• oncelikle actigim bu basligin tarafimca yapilmis, nafile bir care arama denemesinden baska bir sey oldugunu dusunmemekteyim. yine de sanirim ilk veya 2. basligimi acmama sebep olan bu rezilligi anlatmak istiyorum.

    dun -02.07.2020- saat 15:00 kalkisli pc2200 ucus numarali sabiha gokcen-izmir ucagiyla yolculuk yapmis bulunmaktayim. bu yolculuk oncesinde check-in islemini bir gun onceden olacak sekilde internet uzerinden yapmistim. ucustan yaklasik 1.5 saat once geldigim havalimaninda her zamanki gibi online check-in yapmis yolcular icin ayrilmis olan baggage dropping kontuarlarindan birini aradim. soz konusu kontuari bulmak icin-acilmamis miydi yoksa ben mi goremedim bilmiyorum- butun alani gozden geciriyordum. kontuarlarin cogu 'self bag drop' uygulamasina ayrilmisti. normal kosullarda gayet mantikli ve saglikli buldugum bu hizmeti ozellikle kullanmaktan kacindim. cunku soz konusu havayolu sirketi daha once bu uygulama yuzunden son bir senede 2 kere bagajimi ucaga yuklemeyi unutmustu. her defasinda da "ya barkod okuyucumuz bazen bagaj yan yatinca okumuyor kusura bakmayin hehehe" gibi tepkiler aldim. butun dunyada herhalde toplamda min 15 kere kullandigim bu sistemde nasil oluyor da bir tek pegasus'un bu sikintiyi yasadigini anlamlandiramiyorum ama onceki deneyimlerimde -pandemi oncesi- bir sonraki ucuslarla kayip bagajim geldi ve herhangi bir ters diyaloga girme ihtiyaci duymadim.

    el mahkum, sahadaki gorevlilerin de uyarisiyla buyuk bagajimi bu sekilde etiketledim vs. bu kisimlar cok onemli degil ama isim geregi bir donem cok sik uctugumu ve bu gibi bir uygulamanin nasil kullanildigini -alti ustu yapiskanlar birbirine degecek sekilde etiketi bavula yapistiriyorsunuz, atom parcalandigi yok.- gayet iyi bildigimin ustunden tekrar gecmek isterim. her neyse, ben bu sekilde bavulumu etiketledikten sonra teslim etmek icin kontuara yoneldigimde sahada gorevli olan pegasus calisani sirt cantami da birakmam gerektiğini soyledi. zaten basim daha once agridigi icin direkt olarak birakmak istemedigimi belirttim. gorevli kisi korona sebebiyle kabin bagajinin asla alinmadigini birakmam gerektigini tekrar belirtti. buraya kadar hersey normal. fakat bavullarin nasil tasindigini daha onceden bildigimden icinde bilgisayarim olan sirt cantami vermek istemedim. sirt cantam da kucuk, standart boyda birsey bu arada. jansports'un herhalde 30 yildir urettigi bir canta. neyse konuya donersek, ben hassasiyetimi soyleyince alin bilgisayarinizi dendi ve bilgisayarimi zar zor aldim. fakat rezillik bu dakikadan sonra basliyor.

    neyse cantayi da tarttik, etiketledik ayni sekilde kontura birakmak icin ilerledim vs. ıkisini de biraktiktan sonra dank etti ki paralarim, kartlarim, sarj aletlerim -bilgisayar, telefon- gibi acil ihtiyacim olacak seyler de cantamdaydi ve hemen cantami geri almak istedigimi, bari bi kismini yanima almamin benim icin iyi olacagini soyledim. bantin ilerledigini ve cantanin gittigini soyledi yine ayni gorevli kisi ve izmir'de cantami teslim alabilecegimi ekledi. daha once hizmet sektorunde uzun sure calistigim icin gun icinde yogun calisan ve bircok kisinin basit dertleriyle ugrasan bu gibi mesleklere karsi hep cok nazik olmaya gayret gosteririm. maalesef ki istegimi cok ustelemedim ekstra pandemi surecini de degerlendirerek.

    neyse, kapiya geldigimde kimligim, bilgisayarim ve kitabim haric yanimda hicbir sey yoktu ve yolculugun baslamasini bekledim. bu sure zarfinda da kiz arkadasim ve anneme durumu anlattim, cantamin kaybolmasi durumunda kafayi yiyecegimi soyledim. bu kisim size inandirici gelmeyebilir fakat cantam ve bavulumun bantta farkli yonlere gittigini gordugum icin resmen durum kafamda dert oldu. hatta keske kamera kayitlarini gosterebilsem de kapida nasil diger ucuslarin yazdigi ekrani inceleyip bir sonraki pegasus izmir ucusunun saatlerine baktigimi size kanitlayabilsem. zaten telefonda da 22:55 te bir sonraki ucusun oldugunu, bagajim sabiha gokcen'de kalirsa buyuk ihtimal bu saatte gelecegini soylemistim.

    her neyse stres icinde beklesem de 1 saatten fazla bir sure kapida ucusumu bekledim ve normal saatinde ucus gerceklesti. ındigimde tuvalete ugradiktan sonra bagaj alim bantlarina ilerledim. ucusumun bandinin en onunde bekledim ve buyuk bavulum gelmesine ragmen sirt cantam icime dogdugu uzere gelmedi. en onde oldugu icin sanmiyorum ki baska biri cantayi alsin, zaten ben tuvaletten dondugumde bantta bizim ucusumuzun yuklemesi yapilmamisti.

    sinir, stres icinde kayip bagaj bolumune gidip durumu anlattim ve ilgili evraklari doldurdum. adnan menderes havaalanindaki gorevli arkadaslar tabii ki cok uzgun olduklarini magduriyetimle ilgileneceklerini soylediler. aramalar yapildi, izmir ucusuna bagli olan kazakistan ucusu icin dis hatlarda guya kontroller yapildi, bant arastirildi-kucuk cantalar saga sola takiliyormus da bilmem ne- ve benim cantam bulunamadi. yakladik 1.5 saat sinir icinde olanlari izledim, gorevli arkadaslara butun kartlarimin, paramin cantada kaldigini bunu da zorla sabiha gokcen'de rica etmeme ragmen alamadigimi israrla belirttim. ha cok onemli bir detayi unuttum, ucus sirasinda hemen hemen herkesin benim boyumda kabin bagaji bulunuyordu. hatta bagaj teslimi sirasinda gorevli arkadasa herkesin sirt cantasiyla gezdigini soyledigimde yasak oldugunu ilgilendikleri soylemelerine ragmen ucusta yanlis saymadiysam 20 ustunde sirt, laptop cantasi vs kabinde tasindi. -evet takintiliyim, binerken ve inerken usenmeden saydim.-

    sonuc olarak bagajim hic sasirmadigim uzere bulunamadi ve ben de sahadaki gorevli arkadaslardan tatmin edici cevaplar alamadigimdan pegasus'un kayip bagaj cagri birimiyle diyaloga gectim. cantami zorla kabine koyduran gorevliyi ozellikle sikayet etmek istedigimi belirttim. simdi bu noktada sorun su ki; o arkadas ortada dolasip insanlari yonlendirdiginden benim bagajima dair bir islem yaptigi kayitli degil. sadece o saatte o noktada calistigi bellidir ve benden internet uzerinden kisiyi sikayet etmek istiyorsam tarif etmemi ya da ismini soylememi istediler. herkesin kafasini kaplayan maske taktigi ortamda ben nasil robot resim cizeceksem bunu cagri merkezine bir turlu anlatamadim.

    neyse cantam bulunmadi ve ben inatla gorevli kisilere-hem sahadaki hem de cagri merkezindeki- param kartlarim, degerli esyalarimin oldugu cantamin bulunamamasi halinde ne olacagini sordum. cunku sabiha gokcen'den olumlu bir cevap alamayinca bulunacagina dair umudum azaldi. anladigim kadariyla bircok olumsuz gelisme olabilir. canta baska banda gider orda biri alip cikarsa pegasus buna bisey yapmiyor.

    neyse alandan ayrilip ailemin yanina geldikten sonra sinir icinde prosedurleri okumaya, arastirmaya basladim. bir kere iatanin anlasmasina gore kayip bagaj icin kg basina 30 dolar gibi bir tazminat aliyorsunuz. bunu cagri merkezine sorugumda tekstil urunleri uzerinden hesaplandigini, sozkonusu kayip tekstil urunlerinin de faturalariyla kanitlanmasi gerektigini soylediler. cagri merkezinde gorevli celal beye inatla cantami vermek istememe ragmen, yanimda para olmadigi icin cantami geri istememe ragmen bunlarin basima geldigini durumun tekstil kategorisinse degerlendirilmesinin ne kadar etik acidan adaletli oldugunu sordum. tabii ki kendisiyle konunun ilgisi yok fakat teyit ettigim kadariyla korona gibi ekstra bir surecte bile bu konuda mahkemeye gitme yolumun kapali oldugu apacik ortafa. -cantamin bulunmamasi halinde bu surecin ilerledigini de belirtelim- pegasus pandemi gerekcesiyle benim kabin bagajimi sanki butun virusu yayan benmisim gibi inatla aliyor, icerde 20 kisi cantasiyla ucuyor -cunku goze batmayan, gorevliyi iplemeyen basip gidiyor. kimse de hayirdir hemsehrim demiyor.- ama benim degerli esyalarimin sorumlulugu bende oldugu surekli hatirlatiliyor.

    maddi zararimin 3 bin gibi bisey oldugunu soyliyim bu arada. sarj aletleri, parfum, gomlek, nakit vs vs. neyse konuya donersek, yine gorevli kisiler 21 gun arama haklarinin oldugunu ve bu surecin 21 gun sonunda ancak bagaj bulunamamistir noktasina gelecegini de soylediler. zaten 2ser gunluk aile ziyaretleriyle gecirecegim 1 haftalik surec afedersiniz pic olmus durumda. ustune ustluk bulunamazsa faturalarla kanitlayabilirsem kg basina 30 dolarlik tekstil urunu tazminati alacagim, aman ne guzel.

    ısin daha bomba kismini anlatiyorum. eger biri benim cantami alip gotururse, izmirde banttan olabilir, yanlislikla gonderdikleri baska ucusta biri olabilir, hatta bagli olan kazakistan ucusundan biri bile olabilir, pegasus bunun tespiti icin hicbir sey yapmiyor. bana cagri merkezinden soylediklerine gore cantayi alan kisinin onlara basvurmasi gerekiyormus. kardesim bu nasil bir sirket anlayisi, biz butun musterileriniz olarak birbirimize kefil mi olacagiz? ben koca yurekli, binlerce kisilik pegasus musterileri ailesinin bir uyesi olma ayricaliginda oldugum icin birilerinin merhametine mi kaliyorum? koca yerde her taraf kamera, bir kisi de bunu inceleyebilelim demedi mi bugune kadar?

    simdi siz suserlere soruyorum, bu nasil rezil bir surec yonetimi ve nasil bir magduriyet giderme girisimi. -kendileri her firsatta bunu soyluyorlar, giderilcekmis magduriyetim guya- dedigim gibi maddi zararimi geciyorum, sinirden gecenin bu saatinde entry giriyorum. tatil matil zaten yalan oldu. ayrica o cantami geri vermeyen arkadas umarim bu konudan sifir sorumlulukla cikmaz, cunku adim gibi biliyorum ki orada o cantayi gecirme veya bana 1 dakikalik geri verme inisiyatifi bulunuyordu, afedersiniz kicina zor geldigi icin beni orada salladi.

    not: elimde tutanaklara dair gorseller var ama bilgisayarimin sarji bittiginden, telefondan da kisisel bilgileri nasil maskeleyecegimi bilmedigimden paylasamadim. yardimci olmak isteyen olursa onu da halletmek isterim.

    not 2: oncelikle yardimci olmak icin fikir veren, sektor icinde calisan, benzer sekilde magdur olan suserlere teker teker tesekkur ediyorum.

    ıkinci nokta; sanirim ben kabin bagaji, laptop vs derken bir kafa karisikligina sebep oldum. arkadaslar kurallari ben de okudum, bir tane canta hakkimin oldugunu biliyordum ve hayatimda hicbir zaman sadece laptopa ozel bir canta kullanmadim. yani yanima aldigim cantayi gayet laptop cantasi olarak kullandigimi dusunerek degerlendirebilirsiniz. zaten tartida canta 4 kg cikti, laptop 2,7 kg olarak dusunursek, cantanin kendi agirligi vs ne demek istedigim anlasilmis olur. tek bir canta kabine alinacak uyarisini soylemenize gerek yok o yuzden, cunku zaten tek bir canta sokmaya calistim. kabin, bagaj falan diyince baska birsey anlandigini tahmin ediyorum.

    son olarak; kendini her konunun hakimi sanan empati yoksunu kucuk dahilere sesleniyorum. bu donemde korona yayma turu yapiyormusum. mart sonu, nisan basinda hastaligi gecirdim. daha sonra antikor testiyle bu durum tespit edilmis olup plazma tedavisinde de yardimci oldum. hastaliga bagisikligim var ve avrupa'daki turkiye'deki mutasyonun henuz bir kisiye ikinci kez bulastigina dair yazili belge yok. senin oradan oturup ahkam kesmenden daha fazla tecrubem var hastaliga dair. kendini prenses kabuguna alip "uhu uhu insanlar cok sorumsuz" diye gezmen ne sana ne dunyaya ne memlekete bisey katiyor. ben yazayim da yine de kendine toz kondurmayacaksin sonucta. ama bil bunu.

    son not: arkadaslar, adnan menderes havaalani pegasus kayip esya birimiyle konustum, cantam bulunmus. aksam tarafima ulastiracaklarini soylediler ama sanirim kendim gidip alacagim hizli bitsin diye. destek olan herkese tekrar tesekkur ederim. canta samsundan gelmis bu arada bantlarin karistigi ortada. ben yine de sizleri uyarmak adina bir ise yaradigini dusunuyorum basligin, kafamda hala birinin cantayi goturmesi halinde pegasusun sorumluluk almayacagini belirtmesi var. hayatimda boyle bir kurumsallik anlayisi gormedim. sorun benim adima cozulmus gozukuyor ama her gun cok kere buna benzer sikintilarin da yasandigini teyit etmis oldum kendi adima.
  • uçağa kabin bagajı sokulabiliyor evet, ama pegasus’un kendi temsilcisi aksi bilgi vermiş, bu durumda sorumluluk tamamen pegasus’un oluyor. okurken çok üzüldüm, umarım bir şekilde çanta bulunur dediğim pegasus rezaleti. 9/10 çünkü yazar fazla nahif.
  • rezalet gibi rezalettir. en azından olayın başında kimlik, nakit para vs. için çantayı geri verebilirlerdi. bazen çalışanların tek bir müşteriye fazla takıldığı oluyor. geri kalan her şey mükemmel yapılıyormuş gibi müşterinin bir detayına takılıyorlar. sonra bir bakıyorsun hiçkimse kurala uymamış, onlar da umursamamış. hep de böyle yaptıkları şeylerde bir terslik olur. fazladan tedbir alacağız derken yapılması gereken en önemli şeylerden birini -bagaj teslimini- becerememişler.

    böyle olayları sizin başınıza gelse ne kadar büyük dert olurdu bir de bu açıdan düşünün. bu kadar büyük şirketlerin bu hataları yapmaması ya da daha iyi çözüm üretmeleri gerekiyor. öyle kayboldu, sizin şanssızlığınız deyip işin içinden çıkmamalılar.

    son olarak sizin o çantalar giderken bir terslik olacağını hissetmeniz, sonraki süreçte kaygı duymanız ve şu an yaşanan çaresizliğe çok üzüldüm. belkide en başta geri almak için ya da farklı yöne gittiler demek için bastırsaydınız.

    pegasus bu işe bir çözüm bulsun. insanları uğraştırmasın.
  • lan resmen uyanmamı kolaylaştırdı. allah sabır versin. rezalet gibi rezalet. 10 üzerinden 10'u hak ediyor.
  • içim ürperdi, kanım çekildi. en üzüldüğüm şeylerin başında gelir cüzdanımı kaybetmek özellikle.

    allah kolaylık ve sabır versin der 9/10 rezalet puanımı eklerim.

    inşallah tez zamanda çantanız bulunur. zor gibi duruyor.
  • sabah sabah havalimanına doğru giderken (pegasusla uçmuyorum neyse ki) empati düzeyimi yükseltip ilk defa bir rezalet başlığına entry girmeme sebep olmuş rezalettir. puanım 10/10. en sinir bozucu nokta da uçağa alınan diğer kabin bagajları olmuş , suser isyanında çok çok haklı. umarım ki bir sonuca ulaşır.
  • bir insan nasıl cüzdanını unutur? ki daha önce de kayıp bagaj problemi yaşamışsınız. yani laptopu kitabı alıyorsunuz ama para ve kartları almayı unutuyorsunuz. umarım hasarsız gelir bagajınız ama bu kadar da dikkatsiz olmayın.
  • adamlar kuralları önceden koymuş, yayımlamış. kabin bagajı olmaz, ama evrak çantası olur demiş. burada haklılar.

    ama kabin bagajı kaybolursa fatura göstermelisin demek çamura yatmaktır. ne yapacaz yani, giydiğim donun, geçen yıl aldığım tişörtlerin ve deniz şortunun faturasıyla mı dolaşacağım ömür boyu.

    çözüm: kayıp çantanın bulunacağını düşünüyorum, strese gerek yok. bulunamazsa, işi yokuşa sürme ve çamur çabanızı görüyor, arttırıyorum, reste rest, all-in diyorum, o eski namusli bilo öldü deyip, don faturaları evde saklanan yerden çıkarılıp, biiiruuuuun denilir (vardır bi yerdeee, iyi bak). bendekiler genelde gant ve lacoste, sırt çantası 8 kg, çanta full, 240 avroya yaklaşan (8kg x 30 avro) bir para kurtarılabilir. çantan bugün yarın gelir. kızdığım tek şey hava yolu şirketlerinin tazminattan kaçma çabası.

    edit: imla
  • üzücü bir rezalet ancak bir sonuç çıkacağını sanmıyorum. otobüs şirketleri bile bagaja daha çok önem veriyordur hatta muhtemelen.

    bir de eklemem gerekirse bu meseleden çıkardığım sonuç bu şekilde yaşanan tartışmalı durumlarda alttan almamak gerekiyor. alttan aldıkça üzerinize geliyorlarmış gibi. mesela orada bağırıp çağırsan durum belki de daha farklı olacaktı. malesef bu ülkede bağırıp çağırmak bazı şeyleri değiştirebiliyor.
  • çantanın kaybolmasına rezalet puanım 10/10. umarım en kısa sürede bulunup tarafınıza iletilir ama sizin yeni uçuş bilgilerini okumamanız da sizin hatanız.

    not: bu sabah pegasus uçuşu yapan benzer eşyalara sahip biriyim.
20 entry daha
hesabın var mı? giriş yap