• abuk sabuk rezalet başlıkları ve arda-berkay tartışmaları arasında ilgi çekmeyecektir ancak bu değişim ibret alınması gerekir.

    türkiye'nin ekonomisinin motoru olan inşaatın ülkede nasıl yeşil alan bırakmadığının canlı ispatıdır.

    buradan görebilirsiniz.

    hızlıresimden giremeyenler buraya
  • şu değişime sebep olan herkesin vatana ihanetten yargılanması lazım benim gözümde. sağcı- solcu, milliyetçi - sosyalist vs. gibi hayatını siyasetten nemalanmaya adamış kimsenin umrunda olmayacaktır. sadece bizler gibi hayatta kalmaya çalışan üç beş gerçek vatanseverin canını yakacak, başlarını başka bir tarafa çevirmesine sebep olacaktır.

    (bkz: allah belanızı versin)
  • 2017 bok gibi de 2006 şahane mi? ege kıyıları seksenlerden beri talan ediliyor. önce talan edenler, sonra talan edenlerden daha az suçlu değil. 1990'dan beri gittiğiniz gündoğan'daki denize sıfır yazlığınız da bu topraklara ihanettir.

    önce bir grup gezgin, şirin bir sahil kasabası keşfeder. bu grup, akarsu, rahat yatak, klima olmamasını dert etmez. keşfettikleri sahil kasabasını, çevresindeki güzellikleri eşe dosta anlatırlar. sonra yıllar içinde o kasaba piç olur böyle. çünkü sonraki ekip gürültüsüyle, lüksüyle birlikte gelir. denize girecek bangır bangır boktan bir müziğin olmadığı bir yer bulamazsınız. 40 yıl önce kafa dinlemeye gittiğiniz yer, kafa siken bir yere dönmüştür artık.
  • artan beton sevgimizin bir yansıması. adeta yemin etmişiz yeşilliği yok edip yerine beton dökmeye. ağaçlar, bitkiler ve doğa düşmanımız sanki.
  • resimdeki yer yalıkavak'ın tilkicik koyu'nda bulunan epique island isimli yeni yapılan villar topluğunu gösteriyor. burası aynı zamanda şarkıcı hadise'nin magazin basınında meşhur olan la plaj isimli mekanının ve istanbul'da ciks tayfanın pek bir sevdiği hazine isimli dandik restaurant/gece klubünün şubesinin de bulunduğu koy. koy çepeçevre siteler ve otellerle çevrelenmiş durumda, club flipper da bunlardan bir tanesi.

    aslında fotoğrafta bulunan alan epey küçük bir kara uzantısı. fotoğrafta epey büyük çıkmış ama değil. fotoğrafta gözüken yeşillik ise sanki orası ormanla kaplıymış gibi duruyor ama bildiğin makilik alan. evlerin yapıldığı arsa ise yıllardır bomboş duran, yanlış bilmiyorsam 28 adet hissedara/akraba hissesine sahip olan bir bölgeydi. burayı satın alan firma, yıllarca verdiği mücadele sonucunda herkesten parselleri teker teker topladı ve bu iğrenç beton yığınını inşa etmeye başladı. ha makilik olması bu yeşil alanın yok edilmesi için gerekçe midir ya da durumu haklı mı kılar, kesinlikle hayır! maki de olsa yeşillik yeşilliktir ve gri betondan yeğdir.

    şimdi orada yaz kış devam eden bir hummalı çalışma var. bildiğim kadarıyla adacığın kuzeydoğu tarafına (yani saat 1 yönü) bir otel ve marina inşa edilmek istendi ancak gerekli izinler alınamadı. üstelik bu çirkin gri betonların fiyatları da beş ila dokuz milyon euro diye söylendi.

    işin garibi şu ki, bu koyda yukarıda adını geçirdiğim hazine, la plaj, club flipper, cactus fleur vs birçok tesis ve otel var. bunlar yazın öğlen saat 3 civarı müzik çalmaya başlayıp, gece gittikçe artan bir oranda gürültü yapmaya başlıyorlar. hele ki o kapanmadan önce la plaj ve sonrasında da hazine denen orospu çocukları gece saat 2'den itibaren müziği bir köklüyorlar ki, düşman başına. ne polis ne jandarma birşey yapamıyor. sabah saat 5'e doğru ses kesiliyor da insanlar uyuyabiliyor.

    şimdi hem yeşili yok etmişsin, hem binlerce evin kanalizasyon pisliğini o tertemiz koya akıtmışsın (ki yağmur yağınca oteller kanalizasyonları açıp denize salıyor çünkü hergün vidanjör parası vermek maliyet), hem tekneni vs bağlayıp yağa bulamışsın, bir de üstüne sabaha kadar dayanılmayacak derecede yüksek müzikle ortamın amına koymuşsun. ha bu arada yalıkavak'ın özellikle o koyun rüzgar durumunu da söylemeden geçmeyeyim. koy kuzeye ve açıkdenize baktığı için her daim rüzgarlı ki bu rüzgar zaman zaman insanı sersem edecek fırtına boyutuna varıyor, üstüne de beş-dokuz milyon euro verip ev almışsın. neden? yalıkavak'ta evim olsun diye. aklınıza şaşayım sizin. o yeşil maki de olsaydı yerinde kalsaydı, o gece klüpleri açılmasaydı da insanlar kuş sesleriyle uyusaydı, yanında bata çıka ilerleyen bokla yüzmeseydi olmaz mıydı? illa herşeyi bozmak gerek değil mi? aq çakalları sizi.
  • arap hayranı bedeviler çölleştiriyorlar efenim durduramıyoruz..
  • eleştirenlerin hemen hemen 80-90%si bodrumda tatil yapıyor veya yapmak için götünü satar.

    bi 20-30%sinin de imar barışından evi dükkanı falan ruhsat alsın diye götünü yırtar.

    bu işler böyle sevgili dostlarım. bu betonlaşma da, plansızlıkta halkın seçimi.
  • o hale gelmesinin en büyük nedeni, bodrum belediyesinin yaz aylarındaki nüfus yoğunluğuna hizmet verecek ödeneğinin olmaması. kış aylarında 10 olan nüfus, yazın 1.000 oluyor; fakat belediyeye ayrılan ödenek veya belediyenin gelirleri 100 kat artmıyor.

    buna çare olarak da belediye daha fazla alanı imara açıyor, imara açılan yerlere inşaat yapanlardan da ruhsat ve iskan alacakları zaman iyi para topluyor.

    bunun en güzel örneği denize sıfır yapılan yeni inşaatlar. denizden içeriye 30m zaten kıyı çizgisi oluyor ve hiçbir şey yapılmaması lazım. ondan sonraki 50m de günübirlik tesis veya turistik tesis olarak imar alıyor ama gidip bakın hepsi milyon euroluk site olmuş. işte bu inşaatların, türlü aykırılıklarına rağmen iskan alabilmeleri, belediyenin elde ettiği ek gelirle oluyor.

    benzer bir başka örnek de sit alanlarına yapılan inşaatlar. temel altından 1m2'lik (sanırım) 3-4 yer açıyorlar ve tarihi yapı çıkmazsa inşaata izin veriyorlar. mutlaka çıkıyor ama işte yoluna uyduruluyor.

    akp-chp çekişmesi böyle devam ettiği sürece daha da kötü olacağını düşünüyorum. akp açıklıktan gebersinler diyecek, chp de daha fazla yeri imara açtıracak. bodrum'a gittiğinizde aracınız yoksa bir tane kiralayın ve nerelere inşaat yapılmış bir bakın. arabanın zor çıktığı yere, adamlar mikser, pompa çıkartıp inşaat yapmışlar. öyle bir azim var ki, sanki rüzgar santrali yapıyorlar. bir istinat duvarları yapmışlar, abartısız 10 metre yüksekliğinde. tüm bunlar da 2+1 80m2 yazlık için. yani gezerken en absürt, "lan buraya inşaat yapılmaz" denecek arsayı gözünüze kestirin ve 2-3 sene sonra gidip kontrol edin. neler yaptıklarına siz de şaşıracaksınız.
  • o yeni yapılan beton yığınlarından krediyle ev alan yeni türkler'in "şekerim bodrum'un eski tadı kalmadı" demesine vesile olacak değişimdir.
  • aralara beton saksıda çiçek serpiştirilir, amma abartıyorsunuz yahu...
hesabın var mı? giriş yap