• pril, fairy gibi elde bulaşık yıkama deterjanlarının reklamlarında sıkça gördüğümüz kadın tipidir. 45 metrekare mutfağı olan evin var ama hala elde yıkamada yapışmış yağ lekeleri çıkmıyor diye ağlıyorsun. gerizekalı önce git bi bulaşık makinesi al, yıl olmuş 2013, saray gibi evde oturuyorsun ama bulaşık makinesi almaya kafan basmıyor. dağ gibi bulaşığı soğuk suda yıkayıp bi de yağ lekelerinin çıkmasını, tabağın ışıldamasını bekliyorsun.

    arkadaşım benim mutfak zorlasan zorlasan 8-9 metrekare ama 10 yıldır makine kullanıyorum, senin mutfağın benim evin yarısı kadar ama hala pril, fairy derdindesin. kendine sövdürmeye bu kadar çok merakın varsa eyvallah, yoksa git bi makine al. epi topu 300-500 lira bir şey anasını satayım.

    ayrıca pril bir lafım da sana, belli ki hedef kitlen makinesi olmayan yoksul kesim, o halde ona uygun reklamlar yap. 1 göz odada kalan insanlara 250 metrekare evde yaşayan insanlar üzerinden pazarlama yapma. kadının oturduğu evin aidatı 4 makine parası ediyor ama elde bulaşık yıkıyor, biraz daha dikkat lütfen.
  • reklamların özendirme çabasının sonucudur.amaç kadın anaların, televizyonda o 45 metrekare mutfakta bulaşık yıkayan kadını görüp, "hee zengin ama elde yıkıyor, alayım bende bi piril,feary falan iyi yıkıyor demek ki" diye düşündürüp o mutlu görünen kadın ile kendini aynı hissetmesini sağlamaktır.kadın analar inanır o pirilin onu mutlu ettiğine,kendini o kadının yerinde hissetmeye çalışır,yalancı bir tatminkarlıktır.

    dar gelirli ailelerde çok sık görülür bu durum.adam ayda 1000 liraya ev geçindirmeye çalışır ama eve bir gidersin 105 ekran tv var, yada benzeri çok şaşırtıcıdır 2000 tl'ye telefon (bkz: açlık ayfonu) gibi.

    sonuç olarak bu insanlara, bu ürünü alırsanız statü sahibi olursunuz demektir. o fakir insanlarda saray gibi olmaz ama o deterjanı alınca, statü atlamış sayar kendini,eşit koşullarda zanneder.yada hem porchesi hem iphone 5'i olan adamla sadece ortak noktaları iphone olduğu için eşit sayar.bir bilinçaltı yanılsaması, bir yalancı tatmindir.

    bundan faydalanmanın bir çok yolu vardır; dayarsınız reklamlarda,dizilerde şaşalı hayatları hergün izlerler, sonrada çıkıp dersiniz ki bundan 10 yıl önce iphonenuz yoktu şimdi var,10 yıl önce plazma tv yoktu şimdi var,10 yıl önce bukadar zengin yoktu şimdi var, çıkıp kimse kral çıplak demez, olan yine garibana olur, yaşar gider iliği kemiği sömürüle sömürüle.
  • % 100 babet giyiyordur.
  • bulaşık makinesinin bulasigi ovdugunu, citiledigini filan sanan birinin lafıdır.bu makine en fazla deterjanı kadar güçlüdür. ve mesela yanmış süt artığını temizleyen bir makine yoktur. bazi bulaşıklar makinede temizlenmiyor iste..
    hele hassas kristaller, altın yaldızlı porselenler makinede asla yıkanmaz.
    ha, elde bulaşık yıkayacaksam, bari 45 m2 olsun mutfak..
  • tencere tava gibi çizilebilen ve kaplamaları çizilince gıdaları zehirleyebilen aksesuarları bulaşık makinesi gibi random tabak çanak yerleştirilen bir yerde yıkamayıp elde yıkayan insandır.

    bunun erkek versiyonları da mevcuttur, mutfağı daha küçük olmasına rağmen (bkz: fuzulee)
  • koku hafızasının inatci pustlugundan mustarip kadindir. yillar once , mecburiyet kaynakli calismak zorunda oldugu hastane mutfaginda , hasta bulasiklarini siyirirken , tabak icinne yapismis balgami siyirirken ortalik yere bi guzel gasyan edip, hem kendi gasyanini temizlemis, hem de o balgamli fukin tabagi o bulasik makinesine yerlestirmistir ( hmm lan niye once suda yikayip soora makineye koymadin allahsiz mi diyosun ? cok zor be basinda zebellah gibi bos var, dalga geciyosun diye bi de o fışkınin tafrasini mi cekeceksin ) sora bulasik makinasindan cikan o igrenc kokulu buharda obur yandan aklanip paklanip gelen canagi comlegi duzenlerken, catala , tabaga yapisip kalmis kurumus noodle, brokoli, virt zirt parcalarini gormustur .. ne var .. illa makine kullanmak zorunda mi ?
  • türk reklamcılığına has gerizekalılıktır. türk reklamcısı kendi yaşadığı hayatı, ülkenin geri kalanı da yaşıyor zanneder. bu yüzden reklamlarda misal bilgisayar sahensi varsa o sahnede hep mac ürünleri görünür.

    geçen bir süt reklamında da böylebir mutfak gördüm. ortasınıf bir aileyi anlatıyorsun ama mutfak koç holding ceo'sunun mutfağı. oraya gerçek mutfak koy diyeceğim de adam hayatında o mutfağı görmemiş ki tahayyül etsin.
  • ben bu tarz reklamlarda genelde subliminal mesaj görüyorum;

    zril kullanırsanız sizinde 45 metrekare mutfağınız olur,
    bakın milyonerler bile dairy kullanıyor siz niye kullanmayasınız,
    zenginlerin aldığı 14,99'luk bu ürünü siz de alabilirsiniz, eşitsiniz,

    dandik 5 tane köpük üreten deterjanı 15 sene kullanılmış yemek takımını "yepisyeni" "ilk günkü gibi" hale getirir diye pazarlamıyorlar mı, geç subliminali filan ben en çok buna kılım. diğerleri sanki köpürmüyor, bir tek seninki uzay teknolojisi.
  • yok mu bir derdini s2yim butonu şurada ?
  • bu annem sanırım.
    bi alıştıramadık. canı kaynıyor. hemen yıkayıvereyim ne gerek var kafasında.
    bu arada bulaşık makinesi büyü icaat.
hesabın var mı? giriş yap