• ya tam yaziktir sonucta bizim esnafimiz diyecegim adamlar cikiyor mal mal bi aciklama yapiyor.

    yanin amk. geberin. bizim cakal esnaf buna mustehak.
  • hortum bu kadar mevzu olup göndermelerde çok kullanılınca karışıklıklara neden olan kriz.

    biz hortum vermiyoruz, verilen hortumu sikiyoruz (böyle söyleyince biraz garip oldu farkındayım). amacımız hortumu sikerek su vermesini ve dolayısı ile yangının sönmesini engellemektir.

    yanlış anlayan arkadaşlara duyurulur.
  • fiktif kayıtlarla "sektöründe öncü" otellere devlet desteği akıtılıp yandaş 3-5 televizyon kanalında "turizm ölmedi yüreğimde yaşıyor" haberleri yaptırılarak atlatılmaya çalışılacak krizdir. ben şahsen otellere cast ajansından adamlar götürüp doldurabileceklerini bile düşünüyorum.

    sektöründeki öncülerin dışında kalanlarsa batabilir haliyle. ama zaten memlekette her gün yüzlerce küçük ve orta ölçekli firma iflas erteleme alıyor, kimse sallamıyor.

    yalnız bu sektöre yapılacak teşviğin kaynağını bu sefer cidden merak ediyorum. halkbank sermaye rasyosu yüzünden kredi veremez durumda, ziraatbankası yüzdürdüğü kredilerle su olimpiyatlarına katılabilir. neyse haşmetli padişahımız bulur bi yolunu. be-na-na.
  • durup durup bir şeyler söyleme dürtüsünü dürten elim hadise. hortumla işi biten çıksın beyler, başlık kasıyor.
  • antalya'da yaşıyorum, turizmciyim. tünelin ucu bombok bi yere çıktı.

    sektörde genel kanılar;

    - en az üç sene toparlanamayız.
    - bu yaz iflaslar ard arda gelir.
    - rus pazarının yerini dolduramayız.
    - gelecek kış avrupa pazarı böyle giderse tamamen biteriz.

    durum;
    - herkes mart sonunu bekliyor rezervasyonların son halini görmek için.
    - bir kısım insan bir umutla rusya ile charterların bir şekilde tekrar başlayacağını ümit ediyor naif bir şekilde.
    - bankalar turizm şirketlerine kredi vermiyor, riskli bazı kredileri geri çağırma eğilimindeler.
    - çek kullanımı itibarını yitirdi.
    - acentelerden sezonluk ön ödeme çeklerini alamayan otellerin bütün planları bozuldu.
    - oteller ilk önlem olarak kendi marketinglerine yüklendiler.
    - kaçınılmaz sonuç olarak yiyecek, eğlence gibi tüm gider kalemlerinde masraf kısılacak/kalite düşecek.
    - rus pazarı acenteleri çok kötü durumda. ciddi işten çıkarmalar oldu.
    - gelir seviyesi düşük rusların geldigi kemer bölgesi en çok etkilenecek bölge olarak görülüyor.

    karanlık günler bekliyor bizleri. allah yardımcımız olsun.
  • bazı otellerin kapanması ve ucuza satılığa çıkacak otellerin de yeşil-yandaş sermaye tarafından kapatılmasıyla sonuçlanacak krizdir.
  • 2 gün sonra yurtdışına çıkıyorum, havalimanından 1 değil 10 tane harç pulu alacağım! bilmem anlatabildim mi!
  • bu sefer harbi dış mihrakların dahil olduğu durum. yok be olm valla bak.
  • [2016 turizm krizi entarisiyle alttakini birleştirip, içine bir çay kaşığı wwoof kattığım yazı ve blog sevmeyenler için medium versiyonu]

    ***

    "2016 turizmci krizi" olmalıydı bu, zira turiste kriz yok.

    schengen alabilenler için konuşuyorum:
    sabiha'dan budapeşte'ye 15-20 euroya uçuşlar var wizzair ile. hem de öyle aylar öncesinden planlamaya gerek yok, 2 hafta öncesi yetiyor. normal boyutta bir sırt çantasını kapın gidin. oranın keyfini çıkardıktan sonra hem wizzair, hem ryanair, hem easyjet ile avrupanın diğer yerlerine de çok ucuza geçersiniz.

    hele öyle 4 kişilik bir grupsanız, ohh, airbnb ile daire ayarlar, güney ispanya veya italyaya gidip kiralık arabayla gezip tozarsınız.

    bir ara 10 euroluk uçuşlar sayesinde aynı gün içinde kahvaltıyı barcelonada etmiş, öğlen şarabı portoda, gece çorbamı da marakeşin meydanında içmiştim (*1). 20 sene önce bunu anca zenginler ve james bond yapardı, şimdi istanbulda rakı balık yapsan daha pahalı.

    boşverin kemer'de otele gidip manda gibi yatmayı (*2), avrupa'da gezin tozun, bangkoka veya kuala lumpura 300-400 dolarlık (*3) biletlerden alın. ya da bizim güneydeki ufak işletmelere, bağ bahçe içindeki aile pansiyonlarına gidip onlara destek olun.

    türkiye'de de, dünyada da güzel ve ucuz yer çok, o yüzden turiste kriz yok.

    ---

    (*1): böyle gezmeyi kesinlikle tavsiye etmiyorum, özel bir nedenim vardı. onun yerine slow travel

    (*2): çocuklu, bütçesi ve zamanı dar ailelerin güneyde manda gibi yatmak istemeleri makul tabii. ama onlar dahi, endüstriyel turizmden uzaklaşmalılar: ailece bir bağ evine, bir çiftliğe gidip kafa dinlemek, çocukların gelişimi için de iyidir. sezon sonlarında kaş, olimpos, assos, bozcaada gibi görece samimi ortamlarda deniz tatili yapmak iyidir. veya avrupa kentlerine gelip, koştur koştur müze gezmeden, sırf kaplıcalarda veya plajlarda veya kafelerde rahat rahat yayılıp kitap okumak da mümkün, zira eskinin aksine "bir daha gelemeyiz, gelmişken her şeyi görmek lazım" diye acele etmeye gerek yok.

    (*3): "nerede bu ucuz biletler, ben baktım yok" mesajları geldi epey. kısaca, wizzairle filan avrupada 20 euroluk bilet bulmak kolay ama 300 euroya güneydoğu asyaya gidip gelmek zor iş, biraz abartmışım o kısmı. fakat fark çok yok, ben en son 400 küsur euroya almıştım.

    ucuz uçak bileti konusunda genel tavsiyeleri şuraya yazdım: (bkz: #58903392).
  • kültür ve turizm bakanlığı tarafından açıklanan 2016 ocak ayı verilerine göre sadece ocak ayı değerlendirildiğinde çok ta korkutucu görünmemektedir.

    ancak sektörden olduğunu belirten arkadaşlar rezervasyon durumunu bildiklerinden sezonda karşılaşılacak durumun vehametinden bahsediyorlar.

    kamu kurumlarında 3 milyon civarında işçi-memur var, potansiyel olarak gurbetçiler var, uygun fiyat bulduğu takdirde tatil programı yapabilecek pek çok vatandaş var. sektör temsilcileri sezon dışı vakitlerde uyguladıkları gibi cazip koşullarla otellerini kendi vatandaşına açarsa, kamu kurumları da eğitim, seminer faaliyetlerini arttırarak bu sene antalya bölgesinde yoğunlaştırısa, pazarlama sektöründe de bolca tatil promosyonu dağıtılırsa sektör en azından taşıma suyla da olsa sezonu atlatır diye düşünüyorum.

    düşünüyorum çünkü otelcilere sövmekle, adamların iflasını izlemekle kendi adıma da ülke adına da bir menfaat sağlanacağını sanmıyorum. adamları öldürmek yerine bu sene bedava çalıştırarak uygun ücretler karşılığında tatil yapmak, bir şekilde tezgahı kapatmadan çorbayı kaynatır durumda bırakmak bölgede sektörden ekmek yiyen milyon mertebesindeki insanımız için en azından çarkı döndürmelerine fırsat sağlar. en kötü senaryodan her türlü daha iyi olur.
hesabın var mı? giriş yap