• iktidarın neden dincilere teslim edilmemesi gerektiğini gösteren önemli toplantılardan biridir.

    bir benzeri 2004 senesinde yapılmış, devleti virüs gibi sarma planları deşifre olmuş alçak, şerefsiz, hain bir cemaat hakkında dönemin başbakanı ve hükümeti uyarılmış heyhat dinci siyasetin, vizyonsuz, çapsız ve kindar yüzü, ülkeyi felakete sürüklemek yönündeki sarsılmaz inadından dolayı türkiye cumhuriyeti bu rezil günlere savrulmuştur.
  • kara gün diyenlerin, siyasal islam bataklığına batmış çöl vahhabilerinden farksız olduğu toplantıdır. dünkü fettullah, bugünkü menzil benzeri sapkın ortaçağ tarikatlarının elinde ülke yitip gitmesin diye atılmış önemli adımlardan biriydi.

    bu toplantıya bok atmaya çalışanlar, bundan 4 yıl önce 15 temmuz'da darbe girişimine kalkışanlara 'ülkeye dön, bitsin bu hasret' diye göz yaşı dökenlerdi.

    irtica ve gericiliğe bu ülkede geçit yok. muhalifler susuyorsa sabrından. atatürkçüler susuyorsa edebinden. ama bu işin de bir sonu var.
  • islamcilarin "ne olur zorunlu egitim 8 yil olmasin" diye direttikleri donemin en onemli gunu.
  • ayy kıyamam. işte bunlar hep 28 şubat mgk'dan çıkan kararların sonucu.. mağduriyet.
    (bkz: 15 temmuz 2016 darbe girişimi)
  • kimsenin anlayamadığı bir şey var. bu bir darbe değil, muhtıra idi. yani, meşru hükümet iş başında idi. evet erbakan toplantıda paşaların karşısında terliyordu doğru. ama bu maddeleri kabul etmek zorunda değildi, öyle bir hukuki zorunluluğu yoktu.

    ha kabul etmezse nolurdu bilemem, belki fiili darbe olurdu, belki asılırdı, belki de birileri hop noluyosunuz derdi. bu kararların altında erbakan'ın imzası vardır. imzalamayıp istifa etmeyi, hükümeti düşürmeyi de seçebilirdi. ancak kendisi iktidarı kaybetmektense, bu kararları imzalamayı seçmiştir.

    ayrıca bu kararların hükümetin önüne koyulduğu günden önceki 10 yıllık süreç incelendiğinde, irtica tehdidinin boyutları, hizbullah terörü, madımak katliamı gibi olayların da etkileri göz önüne alınmalıdır. tabii ki kimse kimsenin özgürlüğünü kısıtlama hakkına sahip değildir, o ayrı.
  • bin yıl sürecek denen süreç. format değişse de maalesef sürüyor:
    -insanlar fikir ve kanaatlerinden dolayı dışlanmaya, cezalandırılmaya devam ediyor.
    -toplum mühendisliğine, 28 şubat'ta dahi olmadığı ölçüde devam ediliyor.
    -yargı taraflı.
    -yök, rtük vb taraflı ve ideolojik.
    -toplumun bir kesimi hayat tarzından ötürü dışlandığını düşünüyor.
    -basın alabildiğine yandaş.
    -ve tabi önümüzdeki akla ziyan referandum.
  • halihazırda ele geçirilmiş devletin son çırpınışıydı. abd'nin yeşil kuşak projesi başarıya ulaşmış, toplum dönüştürülmüştü. türkiye demokratik düzenden otokrasiye geçiş yapmak üzereydi. atatürkçü düşüncenin bütün fikir önderleri öldürülmüştü. devletin ve ordunun önemli bölümüne abd'nin piyonları islamcılar yerleştirilmiş artık bu piyonların karar mercilerine gelmek üzere olduğu, o zamanın elitlerinin sevk ve sefa aleminden uyanamamaları neticesinde farkedilememişti.

    bu toplantıda alınan kararlar o kadar geçti ki, halihazırda uygulanmasına zaten imkan yoktu, çünkü uygulayıcı birimler casusların piyonları tarafından zaptedilmekteydi. erbakanın kendisi bir piyon olmasa da, malesef uygulamak istediklerinin okyanus ötesine hizmet ettiğini çok geç anlayacaktı. yerine sonradan getirilen ecevit ise geçmişine ihanet edercesine bütün hızıyla karar mercilerine farkında olmadan bu casus bozuntularını yerleştirdi. fetönün devlet içerisinde rahatça palazlandığı zamanlardı.

    abd tarafından yönetilen piyon ordusunun islamcı kanadı aslında iki parçalıydı. fetö ve geleneksel tarikatçı islamcılar sürüsü... ecevit'e uygulanan ekonomik suikast ardından bu iki kanat birlikte iş birliği yapmaya başlayacak ve zamanla içinde bulunduğumuz otokratik düzeni birlikte inşa etmeye başlayacaklardı. abd'nin hayal ettiği gibi artık ne siyasi partilerin bir işlevi olacaktı ne de kamuoyunun. sadece kuklayı kullanıp istediği her şeyi artık yapabilirdi...

    28 şubat kararları'nın kişisel olarak insanları mağdur ettiği bir gerçek. peki 28 şubat kararları'nın uygulanmamasının bütün bir toplumu mağdur hale getirmesine ne diyeceksiniz?
  • o gün güç sahibi olanlar (bkz: 28 şubat bin yıl sürecek) demişti malum günlerde.
    o gün güç sahibi olanların bugünkü güç sahipleriyle karşılaştırmasında, bugünlerde tüm yaşananları hesaba kattığımızda, o dönemin sadece bir baş ağrısı olduğunu düşünüyorum. 28 şubatçıların sebep oldukları acılar için üzgünüm gerçekten ancak çekindikleri tüm şeylerin bir bir gerçekleşiyor olması daha da üzücü.
    son sözüm, o bin yıl 10 yıl bile zor sürdü. şimdi kendini dev aynasında görenlerin, sadece bir kesimin değil neredeyse ülkenin yarısının ahını alanların alta düşmesi hiç de küçük bir ihtimal değil. rejim rejim diye kıvrınanların bunları anlaması çok zor, biliyorum. şu ülkede herkesi seven, hukuka, insan haklarına bağlı, liyakata inanan insanların başa geçmesi gerçekten bu kadar mı zor? şu kısacık ömrümüzde göremeyecek miyiz bunları gerçekten?
  • ...''ülkeye verdiği zararları unutmamak adına dün olmuş gibi değerlendirilip demokrasiye sıkı sıkıya bağlı kalmanın öneminin vurgulaması gerekendir. ''
    demiş,nasıl sıkı sıkıya bağlandığınızı görüyoruz yaklaşık 15 senedir.her gelen diğerini ötekileştirdiği sürece bu coğrafyada darbe de bitmez kan da gözyaşı da..
  • meral akşener bu toplantıya katılmış olan tek faal siyasetçidir.
hesabın var mı? giriş yap