862 entry daha
  • "ırkçılık" bahanesiyle başlayan ipin ucunun kaçtığı, işin vandallığa ve yağmaya döküldüğü olaylardır. yesinler birbirlerini, fakat şu noktadan sonra abd devletinin yapacağı hiçbir sert müdahaleye göstericilerin "polis şiddeti" diye veryansın etme hakkı yok.
  • çoğu kişinin de söylediği gibi amerika'nın yakın geçmişinde bu tarz protestolar oldu. lakin bu seferkinin sadece siyahilere gösterilen şiddetten beslenmemesi durumu daha özel kılıyor(işsizlik ve pandemi). trump, abd tarihinin en iyi ekonomik programlarından birini sergiledikten sonra, işsizlik oranı ülke tarihinin en düşük seviyelerine inmişti, "china!"dan çıkan bir virüs sebebiyle her şey değişti. pandemi sırasında insanlar arasındaki sınıfsal ayrımlar daha da ön plana çıkar oldu. işsizlik oranları katlanarak arttı, bilhassa düşük kalibredeki işlerde çalışanlar, yani çoğunlukla siyahiler ve göçmenler etkilendi. kaybedecek şeyi olmayan halihazırda öfkeli bu insanlar bir kıvılcımla sokaklara döküldü.

    kısa vadede işlerin nereye gideceğini kestirmek çok güç değil. zira iç savaşa dönebilecek bir durum yok ortada. taraflar keskin çizgilerle çizilmiş değil. iç savaş çığırtkanlığı yapanlar biraz abartıyorlar, muhtemelen abd'nin bir yerlerinin yanmasından keyif alıyorlar. devlet ve protestocular arasındaki arbedenin ötesine geçmez bu olaylar. ulusal muhafız kontrolü elbette ele alır ama kaç kişi ölür, kaç kişi tutuklanır bunun ucu açık. öte yandan trump'ın sürekli salladığı demokratların şehirlerinde bu protestoların olması, ekonomik kriz sebebiyle belki de seçimi kaybetme ihtimali artan trump'a müthiş bir alan sağladı. "ortalık çok karışık, tayyip'e basacam" diyen dayının motivasyonuyla redneck'lerin motivasyonu farklı olmaz. bunun yanı sıra, apolitik duruşu olan ama yağmacı kitleden tiksinen büyük bir kalabalık da var. trump'ın eline büyük bir fırsat geçti, seçimlere kadar absürt şeyler yaşamazsak trump bir dönem daha gelir diye düşünüyorum.

    abd'ye bir şey olmaz, diyen insanlar nasıl bu kadar emin olabiliyorlar bilemiyorum. bir günde neler değişiyor bu dünyada. tabii ki yarın uyandığımızda abd gezegenden silinecek demiyorum. lakin ekonomik anlamda dünyanın şirazesi kayıyor. çin'in borç vererek tuzağa düşürdüğü, ekonomisine çöktüğü ülke sayısı çok fazla. ekonomileri bir bir ele geçiriyorlar. abd'nin koronavirüs bahanesiyle çin'e yaptırım uygulaması ve uygulatması abd'nin kısa vadedeki en büyük kazanımı olur. fakat bunu yaptırmanın bir yolu mümkün mü bilemiyorum.

    bahsettiğim gibi durum o kadar karışık ki, eminim ki bu konularda çok tecrübeli biri bile iki üç yıl sonrasını kestiremiyordur. 2025'te nasıl bir dünyaya uyanacağımız hiç bu kadar belirsiz olmamıştı.

    bu gösterilen çok uzamadan kapanır diye düşünüyorum ama asıl mevzular abd seçimi sonrası yaşanacak bana kalırsa.

    ve bir tweet ile ekonomisi tepetaklak gelebilen bir ülkede yaşadığım için olacakları endişeyle takip ediyorum.
  • bu olayi 2014'te staten island ny sokaklarinda bizzat tecrube etmis birisiyim. afro amerikanlar sokaklarda gunlerce eylem yaparken ben ordaki supermarketlere sabun satmaya calisiyordum.

    "nefes alamiyorum" slogani da aslinda 2014 yilindan geliyor. eric garner da nefes alamiyorum diyerek kameralar onunde olduruldu, sonrasinda hakli protestolar ile birlikte eylemler geldi, olay diger eyaletlere yayildi, ve yagmalamalar oldu. bu noktada yagmacilar ile eylemciler arasinda buyuk fark var, cunku protestocular beyaz- kahverengi-siyah senin benim gibi vatandas iken, gece karanliginda ortaya cikan zenciler (evet bu insanlari zenci diye ayristirabiliriz) karisikliktan nemalanmaya calisan primatlar. o zamanki yagma olaylari eylemler bittigi anda bitmisti. simdi de ayni sekilde olacagini ongorebiliriz.

    medyada olaylari buyutme egilimi goruyorum, bugun cuneyt ozdemir'i izledim, olay yerinden katilimcilar, olaylar sakin, insanlar dagildi demesine ragmen, cuneyt bey programi "amerika yaniyor" "corona krizi birlesti ic karisiklik cikti" diye veriyor. bir haberci olarak emegini takdir ediyor olsak da, yok oyle bir durum sevgili arkadaslar. cok buyuk bir etken olmadigi surece (ikinci bir siyahinin ayni sekilde oldurulmesi gibi) olaylarin 2014 teki gibi yavas yavas sonumlenecegini dusunuyorum, 1 hafta sonrasi gundem 2.dalga covid-19 e donecektir.

    kasim secimlerinin yaklastigini dusunursek bu olay ile birlikte yeni yasal bir duzenleme yolunun acilmasi mumkun olabilir, polisin eli cebinde insan oldurmesinin mutlaka onune gecilmesi gerekiyor.

    ve turkiye'den yazan arkadaslar, super genis acili sosyolojik degerlendirmeler yapanlar, olayi gezi'ye benzetenler, fransiz devrimine gonderme yapan arkadaslar bile olmus. durumu bizzat buradan gozlemleyenler icin olaylari penguen-uykusuz tadinda karikatur okur gibi okunan bir boyuta tasimislar, bunun icin bir suku da size.
  • protestolara ve yağmalamalara bakıp siyahilerin haklıyken haksız konuma düştüğünü, protestoların meşruiyetini yitirdiği çıkarımını yapmak çok basit.
    ben farklı bir pencereden yorumlamak istiyorum.
    robin hood okurken zenginden alıp fakire verme çok hoşumuza gidiyor ama zenginden alan robin hood değilde fakirin kendisi olunca bir anda gözümüze suçlu geliyor nedense. bir anda kraldan çok kralcı oluyoruz. zenginin malının bedava koruyuculuğunu yapıyoruz. bunu bize dürüstlük, namus, onur diye öğretmişler çünkü. gidelim zenginleri soyalım demiyorum da, bu düzende de bir bokluk olduğu açık. siyah beyaz olayı değil lan bu yaşananlar. basbaya zengin fakir olayı işte. zenginsen suçlu bile olsan polis sana kibar davranır mesela. milyon dolar yolsuzluk yapan bir siyasetçi olsan tutuklanırken polis seni yol ortasında boğmaz. karakola kadar gelmeni rica eder. büyük ihtimalle o da olmaz olayın üstü kapatılır ve haberiniz bile olmaz.
    zenginsen başarmışsın lan işte. yırtmışsın. herkesin yapmak isteyip yapamadığı şeyi yapmışsın. insanların rüyasına giriyorsun lan. ama fakirsen suçsuz bile olsan bok muamelesi görürsün. 20 dolar için polis seni medeniyetin ortasında, insanların gözü önünde boğar. işinde gücünde namusuyla çalışan bir insan olmanın önemi yok. siyahilere kötü davrandığı söylenen polis maseratinin içindeki bir zenciye de aynı davranıyor sizce? veya yolda zenci görünce yolunu değiştirdiğini, tedirgin olduğunu söyleyen insanlar o zenci en lüks muhitte spor arabasından inse de mi aynı şekilde tedirgin oluyor? hayır. o insanlar zenciden korkmuyor çünkü. fakirden korkuyor. fakirlerin de çoğu siyahi olduğu için önyargıyı yapıştırıyor hemen.
    fakirlerin, zor işleri yapmasına rağmen, zor işleri yapıp az kazanmasına rağmen, bir de üstüne böcek gibi muammele görmesine rağmen, fakirlikten de dürüstçe çalışarak kurtulamayacağını bilmesine rağmen neden isyan etmediğini düşündünüz mü hiç? yıllarca din hikayesiyle, etik hikayesiyle, anayasayla mışıl mışıl uyutuldular çünkü.
    belki içlerindeki öfkenin ve isyankarlığın sebebinin bile bu olduğunu anlamadılar. bastırıldılar lan işte. bir yerden patlamaz mı bunlar? louis vittondan çanta çalıp ebayda satıyorlarmış. ebayde ucuza louis vitton çanta kovalayandan daha mı acınası sizce bu insanlar? bu insanlara en çok tepki gösterenler fakirlerin toplansa zenginleri tükürüğünde boğacağını en iyi bilenler.
    bu yazıyı okuyup vandalizmi savunduğumu düşünen ya zengindir, bu düzenin kaymağını yiyordur, ya da fakirdir ve çok fena kandırılmıştır.
    vandalizmi savunmuyorum.
    diyorum ki,
    zenginle fakir arasındaki makas bu kadar açık olduğu sürece bu kavga hiç bitmeyecek. bu düzen değişmeli.
  • baya baya primatların fırsattan istifade milletin malına, parasına ve canına kastettiği olaylardır. bunu gezi parkı protestoları ile kıyaslayan su katılmamış ak çomardır...
  • bu başlıkta trump gibi birinin demoktratik olduğu savunulmuş. demokratik olan trump değil abd anayasasının trump'ın elini kolunu bağlaması.
  • adamlara izlettiler joker ve benzeri bilmediğimiz filmleri. anaşiyi sevdirdiler. şimdi herkes dışarda.
  • “geleceğimiz doğuda” dedi devlet. “finans, enerji, insan kaynakları, üretim doğuda” dedi. ab/d katarından ayrılıyoruz dedi, avrasya dedi. allahın gerzek l*beralleri anlamadı, akılları yetmedi anlamaya.

    abd bu olaylarla çökmez, batmaz. ama başında bir hayalet dolaşıyor uzun yıllardır. enerjisi sönümleniyor. hegemonya? bitti artık o iş.

    s-400’ler de çatır çatır aktive edilecek, one belt one road’a da dahil olunacak, üretim ekonomisine de geçilecek. hatta üzülmeyin şimdi söylemeyeyim ama başka başka yaramazlıklar da yapacağız. sizin o on milyonlarca müslümanın katili batınız da avel avel bakacak.

    fark edemediniz mi hala, başta abd, batı çözüm üretemiyor. çözemiyor sorunlarını. aksine daha da büyütüyor, besliyor. ellerine aldıkları her işte böyle oldu.

    avrasya’ya hoşgeldiniz.
  • çoh iyi oldu çohda güzel iyi oldu tammı
  • yağmanın altinda herhangi bir felsefe, ideoloji ya da sosyolojik bir altyapı yatmaz. vazgeçin su her seye bir anlam yukleme cabasindan. başıboşluk, ac gözlülük ve sürü psikolojisi hırsız olanın hırsızlık dürtüsünü tetikler.
    gezi olaylarinda kizilay meydaninda bir bankayı yagmalamaya kalktilar, gozlerimle gordum ve bunlarin duzene bas kaldiriyla ya da protestoyla isi yoktu. hirsiz her yerde hirsizdir. ben niye yağmaya dahil olmadım, enayi miyim?
554 entry daha
hesabın var mı? giriş yap