• hayatımın ilk 4 aylık dönemini geçirdiğim yaz.

    büyük ihtimalle amerikan bezine allah ne verdiyse bırakıyor, anamın gecesini gündüzüne katıyordum. fakir bir ailenin fakir çocuğu olacağım o günlerden belliymiş.
  • çok net hatırlıyorum, ilkokulu bitirmiştim ve 2 ay boyunca ayvalık'ta kalmıştım. o kadar ince detaylar aklımda ki o dönemle ilgili, hoş bir nostalji yaşattı bana başlık:)
  • o yaz da çok sıcaktı amk
  • (bkz: jethro tull) istanbul konserleri. arka arkaya 4 konserlerine gitmiştim açık hava tiyatrosunda.
  • eylül ayını da yaza dahil edersek, çeşitli dans figürleriyle televizyonlarda boy gösteren ve tüm türkiye'nin diline dolanan yonca evcimik ve abone albümü ile video klibi.
  • sezen aksu'nun gülümse albümü eşliğinde annem, babam bir de ben o zaman 87 model renault spring arabamızla önce fethiye'ye gitmiştik orada çalışta bir motelde kalmıştık. babam yüzünden gece kimse uyuyamamıştı inanılmaz horladığı için millet kapımıza dayanmıştı...sonra oradan kalkan'a geçmiştik orada da bir pansiyonda kalmıştık pansiyonun sahibinin eşi ingilizdi. oradan kaş'a geçip tekne turu yapmıştık batık şehir filan... o zamanlar kaş minnacık bir kasabaydı şimdiki gibi meşhur değildi. kaşı ilk o tatilde görüp vurulmuştum. sonrasında defalarca gittim...hala da bu hayatta yaşamak istediğim yer kaştır.
  • anamın rahminde 36 37 derece sıcakta yuzde yuz nemli ortamda yüzerken cok keyif aldıgımı sanmıyorum bebeklere bu acıyı cektirmek adil mi tartısılabilir. hatırlamamamız kötü hissettiğimiz acı çektiğimiz ihtimalini ortadan kaldırmıyor.
  • - yaş 9
    - bisikletten feci şekilde düşmüşüm, dizimde kocaman yara
    - o yara iyileşmeden annemin bir arkadaşının alanya'daki yazlığına gidişimiz, benim dayanamayıp denize girmem, yaranın bir türlü iyileşmeyip hala taşıdığım bir ize dönüşmesi
    - yazlığına gittiğimiz ailenin oğluyla normalde çok iyi anlaşıyorken orada bana ızdırap olması, tatili burnumdan getirmesi
    - sonra hep beraber bu sefer bizim memlekete gidişimiz, memlekette kuzenleri de arkama almamla şımarık bebeye gününü göstermem, muma çevirmem
    - sonra yaşadığımız şehre dönüş, yaklaşan son bahar. çok ama çok sarı bir yaz olması. bütün hatıralarımın fon rengi sarı.
    - zirve yapmış terör, siyasi çalkantılar
    - babamın 0 km. lada samara'ya yazılması, gelecek olan arabayı heyecanla bekleyişim
    - yarış atı modunda anadolu lisesine hazırlık döneminden önceki son güzel zamanlar
    - bisikletimin fatal error vermesiyle gerçek anlamda sonlanan yaz...
  • o zamanlar ehliyetim olmadığı için babam kullanıyor tabi, yoksa biz de kötü şoför değildik eheh. görsel
  • liseyi bitirmiş çok az puan farkla tek tercihim ege üniversitesi psikolojiyi kazanamamış dil kursu için berlin'e gitmiştim.

    o yaz hissettiğim duygu liseyi bitirmiş olmanın rahatlığıydı.

    okulların kapanması ile birlikte ben, annem ve kardeşim ilk kez otobüs yolculuğu ile istanbul, viyana aktarmalı olarak berlin' de bulunan babamın yanına gittik. yolda sezen aksu' nun 'gülümse' adlı albümünü almıştık. yol boyunca walkman' den dinlemiştim.
    sezen aksu' nun en beğendiğim ve o yıllardaki melânkolime ,hep yağmurlu kuzey avrupa havasına çok uyan albümüdür.

    yolculuk başlarken üzerimde anneannemin diktiği desenli şalvar, askılı siyah atlet ve siyah sandaletlerim vardı.

    ayrıntılarına devam ederim sonra. yazdıkça aklıma geldi sanki…
hesabın var mı? giriş yap