• daha çocuk olduğum için o zamanlar ne büyük olduğunu anlayamadığım eylem.tek hatırladığım evlerden kamyonlarla battaniye toplandığı ve özal ocağa semra kucağa sloganları.
  • yıldırım akbulut'u koltugundan eden eylemdir.zira turgut özal o yıllarda özelleştirme sevdasından olsa gerek,cumhurbaşkanı sıfatıyla da olsa*,madenlerin kapatılacagını söylemiş hatta akbulut'a görüşmeye gitmemesini ögutlemiştir.ancak 70 bin kişilik dev yürüyüşe,polis zoru ile engel olamayacagını düşünen akbulut,bolu'da denizer ile görüşmüş ve grevi sonlandırmıştır.körfez krizi sırasında da zaten ırak konusunda anlaşamayan özal ile akbulut,yollarını iyice ayırmıştı.özal'ın 1991 milletvekili seçimleri öncesi elini anap genel başkanı ve başbakan yıldırım akbulut üzerinden çekmesi ile yıldırım akbulut sahnelere veda etti.
  • zonguldak'tan dönerken karşılaştığımız kalabalığın neyin nesi olduğunu bilmiyorduk. battaniyeyle, kalın giysilerle kendini sarıp sarmalamış insanlar o soğukta niye yürüyordu? el kadar bebelerdik, o an önemli bir olayı gördüğümü anlayacak yaşta değildim. haklı insanlar haklarını arıyorlar, olmayınca greve gidiyorlar*. ankara'ya gidecekler. amacı ciddi olunduğunu göstermek, hakedileni almak olan olaylar. bu aşamada hükümetin ankara mitingine karşı aldığı tedbirlere takılıyorum. ne yapacaklar yahu, meclisi ateşe verip hükümeti ipe mi çekecekler bu insanlar?? önce işçileri taşıyacak otobüsler engelleniyor. anında karar veriliyor yürüyerek gidilecek. o soğukta, asvalt yollarda 1 gün boyu yürünüyor. üstüne silahlı kuvvetler yolu kesiyor, olmuyor tabi devam ediliyor. sanki düşman orduları ülkeye girmiş ankara'yı fethe gidiyormuş gibi yürüyüşçülere erzak ve ilaç yardımını kesmek için yollar kapatılıyor, istikametlerine setler çekiliyor. yazıklar olsun.
    (bkz: çankayanın şişmanı işçi düşmanı)
  • abartısız olarak söylüyorum...tüm zonguldak halkının (yaşlı, hasta ve çocuklar dışında) tek yürek;tek vücut ve tek ses olarak zonguldak şehir merkezinde toplanıp ankara'ya doğru yürüyüşe geçtiği ve bolu'nun mengen ilçesine kadar yürüdükten sonra dönemin siyasetçi ve bürokratlarının korkudan ordu'yu harekete geçirip mengen'de greyderler ve dozerler ile yollarının kesilip endgellendiği hakli eylemdir....

    burada ise dönemiin sendika başkanı da birşekilde siyasetçi ve bürokratlar tarafından korkutularak ya da başka şekilde (burayı size bırakıyorum) zonguldak-ankara karayolunun iki şeridinin de 5-6 km boyunca doldurmuş olan insanların geriye çevrildiği ve birçoğunun ise gözaltına alınıp bir örgüt militanı olarak yargılanmaya çalışıldığı hakli eylemdir.....

    dönemin sendika başkanının işçisinden çok ankaradaki dönem siyasetçilerine ve bürokratlarına bel bağladığı ve güvendiği (işçileri sendika başkanı onayladığı taktirde greyderleri bile yoldan çıkaracak kadar kararlı olduğu halde geri dönülmesini istremiştir........) eylemdir.....

    bukadar kalabalık olmasına karşılık hiçbir yere zarar verilmeyen hakli eylemdir....

    yukarıda anlattıklarım bizzat babam tarafından yaşanmış ve anlatılmış olan ve zonguldak'ta kısmen benim de katılmış olduğum eylemdir.....
  • bu müthiş direnişi yazılanlar dışında fotoğraflarla görmek isteyenler onlarla beraber tüm yol boyunca yürüyen,bu olayı fotoğraf makinasıyla ölümsüzleştiren afsad a bağlı fotoğraf sanatçısı mehmet özerin fotoğraflarına gözatabilirler.
  • babamın da bizzat katıldığı eylemdir. işçi kardeşliğini bir güzel yansıtmışlardır.
  • devlet işletmelerine yönelik "büyük zarar içinde bulunan işletme" demagojisinin gene yapıldığı bir dönemdi. artık sattıkları kit'lerin ve madenlerin önemini bir daha göstermekte idi.

    (bkz: yolumuz ankara hedefimiz çankaya)
  • milliyet gazete arsivi'nden okunabilir.
hesabın var mı? giriş yap