• bir takimin 6 ki$i kalmasi halinde ali aydin'in birkac ki$iyi daha "sallandiracagina" kesin gozuyle baktigim, son dakikalarda galatasaray'in kanije mudafaasi yapmak zorunda kaldigi mac.

    ve evet federasyon galatasaray'i tutuyor, amerikalilar aya gitmedi, elvis'i de uzaylilar kacirdi*.
  • ta$ak gecme eyleminin skorla ilgisi olmayabilecegi hadiselerden bir tekinin bile gercekle$medigi derby maci.

    ta$ak gecmek derken, 7 ki$i kalmi$ takimin fenerbahce denilen 11 di$li takima kar$i savunma yaparken haliyle gozukecegi komik haller ele aliniyorsa, o vakit "kurtulu$ sava$i sirasinda ihtilaf devletleri bizimle ta$ak gecti" de denmelidir, ki asalar adami tavsiye etmem.
  • her galibiyetten sonra olduğu gibi bu galibiyetten sonra da kazanan tarafın* sevinip, kaybeden tarafın* ise kahrolacağı spor musabakası.
  • herkesin futboldan çok, şaibeleri ve kartları* konuştuğu derby maçı.
    evet... her işte olduğu gibi bu işte de ahkam kesmeyi bilenler, meydanı boş bulup sallamışlar yine... biraz daha dikkatle analiz edelim olayları:

    durum 1: herkes, gösterilen tüm kırmızı kartlarda belki biri* hariç hakemin haklı olduğunu söylüyor. ancak fenerbahçeli futbolcuların yaptığı tahriklerin gözardı edilmesiyle, fenerbahçelilerin sarı kartlar ve belki devamında gelebilecek kırmızı kartlardan kurtulma durumları. bu durumda galatasaray hem bir sonraki lig maçına 4 eksikle çıkacak hem de ezeli rakibi* derbyde gösterilmeyen kartlardan dolayı bir sonraki maçına eksik çıkmamasıdan doğan bir avantajı olacak.

    durum 2: galatasaraylılara gösterilen kartların tümü direk kırmızı karttır. bülent korkmazınki de dahil. neden?
    a-) emreyi belki oyundan atmalıydı hakem ancak direk kırmızı kartla değil. zaten sarı kartı olan bir futbolcu ve yaptığı hareketin karşılığı olarak sarı kartı hakeder sonra da kırmızıyı. şu an bir sarı kartı boşuna görmüş oldu. ileriki maçlara yansıyacak bir sarı kart.
    b-) batistanın gördüğü karta diyelim ki ok. o halde serhata da aynı şekilde bir kırmızı en azından sarı gösterilmeliydi. çünkü olayda direk tahrik var. bunu kimse inkar edemez.
    c-) pekiiiii.... hasan şaşın gördüğü kart için doğrudur diyen bir kişi varsa o kişi toptur, dombilidir ve hatta taocudur.* hasan şaş bu pozisyonda iyiniyetinin kurbanı olmuş ve doğal olarak isyan etmiştir*
    d-) eveeeeet.... gelelim şimdi bülent korkmazın gördüğü karta. tamam sen galatasarayın kaptanısın bunu yapmamalıydın. ama:
    i-) takımı, ezeli rakibi karşısında haksız yere 8 kişi kalmış ve 1-0 yenik durumda. o psikoloji ve gerginlik içinde hangi kaptan ya da futbolcu olsa aynı şeyi yapardı. alkışladı ve atıldı.
    ii-) türkiye liglerinde hangi maçta, hakemi alkışlamaktan bir futbolcu atılmış. bir hakem çıkıyor ve bu zamana kadar uygulanmamış ve geçerli olan bir kararı sadece galatasaraya hem de bir derby maçında gösteriyor. madem böyle bir kural var lig başından beri bu uygulama herkese karşı objektif olsun. sadece galatasaraya bu kurallar uygulanıp diğerleri es geçilirse bunun adı çifte standart değil de nedir?

    durum 3: ayrıca kırmızı kart gören tüm galatasaraylı futbolcuların hakeme bir laf söylemeden efendi gibi sahadan çıkmaları herkese örnek olmalıdır. hasan şaşınki ise kendi kendine bir isyandı. o karara göre az bile isyan etmiştir. aynı zamanda maçtan sonra röportaj yapılmış tüm galatasaraylı futbolcular ve yöneticiler hakemleri küçük düşürücü aşağılayıcı en ufak söz bile söylememiş, hakemleri rencide etmemek için çok dikkatli konuşmuşlardır. vedatı bu olaydan ayrı tutuyorum.

    durum 4: ve son olarak acaba olayları tersten düşünsek böyle bir maç olur muydu? diyelim ki hakem aynı hareketlerden dolayı fenerbahçeye kendi sahasında 4 kırmızı kart* gösterip galatasaraya sarı kartlarda bile cimri davransaydı acaba o hakemi oradan hangi kuvvet sağ salim çıkarabilirdi? maçtan sonra herkes birbirine girmez miydi? tüm fenerbahçe camiasının hakemlere etmediği küfür kalır mıydı? "işte şike" sözleri yıllarca sürmez miydi? gibi gibi...
    (bkz: yaptığının yanına kar kalması)
    (bkz: sineye çekmek)
  • maci galatasarayimizin kaybetmesinin sorumlulugunu tasimasi gereken bir kisi varsa oda
    mircea lucescu dur.gol atilana dek dogru duzgun bir futbolun 2 takim tarafindan da ortaya konamamis olmasi fenerbahce nin kendi saha avantajini degerlendirmeye vakif olamadiginin
    ve stadla mac kazanilamayacaginin kaniti olarak yuzlere yansirken,ne tur dusunceler icinde oldugunu cozememis oldugum teknik direktorumuzun takimi hucum futbolundan uzak korkakca bir stilde oynatmasi ve sahada fenerbahce tarafindan yapilan pres bozuntusuna (alasini gorduk biz bunun) bir karsilik vermeden sikisan alanlarda pas yapilmasina goz yummasi, yenen golun ardindanda hicbirseyin kenar yonetimin kellesine dank etmemesi ,cigirindan cikan kart komedyasi tarafindan desteklenince sahadan boynu bukuk ayrilan taraf maalesef biz olduk.
    cok basit bir tatktik ve vasat denebilecek bir hucum futbolu galibiyeti getirebilirdi.
    gecen sene sampiyonlugu ve 5 senelik seri yakalama efsanesinin basarilmasini engelleyen galatasaray kurmaylari umarim bu sene biraz olsun takim yonetmeyi,motivasyonu,oyunu okumayi ogrenirler..
  • futbolla alakasi olmayan bir kisi olsaniz bile izlerken yerlere yatarak gulebileceginiz bir mac idi. arkadaslarimizin gel gel 4 kirmizi demesiyle banttan yayinin basina oturduk. bu kadar isim yapmis 3 buyuklerden ikisinin tam anlamiyla bir rezaleti olan mac idi. galatasaray herhalde tarihindeki en tatsiz yenilgisini aldi. 7 kisi 20 dk oynamak kolay kolay buyuk kluplere nasip olmaz. fenerbahce ise bu durumdan faydalanmayi beceremeyip bir de yendik diye ovunur oldu. ki golu 1. devrede atabildiler. 20 dk da 7 kisilik bir takima gol atamiyorlarsa eh ne denir ki buna. bastan asagi foul oyun yuzunden dogru duzgun top donmedi. hakem ilk yaridan itibaren oyunculara hakim olmayi beceremedi. olaylari izlemeyi tercih etti. oyuncularin giydikleri formalara bakmadan yaptiklari bilimum yuzsuzluk de cabasi tabii.
    yani
    berbat iki takim, mahalle futbolu, mahalle kavgasi, berbat bir hakem ve de bu maclari pek takmayanlar icin komedi programi.
  • dunyada ilk 45 dakikasinda futbol, ikinci 45 dakikasinda tiyatro oynanmis tek spor karsilasmasi.
  • bir galatasaray taraftari ve bir galatasarayli olarak takimimdan memnun kalmadığım maç... evet yedi kişi kalmışızdir belki, iki kart haksızdır belki, ama fenerbahçe de bir bok oynamamıştır maçta; düzgün çalışmış, ne yaptığını bilen ve korkusundan defansa kapanmayan bir galatasaray'in rahatlıkla yenebileceği bir takım görüntüsü vermiştir, bunu heralde fenerliler bile inkar etmezler... öte yandan galatasaray, bu bir bok oynamayan fenerbahçe'ye yenilerek onlardan daha kötü oynadıklarını da ispat etmişlerdir. fenerbahçe'nin golu her ne kadar kornerden, capone'nin rapajc'i bir pozisyonda kaçırmasından gelmiş olsa da, galatasaray kalesine, gs'nin fener kalesine gittiğinden (2 ya da 3 kez) kat ve kat fazla gelmişlerdir. farkın açılmamasının tek sebebi ise fenerli forvetlerin kazmalığı ve mondragon'un başarılı oyunudur (atmak istemedik - taşak geçtik zirvalarina değinmek bile istemiyorum, bunlari iddia eden bir fener taraftari, kendi oyuncularının galatasaray ile olasi bir puan eşitliği durumunda şampiyonluğu hediye edecek kadar aptal oldugunu söylemekte aynı zamanda, heralde böyle bir taraftar da yoktur). görülen kırmızı kartlara gelince, emre'nin yaptığı kabul edilebilir bir hareket olup, bir golü önlemiştir, tamamdır, hatta makyevelist felsefemde aferindir. ama batista'nin hareketi zekice değildir, yapılmaması gereken harekettir. bence ağır para cezası gerektirir ve arada kaynamıştır... hasan şaş ve bülent'in atilmalari ile ne kadar haklı ya da haksız olursa olsun, aklı başında bir futbolcunun, bu kadar gergin bir maçta bir kırmızı karta sebebiyet verecek davranışlardan kaçınması gerekir... bence galatasaray potansiyelini kullanamamıştır, kötü gününde, stresli yakaladığı fenerbahçeyi kendi korkaklığı ve sorumsuzluğu sebebiyle elinden kaçırmıştır...
hesabın var mı? giriş yap