• insanı bunalıma sokan, bayram gibi geçmeyen bir enteresan bayram. atatürk'ü anmak istesem, yad edeyim desem, bir yandan gençlik bastırıyor. hadi diyelim, gençliği kutlayayım, şen bir genç olarak sekeyim ovalarda desem, öbür yandan spor yükleniyor. ne yapacağımı şaşırıyorum, atatürk'ü mü anayım, gençlik sevincine mi gark olayım, sporu mu kutlayayım bilemiyorum.
  • ortaöğretimden hatırladığım kadarıyla, bu bayramda bir tane daha "ve" vardı. atatürk'ü anma ve gençlik ve spor bayramı. sonradan herhalde o "ve" yerine görünmeyen bir virgül koyarak ifadeyi sadeleştirdiler.

    23 nisan'da da insan normalde ne yapacağını şaşırabilir. misal, ulusal egemenliğin keyfini mi süreyim, yoksa çocuklara iltifat ederek bayramlarını mı tebrik edeyim. ama en azından onun bir orta yolunu buldular, ulusal egemenliği çocuğa veriyorlar, başbakan koltuğuna filan oturtuyorlar, konsept tamamlanıyor. bence bu 19 mayıs'a da böyle bir ara formül bulunması lazım. "spor yaparken bir yandan da atatürk'ü yad eden genç" figürü öne çıkarılsa, pek de iç rahatlatıcı olmuyor, "hah, oldu" diyemiyor insan, zorlama geliyor.
  • milli eğitim bakanlığının sitesinde "ulusça elele çağdaş eğitime" sloganıyla bezenmiş bir stadyum resmi koyularak kutlanan bayram. onun altında da beyaz giyimli gençler "1919 ilkadım" yazmışlar, çimlerin üzerinde. hem "milli eğitim bakanlığıyım ben" diye ortalarda gezeceksin, hem de alenen yazım yanlışlarıyla dolu slogan koyacaksın sitene. "elele" bir kadın dergisi olup, "el ele" doğru yazımıdır. "ilkadım" ise islami bir dergi olup, doğru yazılışı "ilk adım" şeklindedir. ya da, belki ilkadım kelimesini özellikle bitişik yazmışlardır. bakın laikçiler, uyumayın, neler oluyor memlekette haberiniz yok.
    (anakha'nın uyarısıyla, ilkadım'ın aynı zamanda bir kreş olduğunu da belirtmek şart. acaba kreşin sahibi islamcı mı, yoksa gençlik çocuklaştırılmak mı isteniyor? aslında genç olan insanlara, "çocuksunuz siz, ailenizin sözünden çıkmayın" denerek hepsi türbana mı sokulacak? kendinize gelin.)
  • ittihat ve trakkicilerin "idman bayramı"nın modern türkiye'ye devşirilmiş hali. bu tip dinden arndırılmış, halkın katılımına açık bayramlar seymour martin lipset ve immanuel wallerstein'ın da bahsettiği gibi ulus olma bilincini, okul ve ordudan sonra, halka aşılayan devlet araçlarından biridir.
  • bir dans bayramı daha. diğeri için (bkz: 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı) / #13130209

    bu bayram da 23 nisan'daki gibi stadyumlarda öğrencilerin dans etmeleriyle kutlanır.ek olarak bir takım jimnastik figürler, sportif hareketler yapılır.

    bu hareketleri, dansları yapmak için liseli öğrenciler aylar öncesinden hazırlıklara başlar. derslerden çağırılır. okul bahçesinde genellikle beden eğitimi öğretmeni kontrolünde koreografiye başlarlar. yer yer azar işitirler.

    19 mayıs sabahı saat 9'da stadyumda günün anlam ve önemine binaen , belki de 5 yıl önce yazılmış bir kompoziyon okunur. şiirlerin de ardından sportif dans gösterileri başlar.

    bir de okullarda törenler olur. görevli öğrenci arkadaşlar kompozisyonlar, şiirler okur. okulun öğrencileri yine dans hazırlamışlardır. karete takımı falan varsa, onlar da iki figür attırır.

    en nihayetinde, birkaç saat sonra gösteriler biter. herkes dağılır.

    bir bayram da böylece öğlen olmadan bitmiş olur.
  • atatürk'ü anmışken gençliği, gençliği anmışken de sporu anmamak olmaz diyerek vücuda getirilmiş bu bayram'ın bence spor, gençlik ve ata ile alakalı başka kavramların da bayramı olarak genişletilebilir. misal şarkı, dans ve smokin'i resmen bayrama eklersek cumhuriyet balosu enerjisini, o şıklığı, estetiği, aslen modern manasına gelen bir kısaltma olan modayı da kutlamış oluruz. bir de lens flaresiz düşünemediğimiz atamızın hatırasına uygun olarak lens flare'i (mercek şavkıması? odak balkıması? mihrak gicişmesi? neyse onun türkçesi, nasıl uygun görürseniz o olsun sevgili türkçe dostları) de kutlamak da mümkün olsun.

    19 mayıs atatürk ü ve smokinini ve odak balkımasını anma ve gençlik ve şarkı ve dans ve spor bayramı olmasını teklif ediyorum.
  • 1919 yılında bizleri, atalarımızı mahkum olmaktan kurtaran, ülkemizin sömürge olmasını engelleyen adımı atan büyük atatürk'ü saygıyla andığım bayramdır.

    ülkemizin kaderi değişmiş 1919 yılında bugün.

    1919 yılında bugün milli beraberliğin başlangıcı olmuş

    1919 yılında bugün ülkemizi düşmanlardan arındırdırdığımız, bağımsızlığımızı ilan ettiğimiz kurtuluş savaşı başlamış.

    atatürk bir söyleşi sırasında : ben 19 mayıs’ta doğdum demiştir.

    bütün milletimizin 19 mayıs atatürk'ü anma, gençlik ve spor bayramı'nı kutlarım.
  • sacma kutlanis sekli degistirilemez, degistirilmesi teklif dahi edilemez bir bayramdir. cunku fikri hur, vicdani hur (!) kisiler icin tabudur, dogmadir bu bayram. eger bu bayrami elestirmek gibi bir gaflet ve delalet icine duserseniz hayata erisiminiz kesilebilir, hakkinizda kapatma davasi acilabilir, entryleriniz gotunuze girebilir. stadyumlarda - gorevli ya da gorevli yakini olmayan - kimselerin izlemedigi uyduruk gosteriler, militarist resmi gecitler yapilmaz, okullarda kahramanlik siirleri okunmazsa maazallah genclik elden gider, ulkeye seriat gelir.

    bir de ataturk'u anma kismina benim nacizane itirazim var. bu gunde ataturk'u anacaksak diger gunlerde anmayacak miyiz? boyle sacma sey olur mu? ben mesela her gun en az sekiz kere aniyorum atamizi. (bkz: iki saattir konusuyoruz bir kere ataturk demedik)
  • yakın bir zamanda aynı haftaya denk gelen yeni bir kutlama** ile üzeri örtülmeye çalışılacağından korktuğum haftadır...
    mesela:
    (bkz: kutsal göbekbağı düşme haftası)
hesabın var mı? giriş yap