17 aralık 2013 ihale ve rüşvet operasyonu

• (bkz: beşşar esad'ın ihale ve rüşvet operasyonu yorumu/#39010215)
  
  (bkz: kara para aklama rüşvet ve altın kaçakçılığı/#39009689)
• sözlükteki maaşlı ak parti çalışanlarının sessizliğe bürünmesine vesile olan operasyon.
  
  (bkz: 17 aralık 2013 ak gençliğinin ortadan yok olması)
  
  hala konuşmaya yüz bulan birkaç tanesinin ürettiği ucuz argümanlar da üç ana başlıkta toplanabilir:
  
  1) "geziciler cemaatten medet umuyor"
  
  (bkz: gezicilerin cemaatten medet umacak kadar düşmesi)
  (bkz: ak parti'den kurtulmak için cemaati desteklemek)
  
  bu cümleyi kurabilen götü tutuşmuş vatandaş en az senin benim kadar farkında olananların, emin ol. operasyonun içeriğine, yolsuzluğa, rüşvete, bir içişleri bakanının oğlunun emniyet güçlerince gözaltına alınmış olmasına falan hiç değinmeden olayı direktman kafasında uydurup adını "gezici", "çapulcu", "faiz lobisi" vs. koyduğu hayali şer odaklarına bağlayıp günü kurtarma çabasında. aslında o da gayet iyi biliyor ki bu "gezici" diyerek o yarım aklınca yaftaladığı güruh memleketin başına ördüğü çorabın haddi hesabı olmayan iki hakiki şer odağının it dalaşını çekirdek çitleyerek keyifle izlemekte. gezici bilmemneci olmayı bir kenara bırak, halihazırda vicdan sahibi olan bir kimsenin bu kavgada taraf olması zaten söz konusu olamaz. sen rahat ol ak yüreklim; bu işin arkasında veya değil farketmez, aylardır kapıştığın o cemaat de bu ülkeden defolup gidecek, o başbakan ile şürekası da amerikan ajanı imamlara değil halka hesap verecek.
  
  2) "dün yargıya sövenler bugün operasyonu destekliyor"
  
  bunu diyen her ihtimale karşı pasaportunu şimdiden hazır etmiş vatandaş da fotoğrafın negatifiyle ortaya çıkıp akp iktidarında tavan yapan hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşı sesini çıkartan kimselerden hadsizce açıklama bekliyor. fotoğrafın aslına bakarsak; düne kadar yargımız, savcımız, mahkememiz diye bolca iyelik eki serpiştirilmiş yalama amaçlı cümleler kuran sen, ülkedeki hukuksuzluğa yeni mi vakıf oluyorsun ulan? burda özür borçlu olan biri varsa o da sensin, bu bir.
  
  ikincisi, ortada hukukun belli odaklarca tamamen çıkar amaçlı yönlendirilmesi gibi bir durum söz konusu iken, ve bu yönlendirmeyi yıllarca el ele yürütmüş iki taraf bir şekilde ayrı düşüp biri diğerini aynı silahla vurmuş iken, hangi destekten bahsediyorsun sen lan değişik? yasama, yürütme ve yargı organlarına olan güvenin sıfıra indiği bir ülkede yaşıyoruz ak partin sayesinde. biz "gün oldu devran döndü" diyoruz yalnızca, "yesinler birbirlerini" diye bakıyoruz olaya. hepsi bu. bir destek varsa o da başbakanın basiretsizliği, fevriliği ve beceriksizliğinedir şüphesiz. maskeler bir bir düşüyor, hesap günü yakındır.
  
  üçüncüsü ve belki de en önemlisi, samimi olarak çıkıp o pek taptığının başbakanının atadığı bakanların ve/veya yakın akrabalarının böyle bir rezalete imza atmasının mümkün olmadığını söyleyebilir misin?
  
  cık :/
  
  3) "ama masumiyet karinesi :(("
  
  hah işte sinirlerimi en çok zıplatan argümana geldik.
  
  lan arkadaşım, hangi ülkede yaşıyorsun sen? insanlar suçunun ne olduğunu dahi bilmeden yıllarca hapis yatıyor, sahte belgelerle hayatları karartılıyor, atılan tivitler delil gösterilerek "terörist" denilip içeri alınıyor, medyaya sızdırılan yalan yanlış belgelerle toplumca düşman bellenip kamuoyu oluşturulması sağlanıyor. öte yanda şahbaz gibi katiller bizzat devletçe korunuyor, palalılar yurtdışına kaçıyor, tecavüzcüler serbest, yolsuzluk ve rant kavgası almış başını yürümüş. ondan sonra gel "masumiyet karinesi" diye ağla. unakıtanları, gemicikleri, 20-25 gidenleri unutmadık daha, kimi kandırıyorsun sen?
  
  daha önce de söylediğim gibi; adalet, şimdi ve herkes için. yoksa bir suçları elbette serbest kalsınlar, ancak boğazına kadar pisliğe batmış böyle bir hükümetin mensubu kimselerin, poşu taktığı için iki sene hapis yatan insandan daha masum olduğuna inandıramazsın beni. ya da bana ne lan, yiyin işte birbirinizi köpekler.
  
  şimdi siktir git başka kapıda ağla ak yüreklim. görünen o ki daha çook ağlatacaklar seni.
• --- alıntı ---
  
  abdüllatif şener: soygunlar ayyuka çıktı, iktidar azgınlaştı
  
  abdüllatif şener: bugüne kadar korkunç bir sessizlik vardı, sürekli olarak bir iktidar eleştirilemiyorsa, o iktidarın yolsuzlukları da kanunsuzlukları da azgınlaşmıştır
  
  akp’nin kurucu isimlerinden abdüllatif şener, 3 bakanın çocuğu ile fatih belediye başkanı mustafa demir ile işadamı ali ağaoğlu’nun da aralarında bulunduğu 37 kişinin gözaltına alındığı rüşvet ve yolsuzluk operasyonuyla ilgili olarak, “bugüne kadar korkunç bir sessizlik vardı, sürekli olarak bir iktidar eleştirilemiyorsa, o iktidarın yolsuzlukları da kanunsuzlukları da azgınlaşmıştır. her konuda azgınlaşmış demektir. o ülkede kamuoyu ve medya denetimi yoksa, ülkenin hangi masada nereye pazarlandığını keşfedemezsiniz
  
  akp'yi kuran çekirdek kadroda başbakan tayyip erdoğan, cumhurbaşkanı abdullah gül ve başbakan yardımcısı bülent arınç'la birlikte rol alan dört isimden biri olan abdüllatif şener, içişleri bakanı muammer güler, ekonomi bakanı zafer çağlayan ile çevre ve şehircilik bakanı erdoğan bayraktar’ın oğullarının yanı sıra fatih belediye başkanı mustafa demir ve işadamı ali ağaoğlu’nun da aralarında bulunduğu 37 kişinin gözaltına alındığı rüşvet ve yolsuzluk operasyonuyla ilgili olarak hükümete yönelik sert eleştirilerde bulundu.
  
  halk tv’de canlı yayın konuğu olan abdüllatif şener’in konuşmasının satırbaşları şöyle:
  
  eğer bir ülkede hükümeti rahatsız edecek, iktidar partisini rahatsız edecek konular medyada yayınlanamıyorsa, muhabirler hükümeti rahatsız edecek haberleri araştıramıyorsa, bu görevlerini yaparken işlerine son veriliyorsa, her şey gizli yürüyorsa o ülkede büyük felaket var demektir.
  
  ülkenin parasını kullanan iktidar bu parayı çarçur etmekten öte kendi servetlerine katıyorsa, yolsuzluklar soygunlar ayyuka çıkmışsa, bir medya iktidar hakkında habere yer veremiyorsa bu soygunlar ayyuka çıkmış demektir.
  
  türkiye’de yıllardır ne gazeteler, ne televizyonlar, ne de burada çalışanlar hükümete ait yolsuzluk haberlerini kulaklarına gelse, burunlarına girse bile yazamıyorlardı.
  
  bugüne kadar korkunç bir sessizlik vardı, sürekli olarak bir iktidar eleştirilemiyorsa, o iktidarın yolsuzlukları da kanunsuzlukları da azgınlaşmıştır. her konuda azgınlaşmış demektir. o ülkede kamuoyu ve medya denetimi yoksa, ülkenin hangi masada nereye pazarlandığını keşfedemezsiniz
  ülkeyi dört bir yana pazarlarlar, ondan haberdar olmazsınız, vatandaş olarak sandığa gider, o iktidar sahiplerine destek olmaya devam edersiniz.
  
  'cumhuriyet tarihinde eşi benzeri yok'
  
  cumhuriyet tarihi boyunca böyle bir yolsuzluk dönemini türkiye yaşamamıştır. bugün ilk defa basına bir şeyler sızıyor. dünyanın hangi ülkesine giderseniz giden, ister diktatörlüklerle idare edilen, ister çağdaş demokratik bir yönetim olsun, bu haber bu ülkenin bir numaralı haberidir. siteler, televizyonlar o haberi bangır bangır sürekli haber olarak verirler.
  
  öbür kanalların hiçbirinde yok, dolaşıyorum, ne altyazı, ne üstyazı, ne haber olarak görüyorum. bu basının kendisine saygı yok mu, şerefli namuslu bir basın mensubu yok mu? görevini yapamıyorsan bırak. kendine saygın varsa, yaptığın işin şerefini, haysiyetini düşünüyorsan bunu düzgünce yap.
  ilgili 3 bakandan hiç ses yok.
  
  şu anda başbakan’ın sesi çıkmıyor, ilgili üç bakanın da sesi çıkmıyor. kapalı odalarına kapanmış vaziyetteler. ilgili yetkilileri odalarına çağırıyorlar ya da telefonla bağlanıyorlar ve devlet gücünü kullanarak bu olayın üstünü nasıl örteriz diye yoğun bir çaba içindeler. bu olayı hangi kafada, hangi yorumla, hangi üslupla örteriz ve bu badireyi de atlatır, bu vurgunlara devam ederiz diye konuşuyorlar.
  
  http://t24.com.tr/…-cikti-iktidar-azginlasti/246265
  
  --- alıntı ---
  
  (bkz: 17 aralık 2013 ihale ve rüşvet operasyonu/@anarsist devlet memuru)
• 13 ağustos 2013'te, cemaatten 11 maddelik açıklama olarak sözlükte kendine yer bulan açıklamalarda devlet içindeki cemaat yapılanmasının tasfiye edilişinden cemaatin ne kadar rahatsız olduğu belirtilmişti. o günkü gündem gereği gezi olayları ile alakalı olan açıklamaların içinde gayet net bir biçimde bürokratik katmanlardaki belli toplumsal kesimler kelimeleriyle kadrolaşmanın incelikli bir tanımı yapılıp, türkçe hakimiyetlerine hayran bırakmışlardı bizleri.
  
  çoğu kişi gibi ben de burada kazananın hukuk olmadığı/olmayacağı görüşündeyim. eğer bu iş gerçekten cemaat tarafından yönetiliyorsa ve yukarıdaki incelikli tanımdan sıkılmıyorlarsa kaybedenin bizler olduğu zaten bellidir.
  
  http://gyv.org.tr/haberler/detay/2454/
• akp hükümetinin mağdur edebiyatına başladığı olay.
  
  umalım da bunu avantaja çevirmesinler. hala bazı ilçelerde belediye başkanlığı için dp ve anap'a çokca oy veren insanlar var. ülkede oyları verenlerin siyaseti ne kadar takip ettiğini buradan çıkartabiliriz. adamın kafası 10 yıl öncesinde kalmış. günümüzdeki olayları 10 yıl öncesindeki gibi temiz sanmasınlar. hoş 10 yıl önce ne kadar temizdi öyle bişey de var.
  
  herhangi gelişmiş bi ülkede eğer bir bakanın oğlu yolsuzluk suçu işliyorsa insan durur düşünür. oğlu bu tür işlere bulaşan bakan işlerini oğluyla birlikte yürütüyorsa bi sıkıntı vardır. elbet bakanda da sorun vardır. ayrıca oğulu ahlaklı ve dürüst`:!` bi şekilde yetiştiren de o ebeveyndir. güvenin azalması gerekir normal bi toplumda. ama ülkemizde bu büyük yolsuzluk olayından bile güven kazanmaya çalışan bi insan var. mağdur edebiyatını oynayarak. halkımız 10 yıl öncesinde kaldığı için doğaldır. bu halka oynanabilir. utanman, sıkılman gerekirken çıkıp da bizi yine mağdur ettiler. halk seviyor bizi rörörrö diye konuşursan gelişmiş toplumlarda kaybedeceğin oyun 2 katını kaybedersin. ama güzelim toplumumda öyle bişey olmayacak.
  
  lanet olası bal tutan parmağını yalar zihniyetinde bi toplumdayız. adam bakanın, milletvekilinin, belediye başkanının böyle şeyler yapması gerektiğini düşünüyor. doğal geliyor. çünkü kendisi o seviyede olsa öyle yapar. eğitim seviyesi düşük insanın söyleyebileceği bi cümle. buradan da bizi yönetenlerin eğitim seviyesini kestirebiliriz.
  
  bir de çıkıp her zaman dinlerine bağlı olduklarını ve ahlaklı olduklarını söylerler. imanlı olanların ahlaklı olduğunu söyler dururlar. din=ahlak zihniyeti çoğunda vardır. ama bakmazlar ki cinayetlere, hırsızlıklara, tecavüzlere... ahlaklı insanlar`:!` tarafından yapıldığına. sanırım kara para aklama, vergi kaçırma, yolsuzluk gibi şeyler ahlak kavramının dışında. yani yapılması serbest. bu tutumdan bu çıkartılabilir.
• iran petrolünün parası için amerika'nın yaptığı operasyondur. cemaat akp falan hikaye. ambargoyu delmesine izin vermedi abd.
• (bkz: cemaatin kestiği parmak acımaz)
• (bkz: only cemaat can judge me)
• sanırım olayın özeti budur arkadaş.
  
  https://pbs.twimg.com/…ia/bbrjur2ceaamdre.jpg:large
• akp' nin kirli çamaşırlarının ortaya çıktığı operasyon. patlamış mısırımı hazırladım, izliyorum.