• rektörlüğün verdiği bir karar değildir. rektörlük baştan itibaren sınavı kamera açık yaptırmaya çalışırken öğrenciler bilgisayarımızı özel verilerimize erişilecek diye çıngar çıkardılar ve bunun üzerine kişisel verileri koruma kurulundan rektörlüğe uyarı geldiği söyleniyor. bu yüzden de itü mecbur kalıyor kamera konusunda taviz vermeye.

    sonuçta bu iş sadece öğrencilerin çakallıklarını mağduriyet olarak sunma çabasıdır. zaten bu artık her yerde böyle. en çok mağduriyetten bahseden en çakallar oluyor.
  • ilk önce kamera için direndik şimdi de sırada witwiser var. teker teker istediklerimizi elde edeceğiz. yok öyle pısan öğrenciye dayatılan kurallar. bu okulun adı bizim sayemizde itü. biz yoksak bir hiçsin itü. ya öğrencini dinlersin ya da rezil edilmeye devam eder, kvkk kuruluna bir ton şikayet edilerek zorla geri adım atarsın. başka yolu yok. ya uzlaşırsınız öğrenciyle ya da uzlaşırsınız.

    edit: bazıları cidden komedi gibi yazmış kopyaya kılıf falan diye. dünyada online eğitim uygulamalarına bakın. seçici sorular sorulur, kitap ya da kaynak açık sınav yapılır, kamera falan da açık olmaz. süre kısa olduğu için soruya odaklanır anca yetiştirirsiniz.

    edit2: itü'de sınavlar google'dan bakıp ya da kitap karıştırarak öyle kolayca yapılacak sınavlar değil, itü'nün önünden geçemeyecek adamlar burada itü kompleksleri yüzünden hakkını arayan öğrenciye saldırıyor.
  • zorbalık olarak adlandırmadan yapıcı çözümler getirilmesi gereken bir olay.

    doğruyu konuşalım, ben de zamanında çok kopya çektim. kamera ve mikrofon açık olmadan sınav yaparsanız ortalama 90 çıkar. kendi başına çözüp 75 alan çocuk da dersi dd gibi notla geçerken kitap açmamış arkadaş çevresiyle ortalama kasan yüzlerce eleman olur. o çocuğun hakkını hanginiz koruyacaksınız arkadaşlar?

    öğrencinin bilgisayarına/ telefonuna 3. parti bir uygulama kurarak onun neyi kopyala yapıştır yaptığını, hangi sekmeye geçtiğini vs takip eden bir program kurdurmak ise tamamen zorbalık. zoom bile güvenlik açıklarıyla avrupa’da bazı üniversitelerde yasaklanmışken böyle uygulamalarla öğrenci bilgisayarını takip ettirmek zaten kişisel verilerin gizliliğine aykırı. hukuki karşılığını bilemiyorum ama ben böyle bi programı kurmazdım, en basitinden geçmiş, çerezler, şifreler gibi verilerinize erişme şansı veriyor olabilirsiniz belki de(bahsi geçen uygulamayı incelemedim yorum yapmıyorum o yüzden ama mümkün).

    işin kötü tarafı ben öğrencilerin bu kampanyayı “bizi bilgisayarda yalnız bırakın da istediğimizi yapalım, rahatça geçelim” fikriyle büyüttüğünü düşünüyorum. hacettepe, sabancı gibi okullarda kamera açık sınav yapılıyor siz niye bu kadar yaygara yaptınız ki?

    herkesin hak ettiği notu aldığı sınav ortamını sağlayacak bir çözüm önerisi getirebilecek arkadaş varsa buyursun ama “kamera kapatılsın, gizliliğim tehlikede” çok ucuz bi bahane.

    yukarıda biri de kopyayı savunmuş. kopya çekmek değil ki olay ama işte kime ne anlatıyorsun yani.
  • sorun, biraz vicdan sahibi herkesin belirttiği gibi, şark kurnazlarının kopya çekebilmek için sistemi suistimal etme sorunudur.
    bugün itüde anket yapılsın, öğrencilerin %99undan fazlasının instagram hesabı yoksa hiçbir şey bilmiyorum. instagram senin fotoğraflarını çemişgezekte mi saklıyor ortağm. whatsapptaki yazışmaların beştepedeki sunucularda mı duruyor?
    kanun kaide sınava girerken mi aklına geliyor.
    namussuz bir kopyacısın, emek hırsızısın işte.
  • kopyayla geçilebilecek dersin hocası kalitesizdir. kolaya kaçan, tembel, verdiği dersten para kazanmayı haketmeyen insanlardır. işini iyi yapan, anlattığı şeyin ne olduğun bilen hocalar özgün sorular oluşturabildiğinden, gönül rahatlığıyla notlar açık sınav yapabilmektedir. itü’de uzun yıllar okumuş birisi olarak, bölüm başına kaliteli hocaların bir elin parmaklarını geçmeyeceğini üzülerek belirteyim.
  • kamerayı açmayan öğrenciye sınavından bir önceki gün böyle bir yasal hak tanınmış olduğundan, kamerayı açmayan öğrencinin görüntü paylaşmaması herhangi bir sorun teşkil etmemekte. itü'nün 28 haziran 2020 tarihinde attığı mail aşağıdadır.

    itü açıklaması

    ilgili akademisyenin "kamerasını açan öğrenciye yardım edicem, açmayanın kağıdını didik didik inceleyip gerekirse 0 vericem, bırakıcam." temalı çıkışı öğrenciye yapılan bir tehdittir. zaten sonunda gidin "şikayet edin rektöre" demesi de birçok şeyi açıklıyor. eğer kopya çekilmesini engellemek istiyorsa ilgili akademisyen, sorularını değiştirip take home sınav türünü tercih edebilir, soruları ezber şeklinde değil de yorum ve teknik beceri isteyen türde sorabilirdi. birçok meslektaşı buna benzer şekilde sınav yaptı, yapıyor.

    bir de burada yazılanları ben kişisel olarak algılıyorum. ben de itü'de öğrencisiyim. instagramımda 4 tane falan fotoğraf vardır. öyle her anımı paylaşmıyorum. bilgisayarımın kamerası bantlı. birkaç senedir okuldayım ve 1 kez bile kopya çekmedim.(3.1 ortalamım 3.2'ye kopyayla çıkmasına gerek duymuyorum.) ne aldıysam kendi bilgimle aldım. itü'yü 3 gün öncesine kadar sadece teknik üniversite olarak bilenler, son birkaç yılda öğrencisine mobbinge kadar giden tutumda bulunduğu için bu patlama gerçekleşiyor şu an. yıllardır aman aramızı bozmayalım insanlara rezil olmayalım diye susuyor öğrenciler. muadil okulumuz odtü öğrencileri kadar(selam olsun hepsine) eylem yürüyüş yapmıyoruz diye tepemize çıktı bütün okul.

    sözün özü, kopya çekmek isteyen elbette vardır da, bir çoğumuz bu okulu hakkıyla kazandı, hakkıyla bitirmeye çalışıyor. anadoludan gelip bursla okuma çalışan bir sürü arkadaşımız var ve bir kısmı bu yüzden risk altında. akşamdan beri bir kısmını okuyorum da, ülkenin genel hastalığı genelleyicilik sözlüğü sarmış resmen.

    açıklayıcı olmak için bir bilgi daha vereyim; witwiser uygulaması sadece havuz dersleri (matematik, fizik ve kimya) için geçerlidir. beni bu eklenti bağlamıyor ancak kendimi arkadaşlarımın yerine koyduğumda, sesimi şimdi duyurmazsam ileride bu konu için üzüleceğimi düşünüyorum. elimden geldiğince bir şekilde yardım etmeye (kendi çapımda) çalışıyorum. umarım daha iyi günlere uyanırız itü olarak.
  • yok neymiş sınava kimin girdiğini nereden bilecekmiş hoca. arkadaşlar apartman üniversitesinin öğrencileri değil bu insanlar, yerlerine de kimseyi sokmazlar sizler gibi merak etmeyin.
  • (bkz: türk tipi akademisyen)
    (bkz: türkiye akademik ortamı)

    notlandırmayı bir tehdit aracı olarak kullanan bu zatın ifşa edilmesi gayet yerinde bir tepki.

    hiçbir akademik unvan, karşınızdaki kişinin kişilik haklarından feragat etmesini isteme yetkisini ve cürretini size vermez. hele ki ortada uymanız beklenen bir rektörlük kararı varken.

    bu zorbalık karşısında boyun eğmek yerine hukukunu savunan öğrenci dostları kutluyorum. bu zatın okuduğu sınav kağıtlarını bireysel olarak idare mahkemesi önünde tartıştırabileceğinizi de hatırlatmakta fayda görüyorum.
  • üniversite bir hak tanımış, ister kullanır kullanır ister kullanmaz. benim asıl anlamadığım hukuksuzluk neden savunuluyor? eleştirecekseniz bu hakkı tanıyan üniversite yönetimini eleştirin, kafasına göre iş yapmaya çalışan hocayı eleştirin.

    yemin ediyorum geri zekalısınız. türkiye sizin gibi köylü maymunlar yüzünden bu durumda. kafanıza sıçayım.
  • ismi lazım değil sözde bir üniversitede vize final bütünleme hepsi ödev proje olarak yapıldı online sınav falan değil. ödevler için de en az 10 gün verildi.

    sonra sayısal dersin hocası soruları parametrik yapmış herkesin değeri farklı çözüm yolu aynı.

    çözümler whatsapp grubunda da paylaşılmış sonra ne mi oldu 2 tane mal "sözde" uzaktan eğitim sistemine kendi ödevi yerine başkasının ödevini yüklemiş hocada ilgili kişinin ödevi olmadığı için durumu açıklayıp sıfır veriyor.

    öğrenci durur mu yapıştırmış maddi hata dilekçesini. hoca da cevap olarak soruşturma için dekanlığa dilekçe vermiş. dekanlıkta corona da idare edecez yanlışlık olmuş işte deyip dilekçeyi sallamış. bakın böyle ünicikler de var

    adamlar kendi ödevini yükleyemeyecek kadar mal ama sınıf geçiyor. taviz tavizi doğurur.
hesabın var mı? giriş yap