• fenerbahcenin 2-1 kazanacagi mactir.
  • semih'in serçe parmağının yanındaki parmağını emerek (yüzük parmağı), - biberon emme taklidi yapıp- hamile eşine mesaj gönderdiği karşılaşmadır....parmak harekti yapmadığını, kötü niyetli bir hareket olmadığını bile bile bu eylemi çarpıtarak sözlüğe taşımak taoculuktur, dombililiktir.

    (bkz: sevilen gol sevinçleri)
  • sanırım maçın en çirkin görüntüsü maç sonunda zoom yapılan kızlı erkekli bir beşiktaşlı taraftar grubunun önce yarım ağızla, kamerayı görünce de sanki düşmanlarına bağırırcasına fenerbahçeli volkan'ın annesine küfür etmeleriydi. özellikle kadın taraftarın o iğrenç yüz ifadesi beni futboldan bir kez daha soğuttu

    erman toroğlu'nun deyimiyle, volkan'ın annesiyle ters ilişkiye girmek isteyen o kız, bunu okuyorsan bi haber et, oturup konuşalım
  • futbolun doğrularını ve değerlerini tartıya koyduğumuzda beşiktaş favori olmanın ötesinde farklı galibiyete göz kırpıyordu. bir yanda sene başından beri birkaç büyük maç dışında isteksiz, hırssız oynayan futbolcular, eksikler, gökhan ve ali bilgin gibi oyuncuların kendi mevkilerinde oynamaması, alex'in yokluğunun yanında beşiktaş'ın holosko, tello, bobo, delgado, yusuf gibi hücum silahları ve orta sahada ernst gibi oyuncularla ve şampiyonluk motivasyonuyla daha maça çıkmadan maçın sonucu beşiktaş lehine tertemiz bir galibiyetti. hatta bilenler bilir, ilk yarıdaki maçta da aynı şeyler geçerliydi ancak fenerbahçe maçı 2-1 kazanmayı bilmişti, ancak bu kez aynı şeyin olması zordu, zira beşiktaş o kadrosunun üstüne 2 tane çok kaliteli oyuncu eklemişti. benim aklımda ise 1 gün önce oynanan ve barça'nın 6 attığı maç vardı, real madrid akibetine uğrama korkusu bana maçı bile izletmedi.

    ancak işte büyük takım. taraftarı umudunu kesse de, "ulan bu maç gitti" dense de büyüklüğünü koyuyor. iki takım arasında oynanan 5. maç da 2-1 fenerbahçe galibiyetiyle sonuçlanırken fenerbahçe ligde 6, toplamda 7. kez üst üste galip geliyor. galip gelirken de bazı şeyleri hunharca öldürüyor:

    hani bazı insanlar aslında ölümsüzdür ama sadece "insan" oldukları için ölürler. ölüm onlar için yok oluş değil, kainatın kuralının bir uygulamasıdır sadece, sevenleri ve izleyicileri ve hatta düşmanları dahi onun ölmediğini bilirler. işte mustafa kemal atatürk. aslında ölümsüzdür, ama işte evrenin kuralı gereği onun da ruhu bedeninden ayrılmıştır. mustafa kemal atatürk'ün kulübü ziyaretinin 91. yıldönümünde oynanan maçta rakibini 2-1 yenerek ölümsüzleşiyor, bazı şeyleri ölümsüzleştiriyor, bazı şeyleri de öldürüyor. yenilgi en kaba tabiriyle tabelaya baktığınızda attığınızın yediğinizden az olmasıdır, yani basit bir matematik işlemidir, basit bir matematik kuralıdır. işte bundan sonra fenerbahçe'nin galatasaray ya da beşiktaş'a karşı alacağı mağlubiyetler bu basit matematik işleminden öteye geçmeyecektir. her takımın başına gelebilecek o kaçınılmaz sona uğrayacaktır, yenilecektir, bu yenilgiler şampiyonluk kaybettirebilir, kupalar kaybettirebilir. ancak fenerbahçe artık ölümsüzdür, bileği bükülmezdir. en kötü sezonunda şampiyonluğa oynayan rakibini içeride-dışarıda 2-1 yenerken, diğer rakibini içeride 4-1 yenip dışarıda 0-0 beraber kalarak, galibiyet serileri, yenilmezlik serileri yaratarak her takımın yenilebilirliğinin ötesinde bileği bükülmez olmuştur, ölümsüz olmuştur. bu durum da doğal olarak derbiyi değil ancak "ezeli rekabet" kavramını yoketmiştir. fenerbahçe bu galibiyetle ölümsüzleşirken ezeli rekabet artık ölmüştür, artık ezeli ve ebedi rakipler yerine bir eriyi bozmak ya da zinciri kırmak için fenerbahçe'nin karşısına çıkacak ekipler vardır. galatasaray yoktur, kadıköy'de bilmem kaç yıldır yenilen bir ekip vardır, beşiktaş yoktur da 6-7 maçtır kaybeden bir camia vardır.

    (bkz: artık galatasaray yok)
    (bkz: artık beşiktaş yok)
    (bkz: ezeli rekabet öldü yaşasın yeni kral)
  • bu sonuçla birlikte haftanın en karlısı hacettepespor olmuştur. kafasını duvarlara vuran galatasaraylı bildirdi.
  • fenerbahçenin sözlüğün büyük bir çoğunluğunu zike zike kazandığı maç. yok efendim beşiktaş eğlenicekmiş, güle oynaya alacakmış, adamı böyle perişan ederler işte. haydi şimdi japon bayraklarıyla sokaklara dökülme zamanı ey beşiktaşlılar.

    (bkz: adamın götünden kan alırlar kamil kan)

    edit: kötüle butonu sağdan üçüncü olan. ona göre beşiktaşlılar.

    edit üstüne edit: lan adamsanız silmeyin entrylerinizi. bak adam değilsiniz demiyorum.*
  • oncelik besiktasa mahsus olmak uzere hala ve israrla oyuncu uzerinden elestiriler yapiliyor. yanlis. gireni cikani, sicani sivayaniyla oynanmaya calisilan sey gunumuz futboluysa eger ki gunumuz olmak zorunda 2009 yilindayiz, ancak hali saha maci organizasyonlugu kalibresindeki bu garabate takacak baska bir isim bulamiyorum. malzeme bu, oyun da bu. kizacaksan kaderine kiz zira bunun daha ustunu ancak senelerce sonra gorebilecegiz, belki o da zor.

    hala ve hala muhtevasi, pasini attigi adami izleyen, aldigi pasi atacak adam bulmaya calisip sican topculardan olusan bir futbol organizasyonundan muzdarip bir ligin urettigi sey budur. budur iste, ne olacakti? milli takimda da bu adamlar oynadigindan, onu da begenen yok, olmasi da mumkun degil. pozisyon alma- degistirme, pasi alabilecegi en rahat pozisyona kosu yapma, ikinci hareketini yuzlerce kez calistigindan isi 3. ve 4. opsiyonlari dusunebilen topculardan olusmus bir futbol takimi insa etmek gibi bir niyet ortada olmadikca, sampiyonluk potasinda olsan bile, su yukarida saydiklarimin onda birini yapabilen bir takim bile gelir eline verir. simdi besiktaslilar uzgun, kahroluyor niye boyle oldu diyor da birader bursa maci bundan cok mu farkliydi? alamadiniz mi mesaji? bursa fenerden daha az pas yapmadi, daha kotu yerlesmedi sahaya, vurdular direklerden dondu. bu geceki gibi mucize bir gol de atamayinca besiktas beraberlige bagladi, bitti gitti. fenerin barcelona olacak hali yok ama iyi kotu futbola benzer birsey oynadilar ki oynamalilar da zaten fenerbahce bu, gelecek, olabilecek en iyi futbolunu oynayip rakibinden kan alacak, alacak ki ona derbi densin. petrolofisiyle oynamiyosun, fener bu. e o zaman niye uzuluyosun, kiziyosun? oynamasin mi fener? kafayi mi yediniz?

    serdar ozkan girmesinmis, ernst niye cikmis, delgado yine arjantin futbolundan esintiler sunamamis. komik misiniz? modern futbola ait zerre nuve yok, sezon basindan beri yok, senelerdir yok, bu gece mi olacakti? besiktas hangi mactaki gibi oynasa bu maci alirdi? ilk altidaki kimseyi yenememis lan zaten, "lig sonuncusuna oynadigi gibi oynasa yenerdik be abuuuu" mu diyeceksiniz?

    besiktas golden sonra bastirmis. hee bastirdi ; fenerin defans ve geriye cekilmis ortasahasinin onunde kumelenmis bi takim beyaz tisortlu gencler vardi. baski dediginiz o iste. verkac yok, bos alana kacma yok, pas verip pasi alacagi yere giden yok, herkes sabit - ver yusufa calim atsin o atarken biz de biraz yaklasalim, hatta ben yaklasmiyim simdi ya ne gerek var, biri illa gider ister pas. bu lan besiktasin futbolu, hep buydu. baska bir sey gormedim ben su sene. besiktasi birak bi kenara, hepsi bunu oynuyor. futbola biraz benzeyen seyi skibbe oynatiyordu, e alismamis gotte don durmadigindan tekme tokat yollandi adam. e o zaman niye 8 tane yabanci alinir? hadi diyelim turk futbolcusu mal, kafasi basmiyor bu organizasyonu anlayip sahada yapmaya, lan 6 tane yabanci koyuyosun takima, biri kaleci zaten, kaldi 4 tane turk. o dort tane turk diger altiyi uc ay izlese ogrenir lan? ogrenir yani, maymunlar ayilar sirkte neler yapiyor. e bu adamlar gerizekali olmadigina gore getirilen antrenorlerde suc. o halde onlar elindeki adamlari gerizekali yerine koyup, olmasi gerekeni degil bunlarin anladigini oynatayim ben diyor. sen de sampiyonlar ligi maclarini izleyip izleyip "bunlarin oynadigi futbolsa bizimkisi rererero" diyosun, ama akillanmiyorsun yine gidip stada, eline alip alip agliyosun. sivok girseydi, ugur boral ciksaydi, hasan sas defolsun gitsin. hala adam tartisin. devam edin. mal mal bakin ekrana, bakin sahaya. hakediyorsunuz.
  • selçuk şahin'in frikik kullanarak tarihe geçirdiği maç olmuştur. belki de kamera şakasıdır.
  • maç öncesi yorumlarda oktay derelioğlu diğer yorumcuların aksine fenerbahçe kesinlikle çantada keklik değil, bu maç her türlü sonuca açık babında yorumlar yapmıştır. aragones'in ikinci yarıda ibreyi beşiktaş'a döndürecek değişiklikler yapmasına rağmen son 4-5 senedir bu tarz maçlardaki stresi camia olarak bir türlü kaldıramayan beşiktaş bir de karşısında büyük bir azimle mücadele eden bir fenerbahçe bulunca yenilgi kaçınılmaz olmuştur. şu da net ortadaki beşiktaş'ın savunma anlayışı gerçekten içler acısı halde. rıdvan'ın üstüne basa basa belirttiği gibi savunma derinliği denen kavramı çok ters anlamış beşiktaş takımı. kademe denen şeyden de bihaberler. fenerbahçe'yi geçen yıl avrupa'da yukarılara taşıyan en önemli unsur son derece sağlam takım savunmasıydı. lakin beşiktaş'ın daha kat etmesi gereken çok yol var. fenerbahçe ligin başa oynayan ekipleri arasında en kötü hücum hattına sahip takımı olmasına rağmen fenerbahçeli oyuncular son paslarda biraz daha mantıklı tercihler yapabilseydi maç farka bile giderdi. beşiktaş bu anlayışla şampiyon olsa dahi önümüzdeki sezon avrupa macerası çok çetrefilli geçecektir. kahinlik yapmak gibi olmasın ama mustafa denizli 2010'u bile göremez bu takımın başında.
hesabın var mı? giriş yap