• 9 bin tl yi çok para sananların hezeyanlarıdır. hayır doktor değilim. sadece diyorum ki; onların maaşı fazla değil, bizimkiler az. büyükşehirlerde, özellikle istanbul’da yaşayan bir kişi o parayla ancak insan gibi yaşayabilir. sağlıklı beslenebilir, arabasının kredisini temel ihtiyaçlarından kısmadan* ödeyebilir, ayda 1-2 kez tiyatro-konsere, 1-2 kez sinemaya gidebilir. birikim yapabilir.

    bunlar lüks değil emin olun. siz fakirsiniz. ben de öyle.
  • 44 yaşında da 64 yaşında da aynı parayı kazanıyorlar ama, bunu söyleyen yok.
  • 24 yaşında doktor olmayı kolay sanan kişi. tr şartlarında hele. tıbbı kazanmayı, bitirmeyi falan geçtim, o mesleği icra edecek yetkinliğe ulaşmayı, acil nöbetlerini, hasta ve yakınlarının şiddetini falan görmezden gelmeyin derim.

    ayrıca mesele para ise işlek bir yerdeki seyyar satıcı doktordan fazla kazanıyor..emin olabilirsiniz.

    köşebaşındaki kebapçı ise daha fazlasını günde kazanıyor günde.

    doktorluk para için yapılacak iş değildir yani.
  • doktor değilim ama az bulduğum miktardır.

    bazı bölümleri kazanması da zor, bitirmesi de zor. tabi ki bunu başaran insanlar daha fazla kazanmalılar. ideal olanı bu.

    kaldı ki meslek olarak baktığında doktorluğun sorumluluğu çok büyük. doktorun hata yapma lüksü yok. yapacağı hata neticesinde hayatı kararabilir. hayat karartabilir.

    bir diğer açıdan bakarsak doktor dediğin adam dünyanın neresine gitmek isterse orada kabul edilir. sahip olduğu meziyet evrenseldir.

    kimse kusura bakmasın ama eğitimin, bilginin bu kadar aşağılandığı bir toplumda yaşamak mide bulandırıcı. cehalete övgüye doyamadı millet. adam diyor ki ben tıp fakültesinden mezun oldum, öteki karşısına geçip ben de hayat üniversitesinden mezunum diyor göğsünü gere gere. yani bi sik yapamadığı için eğitim hayatında, tecrübelerinin tıp fakültesini bitirmiş insandan yüksek olduğunu farzediyor. oysa karşısında disiplini ve fedakarlığı öğrenmiş bir insan var. buna da saygı duymuyor.

    bilgi güçtür. sen internetten okuduğun hukuk bilgisiyle, tıp bilgisiyle bile ahkam kesiyor yeri geldiğinde bilmişlik taslıyorsun.

    doktor bu amk. tabi alacak. tıp fakültelerinin durumunu bilmiyorum ama ideal olduklarını farzedersek bana sorsan yeni mezun bir doktor çalışmaya başladığı anda 20-30 bin lira almalı. mesleğinin 5. yılında bu para 50 bin liraya çıkmalı.

    adam senelerini veriyor, gençliğini çalışarak, nöbet tutarak harcıyor, dahası sen adama hayatını emanet ediyorsun, her gün hayat kurtarıyor, gerektiğinde seni bayıltmaya karar verip içini açıyor hatta organını falan alıyor, bazen aldığı organı başkasına takıyor... bu insan tabi ki kazanacak. sınırlı vaktinde yüksek hayat standardı olacak.

    eğitimli, bilgili insan toplum tarafından ödüllendirilecek. doğru model budur.
  • siyasal islam'ın bu ülkeye vermiş olduğu en büyük zarar da bu zihniyet işte: emeğe saygısızlık.

    yani uzun uzadıya yazmak falan da istemiyorum ve klişe olacak ama, bir doktor nasıl yetişiyor haberiniz var mı ?

    üniversitedeyken ev arkadaşlarım tıp öğrencileriydi -ülkenin kalburüstü üniversitelerini kazanmış zeki çocuklardı- ve özellikle tus'a hazırlandıkları zamanda günlük döngüleri şöyleydi: uyan, çay demle, bir şeyler atıştır, çalış, bir şeyler atıştır, çalış, bir şeyler atıştır, uyu... bu, mühendislik fakültesi okuyan ve hakkını vermek için uğraşan öğrenciler için de aşağı yukarı böyledir. bu insanlar, ortalama insanın adını bile söyleyemeyeceğin vücut bölgelerinin isimlerini tek tek ezberlerken ya da işte bilmem kaç katlı integrallerle cebelleşirken bu şekilde muamele göreceklerini bilselerdi, emin olun hiç uğraşmazlardı. zaten bu gidişle uğraşmayacaklar da, çünkü ortalama 87 iq'ya sahip bir topluma doktor da, mühendis de çok. şifacı, ya da ustabaşı, ya da üfürükçü neyinize yetmiyor ?

    mantıklı insan en güzel yılları ders çalışmakla geçmiş ve topluma doğrudan faydası olan bir mesleği icra etmeye çalışan bir bireyin aldığı komik maaşı hasetle kıskanacağına, ballı ihalelere konan, milyonları/milyarları istifleyen, normalde iki kelimeyi bir araya getiremeyen, hayatında kitap okumamış, gezmemiş, görmemiş, yememiş, içmemiş, sikişmemiş kürt/karadenizli müteahhitleri ve parayı gömdükleri lüks suv'ları ya da villalarını doldurdukları altın varaklı koltuk takımlarını sorgular. oğullarının altına çektikleri milyonluk bmw'leri, maserati'leri, edindikleri mafyatik bağlantıları, yağmaladıkları doğal alanları falan merak eder. ya da kamu kurumlarının ve belediyelerin ihale ayağına içinin boşaltılmasını, sırf partili birilerini tanıyor diye zengin edilen vasıfsızları didikler. ancak ülkede mantıklı insan kalmadı, kalanlar pustu, her şeyden elini eteğini çekti, yenileri de yetişmiyor.

    bu ülke vallahi de billahi de bitmiş. imkanı ve motivasyonu olan terk etsin.
  • doktor değilim ve net söylüyorum özellikle asistan doktorlar (yani uzmanlığını yapan) çalışmasına göre çok az kazanıyor. bu arada doktor maaşını 3000 liraya düşürmek serbest o zaman en sağlam beyinler değil çok farklı tipler tıp seçer miğde diye akciğerinden ameliyat olunca görürsün doktov maaçı doktov maaçı diye ağlamayı.

    bütün gün bir excel tablosu açıp arkadan trendyolda gezen ik'cı kadınların 5000 6000 lira aldığı ülkede doktorların bu paraya çalışması zulumdür.
  • burada kiralık trollerce algı yapılmaya çalışılıyor. son 2 yıldır bir ekonomik kriz içerisindeyiz ve bundan dolayı hastaneler borçlu. çünkü alınan malzemelerin çoğu dövizle. bu yüzden sağlık çalışanlarına döner sermaye ve nöbet ücretlerinin ödenmesinde sıkıntılar var. bu kiralık trollerin gizlemeye çalıştığı gerçek budur. ekonomik darboğazın acısı sağlık çalışanları üzerinden çıkarılmaya çalışılmaktadır. bu algı öncelikle doktorlar üzerinden yapılıyor, yarın öbür gün hemşire maaşına laf atılacak. aslında doktor maaşı uzman 5500, pratisyen 5000 civarında döner sermaye ve nöbetler(çoğu asistan 10-15 nöbet tutmasına rağmen sadece 7 nöbetin parasının ödendiğini de hatırlatalım) olmadan. işte buradaki durum döner sermayenin ödenmesini engellemeye yönelik. yaklaşık 100 bin üyesi olan türk tabipler birliği artık aksiyon almalıdır. talep belli kaldırın kardeşim döner sermaye ve performans sistemini adam akıllı maaş ödeyin.
  • çalışma saatine vurulursa kamuda en az kazanan meslek grubuna mensup kişinin aldığı maaştır.

    arkadaşım öğretmen 20 saat derse girip 5000 alıyor. ben 45 saatte 6000 alıyorum. nöbet tutan arkadaşlar min 75 saat civarı çalışıp 8000 alıyor.

    seçme hakkınız olsa siz hangisini seçersiniz?
  • futbolcular lay on hands yapıp iyileştirmiyorsa tepki yanlış yere. hiç bir şeye faydası olmayan bir grup insan milyonlar kazanırken iq'su ve topluma katkısı ortada olan insanların kazancına laf atmak salaklık. mütahhitleri saymıyorum bile. ali ağaoğlu milyarlık katkıda bulundu öünkü ülkeye.
  • bir sağlık emekçisinin hak ettiği ücretten çok daha düşük almasıdır.

    helal olsun. daha fazla kazansın. saatlerce çalış, gecen gündüzün olmasın. normalde olması gerekenden daha çok hasta (ve yakınları) ile uğraş. şiddete uğrama riskin de olsun. ve gerici-faşistler "çok mayış alıyür" diye ağlansınlar.

    ne güzel!

    şu sülükçü ve bardakçı dolandırıcılara ses etmiyürler ama...

    onları geçin... gericilerin derdi şu:

    yurt dışından "ucuza" sağlık emekçisi getirtmek. bunların çoğu para ile beslenen troller. algı yönetimi yapıyorlar. bir ara hatırlarsanız öğretmenlere saldırıyorlardı. ne oldu? kokusu çıktı. özel okullar, bu gericilerin argümanlarını kullanarak öğretmenlerin emeğine çökmeye başladılar.

    bu ülkeye dirhem katkısı olmayan gerici asalaklar bir meslek grubuna saldırıyorlarsa, anlayın ki, o meslek grubundan emekçilere yönelik hak gaspı ve saldırı gerçekleşecektir.

    önceden bu çakallara ihaleyi veriyorlar ki, sosyal medya üzerinden karalama kampanyası yapıp, durumu meşrulaştırsınlar.

    yağma yok!
hesabın var mı? giriş yap