• açılır mı açılmaz mı bilemiyorum da, açılma olasılığına karşı şimdiden maske depolamayan maskesiz kalır. her gün için en az 20 milyon ekstra maske ihtiyacı doğacak. o da günde tek maske kullanılırsa. 2 maske olursa bu sayı 40 milyon. zaten mantıklı sayı da budur. bunun tedarikinin sağlanabileceğini düşünmüyorum.
  • mantıksızlık içeren bir karar. insanların hayatlarıyla ekonomik sebepler uğruna oynamak büyük saçmalık. göndermek zorunlu olmayacak diye bir savunma zaten kabul edilemez. 20 milyon göndermedi ama 5 milyon gönderdi diyelim bu 5 milyon hastalığı taşıyacak, ailelerine bulaştıracak oradan da yine olan insanlara olacak.
  • aç kapa artema olacak durumdur
  • mutlaka açılacaktır. ankara ve bir iki şehir istisna olarak kalabilir ama düşük ihtimal. sonbaharda 1, 2 ay açık kalıp kış aylarında kapanacağını düşünüyorum. bilhassa mevsimsel grip vb öksürme, hapşırma, burun akıntısı yapan hastalıkların ortaya çıkması sonrası bulaşma riski deki artışla ekim sonunda tekrar kapanması mantıklı ve olası görünüyor.
  • bir ebeveyn olarak çocuğumu okula en az 2 hafta göndermeyerek protesto edeceğim olay. 2 hafta sonunda tekrar kapanmazsa, tekrar değerlendireceğiz.
  • okulların pandemi döneminde açılmasını istemeyen bir öğretmen olarak kendi görev yaptığım ilçe ve okul üzerinden yorum yapmak istiyorum.

    30 bin nüfuslu bir ilçede yaklaşık 800 öğrencinin olduğu bir okulda görev yapıyorum. sınıflar 25-35 kişilik. erkek öğrenci yurdunda 200, kız öğrenci yurdunda 100, taşımalı olarak gelen 300, kendi evlerinden yürüyerek gelen yaklaşık 200 öğrenci var. erkek öğrenciler yurt odalarında 6 veya 8 kişi kalıyorlar. taşımalı olarak gelen öğrencilerde bir minibüse yaklaşık 20 kişi binip geliyorlar. okulun genel durumu bu.

    31 ağustosta okullar bir takım önlemlerle açılacaksa eğer benim de bazı sorularım olacak okulların açılmasını isteyenlere yönelik:

    1.normal şartlarda 30 kişinin olduğu sınıfı ne kadar ve nasıl 10 kişi olacak şekilde böleceğiz? ders saati ve sınıf sayısı nasıl yetecek? verilen eğitimin kalitesi ne seviyede olacak?

    2.uzak köy ve kasabalardan gelip servis imkanı olmayan yurtta kalan öğrenciler ne yapacak? bu öğrenciler nerede kalacak? normal şartlarda bir odada 6 veya 8 kişi kalan yatılı öğrencileri nerede ve nasıl güvenli bir şekilde barındıracağız? ayrıca bu pandemi döneminde kaç öğretmen yurtlarda nöbet tutmak isteyecek?

    3.servisle gelen öğrencileri minibüse 8 kişi olarak aldığımızı varsayalım. normalde 20 öğrenci taşıyan bir servis aynı sayıda öğrenci getirebilmesi için en az 2 ya da 3 sefer düzenlemek zorunda kalacak. okul 08.30 da açılıyor. tüm öğrencileri derse yetiştirmek için (servislerin en az 2 ya da 3 sefer yaptığını varsayıyorum) ilk servisin saat 07.00 gibi hareket etmesi lazım. bu sürede öğrenciler nasıl bekleyecek? okula erken gelen öğrenciler 1 saat boyunca sosyal mesafelerini koruyup durabilecekler mi?

    4.servislerin sefer sayısı arttığı için servis ücretleri artacaktır. fiyat farkı ne kadar olacak ve velilere ödemelerde bir kolaylık yapılacak mı?

    5. öğrencileri gruplara bölünse bile aynı ders anlatılsa bile aynı sınav yapılamayacak. ölçme değerlendirme uygulamaları nasıl olacak?

    6.devam zorunluluğu olsun veya olmasın okula gelmeyen, pandemi sebebiyle velisinin göndermek istemediği çocuklar ne olacak? onlara bir yaptırım uygulanacak mı?

    7.14-17 yaş arası gençleri tenffüslerde birbirinden uzak tutmanın pratik bir yöntemi nedir?

    8.bazı derslerin okulda bazı derslerin uzaktan eğitim ile devam edeceği söylentisi var. diyelimki matematik dersi okulda, tarih dersi uzaktan eğitim olacak. matematik için okula gelen çocuğa okulda hastalık bulamayacak mı? veya hangi dersin daha önemli olduğuna kim nasıl karar verecek?

    ben okulların pandemi boyunca alınacak önlemlerle açılmasını uygun bulmuyorum. okulların açılması bir anda hastalığın daha da artmasına sebep olacak. özellikle ekim ayında mevsim geçişi ile birlikte her sene olan salgın hastalıklarla birlikte durum daha da kötü bir hal alacak. 17 milyon öğrenci ve yaklaşık 1 milyon öğretmenin aynı anda okula başlaması durumu daha da kötü hale getirecektir.

    daha da kötüsü okulların 31 ağustosta açılıp yaklaşık bir ay sonra tatil edilmesi olacaktır. hastalığa yakalanan yakalanmayan herkes memleketlerine gidecektir. (geçtiğimiz mart ayında yaşandığı gibi) görev yaptığım ilçede 400den fazla öğretmen var ve çoğunluğu farklı illerden gelen öğretmenler. onların yapacağı sirkülasyon bile hastalığı arttırmaya yeter.

    eğer okullar açılacaksa eski düzende açılmalı. kalan sağlar bizimdir mantığı ile. çünkü teoride alınacak önlemlerin hiçbiri pratikte tam anlamıyla uygulanmayacak ve yeni yeni sorunlar ortaya çıkacaktır. ancak sürü bağışıklığına geçilecekse okullarımızı yine eskisi gibi açalım. hastalıktan çekiniyorsak eğer hiç açmayalım. varsın eğitim bir dönem daha uzaktan olsun. hiç bir şey öğrencinin ve velilerin sağlığından kıymetli değil.

    sorduğum sorular ve yaptığım yorumlar 30 bin nüfuslu küçük bir ilçe içindi. 20 milyonluk istanbul, 6 milyonluk ankara ve 5 milyonluk izmiri hayal bile edemiyorum.
  • umarım sırf eğitim ekonomisine kurban edilerek bir yanlışlık yapılmaz ve açılmaz. şahsen hibritle başlamak veya tamamen online eğitim vermek çok daha iyi olur gibi geliyor.
  • online da verimli olmuyor ama sağlık da en önemli şey umarım açılmaz
  • olmayacak olandır. özel okulların kayıtlarının aksamaması adına henüz açıklanmamıştır. bir ihtimalle hiç açılmayacak, diğer ihtimalle 1-2 hafta göstermelik eğitim verilecektir.
  • olay çok basit. tüm eğitimi açacaklar, gerekli tüm paralar toplanacak (yurt, eğitim, yemek vb.) ardından okullar süresiz değil 1 ay süre ile tatil edilecek ki veliler paralarını geri almak, öğrenciler yurtlardan para iadesi istemek için sıraya girmesin diye.

    sonra duruma göre belki 1 ay daha ama asla süresiz ve belirsiz olmayacak, tekrar tatil edilir.

    artık o kayıp ayların parasını isteme süreci, o sürecin onayı, paranın iadesi falan derken zaten bir erken seçim falan patlatırlar o da arada kaynar.
hesabın var mı? giriş yap