• yeni bilgilerin gelmeye başladığı operasyon.

    operasyonun bir numaralı ismi reza zarrab. zaten bu adamı oldum olası sevmezdim. bu yaşında bu serveti nasıl elde ettiği çok barizdi. söylenenlere göre türkiye'ye yerleştikten sonra ilk iş siyasilerle yakın bağlantılar kurmuş, sonrasında iran'a kaynağı belirsiz yüksek miktarda para transfer ederek altın getirmeye başlamış. iran'a gönderilen ve 10 milyar doların üzerindeki usülsüz havale işlemleri sırasında da zafer çağlayan'ın oğlu kaan çağlayan, muammer güler'in oğlu barış güler, halk bankası genel müdürü süleyman aslan ve diğer teknik takibe takılan kişilere %0,4 oranında rüşvet vermiş. önceleri kuryelerle gerçekleştirilen iran'a para transferi 2011'de rusya'ya 150 milyon dolar sokarken yakalanınca banka yoluyla yapılmaya başlanmış. banka olarak da amerika birleşik devletleri'nin kara listesine girmemek için özellikle orada şubesi olmayan halk bankası seçilmiş. buradan iki senedir usülsüz bir şekilde yapılan para transferlerine ses çıkarmamaları karşılığında sadece bir siyasetçiye 100 milyon lira, başka bir siyasetçiye 20 milyon lira, banka genel müdürüne ise 16 milyon lira rüşvet verildiği söyleniyor. bahsedilen bu siyasetçilerin kim olduğunu tahmin etmek zor değil. bu şekilde halk bankası kullanılarak yapılan para transferleriyle türkiye milyonlarca dolar vergi ve nakit kaybına uğradığı gibi bu para transferlerinden bankanın alacağı komisyon düşürülerek devlet bir kez daha zarara uğratılmış. bu kadarla da bitmiyor. başta zafer çağlayan'ın oğlu olmak üzere, çete üyeleri polisin takibinden kurtulmak amacıyla sahte kimliklerle kırmızı hatlı telefonlar edinmiş. yine reza zarrab'ın halk bankası'ndan çekeceği 42 milyon dolarlık kredi için süleyman aslan'a 500 bin dolar rüşvet verdiği söyleniyor. hala bitmedi. 2013'ün başında (ki o dönem de haber olmuştu) evraksız olarak iran'dan türkiye'ye sokulmaya çalışılan 1,5 ton altının bulunduğu ve atatürk havalimanı'na indiğinde görevlilerin mühürlediği uçağın mührü bazı siyasi ve bürokratlara verilen yüksek miktardaki rüşvetle uçaktaki altın doğal taş, türkiye'ye iniş gerçekçesiyse yakıt ikmali olarak değiştirilerek açılmış ve bu sayede tüm bu usülsüzlüklere rağmen uçak veya içindeki altınla ilgili hiçbir işlem yapılmamış. bu usülsüzlükleri fark edip yapılan işlemlere zorluk çıkaran kamu görevlileri de hızla başka yerlere tayin edilmiş. ve en kötüsü bu adamlar iki senedir hiçbir şey olmamış gibi yüzleri kızarmadan günlük hayatlarına devam ediyor. bu da yetmiyormuş gibi hala allah'ı, kul hakkını, adaleti, hukuku dillerinden düşürmeden halka karşı gariban rolü oynuyor.

    açıkçası pek umudum yok ancak öyle iddialar var ki; bu iddialar doğruysa (ki doğru olması kuvvetle muhtemel), sadece bu olaylara karışanlar değil, göz yumanlar da dahil olmak üzere hepsi cezasını en üst düzeyde çekmeli. eğer bu operasyon sadece gözdağı verme amaçlı yapıldıysa ve bir şekilde üzeri örtülecekse de bu zaten ahı gitmiş vahı kalmış ülkedeki son umut kırıntısı da kaybolacaktır.
  • hakan şükür'ün istifası tıpkı avusturya-macaristan veliaht prensinin öldürülmesi gibi lan.

    olaylar patlak verdi ve acayip bir hal aldı.
  • malum 17-25 aralık haftasına girdik.

    kimseye bir faydası olmasa bile, bu mecrayı kullandığım müddetçe her yıl olanları hatırlayamaya devam etmek benim için bir görev.

    boğazlarına kadar boka battıkları için başları dik bugün.
    neler olduğunu unutmayın.

    "ne olmuştu 8 yıl önce?

    17 aralık 2013 günü sabah saatlerinde başlayan sürecin kronolojik ilerleyişi mümkün olduğunca düzenlenmiş şekilde yazacağım,
    17 aralık 2013 günü sabah saatlerinde operasyon başladı. içişleri bakanı güler'in oğlu barış güler, çevre ve şehircilik bakanı bayraktar'ın oğlu abdullah oğuz bayraktar, ekonomi bakanı çağlayan'ın oğlu salih kaan çağlayan, işadamı ali ağaoğlu, fatih belediye başkanı mustafa demir, şarkıcı ebru gündeş'in eşi işadamı reza zarrab, halk bankası genel müdürü süleyman aslan gibi isimler gözaltına alındı.

    istanbul emniyetinde tüm şube müdürleri makama çağrıldığı haberleri yayılmaya başladı.

    gün boyunca hükümet kanadından bir açıklama beklendi ama bir türlü gelmedi.

    konya'da başbakan mikrofonu eline aldı. "bu ülke bize yeter. hepimize yeter. kimse operasyona kalkışmasın. operasyona kalkışanlar bizi karşısında bulur." dedi.
    cemaat açıklama yaptı: biz yapmadık
    operasyona ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında yapılan teknik takiplere ilişkin çok çarpıcı fotoğraflar ortaya çıktı.

    '' masumiyet karinesi gözardı edilmemeli'' yıllardır kimse için telaffuz edilmeyen bu tozlu cümle hüseyin çelik tarafından dile getirildi. ilerleyen saatlerde ve günlerde akp'li vekil ve bakanlar tarafından sürekli tekrar edildi.
    aklanan paranın 87 milyar euro olduğu iddia edildi. toplamda 100 milyar euro gibi bir maliyet çıkarıldı.
    savcıların görevden alındığı iddiası ortaya atıldı. kimse çıkıp yalanlayamadı ya da yok öyle şey olmaz diyemedi. sosyal medyada hızla yayılan haber sonrası bu işlem yapıl(a)madı.
    savcılar görevden alınacak iddiaları ortada kol gezerken hatay'dan kalkıp gelen adalet bakanı sadullah ergin niyeyse hsyk'daki odasına gitti. hsyk'daki odamda 1 saat çalışıp ayrıldım dedi.

    başbakan dediğini yaptı. savcıları karşısına aldı. savcılar görevden alınamadı ama emniyet sallanmaya başladı. güne emniyet müdürlerinin görevden alınma haberleri ile başlandı.
    halk bankası genel müdürü süleyman aslan'ın evinde ayakkabı kutularına saklanmış 4.5 milyon dolar bulundu.
    hsyk'nın mevcut savcıları görevden alacağı iddiaları ortaya atılmış ancak yalanlanmıştı. görevden alınamayan savcıların yanına 2 yeni savcı atandı. 1 savcı yanına 2 savcı verip onay için 2/3 istemek gibi über demokratik bir fikir bulundu.

    bülent arınç konuşmasına başladı. yine mağdurlardı. milleti niye sabahın 5'inde evinden alıyorsunuz dedi. kimse çıkıp gezi parkına sabahın beşinde niye girmiştiniz diye sormadı. iç işleri bakanının oğlunun gözaltına alınmasını basından öğrenmesi ne kadar acı dedi. ama bakan ve çocuklarının adının yolsuzlukla alınması acı demedi.
    bülent arınç sahneden iner inmez yankıları başladı. 5 emniyet müdürünün sabah saatlerinde görevinden alınmasından sonra, akşam saatlerinde istanbul emniyet müdürü hüseyin çapkın'ın 2 yardımcısı, organize şube'de görev yapan 2 müdür yardımcısı ve mali şube'de görev yapan 2 müdür yardımcısının da mevcut görevlerinden alındı.

    başbakan olayları gezi'ye bağladı. bu bir operasyon dedi. devlet içinde devlet var dedi. babamızın oğlu olsa dinlemeyiz dedi ama hırsızlık babadan evlada geçer sözünü dillendirmedi. görevden alınan şube müdürlerine görevi kötüye kullanmışlar dedi. evlerden çıkan paralar, para sayma makineleri ve kasalar yok sayıldı. emniyetteki görevden almalar başka illere de sıçrayabilir dedi sahneden indi.

    istanbul emniyeti'nde 11 polis müdürünün görevden alınmasının ardından ankara emniyeti'nde 9 polis müdürü görevden alındı ve yerlerine başka isimler getirildi.
    akp'li içişleri bakanı muammer güler'in, oğlu barış güler ile yaptığı telefon görüşmesinde reza zerrab hakkında şikayetçi olan polis müdürü için defterini düreceğim o pezevengin dediği tapeler ortaya çıktı.
    iki gündür bütün bu olaylar istifa etmek yerine gece mesaisi yaparak çalışan bakanların istifa ettiği yönünde iddia ortaya atıldı. tabi ki yalan çıktı.
    istanbul emniyet müdürü hüseyin çapkın'ın görevden alındı.
    bir garip detay ortaya çıktı. barış güler polislere siz bekleyin bakanınızı arayayım dedi. sabah 5.30'da babasını 3 kere arayıp ulaşamadığı ortaya çıktı. ulaşsa ne olacaktı orası merak konusu.
    fantastik beyanlar gelmeye başladı. egemen bağış'ın özel kalem müdürü ibrahim bayram, içişleri bakanı muammer güler'in oğlu barış güler'in evinde yapılan polis aramasının fotoğraflarında yer alan para sayma makinasının, oraya bizzat polisler tarafından götürüldüğünü öne sürdü.
    başsavcılık rtük'e başvurdu: biz soruşturma açtık, siz de tedbir alın operasyonlara ilişkin yayınlarda soruşturmanın gizliliğini ihlal edecek veya kişileri suçlu gösterecek yayınlarla ilgili gerekli tedbirleri alması istendi.
    hüseyin çelik "operasyonunun yapıldığı ilk gün bu memleketin kaybı 25 milyar türk lirası’dır. biz bakan toto oynamıyoruz. " dedi.

    ortalık karışınca sorular sorulmaya başladı. ortam soğusun diye meclis iki hafta kapatıldı.
    davalara 2 savcı atayıp, işlemlerin 3 savcıdan 2'sinin ortak kararıyla uygulanabileceği rezaletine ek yapıldı. davanın üzeri örtülmeye mi başlıyor korkusu tavan yaptı.
    başbakan erdoğan istanbul'a özel "ana" uçağıyla geldi. istanbul emniyet müdürlüğü'ne atanan selami altınok da başbakan'ın uçağıyla istanbul'a geldi.

    emniyet genel müdürlüğünde teftiş kurulu başkanlığı, özel güvenlik dairesi başkanlığı, kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele dairesi başkanlığı, siber suçlarla mücadele dairesi başkanlığı, terörle mücadele dairesi başkanlığı, asayiş dairesi başkanlığı, güvenlik dairesi başkanlığı, kriminal dairesi başkanlığı, bilgi teknolojileri dairesi başkanlığı, dış ilişkiler dairesi başkanlığı, haberleşme dairesi başkanlığı, koruma dairesi başkanlığı, idari ve mali işler dairesi başkanlığı iie arşiv ve dökümantasyon dairesi başkanlığına atamalar yapıldı.
    görevden alınan daire başkanlıkları'nda çoğu daire başkan yardımcısı olmak üzere 170'e yakın kişinin daha görevden alınacağı belirtildi.

    reza zarrab'ın üst düzey bir siyasiye rüşvet vererek görevden alınmasını sağladığı iddia edilen emniyet müdür yardımcısı orhan ince, "şu anda yansıyanlar bu olayın yüzde 10'luk kısmı bile değil." dedi.
    17 aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrasında emniyet'te başlayan görevden almalar başka bir kuruma sıçradı. maliye bakanlığı'na bağlı mali suçları araştırma kurulu başkan yardımcısı faruk elieyioğlu görevden alındı.
    güne damgayı muharrem ince'nin konuşması vurdu;

    toma'nız elektrikli,
    başbakanınız öfkeli,
    bakanlarınız şaibeli…
    toma suyunuz jenix'li,
    sporunuz dopingli…
    danışmanınız jöleli,
    televizyonlarınız penguenli...
    gazeteleriniz yalanlı,
    dış politikanız kavgalı,
    enerjiniz pahalı…
    valiniz artema'lı,
    bakanınız kınalı…
    mahdumlarınız çelik kasalı…
    polisiniz peruklu,
    hâkiminiz uykulu,
    düzeniniz korkulu…
    sağlığınız paralı,
    eğitiminiz sıfırlı,
    sınavlarınız kopyalı,
    ihaleleriniz fesatlı,
    adaletiniz çifte standartlı

    'deprem vergilerini ne yaptın?' dedik.
    'yol yaptık.' dedi.

    'milyonlarca dolar borç aldın, ne yaptın?' dedik.
    'yol yaptık.' dedi.

    50 milyar dolar özelleştirme yaptın, nerede paralar?' dedik.
    'yol yaptık.' dedi.

    meğer siz sadece kara yolu yapmamışsınız, meğer siz ne yollar biliyormuşsunuz!
    sayıştaya yol yapmışsınız,
    devletin hazinesine yol yapmışsınız,
    toki'ye,
    vatandaşın elektrik parasına,
    sağlık parasına,
    maliyenin vergisine,
    halkın sağlığına ne yollar yapmışsınız da bizim haberimiz yokmuş!

    bülent arınç çıktı ve şöyle dedi: "hepimizi suçlamayın"
    egemen bağış alnımız ak başımız dik diye çıktı kürsüye ama konuşma 20 aralık 2013 egemen bağış'ın meclisten kaçması ya da 20 aralık 2013 egemen bağış'ın meclisten kovulması gibi alternatif senaryolar ile sonlandı.
    gece bizler yattık uyuduk. bazıları uyumamış. içişleri bakanı muammer güler'in oğlu, diğer bakan zafer çağlayan'ın oğlunun 'rüşvet almak-vermek' ve çeşitli suçlamalarla tutuklandığı gün içişleri bakanlığı tarafından gece gece yönetmelik çıkarılarak adli kolluk yönetmeliği değiştirildi.

    gece tek uyumayan bakanlar değildi. biri daha uyumamıştı fethullah gülen. uzun uzun konuşmuş sinirlenmiş bir de dua! etmişti. sabah kalktık amin dedik.
    barış güler, salih kaan çağlayan ve reza zarrab'ın da aralarında bulunduğu 14 kişi tutuklandı.
    başbakan bir gün öncesinden sıkı durun yarın konuşacağım dedi. "terbiyesizliğe bak ya yürütme mensubu baskın yapacak, bacak bacak üstüne atacak.." elinde tivit şeklinde bir açıklama yaptı.

    kemal kılıçdaroğlu mecliste "kabinenin içerisinde yolsuzluk çetesi var" ve "çete reisini merak ediyorsan aynaya bak" diyerek erdoğan'a seslendi
    erdoğan bayraktar "soruşturma kapsamında iddia edilen suçların hiçbirisinin şahsımla bir ilgisi bulunmamaktadır. aynı şekilde oğlum ve arkadaşlarımın da masum olduklarına inanıyorum." dedi. biliyorum demedi. ayrıca hırsızlık babadan evlada geçer diyen başbakana bir göndermede bulunmadı.

    adı yolsuzluk iddialarına karışan ekonomi bakanı istifa etti. ama olay uruguay'da meydana geldi.

    türkiye'de darbe dönemlerinde bile (12 eylül'de dahi) gerçekleşmemiş bir uygulamanın hayata geçirildi ve basın mensuplarının emniyet binalarına alınmaması kararı verildi.
    87 milyar euro'luk türkiye cumhuriyeti tarihinin en büyük yolsuzluğunun ortaya çıkmasından sadece 5 gün sonra biz yol yaptıysak nasıl yolsuzluk yaptık ? kitap dağıttıysak nasıl yolsuzluk yaptık ? gibi argümanlar sunan bir konuşma yaptı erdoğan.
    başbakan'ın trabzon mitinginde 'halk bankamızı da yedirmeyeceğiz' dedi
    rüşvetin çatır çatır dillendirildiği bir konuşma daha çıktı ortaya, 112 acil ihalesi ile ilgili konuşmalarda rüşvetin ifadeleri net bir şekilde yer aldı.
    türgev'e para teslimat videosu ortaya çıktı videodaki kişinin 2 çanta ile geldiği ve çıkışta bir çantası olduğu görülüyor.

    "eğitim için yapılan bağışlar vergiden düşüldüğünden hiçkimse bu bağışı elden yapmaz." ertuğrul günay

    burhan kuzu itiraf niteliğinde bir tweet attı
    "adama sorarlar onbir yıldır neredeydiniz?11 yıldır ak parti ıktidarda bu yolsuzluklar son aylarda mı oldu?kullanmak şimdi mi işinize geldi?"
    başbakanın yeğeni ali erdoğan gözaltına alınan öğretmene polisten işkence yapması için talepte bulunduğu ses kaydı ortaya çıktı. kabul görmeyince de küfrediyor.
    başbakan güne hızlı başladı: -"bu nasıl beddua, kime ediyor? sıkıysa kime ettiğini de söylesin. isim versin."
    gün geçtikçe fantastik beyanatlar ve dozu artmaya başladı. muammer güler “oğlum, ticari nedenlerle işyerini kapamak zorunda kaldı. kendisi biraz pintidir. işi kapatınca, oradaki eşyaların bazılarını ve kasaları da eve taşımış. o kasalar onlar” dedi.

    merkez başkanı erdem başcı "ocak ayında likidite ihtiyacı 42 milyar dolara çıkacak. şubat ayında daha da artabilir." dedi. ihtiyacımız olan paranın neredeyse yolsuzluk sırasında uçan paraya eşit olması ise kimsenin dikkatini çekmedi.
    erdoğan, fethullah'ın bedduasını üstüne alındı hırsızların da başbakanı olduğu için kendisi sinirlendi. bilindiği gibi herkesleri sahiplenen başbakan kimseyi yedirtmez.
    polisin kasaları eve taşıma görüntüleri istihbaratın elindeymiş şeklinde haber çıktı. halbuki muammer güler oğlum işyerinden geldi o eşyalar demişti. kafalar karıştı. emniyet güçleri nakliyecilik mi yapıyordu?
    24 aralık'ta başbakan erdoğan bir konuşma yaptı yine çalmadık denmedi. yolsuzluğun hesabını ana muhalefet soramaz dendi. canlı yayın esnasında samanyolu haber kanalı'nın "çakal belgeseli" yayınladı.
    bakan zafer çağlayan kolunda 700 bin liralık saat ile halkı selamladı.

    yapılacak tüm atamalar yapılmış, tüm yönetmelik değişiklikleri hazır edilmiş, belgeler düzenlenmiş olacak ki ilk istifa geldi ve zafer çağlayan istifa etti.
    aynı gün yaptıklarının vebali boynuna! denen muammer güler emniyette görevden alınacak polis kalmayınca kendi görevine son verdi.
    135 emniyet müdürü ve 400 polisi görevden alıp 2 savcı ekleyip gitmek tabii ki türkiye'de yaşanmıştır.
    emniyete gelip, akp'nin atadığı yeni müdürlere gözdağı veren zekeriya öz meğer bir atraksiyona daha imza atmış. ses kayıtlarının orjinalini korumaya aldırıp, yeni müdürlere yok etme ya da değiştirme ihtimallerine binaen ses kayıtlarının kopyalarını vermiş.

    25 aralık öğlen saatlerinde erdoğan bayraktar: her şey başbakanın talimatıyla yapıldı. bana istifa baskısı yapılmasını kabul etmiyorum, gerekiyorsa başbakan istifa etsin.. dedi. sonrasında bakanlıktan ve milletvekilliğinden istifa ediyorum diye ekledi.
    yolsuzluk operasyonu kapsamında oğlu gözaltına alınan erdoğan bayraktar'ın ntv'ye yaptığı istifa açıklaması ntv'nin internet sitesi tarafından sansürlendi... konuşmanın ntv üzerinden canlı yapıldığını not düşmekte fayda var.
    idris naim şahin akp'den istifa etti.

    başbakan' çıktı korkusunu dile getirdi: "'operasyonun hedefi benim. oğlum bilal'i hedef alıyorlar. 'türgev'den dolaşıp bana gelmek istiyorlar"
    soruşturma savcısı muammer akkaş bir basın açıklaması yaparak;
    "delillerin karartılmaya başlandığını tespit ettim, dosya gerekçe gösterilmeden benden alındı."
    "şüphelilerin kaçması sağlanmış,görevimi yerine getirmem engellenmiştir." dedi.
    başsavcı turan çolakkadı açıklama yaptı "evet mahkemenin gözaltı kararı var ama biz gerekirse uygulayacağız"
    26 aralık'ta hsyk bir açıklama yaptı başlıklar kısaca şöyleydi;
    " polis savcının talimatını aynen uygulamak zorundadır "
    " adli kolluk yönetmeliği anayasaya aykırıdır "
    " yönetenlerin yargı tarafından denetlenmesi hukukun gereğidir "
    27 aralık'ta danıştay adli kolluk genelgesini anayasa aykırı olması sebebiyle iptal etti
    başbakan erdoğan yetkim olsa hsyk'yı anında yargılarım açıklamasında bulundu.
    içinde bir mit elemanının da bulunduğu tır, suriye'ye silah taşırken yakalandı. iddiaya göre mit, tır'ın aranmasına izin vermedi. sonra bu iddialar gerçek çıktı. savcıların talebi yerine getirilmedi. vali imzalı belge ile tır arama yapılmadan yoluna devam etti.
    tır’ı durduran polis görevden alındı... polis takip etti, jandarma bölgesi diye el çektirildi... savcı-adli kolluk krizi çıktı. yerseniz burası bir hukuk devleti.

    6 ocak'ta yarsav bir açıklama yaparak "görev ve yetkilerini anayasa’dan alan tüm erkler, yürütme organının tepesine önce demokratik ve anayasal yollardan seçilerek gelmiş ancak şu an itibarıyla, yasama, yürütme ve yargı ile temsil olunan milli egemenliği mutlak biçimde kendisinde topladığı vehmi ile hareket eden siyasal iktidar tarafından askıya alınmıştır." dedi.

    7 ocak'ta izmir cumhuriyet savcılığı tarafından yürütülen ihaleye fesat karıştırmak ve limanlardaki işlemlerde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla 5 ilde düzenlenen operasyonda 25 kişi gözaltına aldı. gözaltına alınanlar arasında istanbul merkezli bir holding yöneticisi de var. gözaltı listesinde adı bulunan bir kişinin de kayıp olduğu ve ak partili binali yıldırım'ın bacanağı olduğu iddia edildi.
    internet üzerinde doğrular ve gerçekler belgeleri ile hızlıca yayılırken hükümetin aklına bunu engellemek için bir fikir geldi 5651 sayılı internet yasasında değişikliğe gittiler,
    izmir'deki operasyon sonucu iki gün önce göreve atanan emniyet müdür yardımcısı ve 2 şube müdürü yine görevden alındı.

    savcı zekeriya öz zehir zemberek bir açıklama yaptı;
    "başbakan 2 yargı mensubu göndererek soruşturmaların durmasını ve kendisinden özür dilememi istedi. aksi halde kötü olacağını söyledi"
    zekeriya öz'ün açıklamalarının üzerinden 24 saat geçmedi. akp izmir milletvekili ali aşlık, son günlerin tartışmalı ismi savcı zekeriya öz'ü, geçtiğimiz yıl evinde ölü bulunan savcı murat gök'e benzeterek 'kendi sonunu kendi hazırlayacak' dedi.

    9 ocak istanbul barosu çok sert bir açıklamada bulunarak yargıya müdahale eden iktidarı eleştirdi.
    ''istanbul barosun’a söz söylemek akp sözcüsü hüseyin çelik’in haddine değildir
    yargıya talimat ve emir vermekten, askere ve orduya hakaretten sorumlu ve üslubu sorunlu akp sözcüsü hüseyin çelik’in baromuza yönelik sözlerini şaşkınlıkla karşılamadık.''
    binali yıldırım'ın bacanağı cemalettin haberdar'in rüşvet alırken çekildiği iddia edilen görüntüler internete düştü. iddialara göre bu 100 rüşvet suçundan sadece biriymiş. ayrıca yine valizlerle kese kağıtlarıyla taşınan paraları bu vesileyle görmüş olduk.
    hsyk 10 ocak'ta bir açıklama yaparak "yeni düzenleme teklifi anayasaya aykırıdır" dedi. açıklamada ''kanun değişikliğiyle kurul adalet bakanı'na bağlanıyor. yapılan değişiklik anayasaya ve bağımsız bir kurulun oluşumuna aykırıdır'' ifadeleri kullanıldı.
    adana da iki yolcu otobüsünde miktarı açıklanmayan mühimmat ele geçirildi.
    dışişleri bakanı davutoğlu, hatay'daki şüpheli tır olayı sırasında savcıyı arayıp, "başbakan'ın bilgisi var" dediklerini ancak savcının ısrar ettiğini söyledi.
    yolsuzluk iddisaıyla yürütülen 2. dalga operasyonda telefonları dinlenen işadamı cengiz aktürk'ün konuşmalarında başbakan erdoğan ile oğlu bilal erdoğan'ın da adları geçtiği öğrenildi.
    zekeriya öz başbakan hakkında "görevi kötüye kullanma”, “iftira”, “hakaret”, “hedef gösterme” ve “kişisel bilgileri yasa dışı yollarla elde etme ve yayınlama” suçlamalarıyla suç duyurusunda bulundu.
    erdoğan'ın ses kayıtları ortaya çıktı. konu özel orman arazilerinde yapılaşma. telefonun bir ucunda başbakan erdoğan var, diğer ucundaysa ikinci yolsuzluk soruşturmasında savcının gözaltına almak istediği ancak polis engeline takıldığı bim marketlerinin sahibi latif topbaş var.
    aralarında; el kaide operasyonu, tır operasyonu, izmir ve istanbul'daki yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarını yürüten savcıların da bulunduğu 20'nin üzerindeki isim görevlerinden alındı.
    bekir bozdag ve adamlarinin yargiya nasil mudahale ettiklerini ve yolsuzluk sorusturmasini nasil engellediklerini gosteren tapeler yayınlandı.
    başbakanın yine dinlemeye takıldı
    gezi olayları döneminde, devlet bahçeli'nin gül'ü göreve davet eden açıklamalarının yayından kalkması talimatı dinlemeye takılıyor.
    seçim anketleri üzerine yapılan yeni bir konuşma tapesi ortaya çıktı, başbakanın talimatıyla fatih saraç ve fatih altaylı anket üzerindeki rakamlarla oynama yapıyor.
    yeni bir ses kaydı tayyip erdoğan, alo fatih'i arıyor ve diğer partilerin grup konuşmalarının yayınlanmasına kızıyor.
    ses kaydını haramzadeler yayınladı. ses kaydı mahkeme kararı ile yapılmış ve engellenen soruşturma dosyasına girmiş.
    latif topbaş iddialarla ilgili bir açıklama yaptı; "bazı medya organlarında zeytineli köyündeki arazimizde sayın başbakanın da villaları olduğuna ilişkin haberler açık bir yanılgı ve üzülerek ifade etmeliyim ki bazen bir yalanı da ifade etmektedir.
    benim, akraba ve dostlarımı zaman zaman misafir ettiğim 30 yıl evvel yapılan bir evin restorasyonu sırasında misafirlerimin isteklerini öğrenme inceliğimin farklı yorumlanmasından duyduğum üzüntüyü de ayrıca belirtmek isterim." dedi kendileri.
    uydu görüntülerinde 2 yıl önce villanın yapılı olmadığı ispatlandı. misafirin keyfine göre evi dizayn edip tuvalet yaptırmasını ise tabii ki açıklayamadı.
    halkbank genel müdürü süleyman aslan 14 şubat'ta tahliye edildi,
    cumhurbaşkanı gül yetkililerin hoşuna gitmeyen bir şeyi anında kaldırılmasına yarayacak internet sansür yasasını jet hızıyla onayladı.
    ülkede hukukun nasıl ırzına geçildiğini, kimlerin nasıl kullanıldığını yüzeysel olarak gördük.
  • malum 17-25 aralık haftasına girdik.

    kimseye bir faydası olmasa bile, bu mecrayı kullandığım müddetçe her yıl olanları hatırlayamaya devam etmek benim için bir görev.

    boğazlarına kadar boka battıkları için başları dik bugün.
    neler olduğunu unutmayın.

    "ne olmuştu 9 yıl önce?

    17 aralık 2013 günü sabah saatlerinde başlayan sürecin kronolojik ilerleyişi mümkün olduğunca düzenlenmiş şekilde yazacağım,
    17 aralık 2013 günü sabah saatlerinde operasyon başladı. içişleri bakanı güler'in oğlu barış güler, çevre ve şehircilik bakanı bayraktar'ın oğlu abdullah oğuz bayraktar, ekonomi bakanı çağlayan'ın oğlu salih kaan çağlayan, işadamı ali ağaoğlu, fatih belediye başkanı mustafa demir, şarkıcı ebru gündeş'in eşi işadamı reza zarrab, halk bankası genel müdürü süleyman aslan gibi isimler gözaltına alındı.

    istanbul emniyetinde tüm şube müdürleri makama çağrıldığı haberleri yayılmaya başladı.

    gün boyunca hükümet kanadından bir açıklama beklendi ama bir türlü gelmedi.

    konya'da başbakan mikrofonu eline aldı. "bu ülke bize yeter. hepimize yeter. kimse operasyona kalkışmasın. operasyona kalkışanlar bizi karşısında bulur." dedi.
    cemaat açıklama yaptı: biz yapmadık
    operasyona ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında yapılan teknik takiplere ilişkin çok çarpıcı fotoğraflar ortaya çıktı.

    '' masumiyet karinesi gözardı edilmemeli'' yıllardır kimse için telaffuz edilmeyen bu tozlu cümle hüseyin çelik tarafından dile getirildi. ilerleyen saatlerde ve günlerde akp'li vekil ve bakanlar tarafından sürekli tekrar edildi.
    aklanan paranın 87 milyar euro olduğu iddia edildi. toplamda 100 milyar euro gibi bir maliyet çıkarıldı.
    savcıların görevden alındığı iddiası ortaya atıldı. kimse çıkıp yalanlayamadı ya da yok öyle şey olmaz diyemedi. sosyal medyada hızla yayılan haber sonrası bu işlem yapıl(a)madı.
    savcılar görevden alınacak iddiaları ortada kol gezerken hatay'dan kalkıp gelen adalet bakanı sadullah ergin niyeyse hsyk'daki odasına gitti. hsyk'daki odamda 1 saat çalışıp ayrıldım dedi.

    başbakan dediğini yaptı. savcıları karşısına aldı. savcılar görevden alınamadı ama emniyet sallanmaya başladı. güne emniyet müdürlerinin görevden alınma haberleri ile başlandı.
    halk bankası genel müdürü süleyman aslan'ın evinde ayakkabı kutularına saklanmış 4.5 milyon dolar bulundu.
    hsyk'nın mevcut savcıları görevden alacağı iddiaları ortaya atılmış ancak yalanlanmıştı. görevden alınamayan savcıların yanına 2 yeni savcı atandı. 1 savcı yanına 2 savcı verip onay için 2/3 istemek gibi über demokratik bir fikir bulundu.

    bülent arınç konuşmasına başladı. yine mağdurlardı. milleti niye sabahın 5'inde evinden alıyorsunuz dedi. kimse çıkıp gezi parkına sabahın beşinde niye girmiştiniz diye sormadı. iç işleri bakanının oğlunun gözaltına alınmasını basından öğrenmesi ne kadar acı dedi. ama bakan ve çocuklarının adının yolsuzlukla alınması acı demedi.
    bülent arınç sahneden iner inmez yankıları başladı. 5 emniyet müdürünün sabah saatlerinde görevinden alınmasından sonra, akşam saatlerinde istanbul emniyet müdürü hüseyin çapkın'ın 2 yardımcısı, organize şube'de görev yapan 2 müdür yardımcısı ve mali şube'de görev yapan 2 müdür yardımcısının da mevcut görevlerinden alındı.

    başbakan olayları gezi'ye bağladı. bu bir operasyon dedi. devlet içinde devlet var dedi. babamızın oğlu olsa dinlemeyiz dedi ama hırsızlık babadan evlada geçer sözünü dillendirmedi. görevden alınan şube müdürlerine görevi kötüye kullanmışlar dedi. evlerden çıkan paralar, para sayma makineleri ve kasalar yok sayıldı. emniyetteki görevden almalar başka illere de sıçrayabilir dedi sahneden indi.

    istanbul emniyeti'nde 11 polis müdürünün görevden alınmasının ardından ankara emniyeti'nde 9 polis müdürü görevden alındı ve yerlerine başka isimler getirildi.
    akp'li içişleri bakanı muammer güler'in, oğlu barış güler ile yaptığı telefon görüşmesinde reza zerrab hakkında şikayetçi olan polis müdürü için defterini düreceğim o pezevengin dediği tapeler ortaya çıktı.
    iki gündür bütün bu olaylar istifa etmek yerine gece mesaisi yaparak çalışan bakanların istifa ettiği yönünde iddia ortaya atıldı. tabi ki yalan çıktı.
    istanbul emniyet müdürü hüseyin çapkın'ın görevden alındı.
    bir garip detay ortaya çıktı. barış güler polislere siz bekleyin bakanınızı arayayım dedi. sabah 5.30'da babasını 3 kere arayıp ulaşamadığı ortaya çıktı. ulaşsa ne olacaktı orası merak konusu.
    fantastik beyanlar gelmeye başladı. egemen bağış'ın özel kalem müdürü ibrahim bayram, içişleri bakanı muammer güler'in oğlu barış güler'in evinde yapılan polis aramasının fotoğraflarında yer alan para sayma makinasının, oraya bizzat polisler tarafından götürüldüğünü öne sürdü.
    başsavcılık rtük'e başvurdu: biz soruşturma açtık, siz de tedbir alın operasyonlara ilişkin yayınlarda soruşturmanın gizliliğini ihlal edecek veya kişileri suçlu gösterecek yayınlarla ilgili gerekli tedbirleri alması istendi.
    hüseyin çelik "operasyonunun yapıldığı ilk gün bu memleketin kaybı 25 milyar türk lirası'dır. biz bakan toto oynamıyoruz. " dedi.

    ortalık karışınca sorular sorulmaya başladı. ortam soğusun diye meclis iki hafta kapatıldı.
    davalara 2 savcı atayıp, işlemlerin 3 savcıdan 2'sinin ortak kararıyla uygulanabileceği rezaletine ek yapıldı. davanın üzeri örtülmeye mi başlıyor korkusu tavan yaptı.
    başbakan erdoğan istanbul'a özel "ana" uçağıyla geldi. istanbul emniyet müdürlüğü'ne atanan selami altınok da başbakan'ın uçağıyla istanbul'a geldi.

    emniyet genel müdürlüğünde teftiş kurulu başkanlığı, özel güvenlik dairesi başkanlığı, kaçakçılık ve organize suçlarla mücadele dairesi başkanlığı, siber suçlarla mücadele dairesi başkanlığı, terörle mücadele dairesi başkanlığı, asayiş dairesi başkanlığı, güvenlik dairesi başkanlığı, kriminal dairesi başkanlığı, bilgi teknolojileri dairesi başkanlığı, dış ilişkiler dairesi başkanlığı, haberleşme dairesi başkanlığı, koruma dairesi başkanlığı, idari ve mali işler dairesi başkanlığı iie arşiv ve dökümantasyon dairesi başkanlığına atamalar yapıldı.
    görevden alınan daire başkanlıkları'nda çoğu daire başkan yardımcısı olmak üzere 170'e yakın kişinin daha görevden alınacağı belirtildi.

    reza zarrab'ın üst düzey bir siyasiye rüşvet vererek görevden alınmasını sağladığı iddia edilen emniyet müdür yardımcısı orhan ince, "şu anda yansıyanlar bu olayın yüzde 10'luk kısmı bile değil." dedi.
    17 aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonu sonrasında emniyet'te başlayan görevden almalar başka bir kuruma sıçradı. maliye bakanlığı'na bağlı mali suçları araştırma kurulu başkan yardımcısı faruk elieyioğlu görevden alındı.
    güne damgayı muharrem ince'nin konuşması vurdu;

    toma'nız elektrikli,
    başbakanınız öfkeli,
    bakanlarınız şaibeli…
    toma suyunuz jenix'li,
    sporunuz dopingli…
    danışmanınız jöleli,
    televizyonlarınız penguenli...
    gazeteleriniz yalanlı,
    dış politikanız kavgalı,
    enerjiniz pahalı…
    valiniz artema'lı,
    bakanınız kınalı…
    mahdumlarınız çelik kasalı…
    polisiniz peruklu,
    hâkiminiz uykulu,
    düzeniniz korkulu…
    sağlığınız paralı,
    eğitiminiz sıfırlı,
    sınavlarınız kopyalı,
    ihaleleriniz fesatlı,
    adaletiniz çifte standartlı

    'deprem vergilerini ne yaptın?' dedik.
    'yol yaptık.' dedi.

    'milyonlarca dolar borç aldın, ne yaptın?' dedik.
    'yol yaptık.' dedi.

    50 milyar dolar özelleştirme yaptın, nerede paralar?' dedik.
    'yol yaptık.' dedi.

    meğer siz sadece kara yolu yapmamışsınız, meğer siz ne yollar biliyormuşsunuz!
    sayıştaya yol yapmışsınız,
    devletin hazinesine yol yapmışsınız,
    toki'ye,
    vatandaşın elektrik parasına,
    sağlık parasına,
    maliyenin vergisine,
    halkın sağlığına ne yollar yapmışsınız da bizim haberimiz yokmuş!

    bülent arınç çıktı ve şöyle dedi: "hepimizi suçlamayın"
    egemen bağış alnımız ak başımız dik diye çıktı kürsüye ama konuşma 20 aralık 2013 egemen bağış'ın meclisten kaçması ya da 20 aralık 2013 egemen bağış'ın meclisten kovulması gibi alternatif senaryolar ile sonlandı.
    gece bizler yattık uyuduk. bazıları uyumamış. içişleri bakanı muammer güler'in oğlu, diğer bakan zafer çağlayan'ın oğlunun 'rüşvet almak-vermek' ve çeşitli suçlamalarla tutuklandığı gün içişleri bakanlığı tarafından gece gece yönetmelik çıkarılarak adli kolluk yönetmeliği değiştirildi.

    gece tek uyumayan bakanlar değildi. biri daha uyumamıştı fethullah gülen. uzun uzun konuşmuş sinirlenmiş bir de dua! etmişti. sabah kalktık amin dedik.
    barış güler, salih kaan çağlayan ve reza zarrab'ın da aralarında bulunduğu 14 kişi tutuklandı.
    başbakan bir gün öncesinden sıkı durun yarın konuşacağım dedi. "terbiyesizliğe bak ya yürütme mensubu baskın yapacak, bacak bacak üstüne atacak.." elinde tivit şeklinde bir açıklama yaptı.

    kemal kılıçdaroğlu mecliste "kabinenin içerisinde yolsuzluk çetesi var" ve "çete reisini merak ediyorsan aynaya bak" diyerek erdoğan'a seslendi
    erdoğan bayraktar "soruşturma kapsamında iddia edilen suçların hiçbirisinin şahsımla bir ilgisi bulunmamaktadır. aynı şekilde oğlum ve arkadaşlarımın da masum olduklarına inanıyorum." dedi. biliyorum demedi. ayrıca hırsızlık babadan evlada geçer diyen başbakana bir göndermede bulunmadı.

    adı yolsuzluk iddialarına karışan ekonomi bakanı istifa etti. ama olay uruguay'da meydana geldi.

    türkiye'de darbe dönemlerinde bile (12 eylül'de dahi) gerçekleşmemiş bir uygulamanın hayata geçirildi ve basın mensuplarının emniyet binalarına alınmaması kararı verildi.
    87 milyar euro'luk türkiye cumhuriyeti tarihinin en büyük yolsuzluğunun ortaya çıkmasından sadece 5 gün sonra biz yol yaptıysak nasıl yolsuzluk yaptık ? kitap dağıttıysak nasıl yolsuzluk yaptık ? gibi argümanlar sunan bir konuşma yaptı erdoğan.
    başbakan'ın trabzon mitinginde 'halk bankamızı da yedirmeyeceğiz' dedi
    rüşvetin çatır çatır dillendirildiği bir konuşma daha çıktı ortaya, 112 acil ihalesi ile ilgili konuşmalarda rüşvetin ifadeleri net bir şekilde yer aldı.
    türgev'e para teslimat videosu ortaya çıktı videodaki kişinin 2 çanta ile geldiği ve çıkışta bir çantası olduğu görülüyor.

    "eğitim için yapılan bağışlar vergiden düşüldüğünden hiçkimse bu bağışı elden yapmaz." ertuğrul günay

    burhan kuzu itiraf niteliğinde bir tweet attı
    "adama sorarlar onbir yıldır neredeydiniz?11 yıldır ak parti ıktidarda bu yolsuzluklar son aylarda mı oldu?kullanmak şimdi mi işinize geldi?"
    başbakanın yeğeni ali erdoğan gözaltına alınan öğretmene polisten işkence yapması için talepte bulunduğu ses kaydı ortaya çıktı. kabul görmeyince de küfrediyor.
    başbakan güne hızlı başladı: -"bu nasıl beddua, kime ediyor? sıkıysa kime ettiğini de söylesin. isim versin."
    gün geçtikçe fantastik beyanatlar ve dozu artmaya başladı. muammer güler “oğlum, ticari nedenlerle işyerini kapamak zorunda kaldı. kendisi biraz pintidir. işi kapatınca, oradaki eşyaların bazılarını ve kasaları da eve taşımış. o kasalar onlar” dedi.

    merkez başkanı erdem başcı "ocak ayında likidite ihtiyacı 42 milyar dolara çıkacak. şubat ayında daha da artabilir." dedi. ihtiyacımız olan paranın neredeyse yolsuzluk sırasında uçan paraya eşit olması ise kimsenin dikkatini çekmedi.
    erdoğan, fethullah'ın bedduasını üstüne alındı hırsızların da başbakanı olduğu için kendisi sinirlendi. bilindiği gibi herkesleri sahiplenen başbakan kimseyi yedirtmez.
    polisin kasaları eve taşıma görüntüleri istihbaratın elindeymiş şeklinde haber çıktı. halbuki muammer güler oğlum işyerinden geldi o eşyalar demişti. kafalar karıştı. emniyet güçleri nakliyecilik mi yapıyordu?
    24 aralık'ta başbakan erdoğan bir konuşma yaptı yine çalmadık denmedi. yolsuzluğun hesabını ana muhalefet soramaz dendi. canlı yayın esnasında samanyolu haber kanalı'nın "çakal belgeseli" yayınladı.
    bakan zafer çağlayan kolunda 700 bin liralık saat ile halkı selamladı.

    yapılacak tüm atamalar yapılmış, tüm yönetmelik değişiklikleri hazır edilmiş, belgeler düzenlenmiş olacak ki ilk istifa geldi ve zafer çağlayan istifa etti.
    aynı gün yaptıklarının vebali boynuna! denen muammer güler emniyette görevden alınacak polis kalmayınca kendi görevine son verdi.
    135 emniyet müdürü ve 400 polisi görevden alıp 2 savcı ekleyip gitmek tabii ki türkiye'de yaşanmıştır.
    emniyete gelip, akp'nin atadığı yeni müdürlere gözdağı veren zekeriya öz meğer bir atraksiyona daha imza atmış. ses kayıtlarının orjinalini korumaya aldırıp, yeni müdürlere yok etme ya da değiştirme ihtimallerine binaen ses kayıtlarının kopyalarını vermiş.

    25 aralık öğlen saatlerinde erdoğan bayraktar: her şey başbakanın talimatıyla yapıldı. bana istifa baskısı yapılmasını kabul etmiyorum, gerekiyorsa başbakan istifa etsin.. dedi. sonrasında bakanlıktan ve milletvekilliğinden istifa ediyorum diye ekledi.
    yolsuzluk operasyonu kapsamında oğlu gözaltına alınan erdoğan bayraktar'ın ntv'ye yaptığı istifa açıklaması ntv'nin internet sitesi tarafından sansürlendi... konuşmanın ntv üzerinden canlı yapıldığını not düşmekte fayda var.
    idris naim şahin akp'den istifa etti.

    başbakan' çıktı korkusunu dile getirdi: "'operasyonun hedefi benim. oğlum bilal'i hedef alıyorlar. 'türgev'den dolaşıp bana gelmek istiyorlar"
    soruşturma savcısı muammer akkaş bir basın açıklaması yaparak;
    "delillerin karartılmaya başlandığını tespit ettim, dosya gerekçe gösterilmeden benden alındı."
    "şüphelilerin kaçması sağlanmış,görevimi yerine getirmem engellenmiştir." dedi.
    başsavcı turan çolakkadı açıklama yaptı "evet mahkemenin gözaltı kararı var ama biz gerekirse uygulayacağız"
    26 aralık'ta hsyk bir açıklama yaptı başlıklar kısaca şöyleydi;
    " polis savcının talimatını aynen uygulamak zorundadır "
    " adli kolluk yönetmeliği anayasaya aykırıdır "
    " yönetenlerin yargı tarafından denetlenmesi hukukun gereğidir "
    27 aralık'ta danıştay adli kolluk genelgesini anayasa aykırı olması sebebiyle iptal etti
    başbakan erdoğan yetkim olsa hsyk'yı anında yargılarım açıklamasında bulundu.
    içinde bir mit elemanının da bulunduğu tır, suriye'ye silah taşırken yakalandı. iddiaya göre mit, tır'ın aranmasına izin vermedi. sonra bu iddialar gerçek çıktı. savcıların talebi yerine getirilmedi. vali imzalı belge ile tır arama yapılmadan yoluna devam etti.
    tır'ı durduran polis görevden alındı... polis takip etti, jandarma bölgesi diye el çektirildi... savcı-adli kolluk krizi çıktı. yerseniz burası bir hukuk devleti.

    6 ocak'ta yarsav bir açıklama yaparak "görev ve yetkilerini anayasa'dan alan tüm erkler, yürütme organının tepesine önce demokratik ve anayasal yollardan seçilerek gelmiş ancak şu an itibarıyla, yasama, yürütme ve yargı ile temsil olunan milli egemenliği mutlak biçimde kendisinde topladığı vehmi ile hareket eden siyasal iktidar tarafından askıya alınmıştır." dedi.

    7 ocak'ta izmir cumhuriyet savcılığı tarafından yürütülen ihaleye fesat karıştırmak ve limanlardaki işlemlerde usulsüzlük yapıldığı iddiasıyla 5 ilde düzenlenen operasyonda 25 kişi gözaltına aldı. gözaltına alınanlar arasında istanbul merkezli bir holding yöneticisi de var. gözaltı listesinde adı bulunan bir kişinin de kayıp olduğu ve ak partili binali yıldırım'ın bacanağı olduğu iddia edildi.
    internet üzerinde doğrular ve gerçekler belgeleri ile hızlıca yayılırken hükümetin aklına bunu engellemek için bir fikir geldi 5651 sayılı internet yasasında değişikliğe gittiler,
    izmir'deki operasyon sonucu iki gün önce göreve atanan emniyet müdür yardımcısı ve 2 şube müdürü yine görevden alındı.

    savcı zekeriya öz zehir zemberek bir açıklama yaptı;
    "başbakan 2 yargı mensubu göndererek soruşturmaların durmasını ve kendisinden özür dilememi istedi. aksi halde kötü olacağını söyledi"
    zekeriya öz'ün açıklamalarının üzerinden 24 saat geçmedi. akp izmir milletvekili ali aşlık, son günlerin tartışmalı ismi savcı zekeriya öz'ü, geçtiğimiz yıl evinde ölü bulunan savcı murat gök'e benzeterek 'kendi sonunu kendi hazırlayacak' dedi.

    9 ocak istanbul barosu çok sert bir açıklamada bulunarak yargıya müdahale eden iktidarı eleştirdi.
    ''istanbul barosun'a söz söylemek akp sözcüsü hüseyin çelik'in haddine değildir
    yargıya talimat ve emir vermekten, askere ve orduya hakaretten sorumlu ve üslubu sorunlu akp sözcüsü hüseyin çelik'in baromuza yönelik sözlerini şaşkınlıkla karşılamadık.''
    binali yıldırım'ın bacanağı cemalettin haberdar'in rüşvet alırken çekildiği iddia edilen görüntüler internete düştü. iddialara göre bu 100 rüşvet suçundan sadece biriymiş. ayrıca yine valizlerle kese kağıtlarıyla taşınan paraları bu vesileyle görmüş olduk.
    hsyk 10 ocak'ta bir açıklama yaparak "yeni düzenleme teklifi anayasaya aykırıdır" dedi. açıklamada ''kanun değişikliğiyle kurul adalet bakanı'na bağlanıyor. yapılan değişiklik anayasaya ve bağımsız bir kurulun oluşumuna aykırıdır'' ifadeleri kullanıldı.
    adana da iki yolcu otobüsünde miktarı açıklanmayan mühimmat ele geçirildi.
    dışişleri bakanı davutoğlu, hatay'daki şüpheli tır olayı sırasında savcıyı arayıp, "başbakan'ın bilgisi var" dediklerini ancak savcının ısrar ettiğini söyledi.
    yolsuzluk iddisaıyla yürütülen 2. dalga operasyonda telefonları dinlenen işadamı cengiz aktürk'ün konuşmalarında başbakan erdoğan ile oğlu bilal erdoğan'ın da adları geçtiği öğrenildi.
    zekeriya öz başbakan hakkında "görevi kötüye kullanma”, “iftira”, “hakaret”, “hedef gösterme” ve “kişisel bilgileri yasa dışı yollarla elde etme ve yayınlama” suçlamalarıyla suç duyurusunda bulundu.
    erdoğan'ın ses kayıtları ortaya çıktı. konu özel orman arazilerinde yapılaşma. telefonun bir ucunda başbakan erdoğan var, diğer ucundaysa ikinci yolsuzluk soruşturmasında savcının gözaltına almak istediği ancak polis engeline takıldığı bim marketlerinin sahibi latif topbaş var.
    aralarında; el kaide operasyonu, tır operasyonu, izmir ve istanbul'daki yolsuzluk ve rüşvet soruşturmalarını yürüten savcıların da bulunduğu 20'nin üzerindeki isim görevlerinden alındı.
    bekir bozdag ve adamlarinin yargiya nasil mudahale ettiklerini ve yolsuzluk sorusturmasini nasil engellediklerini gosteren tapeler yayınlandı.
    başbakanın yine dinlemeye takıldı
    gezi olayları döneminde, devlet bahçeli'nin gül'ü göreve davet eden açıklamalarının yayından kalkması talimatı dinlemeye takılıyor.
    seçim anketleri üzerine yapılan yeni bir konuşma tapesi ortaya çıktı, başbakanın talimatıyla fatih saraç ve fatih altaylı anket üzerindeki rakamlarla oynama yapıyor.
    yeni bir ses kaydı tayyip erdoğan, alo fatih'i arıyor ve diğer partilerin grup konuşmalarının yayınlanmasına kızıyor.
    ses kaydını haramzadeler yayınladı. ses kaydı mahkeme kararı ile yapılmış ve engellenen soruşturma dosyasına girmiş.
    latif topbaş iddialarla ilgili bir açıklama yaptı; "bazı medya organlarında zeytineli köyündeki arazimizde sayın başbakanın da villaları olduğuna ilişkin haberler açık bir yanılgı ve üzülerek ifade etmeliyim ki bazen bir yalanı da ifade etmektedir.
    benim, akraba ve dostlarımı zaman zaman misafir ettiğim 30 yıl evvel yapılan bir evin restorasyonu sırasında misafirlerimin isteklerini öğrenme inceliğimin farklı yorumlanmasından duyduğum üzüntüyü de ayrıca belirtmek isterim." dedi kendileri.
    uydu görüntülerinde 2 yıl önce villanın yapılı olmadığı ispatlandı. misafirin keyfine göre evi dizayn edip tuvalet yaptırmasını ise tabii ki açıklayamadı.
    halkbank genel müdürü süleyman aslan 14 şubat'ta tahliye edildi,
    cumhurbaşkanı gül yetkililerin hoşuna gitmeyen bir şeyi anında kaldırılmasına yarayacak internet sansür yasasını jet hızıyla onayladı.
    ülkede hukukun nasıl ırzına geçildiğini, kimlerin nasıl kullanıldığını yüzeysel olarak gördük.

    2 adet video eklemek istemiyorum o döneme dair;

    muharrem ince'nin o süreçle ilgili yaptığı meclis konuşma;
    https://www.youtube.com/watch?v=f4k4t9mhope

    ve can dündar'ın erdoğan'ın en uzun günü isimli süreci anlatan mini belgeseli.
    https://www.youtube.com/watch?v=zqi8qmje-s0&t=3s

    ekleme: (bkz: #146153944)

    www.35punto.com haber sitesinin bu haberine göz atın derim.
  • tarihe şu fotoğraf ile yazılmış operasyondur.

    (bkz: kendisine cumhurbaşkanı diyen 17-25 erdoğan)

    10 soruda 17-25 aralık:

    ¦ 17 aralık 2013 tarihinde başlatılan operasyonda şüpheliler kimdi, kimler gözaltına alındı?

    17 aralık sabahı tsi saat 05:30 itibariyle istanbul ve ankara'da, üç ayrı soruşturma kapsamında operasyonlar yapıldı. dönemin içişleri bakanı muammer güler’in oğlu barış güler, dönemin ekonomi bakanı zafer çağlayan’ın oğlu salih kaan çağlayan, dönemin çevre ve şehircilik bakanı erdoğan bayraktar’ın oğlu abdullah oğuz bayraktar, halkbank genel müdürü süleyman aslan, fatih belediye başkanı mustafa demir ile iş adamları ali ağaoğlu ve rıza sarraf’ın aralarında bulunduğu toplam 89 kişi gözaltına alındı. şüphelilerin ev ve işyerlerinde aramalar yapıldı, büyük miktarda nakit paraya el konuldu. operasyonları yürüten ekiplerin uyguladığı taktik nedeniyle hükümet göz altılardan önceden haberdar olamadı. dönemin istanbul cumhuriyet başsavcısı turan çolakkadı'nın, üst düzey emniyet yönetiminin, istanbul valiliği'nin operasyon hakkında önceden bilgilendirilmediği, soruşturmayla ilgili bilgilerin ulusal yargı ağı bilişim sistemi uyap'a girilmediği, zanlıları gözaltına alacak olan emniyet ekiplerine de adres bilgilerinin operasyonlardan sadece dakikalar önce sarı zarflar içinde verildiği ortaya çıktı.

    ¦ türkiye gündemini sarsan operasyonlar hangi suçlamalara dayanıyordu?

    operasyonlar üç ayrı soruşturmaya dayanıyordu. bunların ilk ikisi "toki’de yolsuzluk" ve "fatih belediyesi’nde rüşvet" iddialarıydı. üçüncü soruşturma ise rıza sarraf'ın dört bakan ve çocuklarına rüşvet verdiği iddialarına dayanıyordu. operasyonlarda gözaltına alınanlara isnat edilen suçlar arasında rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma, kara para aklama, altın kaçakçılığı ve fuhuşa aracılık yer aldı. soruşturma kapsamında gözaltına alınanlardan 24’ü, 21 aralık’ta tutuklandı. bakan erdoğan bayraktar'ın oğlu abdullah oğuz bayraktar serbest bırakılırken, bakan çocukları barış güler ile kaan çağlayan "rüşvet almaya ve vermeye aracılık etmek", rıza sarraf "rüşvet vermek, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", halk bankası genel müdürü süleyman aslan ise "rüşvet almak" iddiasıyla tutuklandı.

    ¦ akp hükümetinin operasyonlara tepkisi ne oldu?

    o dönem başbakan olan recep tayyip erdoğan, 17 aralık günü şu açıklamayı yaptı: "arkasına karanlık odakları alanlar, çeteleri alanlar bu ülkeye istikamet çizemezler. arkasına sermayenin medyanın gücünü alanlar bu ülkeye istikamet çizemezler. türkiye içinde ve dışında birtakım karanlık çevrelerini alanlar istikametiyle oynayamazlar. ayarlarımızı değiştiremezler. türkiye üzerinde operasyon yapılacak, ameliyat yapılacak bir ülke değildir. ak parti iktidarı buna izin vermez."

    erdoğan’ın bu açıklamasını hükümetin art arda hem emniyet hem de yargıya yönelik attığı adımları izledi. 18 aralık’ta mali, organize suçlar ve terörle mücadele şubelerinin müdürlerinin de aralarında bulunduğu beş polis müdürü görevden alındı. 19 aralık’ta ise istanbul emniyet müdürü hüseyin çapkın merkeze çekildi, yerine aksaray valisi selami altınok atandı. bunu izleyen günlerde emniyet’teki tasfiye süreci hız kazandı, istanbul, izmir ve ankara emniyet'lerinde de birçok şube müdürünün yeri değiştirildi, operasyonu yürüten polisler için tutuklama kararları çıktı. hükümet, adli kolluk yönetmeliği’ndeki bir değişiklikle soruşturmalarda savcıların emrinde görev yapan polislerin, amirlerine bilgi vermesini zorunlu hale getirdi.

    ¦ suçlanan bakanlar ne yaptı?

    yine aynı gün, “25 aralık soruşturması” olarak anılacak ikinci dalga operasyonu için savcı muammer akkaş düğmeye bastı. ergenekon savcıları arasında yer alan akkaş’ın hazırladığı, aralarında başbakan erdoğan’ın oğlu bilal erdoğan’ın da yer aldığı listedeki toplam 41 kişinin gözaltına alınması girişimi, hükümetin yeni göreve atadığı emniyet görevlilerinin, akkaş’ın gözaltı talimatını yerine getirmeyi reddetmesi nedeniyle sonuçsuz kaldı. dosya akkaş’tan alındı. gözaltına listesinde yer alanlar “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek, ihaleye fesat karıştırmak ve rüşvet vermekle” suçlanıyordu. bu süreçte yeni göreve gelen içişleri bakanı efkan ala'nın, başbakan erdoğan'ın ailesinin güvenliği için özel korumalar görevlendirdiği, olası gözaltına almaları engellediği hatta ‘yaklaşan kim olursa olsun vurun' talimatı verdiği bilgisi basına sızdı. 17-25 aralık operasyonlarından gülen yapılanmasını sorumlu tutan hükümet, gülen hareketinin yürütme ve yargı içine sızdığını, bir "paralel devlet" hüviyetini aldığını söyledi. operasyonlar hakkında yayın yapan, cemaate yakınlığı ile bilinen yayın kuruluşları, kanalları uydu yayınlarından çıkarıldı, gazetelere ise kayyum atandı. gülen cemaatine yakın medya kuruluşlarının yöneticileri tutuklandı.

    ¦ türkiye internette hızla yayılan "tapeleri” dinledi

    17 aralık’ı izleyen günlerde getirilen yayın yasakları medyanın gelişmeler hakkında ayrıntılı haberler yapmasını engelledi. ancak operasyonun ilk gününden itibaren sızdırılan gözaltı görüntüleri, fotoğraflar, fiziki takip bilgileri, başbakan erdoğan’ın oğlu bilal, siyasetçiler, gazeteciler ile iş adamlarına ait olduğu iddia edilen telefon konuşmaları, tapeler, internette hızla yayıldı. süleyman aslan’ın evinde ayakkabı kutularının içinde 4 buçuk milyon dolar ve barış güler’in evindeki şifreli çelik kasalar türkiye gündemine damgasını vurdu, günlerce tartışıldı.

    ¦ soruşturmalar nasıl sonuçlandı?

    süleyman aslan tutuklandıktan 56 gün sonra tahliye edildi; rıza sarraf, barış güler ve kaan çağlayan da 70 gün sonra serbest kaldı. istanbul cumhuriyet başsavcılığı, yaklaşık 11 ay süren incelemenin ardından 17 ekim 2014'te dosyayla ilgili takipsizlik kararı verdi. 2 eylül 2014’te ise “25 aralık soruşturmasıyla” ilgili takipsizlik kararı verildi. 141 sayfalık takipsizlik kararında yolsuzluk soruşturmalarını yürüten savcı ve polisler "türkiye cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya çalışmakla" suçlandı.

    ¦ soruşturmaları yürüten savcılara ne oldu?

    17 aralık soruşturmasını yürüten ve gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen savcılar celal kara ve mehmet yüzgeç’in halen nerede oldukları bilinmiyor, ancak yurtdışına çıktıkları tahmin ediliyor. bu operasyonun başında olduğu iddia edilen başsavcı vekili zekeriya öz ile 25 aralık soruşturmasını yürüten savcı muammer akkaş’ın da yurtdışına kaçtıkları düşünülüyor. önce dosyalardan el çektirilen, daha sonra görev yerleri değiştirilen ardından da meslekten ihraç edilen savcılar hakkında yakalama kararları bulunuyor.

    ¦ tbmm'deki yüce divan oylaması nasıl sonuçlandı?

    5 mayıs 2014'te tbmm'de kurulan komisyonda akp'den 9, chp'den 4, mhp ve hdp'den birer milletvekili yer aldı. hdp’li üye bengi yıldız komisyonun çalışmalarına getirilen yayın yasağına tepki göstererek ve çalışmaların sağlıklı işlemediğini söyleyerek komisyondan ayrıldı. yedi ayın sonunda, akp’li üyelerin oylarıyla komisyon yolsuzlukla suçlanan bakanların yüce divan'da yargılanmasının gerekmediğini bildiren bir karar aldı. bu karar tbmm genel kurulu'na tartışmaya açıldı. yapılan oylamada, adları yolsuzluk iddialarına karışan 4 eski bakan çağlayan, güler, bağış ve bayraktar'ın yüce divan'a gönderilmesine yönelik önergeler reddedildi.

    ¦ yolsuzluk soruşturması uluslararası alanda nasıl yankı buldu?

    gelişmeleri yakından izleyen ab komisyonu’nun 2014 ilerleme raporu’nda, "hükümetin yolsuzluk iddiaları karşısında, yürütmenin yargının bağımsızlığına, tarafsızlığına ve etkinliğine müdahalesine varacak ölçüdeki tepkileri ciddi endişelere neden olmuştur" denildi. abd dışişleri bakanlığı tarafından kaleme alınan 2014 insan hakları raporunda ise 17 aralık operasyonu sonrası gelişmeler "skandal" olarak nitelendirildi, soruşturmaların türk hükümeti tarafından kapatıldığı, delillerin yok edildiği, operasyonlara katılan polis ve savcıların görevden alındığı belirtildi. türkiye’nin üyesi olduğu pek çok uluslararası örgütte türk hükümeti’nin 17-25 aralık operasyonları sonrasında güvenlik kurumları ile yargıda attığı adımlar, kuvvetler ayrılığı ilkesini, yargı bağımsızlığını, hukuk devleti ilkesini gölgelediği gerekçesiyle eleştirilmeye devam ediliyor. kaynak
  • sayemde başlamış operasyondur.

    dün (16 aralık) bir gazetede 'gezi için cadı avı başladı' başlığını görünce öyle içten allah'a yalvardım ki, 'biz öldük, biz yaralandık bu nasıl bir adalet ki hesabı yapandan değil yine bizden soruluyor. allah'ım bize yardım et. bunlar kendilerini yıkılmaz sanıyor, tek tek yıkıldıklarını görmemiz için yardım et.' dedim.

    tüm samimiyetimle söylüyorum, dün allah'a böyle yalvardım ben.
  • ebru gündeş'in kocasının uche değil de reza zarrab olduğunu öğreten operasyondur.
hesabın var mı? giriş yap