1063 entry daha
  • efes'te krunoslav simon real madrid'te ise nigel williams-goss ve carlos alocen'in sakatlıklarını saymazsak her iki takım da ideale yakın kadrolarıyla sahadalardı. çok yakınen tanıdığım için biliyorum; efes sağlık ekibi muazzam iş çıkardı bu sene. bu tarz başarıların arkasındaki görünmez kahramanları es geçmemek lazım. özellikle dizindeki kronik sakatlık sonrası larkin'in bu zamanlara hazır hale gelecek şekilde yönetilmesi müthiş iş.

    mesleki deformasyon mu bilmem daha çok dikkatimi çekiyor artık; özellikle covid pandemisi sonrası bu sezon euroleague'de sakatlıklarda bir artış var gibiydi. dileyenler bu sezona damga vuran sakatlıklara buradan göz atabilir. özellikle fenerbahçe'de vesely ve de colo'nun asvel maçındaki uzun süren sakatlıkları playoff'a erken havlu atılmasına sebep oldu. milano'nun efes serisinde sakatlıklardan dolayı darmaduman olması hakeza. bu tarz işlerde kısmet önemli evet ama profesyonellerle çalışmak çok daha önemli. bu yüzden böyle bir organizasyonu kuran herkesi bir kez daha tebrik etmek gerek. sonunda kazanan tarafta olmak güzel his ama

    edit: düzeltme için post biyikli adam a teşekkürler
  • baştan söyleyeyim fanatik fenerbahçeliyim. bugün aynı saatlerde fenerbahçe'nin lig maçı olmasına rağmen efes'in final maçını izledim.

    efes pilsen benim ilk göz ağrımdır. bana basketbolu sevdiren takımdır. o yüzden de yeri çok ayrıdır. burda ki yorumlar, anadolu efes'in son zamanlarda yaptığı düşmanca tavırlar bunu değiştiremez.

    yine de her 2 entry'den 1 tanesi, fenerbahçe'ye laf sokma şeklinde olunca insan rahatsız oluyor. sonuçta maç değerlendirmesi okumaya giriyorum ve tuttuğum takıma hakeretler okuyorum.

    burda fener'e koyduk mu yazanlar şunu unutmasın. efes bu duruma geldiyse bunda en büyük pay fenerbahçe'nindir.

    efes, euroleague'de yıllarca orta üst sıra takımı olarak yoluna devam etti. genelde çeyrek finale kalmak efes için başarı sayıldı. şampiyonluk düşüncesi hiç yoktu.

    ne zaman fenerbahçe büyük bir atılım yapıp, her sene final four oynamaya başladı. efes'de doğal olarak hedef büyüttü.

    ve 2 senedir euroleague kazanan bir takım ortaya çıktı.

    burda fener'e küfür edenler şunu unutmasın;

    yarın fenerbahçe basketbol da küçülmeye giderse, efes bir iki sene sonra avrupa'da yine orta seviye bir takım haline gelir.

    yerel rekabet olmazsa, kalıcı başarı gelmez.

    neyse tebrikler efes. bir winner'dan final almak çok zordur. bunu başardın.

    maç sonucu: real madrid 57 anadolu efes 58

    şampiyon : efes pilsen
  • öncelikle,

    (bkz: #137653581)
    (bkz: #137668713)

    harika bir back to back yaşadık, yani şöyle izah edeyim kendimi bildim bileli bu ligi izlerim, bunu yapabilen 2 özel takım vardı. ilki efsane maccabi ki o takım gerçekten avrupa tarihinin en en özel takımlarından biriydi. diğeri ise ivkovic'in kurguladığı ve bayrağı bartzokas'a devrettiği olympiacos ki bu takım da underdog olarak çıktığı yolda adeta rakipler için kabus olmuş ve özellikle yerli oyuncularının başrolleriyle çok özel bir çifte şampiyonluk kazanmıştı. 3 sene üst üste kazanan ise henüz olmadı, yani modern euroleague tarihinde olmadı. bunu yapan 3. takım olan efes artık tarihin en özel takımlarından biri olma ünvanını göğsüne taktı ve bunu yaşayacaktır. sonuna kadar da hakkı.

    maça biraz değinmek istiyorum ama gerçekten çok kötü bir basketbol akşamıydı. efes asla kendi oyununu oynayamadı, tamamen bireysel becerilerle ayakta kaldı ve maç sonunu da şampiyon gibi oynayarak kupaya uzandı. maç önü yazımda açıkçası barcelona isterdim demiştim, bu maça dair kaygılarımı da uzun uzun anlatmıştım. 40 dakika boyunca tüm kaygılarımda sonuna kadar haklı çıkmak beni gerim gerim gerse de açıkçası mutlu etti. bir kere en başta söylemeliyim ki laso çok büyük bir coach. bugün bazı özel sekanslar izledim ve bunları asla unutamam. mesela randolph'un attığı üçlükler ve zayıf köşede jeffrey taylor'un üçlüğü tamamen messina'nın hücum setiydi. laso yıllar önce yardımcısıydı messina'nın ve hatta real madrid'i ondan devralmıştı. bu detayları çok seviyorum.

    real madrid maça fersah fersah bir beşle başladı, zaten bunu bekliyordum. maçın büyük kısmını da bu tip beşlerle oynadı. larkin ve micic'i baskılamak ve yormak için fazla da şansı yoktu açıkçası. real madrid'in kısa forvetleri tüm pozisyonları savunabilen oyuncular, bu onları adam değişimi savunmasında inanılmaz bir seviyeye çıkarıyor ama efes de bunu uzunları ısrarla micic ve larkin'in karşısında bırakarak cezalandırdı. laso aslında tüm maçı kurguladığı gibi götürebildi, efes hiç kendi oyununu oynayamadı ve ergin hoca maça hiç dokunamadı momentum anlamında. ama ergin hoca da laso'nun bu akıl oyunlarına onun oyun alanında güzel cevaplar verdi. sadece bir türlü tempoyu ele alamadı takım ancak yarı saha basketbolunda özellikle ikinci yarı pleiss ile real madrid uzunlarını potadan uzaklaştırarak güzel iş yaptı. zaten pleiss maçın mvp'si oldu bu sayede. sadece bir sıkıntı var, efes hangi tempoda yarı saha basketbolunu oynarsa oynasın top 2-3 oyuncunun elinde dönüyor. bu hem takımın kalanını verimsizleştiriyor hemde rakibin yardım savunmasını kolaylaştırıyor. bugün de vasa ve larkin tüm toplara hükmetti ve pek takımla paylaşmadı, sadece şut anlamında değil; genel olarak top dolaşımında da pek arkadaşlarının eline değmiyor top. bu direkt simon'un yokluğuyla alakalı bir durum bence. bryant biraz daha kendini kabul ettirince eski düzene dönülecektir.

    laso maça 2 metre ortalamanın baya üstünde bir beşle başladı, ikinci yarıda da bu beşle başladı. bu durumda tavares özelinde efes için en büyük sıkıntı reboundlar olacaktı ki zaten öyle oldu. burada kritik bir nokta var, hem yabusele hem tavares'i efes uzunları aslında iyi box out etti. buna rağmen o reboundları topladılar, güçleriyle iterek. bu inanılmaz bir şey. bunların yanında ilk beşte 2 kısa forvetle başladılar ve larkin'i hanga, micic'i yabusele - deck - abalde'yi döndürerek savundular. burada efes yarı sahada biraz pas temposunu arttırıp forvet ve uzunları dipte boş bulabilse baskıyı kırabilecekti ama larkin ve micic tepede isolation oynadılar ve biraz real'in ekmeğine yağ sürüldü. neyse ki madrid ekibi baya boş şut kaçırdı ve maç ilk yarıda büyük farklara gitmedi. bu sayede efes tabelada kalabildi ve ikinci yarı biraz daha oyunun şeklini değiştirerek bir adım öne geçebildi. ilk yarı baya dayak yiyen ve acaba bu sene olmayacak mı noktasından ikinci yarı öne geçip bunu koruyabilen takıma geçiş ise pleiss'ın kullanımının değiştirilmesi ve singleton'un pota altında fiziksel üstünlük koymasıyla oldu. zaten ergin hoca moerman'ı neredeyse hiç kullanmadı ikinci yarı, singleton öyle bir fiziksel güç koydu ki laso çaresizlikten kısa bir sekans 4 kısaya döndü. efes kısaları ise madrid savunmasını daha iyi okumaya başladı ve switch savunmasında karşılarına uzunları alıp onların zayıf ayaklarına hücum ettiler, bu penetreleri ise kendileri bitirmek yerine yardım getirilen dipler yani zayıf bölgelere pleiss'ı sokarak bitirdiler ve alman uzun burada boş şutlar bularak efes'i maç içinde önde tuttu. aslında 4 numaradan da bu şut performansını alabilsek çok daha rahat bir final oynayacaktık ama bu senaryoda da kazanmayı başardık.

    geldiğimiz noktada bu takım kendi "last dance"ını gerçekten hak ediyordu, yaptı da. şimdi özellikle forvet ve uzunlarda ciddi revizyonlar olacak. zaten şimdiden clyburn haberi çıktı, bunlar şart. umarım bobua - larkin - micic iskeleti korunur. sezon içinde buraya bryant eklenmişti, şimdi de clyburn eklendi. bu takım hem vites arttırmayı hemde three-peat'i sonuna kadar hak ediyor. 4 senelik harika hikaye bana göre 3 ama resmiyette 2 şampiyonlukla taçlandı. şimdi yeni bir takımla yeni bir hikaye yazma zamanı geldi. tüm ekipte bu motivasyon ve enerji var. başkanda ise bu kaynak mevcut. bakalım yeni hikayenin sonu ne olacak. 35 yaşımda ve kendimi bildim bileli efesli olan biriyim. hayatım boyunca unutamayacağım bu 4 yılı bizzat yaşamamı sağlayan bu güzel ekibe ne kadar teşekkür etsem eksik kalır. harikasın takım, sizi izleyebildiğimiz için çok şanslıyız.
  • son 2 sezonun en formsuz efesi şampiyonluk kazanmış oldu.kim ne derse desin ergin ataman’nın son dklardaki taktik anlayışı muazzamdı.tebrikler.
  • helal olsun be. bir taraftar kazandılar <3
  • halen inanamiyorum tesekkurler tum efese ergin hoca ya mutlu olduk ... milli takim avrupa sampiyonu da yapar ergin hoca
  • anadolu efes maci kazanmistir helal olsun.
  • gurur duydum. tebrikler efes. bugün fenerbahçe veya başka bir türk takımı da kazansaydı aynı ölçüde gurur duyacaktım. sonuçta, sahada türk oyuncu olmasa da bu bir türk takımı.

    bu şampiyonluk en çok ergin ataman'a yazar. ergin ataman 4 sene önce efes'i avrupa'da en dipten alıp bir kaç yıldır en tepeye çıkardı.

    bu başarı bütçeyle açıklanamaz çünkü efes'in 4 sene önceki bütçesi buna benzerdi. en yetenekli oyuncuları toplamakla iyi takım olunmuyor. farkı yaratan çalışma oldu. oyuncuları geliştirmek için akıl ve adanmışlık gerekiyor.

    trt spor'un maç sonu röportajlarında, yanlış anlamadıysam, bir efes'li oyuncu, çocuklarının da otele getirildiğini, oyuncuların çocuklarının birbirleriyle oynarken takımdaki aile havasının geliştiğini belirtti. bunu organize eden aklı tebrik ediyorum.

    ergin ataman'ın milli takım koçu olması çok önemli. tıpkı hollanda'dan ikna edilerek getirilen ve türkiye'deki voleybolun seviyesini en üste çıkaran guidetti gibi ergin ataman da seviyeyi yükseltti.

    son olarak: ergin ataman'ın milli takımda avrupa şampiyonluğu hedefi koyması tüm yerli oyuncuların seviyesini yükseltecek, çeyrek finalde elensek bile sonraki şampiyonalara daha iyi bir takım taşıyacaktır. ergin ataman bir kaç şampiyonaya daha milli takım koçu olarak çalışırsa avrupa şampiyonalarında en azından bir madalya alacaktır. çok iyi gençler geliyor ve bunlar yetişecekler. nba'deki oyuncular da seviye atlayacak ve sırbistan veya fransa gibi avrupa'da korkulan bir takım oluşturacağız. ergin ataman'a inanıyorum.

    teşekkürler efes organizasyonu.
  • belgrad’dan selamlar.

    maçın son saniyelerinde ne oldu, top kime değdi, kimde kaldı biz de anlamadık orada.

    maçın kahramanı larkin ve micic değil pleiss’di kesinlikle.

    tebrikler ergin ataman ve tuncay özilhan. bu başarı kolay kolay kazanılmaz.

    disco disco partizani
  • futbola verilen bu kadar emek ve paranın basketbola akması dileğiyle bari başarılı olduğumuz kulvarda gururlanalım bu kadar hilenin hurdanın döndüğü bir sporda değil.
84 entry daha
hesabın var mı? giriş yap