• seçimle gitmez, seçim yapmazlar diyenlere hep söyledim yine söylüyorum.

    hadi bizi siktiredin halk vs. bu memleket global ekonomik sisteme dibine kadar entegre olmuş bir ülke.

    bu ülkede milyarlarca dolar yabancı yatırımı var. bir o kadar da borsalarda bankalarda yatırımlar var.

    sen çıkıp ben seçim yaptırmıyorum ben yönetirim dersen o adamların parasına çökmüş oluyorsun.

    yıl 2020 bu dünya dibine kadar kapitalist. bunu yapabilecek et ve kemikten oluşmuş, bir anadan doğmuş organik bir insanoğlu yok. isim de vermiyorum bakın, bunu ingiltere kraliçesi de yapamaz, abd başkanı da yapamaz, putin de yapamaz, çin komünist partisi de yapamaz.

    bu dünyada bu şirketlerin milyarca dolarına ben dedim oldu diyip çökecek insan evladı yok. adamı lime lime ederler ki etmişlikleri var libya'da.

    ortadoğu'da global kapitalist sisteme en çok entegre olmuş devlet bizim memleket.

    sürekli erken seçim olmasının nedeni bu zaten. güven tazelemek, o adamlara halk benimle demokrasi sonucudur bu diye yalandan da olsa gösterebilmek.

    ha o şirketlerle yolumu bulurum dokunmam diye de yola çıkamayız artık biz ülke olarak. yanar döner olmamızla meşhuruz ve artık dünya hafızasına diktatör olarak geçti cumhurbaşkanı. o işler için de geç.

    ha nolur, böyle bir şey denenirse libya gibi olur. kendileri kaybedecekse sana da yâr etmezler. kimseye yâr olmaz memleket.

    ya da seve seve seçim yapıp seçilemediysen tıpış tıpış gideceksin. seçim kaldırabilecek adam istanbul'da tekrar seçimi yaptırmaz, hile var der imamoğlu'nu tutuklar belediyeye çöker geçerdi.

    az biraz cesur olun korkunuzdan altınıza sıça sıça bir hal oldunuz. korkuyorsanız gidin kenarda ağlayın

    edit: imla
  • seçim günü: bas ahpartiye amuğagoyim
  • "bunlar seçimle gitmez" diyen dallamalar yerel seçimde de "bunlar istanbul'u ankara'yı vermez" diyordu.
    "hepimizi sikecekler" kafasındaki kitle bu. korkaklar, umutsuzlar. umutsuzluğu yayıp mutlu oluyor bu bitkiler.
    neredeyse tüm büyükşehirleri ellerinden aldık oğlum. ilk genel seçimde de ülkeyi alacağız evelallah. sandık sonucunu kabullenemeyen olursa kucakta gider yemin olsun. burası türkiye.
    al umutsuzluğunu siktir git. millete yayma bari. it.
  • her ankete şüphe ile yaklaşmak faydalıdır, ama bu anket doğru ise, muhalefetin önünde bir iktidar yolu olabilir. ancak hala bu yol, en azından hdp ve iyip'in chp ittifakının içinde birlikte yer almasına bağlı. bu ittifakı sadece chp ayakta tutabilir. o nedenle chp'nin önünde çok zorlu bir mücadele var.
  • o kararsızların matematiksel olarak mantıklı şekilde dağılması gerektiğini düşünenlere acı türkiye gerçeğini senelerdir gördüğümüz şu cümle ile hatırlatmak isterim.

    abi başkası mı var oy verecek sanki bizde memnun değiliz ama...

    bu ülkede sağ merkez ve muhafazakar seçmen, parti seçimini bireysel karar olarak görmekten ziyade aile geleneği gibi değerlendirip bu doğrultuda oylarını kullanırlar. bu sebeple de muhafazakar partilerin ölüsü %35+ alırlar. bunu ayrı ayrı veya tek parti altında olması seçimin kimin kazandığını belirler hepsi bu.
  • 2002'den bu yana anketlerin hiçbirinde böylesi akp/cumhur ittifaki düşüşü görülmedi. dolayısıyla "her seçim aynı terane", "chp'ye %28 oy verecek kerizler olduğunu sanmıyorum" gibi saptmalara itibar etmeyiniz, bu bir.

    bütün herkesin bildiği üzere erdoğan ezelden beridir anketlere çok önem verir; dolayısıyla bu gidişattan/eriyen oylardan o da haberdar... o yüzden buna karşı alacağı önem ve olası senarolar üzerinde bi duralım;

    1- her sene 18 yaşına basan hiç oy vermemiş genç sayısı artıyor ve bunlar dünyaya gözlerini açtıklarından beridir akp'den başka iktidar görmediler. ayrıca akp'nin bi hayrını da somut olarak görmediler. dolayısıyla bu genç kitle her türlü akp'nin dışında bir parti ya da ittifaka oy verecekler.

    2- kötü giden ekonomi, işsizlik oranı, enflasyon, anti-demokratik yönetim, basın özgürlüğü, düşünce özgürlüğü, yükselen döviz kurları gibi olumsuz koşullar ülkeyi daha da zor duruma sokuyor ve bu da akp'nin oylarını eritiyor.

    3- dolayısıyla normal şartlar altında 2023'te yapılması beklenen seçimler akp'nin eriyen oylarının en alt seviyeye ulaşması anlamına geliyor. bu nedenle bir baskın seçim ihtimali mutlaka akp/cumhur ittifakı içerisinde değerlendiriliyordur, bu iki.

    4- tarihi ne zaman olursa olsun; yapılacak herhangi bir baskın seçimde bile askp/cumhur ittifakı'nın seçimi kaybetmesi söz konusu; bu da bizi olası en kötü senaryoya götürüyor...

    5- bunun gerçekleşme ihtimali olur mu olmaz mı bilmiyorum ama bana sorarsanız gerçekleşme ihtimali olan her şeyin gerçekleşme ihtimali vardır. yani?.. yanisi şu;

    tıpkı 15 temmuz sonrası ülkede ne zaman sona ereceği belli olmayan bir olağanüstü hal döneminin yaşanması gibi, bir olay planlanarak yahut bahane edilerek; "ülkenin bekası adına ikinci bir emre kadar seçimleri iptal ediyoruz. ülkede yeniden seçimlere elverişli koşullar yerine geldiğinde, yeniden bir seçim tarihi belirlenerek yaşam normale dönecektir." minvalinde bir açıklamayla ne zaman sona ereceği belli olmayan bir tek parti/ tek ittifak dönemine ülke sokulabilir...

    sakın bana olmaz öyle şey demeyin, çünkü olmuşu var;

    "reichstag yangını: hitler'in sebep gösterip ülkede düzeni sağlamak adına 24 mart 1933'te cumhurbaşkanı paul von hindenburg'un imzasıyla elde ettiği diktatöryal güce kavuşmasından önce alman parlamentosunun toplandığı reichstag binasında 27 şubat 1933 akşamı çıkmış olan yangındır."

    açıkçası seçimli hiçbir senaryodan korkmuyorum; beni asıl korkutan, içinde seçimin yer almadığı senaryolar...
  • şaşırtmamış anket sonuçlarıdır, düşüş baş aşağı devam edecektir.

    seçimle ilgili her ama her başlıkta “abi siz seçimle gideceklerine inanıyor musunuz gerçekten” tarzı entryler atan bir grup var. tahmin ediyorum ki bunlar aktroll.

    bu ülke kimsenin malı değildir, seçimle gelen seçimle gider. devlet yönetiminde meşruiyet esastır, aynı sebeptendir ki iktidar sorgulanmaya başlandığında erken seçimlerle güven tazelenir ya da güç el değiştirir, yoksa kimse size gövde gösterisi yapmak heveslisi değil. devleti yönetmek ve güce hükmetmek öyle kaygan bir zemindir ki meşru bir seçimi kaybettiğiniz an, bürokrasi, o parlak ve ihtişamlı sahneyi altınızdan çekiverir, gitmiyorum deme lüksünüz olmaz.
  • a.k trolleri inkar etse de herkes %30 olduğunu biliyor. bu nedenle seçimde nasıl hırsızlık yapacaklarının planlarını şimdiden yapıyorlar. mesela seçime sosyal medya kapalı bir şekilde gireceğiz gibi duruyor. seçim günü iletişim araçları engelleniyor olacak. partiler önlemini şimdiden almalı. soysuzların yönettiği anadolu ajansının verilerine mahkum edilmememiz gerekiyor.
  • akp’nin oyunun yüksek olmasına hala mı diye düşünenler için diyorum.sadece 9 milyona yakın üyesi var bu partinin.bunları aileleri vs. falan da var.yani bu rakamın aşağısı biraz güç ama iktidar değiştiği an zaten gerisini pamuk ipliği gibi görürsünüz.
  • seçimle gitmez diyen arkadaşlara bir şey sormak istiyorum.
    ülkeyi yönetmek için verilen egemenlik gücü tanrı tarafından mı bahşediliyor, yoksa demokratik bir seçimle milletin vekalet vererek seçtiği şahıs ya da siyasi parti aracılığı ile mi gerçekleşiyor?

    seçimi kaybeden yönetici elit herhangi bir meşruiyet zemini olmadan nasıl ülkeyi yönetebilir.
    bunları düşünmeden seçimle gitmezler demek kolaya kaçmaktır
hesabın var mı? giriş yap