• iddia edildiği gibi futbolun futbol olduğu günden beri varlığını sürdürmeyen diziliştir. yaklaşık son 15 yılda popüler olmuştur. futbol tarihinde aşağı yukarı sırasıyla

    1-1-8
    1-2-7
    2-2-6
    2-3-2-3
    4-2-4
    4-3-3
    5-3-2
    3-5-2
    4-3-1-2
    4-4-2 (baklava veya düz)
    4-4-1-1

    gibi dizilişler dönem dönem popüler olmuştur. 2000'ler sonrası ise 4231 ve 433 genel geçer diziliş haline gelmiştir. bundan öncesinde 4231'in yaygın bir diziliş olduğunu söyleyemeyiz. aynı zamanda önümüzdeki 15 yıl için yerini 3-4-3 (3-2-5) ve 3-5-2 'ye bırakacaktır.

    edit: hatırlayın 2000'lerin ortasında takımlarımız bu dizilişe geçtiğinde medya ve taraftardan asla kabul görmüyordu. "büyük takım tek forvet oynamaz. 4-4-2 oynamaları lazım" gibi ucuz yorumlar yapılıyordu. aynısı bir kaç yıl sonra bizim ligde de 3 lü savunmaya geçiş başladığında "büyük takım 5 defansla oynamaz. x hoca çok korkak" yorumlarına evrilecek.
  • x: "1-1-8 ne kardeş bjk'nın şl'de yediği gollerin sırası mı?"
    y: 1800'lerin üçüncü çeyreğinde kullanılmaya başlanan ve uzun yıllar da kullanılan ilk genel geçer taktik.
  • türk medyasında kabul görmeyen sistem. neden? çünkü büyük takımlar tek forvet oynamaz. bok oynamaz. bir bak bakalım dünyanın devleri hangi taktikle oynuyor. o kadar methettiğin hollanda kaç forvetle oynadı? tüm dünya bu taktiği uygulasın, sen hala kalkmış büyük takım tek forvet oynamazmış. iğreniyorum sizin yaptığınız futbol yorumundan.

    sergen yalçın şu an televizyonda konuşmakta; "beşiktaş takımı nasıl olur anadolu takımı mantığıyla oynar? trabzona'a baktım üç forvetle oynuyor"

    ulan sergen, ulan sergen. holosko nedir bana şunu bir açıklasana. forvet midir? bobo forvet midir? o zaman nasıl tek forvet bu hacı? yahu bu adam türkiye'nin gelmiş geçmiş en iyi futbolcularından biri. demek iyi futbol oynamak için futbolu iyi bilmek gerekmiyor.

    şimdi kalkmış bir de tello sol bek oynamaz, üzülmez'in acilen monte edilmesi lazım diyor. be adam ne oldu senin hücum futbolun, ne oldu senin pozisyon zenginliğin. ayıptır arkadaş ayıp.

    medyasında, 4-2-3-1 taktiğinin, oyunun durumuna göre 4-3-3'e dönebileceğini anlayamayan kişilerin yorum yaptığı bir ülkenin futbol severleriyiz.
  • ekşici fitbol ulemaları tarafından taktik olarak nitelendirilen rakamlar bütünü. taktik değil diziliştir.
  • bu dizilişin tüm dünya'da moda haline gelmeye başladığı 2000'li yılların ortalarında, ülkemizdeki ilk başarılı izdüşümünü de daum'lu fenerbahçe sergiliyordu. hatırlayanlar o dönem galatasaray'ın ısrarla çift forvet denediğini, kimi zaman başarılı olsa da bunu sürekli hale getiremediğini; beşiktaş'ın ise üçlü savunmacı lucescu sonrası uzunca bir bocalama devrini yaşadığını bilirler.

    esasında o dönem fenerbahçe de bu dizilişi mecburiyetten dolayı keşfetmişti. 2004'de alex'in gelişi sonrası mevcut (pvh-nobre) çift forvetli düzenin takımı özellikle avrupa maçlarında zor durumda bıraktığı görüldüğünden ve biraz da van hooijdonk'un sakatlığının da etkisiyle "alex + tek forvet" düzenine geçiş yapılmış; bu şekilde o sezon ve sonraki üç sezonda iki şampiyonluk, biri denizli faciası olmak üzere iki ikincilik, bir de şampiyonlar ligi çeyrek finali gelmişti. yani dünya'da nasıl euro 2004 ile rakip kaleye çok forvetle yığılmanın yerini kalabalık ve yetenekli orta sahalarla dribling ve pas istasyonları ile hücum devri başlamışsa; ülkemizde de istikrarla başarı yakalayan bu diziliş moda haline gelmişti.

    daum'un yerleştirdiği bu diziliş başta alex olmak üzere o dönemki tüm ortasaha oyuncularının hücuma destek konusunda iyi seviyede olmalarından dolayı adeta bir ezbere dönüşmüştü. öyle ki, takım ne zaman yeni bir hoca tarafından diziliş değişikliğine uğratılsa (örn: zico ve aragones'in ilk başlarda denediği 4-4-2'ler) adeta felce uğrarken, 4-2-3-1'e dönüldüğü an fabrika ayarlarına dönülüyordu. yalnız bu sistemin de defoları geç olmadan ortaya çıkmaya başlıyordu. orta ikilinin yeterli teknik, top taşıma, oyun kurma vb hayati özelliklere sahip olmadığı (maldonado, josico, selçuk, deniz barış) kombinasyonlarda rakip, takımın on numarasını markaj ile kilitlediği an takıma resmen inme iniyordu. bu durum o dönem de görülse de geçici tedbirlerle gün kurtarıldı ancak birbirinden gördüğünü yapan ülke futbolu çoktan her zerresiyle kendini bu dizilişe adapte etmişti.

    öyle ki, yaklaşık 10 - 15 yıldır süper lig'den alt liglere, hatta amatör kümeye, alt yaş kategorilerine kadar hangi maçı izleseniz 4-2-3-1 ile karşılaşıyorsunuz. esas sorun bu da değil. zira bir zamanlar tüm dünya wm dizilişiyle oynardı. esas sorun, 4-2-3-1'i işler hale getirecek futbolcuların artık ülkemize gelmiyor ve mevcut kur ile takımların başarı durumları nedeniyle yakın gelecekte de gelmeyecek olmalarıdır. siz 4-2-3-1'i işletecek bir alex'i, geriden ateşleyecek appiah'ı, kanada koyup içeri sahte dokuz gibi sarkıtacak anelka'yı, deivid'i getiremiyorsanız; top kaptırıldığında tek başına savaşabilecek aurelio'yu, ileride savaşacak nobre'yi bulamıyorsanız; kanattan gelip forvet kadar gol atacak tuncay'ı keşfedemiyorsanız 4-2-3-1 size sadece bir eziyet olur.

    açın a spor'da türkiye kupası maçlarına bakın. adı sanı duyulmamış tonla takım var, hepsi de bu dizilişle oynuyor. sonra bir de haftasonu süper lig takımlarının maçlarına bakın. sadece dizilişte değil, oynanan oyunda da bir fark olmadığını göreceksiniz.

    türk futbolunun esas sıkıntısı da bu: en üst düzey ligde dahi amatör seviyede, ezberden ve 15 sene öncesinden kalma futbol oynanması. avrupa kupalarındaki çöküşümüzün de sebebi başka yerde aranmamalı.
  • türkiye için konuşuyorum; en az 15 yıl boyunca bu diziliş yasaklanmalı.

    ben ki evinde iki bohça beşiktaş ürünü olan adamım yani aklımı sikeyim o ayrı konu, sırf şu diziliş yüzünden türkiye'deki futboldan soğudum ve aylar önce daha lig devam ederken bein üyeliğimi iptal ettim. beşiktaş maçlarının özetlerini bile izlemiyorum artık o derece.

    4-2-3-1 yüzünden türk futbolu inanılmaz derecede kabızlaştı, oyuncular tamamen dümdüz odun tek yönlü oyuncular oldular, antrenörler desen zaten çapsızlar sürüsü onu geçiyorum ama en azından sahada bir farklılık olsaydı be arkadaş. eskiden youla-mbayo ikilisi bile bir çift forvetti, şimdi sal 4 tane kazmayı, önüne de dik 2 tane daha kazma. bunu izleyen zaten kör oluyor. ilerde tek başına avel avel gezinen forvet, kanatlarda sadece hızlı koşabilen pırpır vasat topçular.

    nasıl ki mesela altyapılarda basketbolda alan savunması pek sevilmez izin verilmez, çünkü oyuncu gelişimini baltalar oyuncuya fırsat vermez işin kolayına kaçmaktır. aha bu 4-2-3-1 için de aynı şey geçerli, kesinlikle ve kesinlikle en azından altyapılarda bunu oynatmak yasaklanmalı.
  • klasik 4-4-2'den sonra oyunun hem hücum hem de defans yönünü aynı güzellikte yerine getirmek için en uygun 4lü defans optimizasyonu..
  • (bkz: villarreal)
  • son on yılda futbola damgasını vuran saha yayılışı.. sağ-sol açıkları süratli bir tandem defans, 2 dmc, 1 amc, 1 aml, 1 amr ve bir sıtraykırla oynanır.
    ingilterede son 7 yılın şampiyonları böyle oynadı.. ispanyada barca ve real böyle oynuyor.. feyenoord, liverpool bu dizilişle uefa kazandı.. galatasarayın uefa şampiyonu kadrosu da 4-2-3-1in bir türevini kullanıyordu.. brezilya dünya şampiyonu, türkiye dünya 3.sü oldu bu sistemle.. ama kanımca en etkileyici 4-2-3-1'i aime jacquet'nin 98 dünya şampiyonu fransa'sı oynuyordu.. ama o kadro da öyle muhteşemdi ki kadro mu sistemi, sistem mi kadroyu büyüttü belli değil..
  • mehter taktiğidir. 2 ileri 1 geri.
hesabın var mı? giriş yap