• bugun 13 vakaya gittim ambulansla acil hasta sayisi sifir, yok. artik trafikte arkamdan ambulans gelince yol veresim gelmiyor. hadi diyorum kirk yilin basi ciddi bir seydir belki gene veriyorum. dusun ne kadar aci. bu yaziyi yazmadan once gittigim vaka burun kanamasi. konsulte edilmesini talep ettim aldigim cevap ama evde yalnizmis devam edin. bu vakaya giderken yolda motosiklet kazasina denk geldik surucu ehliyeti olmadigi icin kacmaya calisti zor ikna ettim araca aldim neyse hafif siyrik bir seyi yoktu. ondan once bir hastanenin plastik cerrahi servisinde konversiyon geçiren hasta icin servis hemsiresi 112yi aramis serviste yatan hastaya mudahale etmeye gittik. serviste diyorum bak serviste. bunlar son 3 saatte olanlar. yani sgk'nin ve turk saglik sisteminin patlamasi yakindir. araclara mazot koyamayacak duruma gelmemizi dort gozle bekliyorum. kendi maasimin odenmesi icin verdigim vergiyi helal etmiyorum.

    kafanizda bir fikir olusmasi açısından bir ayda gercekten ambulans endikasyonu olduğunu dusundugum max 3 hastaya gidiyorum. bu 3 hastanin da 1inin durumu cok kotu oluyor. ayda gittigim vaka sayisi 70 civaridir. kontak cevirmek 300 lira civari bir masraf yaratiyor. aracin masraflarini ve personel maasini saymiyorum bile. vaktim olursa genis capli anlatirim bir ara.
  • malpraktis diye bir şeyin olduğu dünyada doktorların yaptığı anlamsız versus.

    senin 6 yıl tıp eğitimi + x yıl uzmanlık eğitim alarak yanlış tedavi yaptığın yerde ben nereden bilebilirim yaşadığım şeyin aciliyet oranını.

    neremiz ağrıdığında geleceğimizi belirten bir liste verirseniz ona göre geliriz artık acile doktor arkadaşlar. tevbe est.
  • sorun şudur: asıl acil olan 15 hasta değil de kalan 285'i en acil kendisinin olduğunu düşünüp bir an önce muayene olmak istiyor.
  • acilde acil hasta az olması gereken önerme;
    acile poliklinikte uzman tarafından bakılması gereken şikayetlerle gelen hastalardan şikayetçi olunuyor yoksa başım ağrıyor diye gelen hastaya temel bi nöroloji muayenesi yapıp arveles yazmaktan erinilmiyor ama şikayet edilen durum şu;
    h: 2 haftadır böbreğim ağrıyor...
    yivitbey: neden bugün geldiniz? ağrınız mı şiddetlendi?
    h: -.-
    yivitbey: bakalım ama dahiliyeye gitmeniz gerekiyor benim uzmanlığım değil.
    h: nasıl yani hepiniz aynı okula gitmiyor musunuz?
    yivitbey: -iç ses-şu an john hopkins'te olabilirdim ama en azından zorunlu hizmetimi yapayım diye kaldım hale bak -iç ses- onlar daha güzel okula gittikleri için dahiliyeci olmuşlar.

    acilde ben, ''kakamın rengi 5 gündür biraz daha açık renkli sanki'' diyen de duydum antibiyotiği enfeksiyon bölgesine sürmeye çalışanda o yüzden sorun hekimlerde değil hatta sistemde de değil türkiye'de acil sistemi nispeten iyi çalışıyor, sorun insanların kendini geliştiremeyip en iyi ben bilirim kafasında olmalarında.
  • 6 gündür kabızlık çektiği için ve 1 yıldır ara ara ağrıyan belini de göstermek amacıyla, gece 03:00'de acil servise başvuran adamlar var olduğu sürece acil servis gerçek acil vakaları ayırt etmekte ve acil müdahale etmekte gecikecektir.

    bazı beyin fakirlerini uyandırayım; senin baban can çekişirken, "beni 3 gün önce sinek ısırmıştı, ben acilim! benle ilgilenin." diye bağıran birini görünce kızma tamam mı birader.
  • bir hasta 3 aydır şuram ağrıyor diye geliyorsa, acile ilaç yazdırmak için geliyorsa hatta bahsi arttırıyorum ilgi çekebilmek için geliyorsa söylenmemiz gayet doğal değil mi? en çok sıkıntıyı bu hastalar çıkarıyor. bu kadar fazla ve gereksiz hasta olunca ekstra yoruluyor ve asıl dikkat etmemiz, ilgilenmemiz gereken hastaları gözden kaçırıyoruz. 300 gerçekten çok fazla 300 insana herhangi bir şey anlatmaya çalışın üstelik bu şey negatif bir şey olmasın. yapamazsınız! net söylüyorum yapamazsınız ki biz kendini kötü hisseden hasta hisseden insanlara bir şeyler anlatmaya çalışıyoruz. serum isteyenleri de geçmek istemiyorum bir insan acile böyle bir istek ile gelebilir mi? gerçekten kafayı mı yediniz diyesim geliyor ama güler yüzlü (!) olmak gerekiyormuş. her seferinde insanlara serum dedikleri şeyin ne olduğunu, aslında pek masum olmadığını, enfeksiyon riskini, ilaç reaksiyonu riskini anlatıyorum. tabii anlamıyorlar kafa oraya endeksli onu vermezsen sıkıntı çıkarıyor, seni zor durumda bırakıyor, tüm motivasyonunu alıp götürüyor. hepsini geçin acile o kadar çok hasta yakını geliyor ki adım atacak yer kalmıyor. hepsinin bir sorusu oluyor saçma sapan istekleri oluyor.
    şunu da belirtmek istiyorum acil servis ulaşılabilir bir yer olmalı herkes gelebilmeli buna katılıyorum. insan kendini kötü hisseder kafasına takılan bir şey olur tamam gelin gelmeyin demiyorum ama aile hekimliği diye bir hizmet var. gidin tanışın kendinizi anlatın hastalıklarınızı anlatın, ilacınızı yazdırın, rutin tetkiklerinizi yaptırın, kanser taramasına gidin, aklınıza takılan sağlık ile ilgili bir konu olursa başvurun. mesela 3 aydır bir yeriniz ağrıyorsa ona gösterin tedavi edebileceği bir şey ise zaten tedavi eder, yok ileri tetkik gerekiyorsa sizi ilgili yere yönlendirir. ha beğenmedin mi aile hekimini değiştir kardeşim seçme hakkın var.
  • “burnumdan akan sıvı bos mu nerden bileceğim” bu sistemi sömürenleri savunanların cümlesi. tabiki de mideniz ağrıyorsa ya da acil olabileceğini düşündüğünüz konularda gelin. mide ağrısı basit hazımsızlık problemi olabilirken bir kalp krizi de olabilir ülser kanaması da.
    acil sisteminin ne kadar kötüye kullanıldığını görmeniz için acilde 1 saat takılmanız yeterli olacaktır diye düşünüyorum. birkaç örnek vereyim;
    -çocuk acile gelen hasta çocuğunun sivilceleri için gelmişti, dermatoloji polikliniğine gitmelerinin daha iyi olacağını söyledik ama kadım zaten genelde randevu bulamadığı için aramamıştı bile.
    - kızının öğlenden beri burnu akıyor diye getiren kadın vardı, acil maalesef poliklinik diye kullanıldığı için sıra numarası verdik. çocuk olduğundan dolayı da ebeveynlerinin numaralarını da alıyoruz. kadının dediği; benim de belim bir kaç aydır ağrıyordu karşıda erişkin acile gidip iğne yaptırayım siz de çocuğa bakın sıra gelince beni ararsınız.

    -acilde mri pek çekilmez (diffüzyon mri dışında). ortopedi nöbetçisini olmadığı hastaneye giden bir hastaya mr çekilemeyeceğini sorununun muhtemel ne olduğu anlatılmıştı ancak kendisi belki mri şu hastanede de çekilir umuduyla gelmişti ve tabiki bizde de çekilemedi.

    - çocuk acilde çocuğunu yine burnu akıyor diye getiren kadın(çocuğu önümüzde yaptığımız balondan eldivenlerle oynuyor) ambulansla febril konvüzyon geçiren bir hasta geldiğinde kendisinin neden sıra beklediğiyle ilgili tartışma çıkarmıştı.

    - kendi akrabam “3 ay önce ayağımı burkmuştum yarın gideyim acilde bir röntgen çektireyim” demişti bana. bunun gereksiz olduğunu polikliniğe gitmesi gerektiğini söylediğimde randevu alamadığını söyledi.

    - mesela gecenin 3ünde yanında eşiyle hamilelik testi yaptırmak için gelmenin nasıl bir aciliyeti olabilir

    -acile gelen hastalar hiç şaşmadan her nasılsa pazar günleri öğleden sonra(kahvaltı sonrası), hafta içi de iş çıkış saatinden sonra (18-23 arası) daha yoğun oluyor. evin erkeği eve gelince hazır gelmişken hastaneye de uğrayalım kafası.

    herkes için geçerli değil tabiki ama yetişkin acilde de ama özellikle çocuk acilde çalışırken o kadar saçma sapan şeyle karşılaştım ki, annelerin babaların poliklinikte daha iyi bakılabileceğini düşünebildikleri halde çocuklarını getirmeleri biraz kendi vicdanlarını rahatlatmaları için gibi geliyor bana.

    aslında eğitim sisteminin bir sorunu mu toplumsal bir sorun mu bilemiyorum. ınsanlar acilin görevini tam olarak bilemiyor sanırım. ya da acil nedir bilemiyor. bunun öğrenilmesi gerekiyor.
  • aile hekimliği var. binlerce özel hastane var. aciller ana baba günü.

    ama yine nasıl oluyorsa randevular dolu, arkadaş anlamıyorum ülkece hastane fetişimiz mi var?

    bak ülkenin temel sorunu bu.

    bekçi var, polis var; ortalık kolluk kaynıyo ama suç ayı gibi.

    aile hekimi var cart var curt var. gene yer yok.

    niye lan niye? niye?

    çünkü sorun temelde. sen sorunu çözmek yerine sonuçları temizleye çalışıyosun.

    ekonomin kötü olursa;
    halkın ne hobiyle uğraşır, ne spor yapabilir, ne kendine bakabilir.
    e eğitimin de kötü olursa;
    sağa sola imam hatip açıp, bilim ve eğitim merkezi, sanat galerisi açacağına kuran kursu açarsan, öküz gibi odun gibi adamlar çoğalır.

    hobisi mobisi olmayan işsiz, cahil ve fakir vatandaş; hırsını görece daha iyi durumda olan diğerlerinden çıkarmaya çalışır. dibe doğru yol aldıkça ahlaki kavramlar kaybolmaya başlar. cinnet, taciz normalleşmeye başlar. işsizlik ve sıkıntı, parasızlıkla birleşince yapacak tek bir şey kalır. sağa sola sataşmak, karıya kıza salça olmak.

    götü ağrıyan vatandaş aile hekimine gider. aile hekimi kadındır ve aile hekimliğini milletin götüne bakmak için seçmemiştir. devlet hastanesinden bıkmış, iki kafa dinlerim ilacı yazar gönderirim diye yazmıştır. çünkü o da yukardaki insanlardan bıkmıştır.
    vatandaş götünde şişlikle çıkar, bi sigara yakar. devlet hastanesinden randevu almaya çalışır. yer yoktur. özel hastaneyi arar. 100 tl muayene parası. tahlili cartı curtu nerden baksan 200.
    çareyi acile gitmekte bulur. acilde de doktor bunu azarlar.

    ülke komple bi çaresizlik çemberinde. ama sorunu gören yok.
  • bakın ısrarla yanlış anlamaya mı çalışıyorsunuz ? yoksa art niyet mi arayalım?

    liste isteyen arkadaşlara liste, hem de çok kısa..

    1.şu anda, 15 20 dk önce daha önce hiç deneyimlemediğin bir şey yaşadın. ciddiyetini kestiremiyorsun. acile git.
    2. uzun süredir yaşadığın bir şikayetin var, normalde bir şey olmuyor. "şu anda --son 25 30 dk içinde kötüleşmeye başladı. acile git.
    3. travma içeren durumlarda zaten ambulans çağrılacağı için es geçiyorum tabii ki yine acile git.
    4. yeni bir ilaç kullandın, ya da her zaman kullandığın ilacın bir yan etkisini gördün.

    şimdi burda dur. o yan etkilerin altında kategoriler var. çok ciddi yan etkiler yazan başlığın altındaki yan etkilerden biri olduğunu düşünüyorsan acile git.

    ama hafif yan etkileein altinda bu ilac ishal yapar yazıyor. sen de ishal olduysan acile gitme güzel kardeşim.

    zaten çok ciddi ve ciddi yan etkiler haricinde digerlerinin altinda acile basvurun yazmiyor, "doktorunuza bildirin" yaziyor.

    bu 4 listeye herkes uysun, ne doktorlar ağlanır ne hastalar bana bakılmadı diye hayıflanır.

    ama siz ilaç yazdıracaktım diye acile geliyorsanız, ki olabilir insanlık hali, sıra beklemek zorundasınız. hem sıra beklemeyeceğim, hem ilaç yazdiracağım diyor ve bunu aliskanlik haline getiriyorsaniz siz suçlusunuz. başka bir gün acile ambulansla geldiğinizde size bakmaya geç gelen doktordan sizin gibiler sorumlu.

    acilde yeterince detaylı incelenmediğinizi düşünüyorsanız çok haklısınız. çünkü acil sizi "ölmeyecek kadar" ayakta tutmaya çalışan yerdir. eğer ölmek üzere bir durumda değilseniz, acilde size en son sırada bakılacaktır. ama buna da razı gelmiyorsunuz. ve ister istemez size bakmak zorunda kalıyorlar. çünkü bakmazlarsa dövüyorsunuz, gücünüzün yetmeyeceğini düşünürseniz en kötü sövüyorsunuz. bu yuzden iki argümanda oluşuyor.

    yukarıdaki 4 madde. ciddi ciddi söylüyorum daha az hastaneye gidersiniz. bence bi bakın.
  • bu doktor arkadaşların ne gündüzleri belli ne geceleri, 24 saat nöbette duruyorlar.beni 24 saat değil çalıştırmak öylece duracaksın bir yerde deseler 10 saat sonra kriz geçiririm. tamam mevcut olan doktor egoları beni de rahatsız ediyor ama yine de saygı duymaktan kendimi alamıyorum.

    bir de şu yönden değerlendirmek gerekirse, devlet dairelerinde veya özel sektörde çalışan arkadaşların yavşak müdürlerinden izin alıp, kendi hastalığı için ona buna ağız açıp izin istemektense gider acile ilacımı yazdırırım serum falan da alırım hooopp hızla iyileşirim bir taşla iki kuş vururum düşüncesi var. bana göre bu insan da çok haklı. devlet hastanesinde basit bir idrar testi için saatlerce bekliyoruz.acile gider iki gıdım çiş yapar sonucumu bir saat sonra alırım. devletin çözmesi gereken meseleler var daha kolay bir hayat sunmak için. doktor ve vatandaş meselesi değil bu durum.
hesabın var mı? giriş yap