• marsa yapılacak yolculuk konusunda fikirlerime ışık tutmuş teorem.

    öncellikle görsele bakarak ön fikir elde edelim.

    mars yolculugu

    56 milyon kilometrelik bir merdiven yapıyoruz. aslında dünya mars arası mesafe 55 milyon km ama ne olur ne olmaz fakirlik yapmayalım diyerek uzunluğu 56 alıyoruz. sonra biraz matematik katıp merdiveni zamanlı itiyoruz. yoksa mars döndüğü için merdiven aşağı düşer veya ay' a venüs' e falan takılır. o yüzden zamanlı itmek çok önemli. ayrıca karanlıkta nasıl tırmanacağız diyenler için merdivenin saplarına ledli ışıklardan takabiliriz. boğaz köprüsü gibi. teşekkürler, iyi çalışmalar.
  • aynı boyutlardaki bir çubuk çok daha etkili bir şekilde kullanılabilir eğer ışık hızı aşılmak isteniyorsa.

    örneğin ayla dünya arasındaki mesafe 385.000 km yaklaşık. ayda bir makine olduğunu ve bunun da bir tane tuşu olduğunu düşünelim. çubuğu dünyadan aya doğru uzatsak ve ittirip çubukla o tuşa bassak, ışığın 1 saniyeden daha uzun sürede gidebileceği mesafeye anlık olarak bilgi gönderip fizik kurallarını yıkmış mı oluyoruz?

    tabi ki hayır.

    ittirme dediğimiz olay atomların her birinin birbirini sırayla itmesiyle gerçekleşir ve bu da ses hızında gerçekleşir. tabi günlük hayatta kullandığımız nesnelerin menzilleri çok kısa olduğundan ses hızı da bize anlık gibi gelir ama hiç de öyle değildir.

    yani o çubukla o tuşa basma eylemi anlık olmaz. hatta yaklaşık 310 saat alırdı.
  • çubuğun ucunun kütlesi sonsuza yaklaşacağından çubuğu vibranyumdan bile yapsanız aynı bu entry deki hipotez gibi çubuk çat diye kırılacaktır .
  • öncelikle: (bkz: adam haklı beyler)

    açısal hızla çizgisel hız arasındaki bağıntıdan yola çıkarak güzel bir mantık yürütülmüş bence.

    arşimet, "bana bir kaldıraç verin dünyayı kaldırayım" derken alkış kıyamet, piflo "`bana yeterince uzun bir çubuk verin ışık hızına çıkayım`" deyince uuvvvv.

    çok iki yüzlüsünüz yeminle.
  • pseudoscience (sahte bilim) hala çok güçlü canına yandıklarım. güçlü olmasının sebebi de yarım bilgiyle sonuca varmanın çok kolay olması.

    ben bu nedenle fallacy (safsata) çalışın diyorum. çünkü tartışma tekniği ve safsata bilmeden böylesi saçmalıkların önüne geçmek mümkün değil. iyi niyetli olmak da bir mazeret değil bu tarz cehaletin yarattığı sorumluluktan kurtulmak için.

    peki bu düşünce deneyinde mantıksızlık nerede.

    ilk olarak önemli mantıksızlıklardan biri 300.000 km boyunda bir çubuk yapıp bunu dünyaya göre dik olarak konumlandıramayacak olmamız. mesele herhangi bir malzemenin önce kütleçekimi sonra yörünge hareketi nedeniyle bütünlüğünü koruyamayacak olması. çubuk dünyadan uzaya doru uzatılırken önce kendi ağırlığı ile kırılacak ve çökecek, eğer bir ucu mucizevi bir şekilde uzaya çıkmayı başarırsa da bu sefer yerçekimsiz ortamın yaratacağı farklı gerilimler nedeniyle kopacaktır.

    burada eğer yapabilirsek diye yola çıkmak mantıksız çünkü öyle bir madde yok. eğer diye konuya başlarsak ışık hızında giden bir tuğla da hayal edebiliriz. ışık hızında giden tuğlayı elimizle itersek ışık hızından hızlı gidebilir demekten farkı yoktur bu mantığın.

    bu arada bu konu uzay asansörü üzerine yapılan mühendislik çalışmaları sırasında sıkça konuşulmuştu biz de oradan vakıfız üretimin imkansızlığına. şu anda hayal edilen uzay asansör 30.000km uzunluğunda karbon nano tüpten imal edilmiş bir kabloyu öngörüyor ancak üretebildiğimiz en uzun karbon nano tüp kablo 30 santimetre uzunluğunda. ayrıca bu kablonun ucundaki karşı ağırlığın doğru yerde durması için harcanması gereken enerji için bir çözüm de bulunmuş değil.

    bir başka saçmalık da bu büyüklükte bir kütlenin bir saniye içinde yer değiştirmesini sağlayacak enerjinin yine aynı kütleyi yok etmemesi. eylemsizliği görmezden gelsek bile bu enerji maddeyi kütlesiz bir kozmik enerjiye dönüştüreceği için hareketin çubuğun uç kısmına ulaşması imkansızdır.

    hepsinden önemli bir başka konu ise ışık hızının evrensel sabit olmasına neden olan temel faktörü bilmeden düşünce deneyi kurgulamaktan ortaya çıkıyor. bu cahil çocuk ışık hızına yaklaşan cisimlerin başına ne geldiğinden habersiz oturmuş kendince bir fikir üretmiş. oysa cisimler ışık hızına yaklaştıkça zaman onlar için yavaşlar. bunu özel görelilik kuramı sayesinde biliyoruz. mesela sürekli tartışılan "bir araç ışık hızında giderken farlarını açarsa ne olur" konusu da bu sayede çözülebilmektedir. ışık hızına yaklaşan cisimlerin zaman olarak konumu esner. çubuğun ışık hızına yaklaşan bölümleri için zaman yavaşlar ve sonunda durur.

    ışık hızında kütlesi olan her şey için zaman durur. yani sınırlayıcı olan hız değil zamandır. interstellar filmi hakkında yazdıklarım belirli bir kitleye ulaşmamış sanırım.

    bu kadar lafı da aslında fikri ortaya atan ahmak dostumuz için yazmadım, bu fikri değerli sanan ve favorilerine ekleyen yüzlerce sahte bilim mağduruna kıyamadığım için yazdım. olmayan bir şeyi var kabul edip onun üzerinden teori kuramazsınız. fikir deneyleri varsayımlarla kurulmaz. eldeki kesin verileri bir hikayeye oturtarak yapılır.

    bunun da ötesinde bu ahmakça soru ilk kez bu kamilin aklına da gelmemiştir. fizik dersinde basit makineleri öğrenen liselilerin çoğu evrensel sabitleri test etmeye heveslenir. aynı sorunun doğru sorulmuş şeklinin örnekleri kolayca internette bulunabilir.

    bir insanın öğrenme çabasının kalitesi o insan hakkında çok fikir verir. zevzeklikle merakını gidermeye çalışandan bir cacık olmaz. hele ki buradaki gibi azıcık bilgiyle ahkam kesmeye kalkarsanız bunu iyi niyetle açıklamak mümkün değildir. bilmemek sorun değil, bilgiyle dalga geçmek sorun.

    sizden ricam safsata çalışmanız, tartışma tekniği çalışmanız.
    geleceğimiz için lütfen saçmalamanın prim yapmasına izin vermeyin.

    (bkz: anlamadığı her şeyle dalga geçen insan)
  • 300 bin km'lik çubuğu 1 saniyede gerekli mesafeyi aştırabilirsen olur. ayrıca çubuğun önemli bir kısmına yerçekimi etki etmeyeceği için yeryüzündeki 10 metrelik çubuğu çevirmek gibi kolay olmayacağını da hatırlamak gerekir. (diğer dünyevi ve güneş sistemiyle alakalı diğer sorunları düşünmeden uzay boşluğu olarak düşünsek bile olmuyor)
  • bir kişi de demiyor ki neden biz ışık hızını geçmeye çalışıyoruz? ışığı yavaşlatalım amk. saniyede 10 km'e indirebilirsek zaten geçmiş oluruz.

    einstein gibi adamım şerefsizim.
  • cisim ışık hızına yaklaştığı oranda, hızlandırmak için gerekli enerji sonsuza yaklaşacağı için baranın elinde patlayacak deney.
hesabın var mı? giriş yap