• boğaziçini kazanmışsın hazırlığın yarısında diyolar ki aga salgın eve dön. 1. sınıfa da aynı şekil başlıyosun online. kampüs kampüs diye yüksele yüksele gittiğin okuldaki dersleri sikik bi anadolu şehrinde orta halli bi apartman dairesinin soğuk bi odasında alıyosun. rehberlik gibi bi dersimiz var. hoca diyo ki network, kulüpler vesaire. hocammm. zoom'a cisco'ya skype'a girince kulüpçülük falan yapamıyorum. ekrana bakmaktan zeka seviyem düştü aq. pdf okumaktan, hocanın videosunu ileri geri yapmaktan gına geldi. online eğitimde kebap kopya çekiliyo falan filan diyorlar. keşke ortalamam yerlerde sürünse de yüzyüze olsa şu okul. özellikle 4 senelik üniversitenin yüzde otuzunu evde okuma ihtimalinden dolayı sikerim hayata erken atılmayı diyerek, uzatmayı kafaya koymuş durumdayım.

    umarım

    umarım

    umarım 2. sınıfta okulumda olabilirim
  • daha kötüsü, (bkz: 2 senelik üniversitenin tamamını online okumak) olan durumdur.
  • türkiye de zaten 4 yıl boşa okunmuş sayılıyor çokta bişey kaybetmedin keyfini çıkar
  • tam zamanında mezun olmuşum dediğim olay. üniversiteyi uzaktan, aile evinde okusam kafayı yerdim heralde.
  • üniversitenin amacı öğretim kadar öğrencilerin edindiği kültürel eğitimdir. gençleri etkilemeyen bir hastalık için üniversiteleri online hale getirdiniz, ne topluma ne de bilime hiçbir katkısı olmayacaktır.
  • ballılar resmen
  • bir aya yakın (günde 8-12 saat arası) ders çalışıp vizeleri zar zor atlatmamı sağlayan olaydır. evdeler, bunlar kesin kopya çeker diye çok zor sorular soruyorlar ve bu zor sorulara aşırı kısıtlı vakit veriyorlar. durum öyle ki ders notlarından sorular ve cevapları önümde olmasına rağmen tüm işim sadece cevabı yazıp yüklemekten başka bir şey değilken yetiştiremiyorum, süreyi aşıyorum. sanki özellikle düşük almamız isteniyor. eğitimin kalitesi çok düşük, hocalar ders bile açmakta zorlanıyorlar. kötü durum kısaca.
  • son senemde almak zorunda kaldığım birinci sınıf dersinde üniversiteye yeni başlayanlar için ne kadar vahim olduğunu fark ettiğim durum. birbirlerini tanımıyorlar, ders arasında fakülte kapısında sigara içerken muhabbet edemiyorlar, kendileri gibi olmayan insanlarla karşılaşmıyorlar ki kişisel olarak üniversite eğitimimin en önemli kısmı başka hayatlara tanık olmak çok farklı kafadan insanlarla tanışmak oldu. hepsi kendi fikirlerinin içinde boğuluyorlar gibi görünüyor ve bu durum biraz da korkutucu aslında. insan yanlışlarını öğrenmeden doğrularına ulaşamaz bu da ancak başka insanlar aracılığıyla gerçekleşebilir. umarım yakında her şey düzelir. ama düzelmese bile yeni duruma ayak uydurarak kendi kaynaklarını üretebileceklerini umuyorum.
hesabın var mı? giriş yap