• 2016'da, yaşanan her saldırı sonrasında, otelin telefonları kilitlenecek hale geliyordu iptal istekleri ile. son 4-5 saldırı sonrasında ise her şey yolundaydı, zaten iptal edilecek herhangi bir rezervasyon kalmadı. gece kulübünden çıkan türk misafirlerle idare ediyorduk, onlar da elini ayağını çekecek gibi duruyor.

    daha da ironik olanını söyleyeyim; türkiye iran mı olur diye konuşurken, uzun dönem konaklayan iranlı bir çift, güvenlik endişesiyle iran'a dönme kararı aldılar. varın siz hesap edin krizin boyutunu.
  • olmayan krizdir. kriz olması için turizmin once var olması gerekir. ırak'in turizm krizinden söz edebilir misiniz? bundan sonra turistsiz hayata alışalım.

    çok acımasız bir yorum diye düşünmeyin; güvenlik kaynaklı turizm krizleri 5 sene sürer. mısır'ı düşünün, şu anda gitmek istiyor musunuz? güvenlik endişeniz mi var? oysaki mısır'daki güvenlik problemi 2012 de bitti. hala aklımızda tekin olmayan bir ülke gibi kalmasının sebebi türkiye için de geçerli olacak.

    debe sonrası edit:

    (bkz: minik eymen'e yardım ediyoruz kampanyası)
    hiçbir şey, sizi yardımlaşmaktan, insanlık onurunu korumaktan, bu vatan'ın evlatlarının birbirine destek olmasından alı koymasın.
  • geçen hafta almanya'dayken (amerika'da olabilir hatırlamıyorum), booking'den akdeniz sahillerinde birkaç otel baktım.
    birini beğendim, puanı çok iyi. hem oda fiyatı da 400 tl.
    aradım.

    şöyle bir diyalog gerçekleşti;

    - selamlar, şu şu günler için 4 kişilik konaklama planlıyoruz oda opsiyonlarınızı anlatır mısınız?
    + elbette. en ucuz odamız 1000 tl, balkonsuz ve otopark manzaralıdır.
    - 1000 mi? e bukingden bakıyorum şu an 400 diyor bukingde.
    + nasıl? ama buking yasaklı ki bakamazsınız?
    - kardeşim bakıyorum işte görüyorum şu an? neden aynı değil fiyatlarınız?
    + fiyat politikamız bu şekilde beyfendi, internet fiyatlarımız bu.
    - peki başka internet sitelerinde de böyle mi?
    + değildir beyfendi.
    - sadece booking'de böyle yani. iyi hadi takılın o zaman siz.

    olm bu nedir ya? bir insanı kendi milletinden tiksindirmek için yapıyorlar bunları amınakoyim ya.

    gider miyiz? gitmedik. booking'de 1500 lira görünüp telefonda da 1500 lira fiyat verene gittik.

    valla abi yani ben ne desem boş şu an.

    edit: almanya'da mıydım amerika'da mıydım hatırlamıyorum. belki de polonya veya hollanda'dayımdır. bilmem anlatabildim mi :=)
  • fuarda cezayirli bir adam geldi. anlattık ürünleri. çok ilgilendi, inovatif buldu. gel istersen fabrikayı da gez, kararını öyle ver dedik. sorry, turkey is not safe dedi. cezayirli. bu adam bir günlük iş yolculuğundan kaçıyorsa turist neden gelsin ki.
  • durun sektörden bildiriyorum.

    hiçte öyle sokakta gördüğünüz kalabalıkla tespit sıçmaya çalışmayın boşuna. merkez ofisimiz kuşadası ve şirketimizin işi yunan adaları feribot taşımacılığı. bu kısma sonra döneceğim ilk önce kuşadası cruise limanı olan bir diğer adıyla ege port limanına gelen son 5 yıllık cruise sayılarını paylaşıyorum.

    2013 - 512
    2014 - 423
    2015 - 380
    2016 - 223
    2017 - 91

    hiç nedenlerini sıralamayacağım zaten herşey ortada. ülke politikası vs ve son 3 yıldır gelen gemilerin hepsi romanya, bulgaristan, yunanistan vb avrupa ülkeleri vatandaşı. yani para bırakacak müşteri değil. 2013-2014 senelerinde amerikanlar, ingilizler ve italyanlar geliyordu yığınla ve hepsi paralı müşterilerdi. hem halıcı, kuyumcu vb. esnafa para bırakıyordu hem de efese, izmire transfer hizmeti alıp hem tur şirketlerine, hem transfer hizmeti sağlayan şirketlere hem de taksicilere para bırakıyordu. şimdi bunların hiç biri yok.

    sizin o bodrum vb. yerler insan kaynıyor dediğiniz açıklaması da şu. geceliği 2015-2016 yıl ortalamaları 400-500 tl olan oteller şu an 200 lira fiyat çekiyor hemde fırsat sitelerinde. girin bakın tek tek link vermekle uğraşamayacağım çünkü gecenin bu saati ofisteyim çalışıyorum. ve bu fırsat sitelerine %15+kdv komisyonda ödüyorlar.

    yukarıda arkadaşların yazdığı oteller her yerde full, -30 oda içerideyim tarzı örneklerin açıklaması da şu şekilde oluyor. otellerin yurtdışında expedia, hotelbeds, booking.com tarzı büyük servis sağlayıcılarla acayip düşük fiyattan kontratları var. neden derseniz bu adamlar belli bir sezon aralığında otele diyor ki bak kardeşim ben 1 mayıstan 31 eylüle kadar senin otelinden her gün 20 oda istiyorum. bana bu tarihler arası 20 odanın maliyetini hesapla. otel hesaplıyor diyor ki x tutar. bu servis sağlayıcılar otele gidiyor 1 mayıstan önce. al diyor bu x/2 paran, peşin ödüyorum. kalanı da 31 eylülden sonra. otelinde işine geliyor çünkü daha sezon açılmadan parayı peşin alıyor ve bu servis sağlayıcıların günlük bu odalara ödediği odabaşı para 50 euroyu geçmez. 50 euro dediğim oda da herşey dahil otelin en iyi odasıdır. otele kapıdan girerseniz size 400 500 tl fiyat çeker ama işin acı tarafı o servis sağlayıcılar bu bahsettiğim paralardan otellerden oda alırlar. sonra 300 - 400 tl bandında fiyat çekip otelden de daha iyi para kazanırlar. sizde oo otel dolu vs modunda takılırsınız.

    şu an ülkede doğru düzgün ne amerikalı ne ingiliz ne de adam akıllı kaliteli para bırakacak avrupalı turist var. her yer arap dolu onların bırakacağı para da yerin dibine batsın diyoruz sektör olarak. adam 2 karısı 10 çocuğuyla otellere gelip diğer müşterilere rahatsızlık veriyor. rahatsızlık verme sebebi de; eş sayısı çocuk durumu değil; parayla her türlü öküzlüğü yapabileceklerini sanmaları. zengin araplar eşittir, akp kaynaklı zengin olan görmemiş cahil türkler.

    yunan adalarına gelirsek sırf 26 ağustos 2017 - 4 eylül 2017 tarihleri arasında 5852 yolcu taşıyoruz. bu kadar net rakamı nasıl veriyorum; sistem önümde açık çünkü. ve bu insanlar bir kişi 2 gece konaklama, feribot biletleri ve sabah kahvaltısı dahil 109 euroya yunan adasına ulaşıyorlar. hem de 5 yıldızlı otelde konaklamasıyla. 2 gün öğlen ve akşam yemeği hatta her öğünde ouzo, bira veya şarap tüketeceğini varsayarsak yemeğe eşlik edecek düzeyde, toplam 4 öğüne vereceği para 100 euroyu geçmez hatta imkansız. beachler deseniz zaten ücretsiz, şemsiye ve şezlong parası diye birşey yok. su içseniz kimse neden başka birşey içmiyorsun diye sormaz. yani bir kişi 240 euroya yaklaşık 1000 tl ye 3 gün 2 gece yunan adasında ve 4 öğün dışarıda istediği alkolü içerek taş gibi tatili yapıp geliyor. ve artık aklı çalışan kültürlü, cahil olmayan türk müşteri soluğu direkt yunanistanda alıyor.

    kıssadan hisse hayvan gibi kriz var, ve daha da beter olmalarını umuyorum türk otel sahiplerinin. bizim yunan adaları sektörü eskiden bir furya olarak görülürdü, gelir geçer denirdi. lakin o devir çoktan değişti. 35 euroya kuşadası-samos gidiş dönüş bileti alabilirken ne bok yemeğe türkiye de tatil yapsın insanlar. izmir istanbul tek yön uçuş parasına yunanistana gelip gidiyorsun hem de sefer süresi 1 saat. hı tabii uçak biletini 2 ay önceden alırsan bulursun o fiyata tahmini.

    siz daha avutun kendinizi, bir arkadaşım şöyle dedi; o böyle dedi diye. cebinde pasaportu olan ya schengenle ya da kapıda vizeyle geçiyor yunanistana bakıyor keyfine. ne uğraşacak her kesimden cahil cühela eli sonradan para görmüş kültürsüz insanlarla bodrum, çeşme, kuşadası, marmariste takılmaya. size de çok sevdiğini araplarınızla mutluluklar.
  • acilin bayram icin otellerin/tesislerin doluluk oranlarini veriyorum ( 25 agustos -3 eylul) :

    antalya % 52
    alanya % 38
    bodrum % 42
    marmaris % 45
    cesme % 50
    alacati % 55
    kas % 90
    kemer % 35
    side % 41
    didim % 30
    kusadasi % 37

    buna karsilik hemen karsi kiyida:

    rodos % 82
    mykonos % 84
    sisam % 83
    istanköy % 63
    santorini % 90
    amorgos % 88
    taşöz % 97
    sömbeki % 86
    hydra % 97
    korfu % 85
    sakiz % 85
    kefalonya % 89

    not: svihs % 100

    kaynak: booking/tripadvisor
  • "cunku her alman bilir ki sahil bolgeleri gayet guvenli, temiz ve turkiyedeki otel tesisleri yunanistan ile kiyaslanamayacak kadar guzel. " kismindan sonrasini okumaya gerek olmayan itfaiyenin hortumudur.

    svihs.
  • hayatımın en güzel tatilini geçen hafta biten 18 günlük tatilimle geçirdim. hiç unutmayacağım / unutamayacağım muhteşem bir tatildi. böyle olacağını tahmin bile edemezdim açıkçası.

    evcek atladık arabaya, tripadvisor, google maps, yandex vb. üzerinden tüm müze, antik kent, tarihi yapı, plaj, tabiat parkı vb. işaretledik. antalya, muğla, aydın, izmir, marmaris, dalyan, bodrum, selçuk, seferihisar, kemer, fethiye, akyaka, kuşadası, didim gezdik.

    aslında önce birkaç otele baktık, bir haftası öyle olsun diye. allahtan ki olmadı. adamların fiyat politikasının dürüst olmaması, tatil sitelerinin resim ve vaadleriyle bizim gezip gözümüzle gördüğümüz arasında uçurum olduğunu gördük. zaten
    yıllarca çok büyük hata yaptığımızı da anladık. akşama kadar müzeleri, tarihi yerleri gezdik, sürdük güneş kremini filmlerde gördüğümüz ve otel kenarlarına benzemeyen o muhteşem plajlarda yüzdük, güneşlendik, şezlong kiralamaya bile gerek görmedik, serdik havlumuzu uzandık.

    her akşam bir yerde ucuz aile pansiyonlarında kaldık. telefonda fiyat alıp karşılaştırdık en uygununa gittik. bir gece de bir kamu kuruluşunun sosyal tesisinde kaldık. gittiğimiz her yerde sadece banyo yaptık ve uyuduk. yeterince elbise aldığımızdan çamaşır yıkatmadık ama yıkayan yerler de çok. en güzel yemekleri yedik. mekanların menülerine kazıklanmamak adına baktık, işimize gelmeyen yerden teşekkürle ayrıldık. hayatımda yediğim en güzel pizzayı da burada yedim, en sevdiğim yiyecek olan mavi yengeci de, kaldığımız yerde tutulmuş kocama levrekleri de (böyle lezzet yok). otellerdeki ne olduğu belli olmayan, adinin de bayağısı, bayağının da aşağısı içkiler yerine, migros vb. den aldıklarımızı içtik. eğlence yetmedi, aqua parka gittik, yetmedi pasasailing olayına girdik ama cesaret edemeyip vazgeçtik.

    ben hayatımda bu kadar tarihi yapı, müze, vb. görmemiştim. ne hikayeler, ne medeniyetler gelip geçmiş. mekanları gezerken ekşi sözlükte yazanlara da göz attım. gittiğimiz yerin neyi meşhursa aldık bagaja doldurduk.

    şimdi tek üzüntüm, yıllarca otellere tıkılıp, üç günden sonra sıkıldığım, yavşak animatörlerin boktan şovları arasında kaybolduğum, zayi olan tatillerime oldu.

    tek çıkarımım da, ülkedeki turizm, akp hükümetine, mafyalaşmış turizm sektörüne, anayasa kural tanımadan sahil işgaline, geleni gideni yolmaya çalışan hırsız esnafa, müzeleri kapatıp milleti sokmayan zihniyete rağmen çökmeyen bir turizm sektörümüzün olduğudur. bu ülke öyle bir cennet ki, tüm bunlara rağmen diz çöktüremediler. hala tek tük turist, yoğun yerli turist var. bu cennet vatanın turizmine bunlar kilit vuramadıysa, türkiye cennetin yeryüzündeki yansımasıdır anca.

    yolda yatağını sırtında taşıyan üniversite öğrencisi otostopçular bayağı vardı. aldım görürdüm yol üstü gittiğim yere. helal olsun o gençlere. en güzel yıllarında güzel bir cesaretle harika bir olaya girmişler. üçerli ikişerli arkadaş grubu olarak geziyorlar.

    gündüzü ayrı, gece hayatı ayrı güzel. ben tek şoför olduğumdan biraz yoruldum. ama ne tatlı bir yorgunluk tabi.

    seneye hedefimiz yurtdışı tatili. ama bundan sonra ömrüm oldukça tatilim bu şekilde olacak. bedava verseler o otellere beni sokamazlar ki en iyi otellerdi onlarda sözde.

    ha araba yok, ehliyet yok derseniz daha iyi aslında. özellikle muğla büyükşehir belediyesini tebrik ederim. her plaja, her tarihi yere, ve ilçeler arası minibüsleri var. rahatlıkla gezilebiliyor. antalya'da bu açıdan boş değil fakat biraz daha zahmetli.

    çoluk çocuk ömrünüz oldukça gezin derim. eski medeniyetlerin hikayeleri, mezar yazıtları, kalıntılar, müzeler, antik kentler, aile restoranları, dürüst esnaf, yol kenarında nar suyu, portakal suyu, ve meyve satan köylüleri sair şeyleri tadın. sahte ve düzenbaz tatillerle eğlencenizi başkalarının keyfine ipotek ettirmeyin.

    ekonomik ve psikolojik krizsiz güzel tatillere...
  • uber ve booking e yapılanlar;

    türkiye adeta diyor ki avrupa kardeşim mesazını aldım bizdavarız.
  • neymiş turizmciler çok ülke gormus ve kendilerini geliştirmiş insanlarmış

    hadi ordan. yurtdışı çıkış harcı 100 dolar olsun diyen otel sahibi mi kendini geliştirmiş. evet hangi konuda geliştirdiği malum.

    batın amk. sikimde değil.

    turizmcilerin alayı çakal. otel sahibinden garsonuna kadar.

    edit: turizmci barzolar mesajla kufurlere başlamışlar. demek ki çok hakliyim. tekrardan beter olun. batın inşallah.
hesabın var mı? giriş yap