• oguz haksever, rtl'nin amsterdam muhabiriyle telefonda gorusuyordu canli yayinda, biseyler konusuldu, kaza nasil oldu, durum nedir, vs vs.. sonra da boyle hafif sitemkar ve ofkeli, ve "ayip ama yani di mi" diye onay beklercesine, "kazadan beri 5 saat gecti, hala olen ve yaralanan yolcularin isimlerini alamadik hollandali yetkililerden, bu sizce normal mi yani?" dedi ("you think it's usual?") adam da "nasi yani, ya ne olacakti?" der gibi guldu aci aci, "heh of course it's usual, ailelere ulasmaya calisiyorlar, kimse sevdigi birinin olumunu ya da agir yarali oldugunu ulusal kanallardan ogrenmek istemez heralde?" dedi.

    iste benim bittigim an o andir. olu listesini okumak icin cok gec kalindigini dusunerek boyle bi soru sordugu icin oguz haksever adina, soruyu gayet normal kabul edip "oha hala ogrenememisler mi, niye ki acaba" diye sasirdigim icin kendi adima, yetmedi evrendeki her bir atom adina cilginlar gibi utandim, yerin dibine girdim. oha yani dimi, tek tek hepsinin ailelerine ulasilacak daaa, haber verilecek deee, neymis, mahremiyet, oluye saygi, insana saygi falan.. ohooo.. bizim sozlugumuzde bile yok boyle bisey, tahayyul bile edemiyoruz bu tip bir davranisi "nasil vermezler isimleri, insanlara ayip degil mi burda millet merak ediyo allalla." bizim zihniyet bu.

    yozlasma dedigin, ne onune gelenle duzusmek, ne escinsellerin artisi, ne dinsizlik, ne de zannettigimiz baska herhangi bir sey.. yozlasma bu iste. insana verdigimiz degerin ne kadar perisan bir halde oldugunu ve bu durumu ne kadar da dogal karsiladigimizi gordum ben bugun. daha kotusu var midir.
  • bu kazanin nedenleri ayrintili olarak aciklandi. su anda karanlikta kalan hicbir konu yok, hersey acik ve net. ve hatta goren gozler ve anlayan beyinler icin fazlasiyla net. boeing firmasindan igrenmenize sebep olacak kadar acik ve net.

    bakin ucaklarda iki adet radyo dalgasiyla calisan altimetre (yukseklik olcer) var. bu aletler yere ucaktan sinyal gonderiyor, sinyallerin yerden donus hizina gore yuksekligi belirliyor. prensip bu. bu altimetrelerden biri kaptan pilot digeri yardimci pilot tarafinda. bir de hava basinciyla calisan ayri bir altimetre var, onun konuyla alakasi yok simdilik.

    mallik varan 1: bu radyo altimetrelerden "sadece" pilot tarafindaki ucagin otomatik inis devresine bagli. yani otomatik pilot iniste sadece bu altimetreyi kullanarak ucagin gazini otomatik olarak kesiyor. yani boeing firmasi ucakta ayni prensiple calisan iki enstruman olmasina ragmen bunlarin sonuclarini karsilastirip onay veren bir algoritmayi kullanmayi akil edemiyor!!! tek altimetreden gelen veriyi baz aliyor.

    mallik varan 2: kaza esnasinda bu pilot tarafindaki altimetre hatali olarak "-8" degerini gosteriyor. ucak, bu degere bakarak otomatik gaz kesmeyi devreye sokuyor. boeing firmasi eger altimetre negatif deger gosterirse bu otomatik gaz kesme sistemini devre disi birakmayi akil edecek br program da yazamiyor. sonucta yukseklik degerinin negatif olmasi, ucak yeraltinda ucamayacagina gore, tamamen bir enstruman hatasi. ama buna ragmen bilgisayar isleme devam ediyor. "haci negatif degerli yukeklik degeri olmaz, istersen bu sistemi devreye almayalim" demiyor!!! bakin arkadaslar bu soyledigim nukleer enerji santrallerinde filan degil, en basit elektronik kontrol devrelerinde kullanilan, en temel guvenlik ogesidir. cok basit ve calisan bir mantiktir. bunu akil edememeleri inanilmaz bir hatadir.

    mallik varan 3: thy cesitli kereler firmaya bu altimetre problemleri ile ilgili sikayet mektuplari yaziyor. bunlardan birinde boeing bu problemin herhangi bir guvenlik sorunu teskil etmedigini !!! savunuyor. belgeselde var bu belgeler. kimse de demiyor ki, hayir oyle degil, bu altimetre otomatik pilota bilgi veren bir sistemin parcasi, hatali olmasi otomatik pilota hatali bilgi verir.

    mallik varan 4 : bu kisim thy ve (rahmetliler degil) diger pilotlarimiza ait. bu problem thy pilotlari tarafindan bilinen bir problemmis anladigimiz kadariyla. altimetre hatasini goren pilotlar otomatik pilotun devreye girdigini goruyorlarmis ama devreden cikartip inise kendileri devam ediyorlarmis. acikcasi ben bu durumun, yani bu potansiyel tehlikenin hicbir thy pilotu tarafindan yonetime bildirilmemis olmasina inanmak istemiyorum. olmasi gereken suydu: bu sorunu tespit eden pilot, yonetime gerekli raporu vermeli tehlikenden bahsetmeliydi. bununla beraber thy yonetimi tum pilotlari bilgilendirip sorundan haberdar etmeli, cozum bulunana kadar altimetre hatasi bulunan ucaklarda inis esnasinda dikkatli olunmasi konusunda bilgilendirmeler yapmaliydi. bu kazadan sonra, bunun tum pilotlar tarafindan ayni hassasiyetle ele alinmis bir konu oldugundan emin olamadim ben.

    kazada hata dagilimi %80 boeing firmasi ve kalan %20 yari yariya pilotlara ve kuleye verilmis. pilotlar inis kontrol listesini olmasi gereken irtifada bitirmis olsalardi belki de sorunu farkedeceklerdi. yine kule olmasi gerekenden daha dik bir inis acisi vermeseydi, ucagin irtifa kaybi daha kolay hissedilebilecekti.

    tum bunlar bir yana, ucak kazalari denildigi gibi asla tek sebeple degil, ancak cesitli olumsuz kosullarin bir arada olmasiyla gerceklesir. bu olayda da olan budur. yine denildigi gibi havacilik tarihi kanla yazilmistir ve her kaza, ve buna sebep olan teknik sebepler gelecekteki kazalari onlemek icin tek tek modifiye edilirler. fakat bu olaydaki boeing hatasi, gozden kacabilecek ve kabul edilebilecek seviyede degildir. goz gore gore kazaya sebebiyet vermis olmasi acisindan skandal boyutunda bir hatadir. bir de boeing baskan yardimcisi'nin belgeseldeki ifadesi var ki evlere senlik: ucak gaz kesiyorsa devre disi birak ve elle ucmaya devam et canim, ne olacak !!!

    ucak teknolojisinin bu derece gelismis oldugu yillarda hala bu amator tasarim hatalarinin ucaklarda var olduguna tanik olmak gercekten urkutucu.
  • sözlükte ne garip insanların olduğunu gösteren kazadır. misal ben haberi okur okumaz, başka bir link ararken, haberi tekrar okuduğumda, thy'nin reklamıyla falan dalga geçmeye vakit bulabilmiş insanlar.. demek eleştirmek, yeri gelince insan hayatından daha önemli.. yahu belki havaalanı koşulları rezil, belki başka bir sebebi var.. hele bi durun ya, insanlar bilgi almaya çalışırken, sizin saçma sapan eleştiri ve esprilerinizi okumak zorunda mı?
  • basında ve sözlükte yapılan yorumlar, çene kaslarının cahil cesaretiyle beslenmesinin ne feci olduğunu göstermiştir. yahu merak ediyorum:

    "reklam yapacağınıza uçaklara bakım yapın" diyenler, uluslararası kuralların çok sıkı denetimlerle uygulandığı bir sektörde thy gibi bir firmanın "aman bir kaç ay uçakları salla kimse anlamaz reklama verelim parayı" düşüncesiyle hareket edebileceğini mi zannediyorsunuz?
    "uçakta eğitim alan bir pilot varmış, kontrol de ondaymış" derken, o kokpite yıllar süren eğitimlerden geçmeden, belli bir uçus süresini tamamladan kimsenin oturamayacağını nasıl göz ardı edersiniz? bir jet uçağında "eğitim alan pilot"u direksiyona yeni geçmiş şoför adayıyla nasıl bir tutarsınız?
    "ne yazık ki hollandalı meslektaşlarımız da pek kaygısızlar. sorularımızı yetkililer kesin raporları açıklamadan yanıtlamayacaklarını söylüyorlar." diyen gazeteciler... "ah biz olsaydık ne yapar eder dakika başı son dakika gelişmesi verirdik. yaralı sayısı bir artar bir azalırdı" diye hayıflanacağınıza neden oturup da adamların doğru habercilik anlayışını kavramaya çalışmıyorsunuz?
    sanki konuya vakıfmış gibi ahkam kesenlere, böyle vahim bir kazayı siyasetle ilişkilendirmeye çalışanlara ve "mizah" yaptığını zannedenlere de söyleyecek bir şey bulamıyorum.
  • havacılıktan bihaber insanların cehalet dolu yorumlarını görmek ne kadar üzücü tahmin dahi edemezsiniz. bugün hem haber sitelerinin okuyucu yorumlarında, hem de ekşi sözlükte pek çok görüş okudum; tek kelime ile içim karardı.

    önce kazada hayatını kaybeden kokpit ekibine tanrıdan rahmet dileyelim; zira an itibarı ile kabin ekibinin sağlığı ile ilgili haber alınamıyor, umarım sağ salim geri dönerler.

    kazanın sebebini şimdiden yorumlayanlara iki çift lafım olacak. şu dakikalar uçuş ekibini kahraman ya da hatalı ilan etmek için çok erkendir. o yazdıklarınızı zaman size geri sildirebilir, ya da yedirebilir. zira havacılıkta hiçbir şey dışarıdan gözüktüğü kadar basit ve anlaşılır değildir. uçuş operasyonu tüm dişlilerin kusursuz hareketini gerektiren bir çarktır. bu dişlilerin aksadığı nokta bazen çıplak gözle görülemeyecek derecede karmaşık bir sebebe dayanıyor olabilir.

    şimdiden fatura çıkartmaya ya da pilotları kahraman ilan etmeye hevesli yeni nesil, canlarım ciğerlerim, sakin olunuz. bırakınız şu fdr ve cvr dökümleri açıklansın. sonra istediğiniz kadar yazın, giyin, giydirin.

    ama bırakın önce şu acılı aileler doya doya yaslarını tutsunlar.
  • daha uçağın enkazı ortadayken, uçağın uzerinde hala kurtarma çalışmaları yapılırken, açıklanan ölü sayısı ile yaralı sayısına burada verilen tepkileri anlamakta güçlük çekiyorum. zaten sadece 25 subat 2009 thy ucak kazasi'nda değil hemen her kazada durumun bu şekilde olmasını anlamakta güçlük çekiyorum. sanıyorum böyle bir kazada insanların istediği --> "kaza oldu bitti, ölen öldü kalan kaldi, sayısı kaçsa dogru dürüst ver! uzatma heyecanlandırma, herkes aynı rakamı versin!"

    sevgili sozluk yazarlari, buyuk ihtimalle çoğunuz eğitimli aklı başında insanlarsınız ama boyle anlarda akıl baştan gidebiliyor, kazada bir yakını olsun yada olmasın, kişinin yaşadığı stres ve duyulan üzüntü paniğe neden olabiliyor, normal koşullar altında makul davranacakken bunlar yerini yavaş yavaş sinir ve öfkeye, bir suçlu aramaya bırakabiliyor. bakınız an itibari ile ne nedeni ne de sonuçları "tam olarak" ortada değil bu kazanın ve çalışmalar hala surmekte. ulaşabildiklerini çıkarıyorlar, çıkardıkları insanların arasında yara almamış olan da vardır, ölü olan da vardır, yaralı da vardır. ve ne sag çıkanların ne de yaralı çıkarılanların (allah korusun) önümüzdeki saatlerde yaşamaya devam edeceklerinin garantisi de yok. gönül ister ki bunlar olmasin, ancak boyle bir kazada ölü sayısının her an değişmesi kadar doğal bir durum da yok. belki tamamı sag çıktı fakat daha sonra ölüm gerçekleşti, bunu bilemezsiniz. insan makine degildir. insan ölebilir. kazadan sag kurtulur heyecandan kalbi durur veya gorunurde hiçbir şeyi yoktur ama çarpışmanın şiddetinden iç kanama geçiriyordur, bilemezsiniz. her gun daha basit otomobil kazalarında bir dolu insan ölüyor, bu düşüşten bu kadar çok insanın kurtulması da bir mucize.

    3 parçaya bolunmuş bir uçak var orada, uçağın içini de gormuş degilsiniz, durum nedir bilmiyorsunuz, bu adamlar önce içeridekileri mi kurtarsınlar, yoksa kabin gorevlisi gibi sağ koltuk sol koltuk yolcu sayımı yapıp basına mı bildirsinler. yada 3 saat içerisinde koca uçağı vidalarına kadar sökmeyi mi başarsınlar? biraz insaf edin ve baskalarına dilediginiz sabrı önce siz gösterin.
  • yaklaşık bir saattir izlediğimiz ntv yayınında oğuz haksever ısrarla - ve ısrarla ve ısrarla ve ısrarla - telefona bağlanan her kişiye "bu pilot hatası mıdır, teknik arıza mıdır nedir" diye soruyor. binali yıldırım'ın utanması gereken bir diğer beyanı "uçak kazasında herkes ölür, bu bir mucize"yi öne sürüyor.

    daha belli değil arkadaşım pilot hatası mı, teknik arıza mı, ne olduğu.
    kazanın olduğu yerdekiler bilmiyor henüz bunu, uçağın karakutusu açılmamış, gerekli bilgiler toplanmamış.
    sanırsın televizyon kumandası bozuldu da pili mi bitti acaba diye soruyor.
    telefona bağladığın alakalı alakasız kişilere vahiy mi gelecek?

    mucizeymiş peh!!! allahtan yine bunu söylediği türkiye hava yolları pilotları derneği -talpa- başkanı kişi, "havacılıkta mucizelere yer yoktur" dedi de sustu biraz.

    birkaç saat daha geçsin, ölenlerin kimlikleri açıklansın da onlardan birisinin annesine babasına sor bakalım bu kadar rahat şekilde, bu bir mucize miymiş!

    edit: oğuz haksever'e bir ayar da sağolsun rtl benelux muhabirinden gelmişti. haksever gene sordu, kaç saat oldu, ölenlerin kimlikleri açıklanmadı diye. muhabir de, ölenlerin/yaralananların -yolcuların- yakınlarına ulaşılmaya çalışılıyor öncelikle tabii ki, kimse bir yakınının öldüğünü ulusal kanal haberlerinde görmek istemez, dedi.
  • thy'nin baş rol oynamasıyla beni hayrete düşüren kaza. çünkü thy yedek parça alımı bakımından birçok havayolu şirketinden farklı bir politika izlemektedir. çoğu şirket, yedek parça alırken ikince eli tercih eder ve 10 yıllık bir parçayı 5.inci yılında alır ve uçağa monte eder. ya da 40.000 km uçuş ömrü olan parçayı 15.000 km'de alır ve kullanır. fakat thy kesinlikle 0 km'de ve hiç kullanılmamış yedek parçalar kullanmayı birincil prensibi ilan etmiştir ki bu maliyet de fiyatlara yansımaktadır. o yüzden düşen uçağın bakımıydı, şuyuydu gibi konularda bol keseden sallamanın kimseye bir faydası olmayacaktır. ülkenin en kurumsal firmalarından birisi olan ve star alliance üyesi olan bir kurumun böylesi bir boş bulunma eylemi gerçekleştirmesi ne siyasetle ne de başka bir şeyle temellendirilebilir. kesin bakmamışlardır uçağa, ben biliyorum bunların bakım dediğini, kabinin camını siliyorlar, iki su vuruyorlar uçağa filan gibi tespitler yapanlara da selam etmek ister buradan bu deli gönül.

    ayrıca ısparta kazasına mal bulmuş mağribi gibi saldıran medyamız, bu kazayı da boş geçmemiştir tabi ki. ölüm üzerinden prim yapmanın incelikleri yine gözümüze sokulur kıvamda.
  • her hali ile trajik bir kazadir; ancak beni en cok (bkz: ikinci pilot) *'un aslinda kaza sonrasi durumudur.

    ikinci pilot kaza sonrasi baygin bir sekilde nefes alip veriyor, bunu farkeden kurtarma ekibi iceri girme isini hizlandirmaya calisiyor ama nafile, kokpit kapisini bir turlu asamiyorlar, kaza sonrasi islevini yitirmis durumda. dolayisi ile kurtarma ekibi bu kez de yukaridan girmeyi deniyor, yukaridan bir kesim kesiyorlar ve iceri o sekilde giriyorlar.

    girdiklerinde ise malesef ki cok gec kaldiklarini, ikinci pilotun hayatini kaybetmis oldugunu goruyorlar..

    her kazada oldugu gibi kucuk hatalar zincirinin nelere mal oldugunu gosteren kazadir.
    thy akademi'de kaza ile ilgili sebepler ders olarak gosterilir, kaza, thy'de crm ile ilgili ciddi kararlar alinmasina sebep vermis olup, (bkz: dlr) sinavlari bu kazadan sonra yururluluge sokulmustur.

    sadece kokpite yonetmeliginde degil kabin yonetmeliginde de ciddi yaptirimlar uygulanmistir. (bkz: havacilik kurallarinin kanla yazilmasi) o gune kadar inis oncesinde tum kulakliklar kabin memurlari tarafindan toplanirdi, o gun sirf bu gorevi yerine getirmekle yukumlu (bkz: kabin memuru) *, bu beklenmeyen kaza sonrasi gorevini icra ettigi icin, tam da bu sebepten oturu vefat etmistir. (hani sizin su ukala ukala yazdiginiz, hakkinda atip tuttugunuz kabin memurlari var ya onlardan biri iste, hayat layloy zaten portakal suyu veriyorlar hani) thy ise kaza sonrasi bu olayi komple kaldirmis, bundan sonra bir daha toplanmamak uzere kulakliklar vermeye baslamistir, sanirim bu durum bir kac havayolunu daha etkilemis ve ayni benzer kararlar alinmistir.

    tabii sadece kaza sonrasi yaptirimlar thy tarafindan gelmemistir, isin (bkz: boeing) kisminda hatali (bkz: altimetre) yazilimi tum boeing 737 ucaklarinda standart hale getirilmis olup, iki taraftaki altimetrenin birbirini dogrulamasi saglanmistir.

    hollanda kisminda ise, hatali ve eksik bildirim yapan (bkz: atc) icin de kusur raporu cikarilmis, hollanda sivil havacilik kurumu yeni yonetmelik yayimlamistir.

    hic unutamayacagim ise, o donemler thy (bkz: kevin costner) ile (bkz: feel like a star) kampanyasi ile dunyada boy gosteriyordu ve tum reklamlari geri yayimlamamak uzere cekilmisti, tuhaftir, ne zaman kevin costner gorsem icim sizlar.

    son olarak, tum kaza raporlari, hatalar zinciri vs vs ragmen, kaptan pilotun son andaki cabasi, gazi olabildigine artirmasi, burnu yere dogru vermesi (yere o kadar yakinken burnu yere dogru vermek her babayigidin harci degildir) ve sonuc olarak thy'nin ayni kaza sartlarinda simulatorde test ettigi pilotlarin bile daha iyi kurtarma oraniyla cikmadigini belirteyim, ne olursa olsun buyuk bir facia da onlenmistir o manevralarla - tum hatalara ragmen.

    hepsini rahmetle aniyorum:

    (bkz: ogretmen kaptan pilot hasan tahsin arisan)
    (bkz: kaptan pilot murat sezer)
    (bkz: ikinci pilot olgay ozgur)
    (bkz: kabin memuru ulvi murat eskin)

    sag olarak kurtulanlar:

    (bkz: kabin amiri figen eren) *
    (bkz: kabin memuru perihan ozden)
    (bkz: kabin memuru yasemin vural)

    duzeltme: bu entryi yaklasik 2 yil once yazmistim; fakat nasil becerdiysem silmisim, tekrar sey ettim, ikinci kez gorenler sasirmasin diye belirteyim dedim. kaza ile ilgili neden detay yok kabaca yazmissin diyen arkadaslar icin de, zaten herkes elinden geldigince detayli aciklamis, bir daha bir daha yazmanin anlami yok, ben sadece ekip arkadaslarimi anmak istedim, hepsi bu

    duzeltme-2: kaptanimin ismini hasan tahsin yazacagima 'tahmin' yazmisim, oto.duzeltme magduru olmusum (bkz: findelcamino) ya uyarisi icin tesekkur ederim.
  • ilk gelen kaza raporuna göre basitçe herkesin anlayacağı dilden şu şekilde özetlenebilecek kaza:

    inişte son yaklaşım esnasında altimetre (uçağın yüksekliğini gösteren alet) uçağın yüksekliğini yanlış göstermeye başlamış, buna bağlı olarak da uçak otomatik olarak gaz kesmeye ve hız kaybetmeye başlamıştır. ancak bu esnada uçak bir müddet normal süzülme açısını* takip ettiği için durum pilotlarca fark edilmemiştir. rapora göre bu durum toplamda uçak düşene kadar 100 saniye kadar sürmüştür. üzülerek söylüyorum ki o esnada kokpitteki üç pilottan en az birinin hız göstergesini kontrol etmesi gerekirken, ön rapora göre tahminen hız kontrolü yapılmadığı için durum pilotlarca zamanında fark edilmemiştir. ta ki uçak havada kalamayacak hıza düşene kadar. bu esnada pilotlar durumu fark edip müdahele etmeye çalışmışlar, ancak yerden yeterince yükseklikte olunmadığı için uçak yere çarpmıştır.

    ayrıca rapora göre aynı altimetre uçağın son 25 saatinde bu hatayı 2 kez yapmış, fakat parça değiltirilmemiş veya durum fark edilmemiştir. yani maalesef rapora göre kaza hem pilotaj hatasından, hem de teknik sorundan kaynaklanmaktadır. bu ön rapora göre thy de açık bir şekilde kazada kusurludur ve de 9 ölümden, onlarca yaralıdan ve bacağı kesilerek bundan sonraki hayatı kararan bir hostesten dolayı sorumludur, suçludur.
hesabın var mı? giriş yap