• sadece anthony hopkins için bile izlenecek film.
  • dereceli sistem kullanılan navigasyonda kuzeyi sembolize eder.
    bu sistem bir daireyi 360 a böler; doğu(90)güney(180)batı(270)kuzey(360)
    heading or bearing 360 = 000 dır aynı zamanda.
  • beklen'tisiz gidince izlenip beğenilen bir film. soundtrackini çok sevmeme rağmen hiç bir yerde bulamamaktayım. özellikle mike patton'lı helium reprise'ı bir bulsam çok fena yapacağım o derece.
  • filmde yönetmenin bir başarısızlığı yok diye düşünüyorum. yapım da üzerine düşeni yapmış gibi görünüyor. oyuncu kadrosu yıldız kaynıyor zaten de, mekanlar da avrupa'yı güzel yansıtıyor ki ben avrupa'yı gösteren filmlere ayrıca bayılırım. sorun senaryoda diye düşünüyorm. anlattığı birşey yok. yok. hakkaten yok. "kötü adamlar business işler yapıp mutlu olmuyorlar" demek içinse bu film, israf olmuş. daha ucuza da anlatılabilirdi. anthony hopkins, jude law, moritz bleibtreu kadar uçmaya gerek yoktu. yine dediğim gibi filmde bir çok dil kullanılması yine avrupa'nın zenginliğini yansıtmakta ki imdb'de endüstriyel bakış açısıyla yazılmış sığ bir yorum, filmde farklı diller kullanılmasının saçma olduğunu söylemiş. oysa sinema hayatı anlatmalıdır ve hayatta farklı diller konuşulmaktadır. uzaylılara da afrikalı yerlilere de ingilizce kouşturmak endüstriyel sinemanın yöntemidir.
    böle başarısız ve amaçsız bir senaryo karşısında yönetmen projeyi çekmeyebilir, amaçekti diye de yerden yere vurmak anlamlı değil, çünkü hakkaten iyi kotarılmış bişey var ortada. yapım da bu senaryonun para getirmeyeceğini düşünerek girmeyebilirdi ama yapımcıların arasında bbc var. belki onlar maddi getiriye bakmadan, yılda belli bir bütçeyi filme yatırmak zorundalar ve daha iyi proje bulamadılar. saçmaladım mı? bilmiyorum.
    bi de jude law yaşlanmış ya la. yine adam yaşlandıkça anthony hopkins'e benziyo sanki. moritz bleibtreu yaşlanmıyor, onu gördüm.
  • rus mafya liderinin yardımcısının cep telefonunda çalan melodiyi fellik fellik aradığım ama bulamadığım ortalama bir yaz akşamı filmi

    edit: parça leningrad-instrumentalnaja imiş, paylaşım için baysaliya teşekkürler.
  • sırf rachel weisz oynuyor diye hakkında araştırma bile yapmadan gidip izlediğim film. ha filmden aklında kalan nedir?, ne anladın? diye sorarsanız aklımda kalan tek şey rus şoförün cep telefonu melodisi, anladığım ise rachel ablanın yaşlanmış olduğu...
  • bir bilge '' yol ayrımına geldiğinizde bir seçim yapmalısınız'' der diye başlıyor film. ve filmde tüm hikayelerin başrolü kendi seçimini yapıp yoluna devam ediyor. ''...kim bilir yapılan bu seçimler bizi bir yerlerde tekrar biraraya getirir.''

    ben izlerken keyif aldım, hem avrupa görmüş oldum hem de biraz olsun kendi küçük dünyamdaki aptalca sorunların aslında ne kadar anlamsız şeyler olduğunu hatırladım.
  • bir şey bir önceki versiyonundan daha fazla bir deneyim sunuyorsa eğer, ya da pek çok farklı platformda piyasa rakiplerinin karşısına çıkıyorsa, isminin sonuna muhakkak getirilmesi gereken sayı.
  • oyuncu seçimleri konusunda bir adet eleştirim olan film.

    öncelikle (bkz: #2585148)

    evli bir kadın olan valentina'dan hoşlanan diş hekimi jamel debbouze'dan başka adam mı bulamadınız diş hekimi olması için? diş hekimi olmasının da filme en ufak katkısı yoktu sekreteri de olabilirdi valentina asistanı yerine. kendisini amelie'deki sempatik rolünden dolayı çok beğenirim fakat tek kolu sakat olduğu için yadırgadım. aslında amelie yi de 2-3 kere izledim fakat kolu okumadan önce hiç dikkatimi çekmemişti, yine bilmeyen birinin dikkatini çekmeyeceklerini düşündüler herhalde.
hesabın var mı? giriş yap