• kaybedilmiş 3.eğitim öğretim yılı olacağını şimdiden söyleyebiliriz. ağustos'un 2.haftasından itibaren salgının yeniden pik yapacağı neredeyse kabullenilmeye başlandı. bayram, düğünler, tatil sezonu derken zaten etrafımızda maske takan kimse kalmadı. aşı olma hızının düşmeye başladığı aşikar, fransa tarzı aşı olmayanların kamusal alanlara girişinin yasaklanacağı bir önlem alınmazsa, okulların açılması ile kapanması bir olacak. kimsenin de umrunda olduğunu sanmıyorum. yazın virüs yokmuş gibi davranarak 2 yıl geçiren hükümetten çok bir beklentiniz olmasın. 9'dan sonra sokağa çıkma yasağı, müzik fazla açmayın, hafta sonu evde oturun falan filan.
  • bir öğretmen olarak düşüncem eylül ayında ne olursa olsun heryeri kapatsınlar ama mutlaka okulları açsınlar. başka bir türlü bunun çaresi yok. aşılama artırılmalı gerekirse zorunlu hale getirilip okullar muhakkak açılmalı.
  • yazik lan cocuklara, velilere, komşulara, öğretmenlere!
    ruhsal, fiziksel ve bilişsel bozukluğu olan bir nesil yetişiyor.
    daha da telafisi olmaz, telafi egitimi diye zirvalamasinlar!
    bitti.
    okullarin acilmasiyla ilgili kriterler nerede?!
    sınıftaki öğrenci sayısı max. kaç olmalı?
    ders saatleri?
    tam gün parası alan özel okullar yine yarım gün mü ders verecek?
    maske kullanimi ne olacak?
    devlet okullarında havalandırma calismalari tamamlandı mı?
    öğretmenlerin tamamı asilandi mi?
    velilerin asi durumu nedir?
    ...
    bir ton soru!
    meb nerede?
    tatilin sırası mı?
    hakkımı helal etmiyorum, vergilerimi helal etmiyorum.
  • savaş dönemlerinde bile eğitime devam eden bu ülke salgınla sessizliğe bürünmek zorunda kaldı. kurtuluş harbinde, ıı. dünya savaşı esnasında öğrencileri yurt dışına gönderen bu topraklar coronayla mücadelede nelerle karşılaştı böyle?
  • anaokulu, 1., 8., ve 12. sınıflar için yüz yüze, diğer sınıflar için uzaktan eğitim ile geçecek olan eğitim-öğretim yılıdır.

    mevcut durum aşılama ile çözülebilecek bir durum değil maalesef. sürekli yeni varyantlar oluşmaya devam edecek. bütün öğrencilerin yüz yüze eğitime devam edebilmesi için meb'in yapması gereken şey sınıf mevcutlarını yarıya indirmek ve öğrencilerin temasını azaltıp mesafesini artırmak. bunun da iki yolu var:

    1.yol: öğretmen sayısını en az 2 katına çıkartıp her sınıfı ikiye bölmek (hatta bazı sınıfları daha fazla bölmek lazım). gerekiyorsa yeni okullar ya da ek binalar yapmak.

    2. yol: ikili eğitime (sabahçı-öğlenci) geçerek mevcutları yarıya indirmek. bu ilkine göre daha makul olabilir ama öğretmenin iş yükünü artıracağı için bu durumda yine öğretmen sayısında ciddi bir artış yapılması gerekir.

    tabii ki bütün bunlar bütçeye baktığına ve eğitime ayrılan bütçe zırnık seviyesinde olduğuna göre uzaktan eğitime tam gaz devam edilecektir.

    bir diğer durum da dönüşümlü tatil yapılması olabilir ama bu durumda yazın çocukların okula gelmesi için bir yaptırımda bulunulmalı. devamsızlık konusunda katı olunmalı ki bizim eğitim sistemimiz bunu yapmaz. turizmi de kötü etkileyeceği için bizim gibi eğitimi ön planda tutmayan bir ülkede çok ütopik olur.

    umalım ki bu pandeminin sınıf mevcutlarını azaltan bir etkisi olsun ki olumsuz bir durumun olumlu bir etki yarattığını görelim. eğitimin iyileşmesi öğretmen kalitesiyle doğru orantılı olduğu kadar sınıf mevcutlarıyla da doğru orantılıdır. 30 kişilik bir sınıfta öğretmenin her öğrencisine yeterli ilgiyi gösterebilmesi ve nitelikli bir eğitim verilebilmesi çok zordur. sınıf mevcutlarının azalması eğitimin öğrenciye göreliğinin ilk adımı olacaktır, tabi bunlar hep hayal...
  • tatil fotolarının, hınca hınç dolu mekanların, sahillerin, aşı karşıtlığının kısaca yazın yaşanan her şeyin unutulacağı bir eğitim öğretim yılı olacaktır.
    tek hatırlanacak olan öğretmenlerin uzaktan eğitimde "haketmediği" maaşları olacaktır.
  • burada sıkıntı uzaktan eğitim değil fırsat eşitsizliğidir; kossskoca devlet her çocuğa aynı imkanı sağlayabilse, uzaktan eğitim bittabi verimli bir yöntemdir küresel pandemi gibi oldukça ekstrem durumlarda. ha diyeceksiniz ki ama çocuklar sosyalleşip insanî bir takım becerilerini geliştiremiyor, evet, o da ayrı bir sorun maalesef, ki aynı üniversite öğrencileri için de geçerlidir.

    ben de bir akademisyenim ve mümkünse artık eğitimin tamamen yüz yüze formata dönmesini bekliyorum her ne kadar tüm süreç uzaktan (büyük ölçüde) daha pratik ve efektif yürütülebiliyor olsa da.

    t: yine yumurta kapıya dayanmadan hiçbir şekilde netleştirilmeyecek yerli ve milli problem.
  • son ana kadar aciklama yapılmayacaktır.
    mevcut iktidar bizleri koyun sürüsü gibi görüyor çünkü!
    fazla ses etmeyelim diye, karşı çıkacak vakit kalmasın diye son gün açıklanacak detaylar.

    yine dandik seyreltilmis egitim mi olacak?
    tam gün egitim veren okullar yine yarım günle mi kısıtlanacak?
    ders saati yine 30 dakika mi olacak?
    dersliklerde öğrenciler yine maske mi takacak?
    okullarin kulüpleri, ek dersler yine iptal mi olacak?
    ara tatiller covid oranına göre mi ayarlanacak?
    29 ekim cumhuriyet bayramı yine uzaktan mi kutlanacak?

    tüm bunların ve daha bir çok sorunun cevabı yok ortada.
    enteresan, bakınca meb'de zibilyon tane mudur var!
    tahminim hepsi birden tatildedir.
  • ne yazık ki açılıp açılmayacağı, toplumun geneline bağlıdır ki tablo umut verici değil. okulların açılıp açılmayacağı, eylül ayında değil, haziran ayından itibaren belli olur.
hesabın var mı? giriş yap