkanlığı uçağını araması istenen pilota gözlük var mı diye soruyorlar.

    bazı sözlükçüler seslerdeki sakinliğe, işte nefes alıp verme hızlarına vs vs takılmış. buna da şöyle açıklık getirebiliriz. eğer hızlı soluma vs sesi duyulursa bu pilotun oksijen maskesi üzerinden soluduğunu ve yüksek irtifada/g kuvvetine maruz kalma durumunda olduğunu gösterir. bu herifler sürekli çok alt irtifalarda uçtukları için ne g'ye ne maruz kalmışlar ne de oksijen maskesi takıyorlar. heyecan konusuna çok girmiyorum o spesifik bir durum ayrıca mental olarak bunlar kendi bayrağını taşıyan dost kuvvetlere değil düşman olarak gördükleri hedeflere atış yapıyorlar, dolayısıyla sakin olmaları çok normal.

    sürekli teyit istenmesine, bina şekillerinin sorulmasına vs şeylere takanlar olmuş. havacılıkta yere atış yapacaksanız size görsel bazı teyitler gerekir. ama gece uçuşlarında atış yapacaksanız görsel olarak ekstra kısıtlı bir durumda olduğunuz için size bazı ekstra teyitler gerekir. ya yerden bir ekip lazerle atış yapılacak bölgeyi işaretlemeli veya size hedefin yakınlarında olan bir şeklin tarif edilmesi ya da vurulacak hedefin görsel durumu detaylı anlatılmalıdır. normalde filolarda bir taarruzdan önce hava fotoğrafları incelenir, yaklaşma istikametleri belirlenir, hedefin ne olduğu iyice netleştirilir, kullanılacak mühimmata, uçağın konfigürasyonuna ve saldırı grubunun yapısına göre bir plan yapılır ve hatta saldırı yapacak ekibe bir keşif yaptırılarak neyin ne olduğuna havadan baktırılmaya çalışılır. ama bu saldırılarda dikkat ederseniz sürekli birbirlerine hedefi tarif ettirmeye çalışıyorlar, yaklaşma alıyorlar, ne atalım diye konuşuyorlar. bu da bunların tamamen plansız olarak kalkıldığının, uçaklara ne yüklendiği bilgisinin filoda olmadığının, anlık olarak filoya aktarılan bilgiye göre hedef teyidinin ve belirlenmesinin yani dolayısıyla bir planlama olmadan bu bokun yapıldığının bir göstergesi. defalarca teyit istenmesinin türkçesi de "bakın mühimmatı attıktan sonra bunun geri dönüşü yok, emin misiniz sonra kaçmasın bize" demektir. zaten bir ara muhtemelen kararsızlık yaşanmış çünkü işin içine "harekat komutanı burada, onun emri var" lafı giriyor. bilmeyenlere anlatalım harekat komutanı bir hava üssünde üs komutanından sonra 2. adamdır, pilottur, tüm filoların yaptığı şeylerden sorumludur ve pilotların çoğu harekat komutanından üs komutanından daha fazla korkar . burada harekat komutanı emri denilerek, "atın oğlum elinizdekiler, bakın sorumluluk harekat komutanında, o söylüyor atmanızı" diyorlar ve psikolojik olarak yıllardır alıştıkları bir durumu kullanarak bir güvence veriyorlar.

    yalnız orada sakat bir durum da var. saldırı için bir yaklaşma isteniyor, yani ne şekilde hangi koordinattan hedefe hücum edeceğini soruyor pilot, filodaki de serbest diyor yani sen kafana göre dal, at bombanı, çek çık da nasıl çıkarsan çık demek bu. ulan etrafta o kadar uçak uçuyor, helikopter var senden başka. daldın attın tam çekerken senin tepene biri denk gelse havada paramparça olursun, senin gebermen önemli değil de enkazın yere düşer artık kimin kafasına düşerse o da. yani hani bazıları soruyor ya nasıl insafsızlık halka ateş ettiler vs diye, ulan adam kendi adamının bile hayatını gözetmeden saldım çayıra mevlam kayıra diye emir veriyor. seni mi düşünecek!

    hızlı giden uçağa yer tarifi nasıl yapılyorlar denmiş. arkadaşlar az kafa çalıştırın, bu adamlar dümdüz ilerlemiyor, sürekli daire çizip kendilerine verilecek emri bekliyor.

    isterlerse her yeri dümdüz ederlerdi denmiş. evet doğru isterlerse istedikleri yeri bombalayabilirlerdi ama koordinasyonsuzluk, plansızlık ve ne yapacağını bilememe sonucu ancak bu kadar bomba atabildiler. zaten dikkat ederseniz sürekli tırmanan bir gerilim var filoda ve filodan konuşan elemanın sesi gittikçe gerginleşiyor. bu da kontrolün sağlanamadığı haberlerinin gelmesine paralel muhtemelen. ayrıca ilk sortilerden sonra yeniden ikmal için üssü dönüyorlar ama bu defa da ikmal işini yapacak yer personeli bunlara direnmeye başlıyor ve oralarda çatışmalar, kavgalar, karşılıklı silah çekmeler yaşanıyor ve dolayısıyla yeniden uçak kaldıramıyorlar. bir de ses bombaları atmışlar denmiş. yahu birader ne diyeyim sana, uçaktan atılan ses bombası ne, öyle bir şey mi var cahil . adamların attığı bombalar şunlar. bak bakalım nasıl ses çıkarıyor bunlar. gbu-10, jdam

    neticede bu adamlar haindir, ekmeğini yediği halka bomba atmışlardır, memleketin korunması için alınan teçhizatı bir tarikat liderinin kişisel hırsı için halkına karşı kullanmış vatan hainleridir. bizim uzlaşmamız ve kabul etmemiz gereken bu. diğer şeyler farklı başlıklar altında konuşulacak hususlardır.

    unuttum editi: bir de "hocam" lafı çok kullanılmış. hocam pilotlar arasında üst rütbedekine bir hitap şekli. yani hava kuvvetlerinde sizden üst rütbedekine genelde abi dersiniz. ama pilotlarda bu abi lafının yanında hocam da kullanılır. lafın hem gerçekten öğretmen anlamı vardır hem de bir üst rütbedekine saygı ifade eder. bazı pilotlar öğretmen pilottur ve filoya yeni gelenlere dersleri onlar verir. o nedenle onlar harbi hocadır.

    güncelleme editi: aşağıdaki arkadaşın de belirttiği gibi pilot tayfasına bir dönem çok muhteşem kişilermiş gibi bakıldı, o yönde psikolojik etki oluşturuldu. bu yanlış bir algı. onlar da herkes gibi hata yapar, düşüncesizce ve bilgisizce davranışları olur ve hepsi işinde 10 numara değildir. otopilotu devreden çıkaramayıp rudder'ım kilitlendi diyerek emercensi deklare eden, iniş takımlarını açmayı unutup gövde üzerine inen, havada iniş takımı açıcam deyip kanopi atan sonra püfür püfür havadar bir şekilde inen pilotları gördüm. yani bu tipleri gözünüzde büyütmeyin, nasıl olur da bu işleri yaparlar re rö rö diye hemen baştan hüküm vermeyin.
  • özet: (bkz: maklube in the hole)
  • saatte 2000 km mesafe alan uçak hareket halindeyken sınav olacağı lisenin tarifini soran açıköğretimli gibi takılan pilotları içeren ses kayıtlarıdır. lan siz teyit edene kadar eskişehir bitti, marmara denizi göründü amk.

    edit: evet arkadaşlar uçak, alçalıp yükselerek bu farkı kapar. hatta çember de çizebilir biliyorum. ama burada vurguladığım şey bu götoşların gerçekten sızan sorular sayesinde harp okuluna girdikleri ve adeta bi dayı gibi adres tarifi yapmalarıdır.
  • hala bu adamlara "ülkenin subayları sonuçta, pkk'ya bile böyle davranılmıyor" diyorlar.
    yahu, tek bombayla 50 polisi, pkk bile öldürmemişti. bunların terörist muamelesi görmesi için daha kaç polis ölmeliydi acaba?
  • 15 temmuz akşamı şu anda tutuklu bulunan pilotlar ile kuledeki askerler arasında yer alan ses kayıtlarıdır.

    ses kaydı 1-

    47 polisin şehit edildiği polis özel harekat'ın gölbaşı'ndaki nizamiyesinin ve içerisindeki kalkış yapmaya hazırlanan helikopterlerin vurulmasına yönelik ses kayıtları

    https://www.youtube.com/watch?v=dthwjk6dz2s

    ses kaydı 2 -

    ankara emniyet binasını gece görüşüyle arayan pilotlar ve emniyet binasını vurun talimatı veren kule arasındaki diyaloglar;

    https://www.youtube.com/watch?v=9o8dubqgkx0

    ses kaydı 3-

    cumhurbaşkanlığı uçağını önleme ve vurma talimatının verilmesi

    https://www.youtube.com/watch?v=fihuvd1w9k0
  • bana doğru geldi şahsen, pek montaj gibi gelmedi diyeceksiniz nerden anladın. hho'nun ve thk'nın içinde ama bir o kadar da dışında olarak bulundum bir süre ve birkaç kez. şöyle ki :

    -tgp kayutlarındaki koordinatlar, emniyet binasını doğrulamakta. 2 video'nun bir bölümünde tgp görüntüsü var siz de bakabilirsiniz.

    -herkes topgun izlemekten brevity yani konuşmaların filmlerdeki gibi olduğunu düşünse de tam bir f16-kule konuşması videolar. tek bir açık "rererö hocam öyle olur mu" diyecek bişey yok.

    -pilotları özellikle de f16'cıları bu ülke gençleri gözünde çok büyüttü ama balıkesir anajetten, ankara 141'e gelirken aldığı hoşmerimleri kucağında taşıyan ve çektiği g sırasında paketlerin patlayacağını tahmin etmeyip tüm kokpiti ve kanopiyi hoşmerime bulayan zekadaki adamlar bunlar. adam inerken hud'daki hoşmerimi temizliyorduki süratler irtifayı görebilsin diye.

    -hakan karakuşlar ve diğerleri bu ülkede f16 pilotu olmuş çok mu.

    -3 haneli iki sayıyı ya da telefon numarasını bile aklında tutamayan adamlar olduklarını gördüğümde ben de şaşırmıştım. çünkü piltluğun en bilindik meslek yeteneği olan uzun haneli sayılar "çağrı adı, frekans, koordinat, irtifa" gibi bilgileri tutabiliyor olabilmelilerdi. "komutanım 46 46 ever 52 46" şeklinde 30 kere tekrara maruz kalan insanlar olması beni pek şaşırtmadı.

    -ayrıca son 20 yıldır pilon yüzü görmeyen jdamların böyle önemli bi günde kullanılması gözlerimi yaşarttı. şayet masraftan kaçınılmadığını gösterir. 2 jdam yüklü f16'yı en son kardak kayalık krizi zamanı gördüm ben valla.
hesabın var mı? giriş yap