• mısır, kahire'den gerçekleri bildireyim o halde.

    umarım okunur.
    --

    mısır halkı, mursi'nin ve islamcı kesmin totaliter, otoriter rejminden ve ekonomik anlamda vaad ettiklerini yapmamı$ olmasından uzun zamandır muzdarip.

    hatta bu noktada recep tayyip erdoğan'a çok benzediğini, akp'nin yasal yollarla oluşturduğu siyasi politikayı rol model olarak benimsemiş olduğu tespitini gönül rahatlığıyla yapabiliyorlar.

    nitekim ve bu muzdaripliği her fırsatta tahrir vb. meydanlarda, sokaklarda ifade ediyorlar. en azından son bir yıldır bu böyle. hatta gerektiğinde mursi'ye geri adım dahi attırıyorlar. bizim istediğimiz demokrasi bu değil diye.(ordu'nun gücünü üzerine alması, kadrolaşma vb.)

    velhasıl, bu parametreler dogrultusunda muhalif görüşler son bir aydır gerek sözlü gerekse fiziksel mücadalesini sürdürken (her gün 5-6 kişi öldürülüyor) mursi ve kesmi bu engeli 1 ay kadar önce mitingler düzenleyerek bastırmaya çalışıyor. demokratik yollardan bu seslerin kesilmeyeceğini fark ettiği anda, bir zamanlar arkasında olan ordudan yardım istiyor bu isyanın bastırılması için.

    fakat hiç beklemediği bir şekilde askerden red cevabı alıyor. asker, yalnızca olası bir çatışma durumda devreye girip, cumhurbaşkanlığı vb. yerlerin güvenliğini sağlayacağını ifade ediyor.

    devamında ise direnişçiler, mursi ve hükümetin istafa etmemesi durumunda mursi'nin gelişinin birinci yıl dönümü olan, yani 30 haziran tarihine kadar organize olup, öncesinde yahut bu tarihte büyük bir protestonun planlarını meşru bir şekilde ifade edip, hazırlanıyorlar.

    bu sırada ise ordu, böyle bir ortamda kaos çıkmaması için hükümete muhtıra verip, şayet bu olaylara engel olunmazsa devreye gireceğini ifade ediyor ve mursiye 1 hafta kadar bir süre tanıyor.

    sonra ne mi oluyor?

    mursi ve yandaş örgütler ama biz seçimle geldik demekten başka bir icraatta bulunmuyor ve an itibariyle mursi'nin zemini hazırladığı darbe oluyor.
    --

    mısır halkı sanılanın aksine, mursi hükümetinin rol model aldığı akp'nin, 10 seneyi aşkın yaptığı icraatlara iyi çalışmış. ordunun, kamunun nasıl tasfiye edildiğini pek iyi biliyor. sözde demokrasi adı altında, halkın din adı altında sömürüldüğünün pek farkında.

    bu oyuna gelmiyor.

    bu oyuna gelmeyince de, mübarek halkını dinle diyenler gezi parki olaylarını geçtim, tekrar "mursi, halkını dinle" diyemiyor.

    peki ne diyor?

    darbeyi kınıyoruz bik bik bik, kardeş mısır halkı bik bik bik.

    peki biz ne diyoruz?

    hasiktirin lan demokraaaaasi orospuları sizi.

    ---

    ilave edit: bu olası darbe ve protestolar, mısırın son 1 aydır gündemindedir. yabancı ve özellikle türk medyasında kasıtlı olarak yer almamıştır.

    bu yüzden adam olana sorarlar:

    darbe karşıtıysan eğer, neden bu zamana kadar sustun ey hükümet ve yandaşları?
  • başbakanın çıkıp cehape zihniyeti yorumu yapmasından korktuğum hadise.
  • mısır'ın önümüzdeki 35 yılını sikip atan darbe. bundan iki dönem sonraki çok alakasız bir hükümet, "çok mağdur olduk" diye yaklaşık bi 20 yıl falan ibretlik işler yapacak.
  • aralık 2012'den bir haber:

    ""mısır'da cumhurbaşkanı muhammed mursi, muhalefetin ısrarla karşı çıkmasına rağmen gerçekleştirmek istediği anayasa referandumu öncesinde güvenliği sağlaması için orduya emir verdi. yeni kararla ordu birlikleri, güvenliği sağlamak için polisle işbirliği yapacak ve gerektiğinde sivilleri tutuklayabilecek" http://www.ntvmsnbc.com/id/25405025/

    naber mursi, ordu nasıl?
  • türkiye'nin de içinde bulunduğu pseudo demokrasi ülkelerinde, seçimle yönetime gelenin kendisine saltanat verildi sanmasının bir başka acılı sonucu.
  • geceden gündüze değil de, bugünden yarına değil de, çok acele değil de, çabuk çabuk yapılan darbedir. nazar değmiş lan işte ülkeye !
  • faiz lobisinin gazına gelen mısır halkı uygun ortamı hazırlamıştır. dış mihrakların etkiside göz ardı edilemez. çünkü türkiye gibi önemli bir dış mihrağın tüm televizyon kanalları meydandan görüntülerle canlı yayın yapıyorlar(!). sahi bu kanallar değilmiydi gezi parkını görmezden gelen ?
  • ülke liderlerinden açıklamalar gelmeye başladı ve şu ana kadar olayları en iyi analiz eden esad oldu.

    “mısır’da olan şey, siyasal islam denen şeyin çöküşüdür. dünyanın her yerinde dini siyasal emellerine alet eden herkesin akıbeti de bu olacaktır”

    http://sozcu.com.tr/…a/ilk-tepki-esaddan-geldi.html

    şakirtleri tedirgin eden müdahaledir.
  • savunulabilecek bir hareket değildir. zira şu ana kadar gördüğümüz kadarıyla halk hareketine destek veya sakinleştirici bir müdahale olarak bile adlandırmak mümkün değil. daha ziyade "oyun bitti gençler. herkes evine" şeklinde bir eğilimi var gibi gözüküyor. bir genelkurmay başkanı kararlarını açıklıyor; "böyle olacak - şöyle olacak" diyor. bilakis en tehlikelisinden bir darbe... umarım beklenen kötümser senaryolardan biri gerçekleşmez ve yönetim tekrar halkın eline döner....

    ammaaa oturup türkiye'de darbenin yarattığı kurumları en etkin şekilde kullanan otoriter-dikta heveslisi hükümet savunucularının; polis şiddetini, katledilen yaralanan kardeşlerimizi, bütün bunlara yol açan, anayasal bir hak olan gösteri yapma hakkımızın zorbalıkla engellenmesini savunanların; çıkıp burada demokrasi şövalyesi kesilmelerini artık hakikaten midem kaldırmıyor... mecaz değil gerçekten kusacak gibi oluyorum...

    haydi lan oradan! hepimizi kendiniz gibi mal mı zannediyorsunuz! ordu mursi'nin yanında yer alsaydı, çıkıp meydanları silah zoruyla bastırsaydı en önden alkışlamaya koşmayacaktınız sanki! "mısır ordusu halkının yüzde 80359'unun oyunu almış lideriyle el ele" diye coşmayacaktınız sanki.... "askerleri sivil protesto ve eylemlere sokmak yanlıştır" diyenlere hakaretler etmeyecektiniz sanki... ulan yarın suriye ordusu taraf değiştirip esad'ı devirip öso'cularla ittifak kursa, esad'ın yerine 3-5 kişilik bir askeri cunta otursa, darbe marbe demeyip şenlik ateşleri yakacağınızı bilmiyoruz sanki!

    gezi olaylarında da hep aynı iki yüzlülüğünüzü gördük! 3-5 malın sloganlarından yola çıkıp milyonlarca insanı darbeci diye yaftalayan siz, istanbul'un göbeğinde jandarmanın müdahalesini alkışlıyordunuz! gözümüzün önünde yaşanan insanlık dışı muameleleri, sivil-silahsız eylemcilere yapılanları, sopalı milis saldırılarını, kadınlara uygulanan tacizleri, evlerin içine atılan gaz bombalarını, sistematik bir şekilde nişan alınarak insanların üzerine yaralamak için sıkılan plastik mermileri ve gaz kapsüllerini, kask numaralarını kapatan polisleri alkışlıyordunuz! tüm bunları "destan" olarak nitelendiren başbakanı alkışlıyordunuz! geçen hafta gençler çok eski değil! çok sivildiniz, çok anti-darbeciydiniz gerçekten...

    biliyorum çok korkuyorsunuz. biraz da bundan... tutuştunuz! o kadar fazla yanlış yaptınız ve yanlışa alkış tuttunuz ki bilinçaltınız sizi geri dönülemez bir yola girdiğiniz konusunda uyarıyor. ama oturup kafa adı verilen uzvumuzun içinde bulunan, uzun zamandır kullanmayı unuttuğunuz beyin adlı kıymetli organımızı biraz çalıştırın. mısır'da bugün yaşanan darbenin sorumlusu ordudur. ancak sorumluluğu daha doğrusu sorumsuzluğu bir o kadar da iktidarın elindedir. ideolojilerin güçlerini kaybettiği soğuk savaş sonrası yıllarda bireyselleşen insan için yaşam tarzı ve tercihleri yegane aidiyeti haline gelmişken, bunlara müdahale etmek farklıyı dışlamak, zulme uğramasına ses çıkarmamak, devletin ve yönetimin dışlayıcı, tek tipleştirici, baskıcı anlayışları bu sonuçları doğuruyor. neye inanıyorsanız onun hakkı için ders alın ve ülkemize iç savaşları, darbeleri, yabancı müdahaleleri kendi elinizle çağırmayın.

    anlamayan mallar olabilir şeklinde tanım editi: bir kez daha; "bilakis en tehlikelisinden bir darbe... "
  • halkın piramitlerin üzerine işediği, mumyaların olduğu yere ayakkabılarıyle girdiği hatta içki içtiği ispatlanmış:

    beyler :((

    http://sphotos-c.ak.fbcdn.net/…3845_604783384_n.jpg
    http://sphotos-a.ak.fbcdn.net/…7031_919389147_n.jpg
hesabın var mı? giriş yap