689 entry daha
  • abd seçim sistemini ve 2020 başkanlık seçimi için önemli gördüğüm noktaları basit ve kısa bir şekilde anlatmaya çalışacağım :

    -abd'de iki dereceli seçim sistemi var. halk sandığa giderek toplam 538 delege (electoral votes) seçer. seçilen bu delegelerin hepsi seçiçiler kurulu'nu oluşturmuş olur.(electoral college) bir adayın başkan seçilebilmesi için bu kurulun çoğunluğunu sağlayan minimum delege sayısına ulaşması gerekir. bu sayı da toplam delege sayısının yarısından bir fazlası yani 270. 270 delegeye ulaşan aday başkanlığı da kazanmış olur. (seçimden sonraki aralık ayının ikinci çarşamba günü kurul toplanır ve başkanı seçer ama bu kurul tamamen sembolik bir kuruldur çünkü delege hangi partiden aday gösterildiyse o partinin başkan adayını seçmek zorundadır.)

    -önemli olan adayların aldığı toplam oy değil, hangi eyaletlerdeki delegeleri kazanmış olduklarıdır. örneğin 2000 seçimlerinde al gore ve 2016 seçimlerinde hillary clinton toplam oyda rakiplerini geçmesine rağmen başkan seçilememişlerdi. delege sayıları ise her eyaletin nüfusuna göre belirleniyor. nüfusu fazla olan eyalette delege sayısı da fazla oluyor.

    -bir eyaleti %50.01 veya %99 ile kazanan arasında hiçbir fark olmuyor. bir eyalette rakibinden sadece 1 oy fazla alan kişi bile o eyaletin tüm delegelerini kazanmış olur. (maine ve nebraska eyaletleri hariç. bu eyaletlerde delege sayısı, seçim bölgeleri ve eyalet genelinde alınan oyların dağılımıyla hesaplanıyor.)

    -abd'deki eyaletlerin büyük bir bölümü, cumhuriyetçi ya da demokrat parti'nin kalesi konumunda. en çok delege çıkaran iki kale eyalet : cumhuriyetçi parti için texas 38 delege, demokrat parti için california 55 delege. seçimlerde kimin kazanacağını belirleyen eyaletler ise genellikle kale eyaletler değil çekişmeli eyaletler oluyor.

    -çekişmeli veya diğer adıyla kilit eyaletlerden toplam 161 delege çıkacak. en önemli gördüğüm beş kilit eyalet : florida (29 delege), pennsylvania (20 delege), ohio (18 delege), georgia (16 delege), north carolina (15 delege). yapılan seçim anketlerinde bu eyaletlerde kafa kafaya yarış vardı. zaten 2016'da trump bu eyaletleri kıl payı kazanarak başkan seçilmişti. iki partinin de gözü kulağı bu eyaletlerde olacaktır. trump'ın buraları kaybetme lüksü yok çünkü diğer eyaletlerin çoğunda biden kazanacakmış gibi duruyor.

    dikkat edilmesi gereken bazı şeyler :

    ohio eyaletine dikkat edin çünkü 1860'dan beri ohio eyaletini kazanan aday (grover cleveland ve kennedy hariç) başkanlığı da kazandı. (bu yıl ohio'da yapılan anketlerde durum kafa kafayaydı.)

    1984'ten beri seçimi kazanan başkanları doğru tahmin eden tarih profesörü allan lichtman, bu tahminleri 13 farklı kritere göre yapıyor. bu sene için 7 tanesi biden, 6 tanesi trump lehineydi. bu duruma göre lichtman, joe biden'ın başkan seçileceğini düşünüyor.

    bahis oranları : biden 1.50, trump 2.60

    edit : seçilen delegenin kendi partisinden gösterilen başkan adayına oy verme zorunluluğu anayasa hükmü değil ama bu durum uzun yıllar devam ettiği için örf ve adet kuralı haline geldi ve hukukta kural olarak örf ve adetlerin de bağlayıcılığı vardır.
  • hakkında bu akşam daktilo1984 kanalında yapılan ve türkçe olarak bence en bilgilendirici analizlerin konuşulduğu yayınlardan biri olduğunu düşündüğüm, nezih onur kuru, ilkan dalkuç ve yunus emre erdölen'in gerçekleştirdiği 2 saatlik yayını ilgilenenlerin mutlaka izlemesini önerdiğim seçim.

    seçimden önceki son yayının izleme linki:
    https://youtu.be/-ufkz71jsg0
  • 3 kasım 2020. abd'yi beyaz üsünlükçü , popülist azınlık ve kadın hakları düşmanı bir adamın yönettiği son gün.
    abd bu demografik değişimle beraber trump gibi bir paraziti bir daha seçemez. 2016'da yaşananın (77 bin oyun 3 milyon oyu geçersiz kılması) milyonda bir olabilecek bir olasılıktı. dünya onu yaşadı maalesef.
    trump'a ocak 2021 itibariyle aksaray'da danışmanlık yakışır.
  • sarı yeleli bozkurt güzel haberlerini bekliyoruz
  • kötünün iyisi hangisi?
  • piyasalar, abd başkanlık seçimlerine şu koşullarda giriyor.

    * avrupa ve abd başta olmak üzere, pandemide günlük vaka sayılarında rekor artışlar yaşanıyor.
    * fransa ve ingiltere geniş çaplı sokağa çıkma yasakları uygulamaya başladı. bu ekonomiler için ilkinden daha ağır bir ekonomik durgunluk anlamına gelecek.
    * abd mali teşvik paketi belirsizliği devam ediyor. biden'ın seçilmesi durumunda en erken 2021 şubat-mart aylarında yürürlüğe girebilecek.
    * aşı çalışmalarıyla ilgili somut bir gelişme halen yok.
    * seçim sonuçlarının başa baş çıkması durumunda seçimin mahkemede bitme riski yüksek. bu süreçte tüm dünya ekonomileri alt-üst olabilir.
    * gelişmekte olan ülkelerden (brezilya, rusya ve türkiye) ciddi para çıkışları yaşanıyor. buralarda ortaya çıkacak bir kriz, küresel krizi tetikleyebilir.
  • haydi trump’ım.

    (bkz: iki deli bir araya gelmemeliydik)
  • hakkinda şoyle genisce bir inceleme yazmak istiyorum. vakti olan veya ilgili olanlar bilgilensin . hatta size bunlari anlatirken bende ayni zamanda daha fazla arastirip ogrenmis oluyorum.

    sirayla gidelim butun konulari tek tek ele alalim. ilk olarak neden secimler butun dunyada pazar gunu yapilirken bu adamlar sali gunu secim yapiyor ?

    1.secimler neden sali günu ?

    en basit tanimiyla bu bir gelenek . birlesik devletlerde secimler 1845 ten beri kasim ayinin ilk sali gunu gunu yapiliyor. daha dogru 1 kasimi takip eden ilk sali gunu.

    peki neden sali ? bunun birkac sebebi var ancak bugun icin anlamini yitirmis sebepler diyebiliriz. bir an icin 1800 lu yillara döndüğümuzü dusunelim. x bir eyaletin y bir kasabasina bagli bilmem kac donumluk ciftliginizde ailenizle yasiyorsunuz. sehir merkezine gidip gelmek buyuk sorun. pazar gunleri kiliseye ayine giden cok buyuk kalabalik var . o yillar amerikasinin cok ciddi bir dini yönü var. pazar kiliseye gidildiginden pazar secim yapilamaz. pazartesi sabahtan yola ciksaniz il merkezine yani oy vereceginiz yere gitmeniz yasadiginiz yere bagli olarak 1 gune yakin surebilir yani yetisemeyebilirsiniz o yuzden pazartesi de olmaz. ayrica sehir merkezine gitmek icin buyuk ihtimalle at arabasi kullanacaksiniz o yuzden kar ve yagmur mevsimi de henuz baslamamis olmali. tabi bir de hasat mevsimi var. ulkenizin yuzde 90 i ya ciftci ya da hayvancilik yapiyor. o yuzden oy vermeye zaman ayirmak icin hasat mevsiminin de sona ermis olmasi gerekiyor. iste bu yuzden bu kriterlerin hepsini saglayan zamanlardan en iyisi kasim ayinin ilk sali gunu. bugunden bakilinca ne hasadin ,ne ulasimin ,ne kilise ve ibadetin onemi kalmamis olsa da bu gelenekten vazgecilmemis.

    gelelim secim nasil yapiliyor konusuna ?

    2.secimler hangi yontemle yapiliyor ?

    abd de secimler yine modasi gecmis ama yine geleneksel bir yontemle yapiliyor ve bu yontem cokca tartisilan bir sistem . o konuya da deginiriz.

    simdi bildiginiz gibi abd de 50 eyalet arti baskent olan washington d.c var. baskent federal bir bolge , eyalet degil . ancak baskanlik icin oy verme yetkisine sahip. abd vatandaslari secimlerde direkt olarak baskan ve b.yardimcisi adaylarina oy veremiyor. yani bir abd vatandasi trump a oy veremez. bunun sebebi de electoral system dedikleri sistem. abd vatandaslari baskan adaylarina degilde electoral college denen seciciler kurulu na girecek kisilere oy verirler. yani baskani secen vatandas degil aslinda bu seciciler kuruludur. bu 1800 lu yillar icin guzel bir sistem olabilir. cunku bir baskan adayinin cikip washington dan kalkip california ya , ya da ne biliyim kuzey dakota ya falan gidip cictlik ciftlik gezerek propaganda yapip oy falan istemesi pek mumkun olmadigindan , siz eyalet olarak kendinize temsilciler seciyorsunuz ve o eyaletin temsilcileri sizin adiniza d.c ye gidip secici kurulda baskanlik secimi icin oy veriyor.

    peki bu seciciler kurulu dedigimiz adamlar ne sekilde seciliyor ?

    iste abd de asil tartismasi suren konu bu. cunku bu secim yontemi de son derece sacma oldugundan ve gunumuze pek uygun olmayan geleneksel bir yontem oldugundan ,toplamda ulke genelinde daha az oy alan kisinin baskan secilebilmesine nadir de olsa imkan verebiliyor. bunun gibi ornekler abd tarihinde az da olsa gorulebiliyor ki en yakin ornek su anki baskandonald trump . kendisi 2016 da ulke genelinde diger aday hillary clinton dan daha az oy almasina ragmen baskan secildi .

    peki bu nasil mumkun olabiliyor ? burada temel sorun eyaletlerin secici kurula gonderecekleri temsilcileri belirlemekte kullanilan yontem. bu yontemin adi da winner take all yani kazanan hepsini alir. basit anlatimla bir eyalette en fazla oy alan parti o eyaletin sahip oldugu tum seciciler kurulu uyeliklerini kazanmis olur. misalen california nin secici kuruldaki uye sayisi 55 tir ve california eyaletinde en cok oy alan parti tum uyelikleri kazanmis olur. bu yuzden bu sacma sistem bazen , toplamda az oy alan kisinin baskan secilmesi gibi garip sonuclara sebep verebiliyor.

    aslinda her eyalet kendisine nufusu oraninda verilmis olan secici kuruldaki uyeligini belirlemek icin istedigi yontemi belirleme hakkina sahiptir. yani mesela arizona eyaleti cikip "ya kardesim bu cok sacma bir sistem ben bizim eyaletin temsilcilerini bu sekilde gondermem mesela aldiklari oy oranina gore gondericem oylarin yuzde 45 ini alan parti uyeliklerinde yuzde 45 ini alsin " diyebilir.

    ancak bunu bu zamana kadar demis olan yalnizca iki eyalet vardir. maine ve nebraska kazanan hepsini alir yontemi yerine yine enteresan bir yontem kullanir. en cok oyu alan partiye 2 ( yaziyla iki ) temsilci uye hakki verilir. geri kalan uyelikleri ise kongre bolgeleri denen yerlerde kazanan partiler alir. yani şoyle dusunun mesela istanbul un 3 secim bolgesi var degil mi , istanbul un genelini kazanana 20 mv. kalan vekilleri ise her 3 bolgede kazanan partilere veriliyor. 1. bolgeyi kazanan yine ordaki atiyorum 25 vekilligi aliyor. neyse cokta onemli degil cunku maine ve nebraska nin uyeligi cok az.

    evet eyaletlerde secimi yaptik oylari saydik , secici kurulu belirledik . sonrasinda ise artik sembolikte olsa secici kurul aralik ayinda toplaniyor , orada asil baskanlik secimi yapiliyor ve secilen baskan ocak ayinda yemin ederek goreve basliyor.yani 3 unde kazanan aday gidip 5 inde baskan olamiyor. trump reyiz secilse de secilmese de ocak ayina kadar baskanligini surdurecek.

    baskan secilebilmek icin ise seciciler kurulunun toplam uye sayisinin yarisindan 1 fazla oy almak gerekiyor. toplam seciciler kurulu uyesi 538. dolayisiyla abd baskani olabilmek icin toplamda en az 270 uyeyi kazanmaniz lazim.

    hatirlayanlar olacaktir 2016 da secimleri trump in kazanmasi abd medyasinda o kadar sacma ve garip bulunmustu ki adamlar cumhuriyetciler tarafindan secilen uyelerin " aklini basina alacagini " ve trump a oy vermeyip hilary clinton a oy verecegini ve boylece trump in baskan olmayacagini falan dusunuyorlardi. tabiki boyle birsey olmadi yani dusunun ki cumhurbaskanini meclis seciyor ve akp milletvekilleri rte ye oy vermiyor. olacak is degil tabi ve olmadi da.

    peki burada daha az oy alan nasil baskan seciliyor ? bunun temel sebebi california ve new york gibi iki adet cok yuksek nufusa ve dolayisiyla cok fazla temsilciye sahip 2 eyaletin demokratlarin kalesi olmasi. bu iki eyaletin toplam uyelik sandalyesi 84 yani nerden baksaniz kurulun yuzde 15 civari bu iki eyalete ait. ayni zamanda demokratlar burada acik farkla kazandigi icin ( 60 - 40 , 65 - 35 ) toplamda oy sayisi hillary nin daha cok cikmisti. yani şoyle dusunun california daki toplam oy olan atiyorum 10 milyon oyun , 9.9 milyonunu da alsaniz veya 5.000.001 ini de alsaniz alacaginiz uye sayiyi 55 tir bu degismez. bu yuzden california ve new york tan cok fazla oy almalarina ragmen alacaklari uyelik toplamda 84 u gecemiyor.

    aslinda burada hemen deginmemiz gereken konulardan biri de bizim abd yi normal bir butun ulke gibi gormemiz. hayir abd bizim gibi butun ve tek bir devlet degil. abd , 50 devletin birlesiminden olusan bir federasyon. aslinda burada suclu biziz. adamlara amerika birlesik devletleri diyoruz ancak adamlarin state dedikleri ulkelere niyeyse eyalet diyoruz. hayir onlar birer eyalet degil. onlar kendi meclisi , polisi , kanunlari , belediye baskanlari ve kendine ait bir hukumeti ve baskani (bkz: vali) (bkz: governor) olan birer ulke . kendi kanunlarini istedikleri gibi uygulama haklarina sahip , tabi federal yasalara aykiri olmadigi surece. mesela yine hatirlayacaksaniz bir kac ay once abd de cikan siyahi isyanlarinda trump orduyu valilerin izni olmadan sokamamisti. yani federal devletin bir cok yetkisi var olmakla birlikte , her biri mustakil birer devlet olan bizim eyalet dedigimiz ulkelerinde cok fazla yetkisi vardir.

    3. baskanlarin gorev suresi

    birlesik devletler baskanlari bir donemi 4 yillik bir sure olmak uzere yalnizca 2 donem icin secilebilir. 2 donemden fazla baskanlik yapabilmek suan yasal olarak mumkun olmasada bunun bir istisnasi vardir. (bkz: franklin delano roosevelt). ilk baskan olan george washington iki donem baskanlik yaptiktan sonra kendi istegiyle ucuncu doneme aday olmamis ve yazili olmayan bir teamul baslatmis. o gunden itibaren abd baskanlari yazili bir kural olmasa da iki kereden fazla baskanlik yapmamis. ancak franklin roosevelt bu durumun yegane istisnasidir. cunku onun baskanligi kazandigi 1930 larin başi bildiginiz uzere buyuk buhran donemidir. ucuncu donem devam etmesinin sebebi de 1940 secimlerinde tabiki ikinci dunya savasi gibi bir olayin olmasi ve roosevelt in ulkeyi buyuk buhrandan cikarip normal seyrine oturtan onemli bir politikaci olmasi. nihayetinde roosevelt 4. donemde secilmis olmasina ragmen (bkz: 1944 abd baskanlik secimleri) 1945 nisan in da daha 4. doneminin hemen baslarinda , gorev basindayken vefat etmesi nedeniyle 4. donemini tamamlayamamistir. 1947 de cikarilan yasaya gorede hic kimse iki donemden fazla abd baskanligi yapamaz.

    burada yeri gelmisken bir ufak bilgi daha ekleyelim. son donemde abd baskanlari 2 donem ust uste kazaniyor. yani ilk donemi kazanan ikinci donemide kazaniyor. bill clinton , george bush , barack obama bunlarin 3 u de 2 ser donem ust uste baskanlik yaptilar. bir donem kazanip ikinci doneminde kaybeden son baskan 2020 nin baslarinda hayatini kaybeden baba bush. (bkz: george h. w. bush) 1992 secimlerinde bill clinton a karsi kaybeden baba bush , baskanlik gorevi basindayken secim kaybeden son kisidir. bu arada niye baba bush diyoruz , cunku saddam i asan bush un babasi oldugu icin. yani baba - ogul baskan bunlar .

    gelelim sonuclara...

    secim nasil yapilira cevap bulduk peki bu secim nasil sonuclanir ? iste burasi baya karisik.

    4. secim sonuclari

    abd secimlerinin sonuclarini takip ederken bilmeniz gereken en onemli olgu secim sistemidir. onu yeterince anlattik. ikinci onemli durum ise swing state kavramidir. turkceye salincak eyalet olarak ceviriyor genelde gazeteci ve yorumcular. bunun sebebide bu eyaletlerin cok kucuk farklarla bir demokratlara bir cumhuriyetcilere gitmesi.

    yukarida bahsettik , meselacalifornia ve new york demokratlarin kalesiyken texas ta cumhuriyetcilerin kalesidir. 1980 den beri son 40 yildir yapilan 10 secimin tamamini texas ta cumhuriyetci adaylar kazanmistir. ama enteresan bir bilgi daha vereyim 1876 dan 1948 e kadar 72 yilda yapilan secimlerde cumhuriyetciler yalnizca 1 kez kazanabilmistir. kisacasi texas lilarin siyasi goruslerinde cok bagnaz olduklari soylenebilir degistirmeyi pek sevmiyorlar. bu arada texas i kazanan son demokrat 1976 da jimmy carter olmus.

    california ve new york ta cok benzer sekilde demokratlara oy veriyor. iste sistemin bir sacmaligina da burada deginelim yeri gelmisken. eger bir cumhuriyetciyseniz yani trump a oy verecekseniz ve california da yasiyorsaniz vereceginiz oyun zerre kadar onemi yok. cunku hic bir sartta orayi cumhuriyetciler kazanamaz. ayni sekilde new york ta da bu durum gecerli. bu yuzden abd de secime kayilim cok yuksek degildir. garanti eyaletlerde yasayan kisiler sonuc belli oldugu icin oy kullanmaya gitmezler.

    bizim ulkeden ornek vermek gerekirse , bir ilde en fazla oy alan partinin tum vekilleri kazandigini dusunun ve konya da yasayan bir chp li oldugunuzu dusunun oy vermeye gider misiniz ? gitseniz bile oyunuzun hic bir anlami olmaz bosa yorarsiniz kendinizi , ya da izmir de yasayan bir akp li iseniz yine oyunuzun bir anlami yoktur. ancak ankara ve istanbul gibi swing yani bir oraya bir buraya gidebilecek , kafa kafaya sehirlerde her bir oyun onemi vardir.

    iste bu swing statelerden en onemlisi trump in memleketi olan florida olup florida yi kazanan nerdeyse yolun yarisini gecmis demektir. son 23 secimde florida yi kazanan adaylar yalnizca 2 kez secim kaybetmistir ki bunlardan biri az once degindigimiz baba bush digeri ise 1960 secimlerinde john f. kennedy e karsi kaybeden richard nixon dir. nixon da abd tarihinde ilklerin adamidir da konumuz su an o degil. bi ara belki onu da yazarim belki de yazmam bilemedim simdi.

    hmmm ne diyorduk salincak eyaletler. olaya cok kafa yormak istemiyorsaniz sadece florida yi takip edin dedik. florida o kadar onemli ki 2000 secimlerinde george bush , al gore a karsi mahkeme mahkeme surunerek zorlukla baskanligi kazanabilmistir. florida verdigi uye sayisi bakimindan cok kilit bir role sahip o yuzden her oyun kiymeti var ve o yuzden 2000 secimlerinde surekli tekrar sayim yapilmis ve her birinde nerdeyse farkli farkli sonuclar alinmistir.

    o olayla ilgili guzelde bir film vardir. yeri gelmisken şuraya birakalim ilgilenenler izlesin .kevin spacey in bas rolunde oldugu recount yani "yeniden sayim " filmini izlerseniz olaylari daha iyi kavrayacaginizi dusunuyorum. george bush o secimi 271 e 266 kazanmistir ( kazanmak icin 270 gerekli ) ve ona 271 i getiren defalarca sayilan florida oylaridir ve sıkı durun aradaki fark yalnizca 537 oydur ( yaziyla bes yuz otuz yedi ) . dusunun milyonlarca insanin oy verdigi secimin sonucu yalnizca 537 farkla belirleniyor. her iki tarafta bu sonuca defalarca itiraz etmis olsada nihayetinde amerikan yuksek mahkemesi , (bkz: us supreme court) secimleri bush un kazandigina hukmetmis ve george bush baskan olmustur. orada cok fazla hukuki olay yasandigindan oraya pek girmicem ama ilgili olan ve ingilizcesi de iyi olan varsa şuradan dava hakkinda okuma yapabilir. yok ben okuyamam diyen de filmi izlesin.

    5. sadede gel kardesim

    valla sadede gelecek olursak anketlere gore biden acik sekilde onde ancak burada yaniltici bir durum var o da abd de uygulanan erken oy verme yontemi. abd de secim gunu oy verme kabinine gitmek yerine daha onceden posta yoluyla oy kullanilabiliyor. ancak bunu yapanlar cogunlukla biden secmeni yani demokrat .

    biden a oy vereceklerin yaklasik yuzde 70 inin erken oy verme sistemini kullandigi , trump secmenlerinde ise bu yuzdenin 35 - 40 civarinda oldugu soyleniyor. demokrat secmen daha egitimli sehirli ve en onemlisi genc nufus icinde cok daha yaygin oldugundan , ozellikle bu corona gunlerinde sandik basina giden demokrat sayisi cok az olacak. toplamda 90 ila 100 milyon civari erken oy kullanilmasi bekleniyor. bunlarin cogu da demokratlara yani biden a gidecek.

    aslinda bakildiginda biden in yaptigi ozel hic bir sey yok. tum hollywood yildizlari , az unlu cok unlu , sosyal medya fenomeni kim varsa hepsi demokratlari destekliyor. trump i destekleyen neredeyse 1 tane unlu kisi yok. bu durum ozellikle sosyal medyadan cok etkilenen abd gencliginde onemli bir kirilma yaratabilir. kicinizi kaldirip oy verin demek onlara bir ise yaradiklarini gostermek tabi bir de sosyal medyada paylasilacak bir sey bir akim yaratmak ( mesela voted ( oy verdim ) broşlariyla selfie cekilmek ) genclik acisindan onemli bir durum. bu biden in avantaji.

    trump ise resmen bizim malum kisi gibi. karsisindakinin kim oldugunun zerre onemi yok , trump vs digerleri seklinde bir secim olacak. yani bir tarafta trumpcilar , ote tarafta trump karsitlari. trump in en buyuk avantaji tabiki en kritik eyalet olan florida ile hemsehrilik olayi. buradan biseyler koparacaktir. ayrica sureci de iyi yonettigini dusunuyorum secimlerde ben ve digerleri seklinde bir kampanya yapti. biden in adini bile duymayan milyonlarca insan vardir dunyada secim surecinde.

    eksileri ise korona sureci ve siyahilerle yasanan kalkisma , i cant breathe meselesi. o sureci cok iyi yonetemedi bence. ancak o olayda taviz vermemesi en azindan kendi tarafinda oylarini konsolide etmesini sagladi diyebiliriz.

    son olarak bu secimin bize etkilerini de yazip bu tugla entryi sonlandiricam.

    aslinda nerden bakilirsa asagi tukursen sakal yukari tukursen biyik durumu. trump i 4 yildir taniyoruz baskanligi doneminde rahip meselesinde ekonomimiz uzerinden bize tehditlerini acikca gorduk. ancak surasida net ki eger rte bizim ulkede iktidarda kalmaya devam edecekse abd baskani olmasini isteyeceginiz ilk kisi trump tir. cunku herifin bu taraflarla ilgili bizi kizdiracak cok tasarrufu yok. amannn banane yesinler birbirlerini havasinda dolasiyor. ancak biden secilirse isler bi hayli karisir. bir kac ay once biden in akp iktidari ve rte ile ilgili bir videosu sosyal medyaya dusmus ve durduk yere ulkenin gundemi degismisti. hatta bunu gundeme sokan da bir eksi sozluk yazariydi.

    biden in acik bir rte ve onun politikalarinin karsiti oldugu biliniyor. biden secilirse hem suriye hem irak ta ypg ve pkk ile ilgili konularda artik sadece ruslarla degil yeniden abd ile ugrasmak zorunda kalabiliriz. hatta azerbaycan meselesine de el atarlar buyuk ihtimalle. tabi avrupa birligi ile olan kotu iliskileri soylemiyorum bile.

    velhasili bizim ulke acisindan bakarsaniz eger rte oldugu yerde duracaksa bizim icin en iyisi sari reyiz trump in secilmesi olacaktir.

    yarin neler olacak hep birlikte gorucez. uzun bir gece olur muhtemelen sabah 8 9 a kadar surer sonuclarin alinmasi cayi kahveyi atistirmaligi stoklayin. bakalim gorucez kalin saglicakla.
  • bazı notlar paylaşmak istediğim hadise:

    öncelikle trump halen 45. başkan. biden seçilirse 46. başkan olacak.

    trump seçilirse 2. kez seçilen en yaşlı başkan olacak.

    biden seçilirse seçilen en yaşlı başkan olacak.

    biden kazanırsa abd tarihinin ilk kadın başkan yardımcısı kamala harris olacak. harris aynı zamanda ilk siyahi başkan yardımcısı oluyor.

    trump'u saymazsak daha önceki 44 başkanın 33'ü birden fazla defa seçilmiş. tek dönem başkanlık yapan ilk başkan john adams. sonuncusu ise -trump kaybetmezse- george herbert walker bush.

    trump kazanırsa bill clinton'dan beri seçilen tüm başkanlar 2 dönem görev yapmış oluyor. kaybederse george herbert walker bush'tan beri ilk defa görevdeki bir başkan seçim kaybetmiş olacak.

    abd tarihinde 14 başkan yardımcısı, daha sonradan başkanlık koltuğuna oturmuş. bunlardan 8'i(john tyler, millard fillmore , andrew johnson, chester a. arthur, theodore roosevelt, calvin coolidge , harry s. truman, lyndon b. johnson)görev başındaki başkanın hayatını kaybetmesiyle(doğal ölüm, suikast vs..) koltuğa otururken, kalan 5'i ayrı bir seçimle işbaşına gelmiş( john adams , thomas jefferson , martin van buren , richard m. nixon , george herbert walker bush)
    . biden seçilirse listemize 6. sıradan giriş yapmış olacak.gerald r. ford ise herhangi bir seçime katılmadan, önce başkan yardımcısı, sonra da başkan olan tek isim. ayrı bir hikayesi var bu adamın.

    son olarak, biden seçilirse, kraliçe ikinci elizabeth'in harry s. truman'dan beri gördüğü 14. abd başkanı olacak:)
  • 3 haftadan önce kesin sonuçları öğrenemeyeceğimiz seçim.

    gidin yatın hadi.
4080 entry daha
hesabın var mı? giriş yap