• güzel mekandır. ben bu başörtüsü muhabbetinin yersiz olduğunu düşünüyorum. dini vecibelerinden dolayı madur olma olayı geçen yy'da kalmış mevzu. ben hanım kızlarımızın yerinde olsam baş örtüsü takacak kadar dinini gündelik hayatında aktif olarak yaşasam, yanımda şarap içilen, efenim alkol le pişirilen yiyeceklerin aynı mutfakta piştiği bu mekana gitmem. bu olumsuz algılanmasın , hassasiyet anlamında eğer bu tarz dini kaygılarım var ise bunu yapmam. ne gerek var ki
  • bir de 3 yıla kadar cezası var biliyorsunuz diyor, neyin cezasıymış bu? anayasa paketi yeni açıklandı, daha bunun oylaması var, kabulü var. ayrıca, eğer nefret suçundan bahsediyorsa, burada nefret suçu işlendiğini sanmıyorum, kızları mekandan, "gidin buradan pis müslümanlar, kirletmeyin güzide mekanımızı" diye kovsalardı belki bir suç olabilirdi ama özel bir işletme istediğini alır istediğini almaz, geçen de, az ünlü bir türkücü, eşofmanla lüks bir mekana geldiği için alınmamıştı. bu kızlar olayı yanlış anlamış, artık dokunulmazlıkları var sanıyorlar herhalde, başörtüleriyle istedikleri her yere girebilecekelerini, kanunun onlara bu hakkı verdiğini düşünüyorlar.
  • fatih'de herhangi bir mekanda el ele tutuşanları uyaracak, kovacak hatta eline geçse sopalayacak zihniyeti sokmamış. yaptığı ayrımcılık, doğru da bulmuyorum. ama "madur" grup bir de çuvaldızı kendilerine batırsa ya.
  • (bkz: ocakbaşında içen amcalara polis terörü)

    ya yemin ediyorum bi siktirin gidin, artık bıktım bu mağduriyet mavralarından. 3 yıldan başlıyormuş bir de. ahahah yapma ya, peki türban hazretleri yolda beni gördü ve beğendi benimle evlenmek istedi(?) ve ben de kendisini beğenmeyip, yol verdim o da dahil mi buna?

    şu cür'ete bakar mısın ya, şu an işimin gücümün arasında sırf sinirimden entry giriyorum. kpss'de, öss'de aranmadan sınava girince, trafikte durdurulup üfletilmeyince bunlar kendilerini iyice bi ayrıcalıklı bellediler herhalde. siz kimsiniz bacım? bana bi anlat ya, seni mekanına almamanın cezası hangi 3 yıldan başlıyor? biletix'in sitesinde "lütfen not edin" kısmında şöyle yazar bak;

    "organizasyon firması etkinlik için uygun görmediği kişileri, bilet ücretini iade ederek etkinlik mekanına almama hakkına sahiptir."

    bu da üç yıl o zaman. hatta beş yıl, bu direkt tipine göre adam kayırmaca.

    bu hanımefendiler zannediyorlar ki, artık devir bizim devrimiz. herkes bizi tanıyacak, herkes bize saygı duyacak, herkes bizim köpeciğimiz olacak. bak yavrum, kimse senin başörtüne karışma hakkına sahip değil. tatlısu solcusu gibi, "üniversiteye girmesinler" yea demedim ben hiçbir zaman. hayatım boyunca kamuda, okulda her yerde örtünme haklarının olduğunu savundum. fakat şimdi gelip, kendilerini böyle bi imtiyazlı görmüyorlar mı deli oluyorum. ulan benim ev sahibimin türbanlı karısı, kızkardeşim beni ziyarete geldiği zaman soyisimlerimiz tutuyor mu diye kimlik sormaya kalkıyor o zaman bi sikim olmuyor? gelip evime çöp tenekesinin içine kadar bakmaya çalışıyor bi şey olmuyor. ulan içanadolu yobazı diye bir gerçek var adam hala gelmiş mağduruz diyor. ben çalıştığım kamu kurumunda her hafta sikeeeeee sikeee cumaya gidiyorum, soğukta abdest alıyorum istemeye istemeye. çorabını haftada bir kez bile değiştirdiği kesin olmayan adamın ıslak ayaklarıyla bastığı yere alnımı sürüyorum. hiç o zaman ağzınızı açmıyorsunuz. "kılma yea zorla mı" diyenin de ağzını sikerim. zorla kardeşim. bu memlekette zorla. babaannemin cenazesine gitmek için izin istediğimde, beni zorla "sarı sendika"ya üye yapanlara hiç ağzınızı açmıyorsunuz. bir tane çocuk var hasan ferit gedik diye, 3 gündür adam gömülemiyor lan. cenazesi mahallesine sokulmuyor. hiç sesiniz çıkmıyor bunlara. daha 19 yaşındaki bebeyi tekmeleye tekmeleye öldürdüler, faili belli değil o bile 3 yıldan başlamıyorken sen kimsin lan bana bi anlat ya? trt'de adamın biri çıkıp hamile kadının sokakta yürümesini estetik bulmadığını beyan etti, rtük hazretleri de olay münferittir; ifade özgürlüğüne girer. türban reisler kusura bakmayın o zaman, benim estetik algımda da, kafasında şahin yuvası gibi bir şey taşıyan insanlara yer yok, kara çarşafa yer yok. başörtüsüyle benim hiçbir sorunum yok, olamaz da zaten. ama götüne roberto cavalli tangayı giyip, kafasına da marc jacobs gözlüğü takıp, bir elinde 2,5 milyarlık telefon, bir elinde 100 milyarlık cip anahtarı, yüz göz desen ilkokul çocuğunun boyama kitabına dönmüş tiplere hayatımda asla yer vermem. sen nasıl, "ayilemisle latte keyfhi" minvalli paylaşımlar yapmaya gittiğin kafede benim gibi ayyaşı görmek istemiyorsan, ben de;

    "ince kıyım salataya,
    ince uzun galata'ya,
    iki 't'li attila'ya,
    tek 'y'li süreya'ya"

    minvalli paylaşımlar yaptığım mekanda cep telefonu melodisi "sevdiiiim seni maaabuduma, caağaaanan diye sevdim" olan insanları görmek istemiyorum. bırakın da, hayatta sizin bulunmadığınız ortamlar da olsun.

    kedileri sevmiyorum ama muhatap da olmuyorum. siz de benim için öylesiniz bunu unutmayın. sizi hayatıma sokmama hakkım dibine kadar var kimse kusura bakmasın. ve o kafe'nin de var. ne zaman ki, senin iftar yemeği düzenlediğin restoranda yan masanda rakı içmeme izin verir bu sistem, o zaman tartışırız.

    karalanmaya çalışıldığına inandığım, adını hayatımda ilk kez duyduğum işletme.
  • ulan mekanın dibinde oturuyorum. deliler gibi kafası kapalı insan girip çıkıyor kızlı - erkekli.

    yasemin alkaya'yı sevmeyenlerin hazırladığı bir tuzak olarak görüyorum.

    nefret suçu diyenler var hala. ulan yasaklarla zaten padişahın nefret suçu işliyor. höt pöt diye ona yasak, şuna yasak, o saatte şu yasak, şu reklam yasak, sevişmek yasak, üçten aşağı kabul etmem..

    olum açın lan zihninizi biraz. simsiyah kapkarasınız..

    edit : ayrıca

    (bkz: 5. kat)
  • bir tek ben mi "mağdur" olan hanım kızlarımızın içinde bulunduğu "araca" takıldım acaba diye beni düşündüren bir olayda yer almış mekan.

    valla bak, yapmıştır, yapmamıştır, suçludur, suçsuzdur; zerre sikimde değil. gerekli soruşturma yapılsın, kim ne ceza görüyorsa görsün.

    ama arkadaş, bulundukları aracın markası, modeli nedir biri beni aydınlatsın. amına koyayım, benim babam 30 yıllık öğretmen, böyle bir araca sahip olamadık ömrü hayatımızda, bu "mağdur" hanım kızlarımız bu araçlardan inmiyor ya, o araçla nasıl mağdur olabiliyorlar, kafam basmıyor.

    evet, derdim bu. yoksa al bunları, vur öpüşen çiftlere saldıran mekanlara. umrumda değil.

    ulan altında o araç varken ne kadar mağdur olabilir bir insan? biri beni bir aydınlatsın ya.

    şu anda işsizim, beş kuruş param yok, param olmadığı için gidip 5. kat'ta yemek yiyemem muhtemelen. ha yerim de, sonra 10 gün aç gezerim. ben param yok diye gidemiyorum da sizin kadar mağdur olamıyorum bu memlekette, siz altınızda jiplerle bir tane mekana alınmadınız diye nasıl mağdur olabiliyorsunuz lan?

    öğrenim kredisi geri ödemesi başladı, aslan babam o yükümü de omuzlarımdan kendi omuzlarına aldı, bir an bile şikayet etmeden. her gece yatağa girip saatlerce dönüyorum sırf bu yüzden. her gece uyku tutmuyor, acı çekiyorum da, şunlar kadar mağdur olamıyorum.

    vay amına koyayım, hayata bak.

    vay amına koyayım...

    neyse...
  • islam'da yeni oluşturulan "protestan" kesime mensup dini bütün kızları mekanına almayarak çok ayıp etmiş yerdir.

    alkollü bir mekana alınmadığı için feryat figan eden protestan müslüman içeren video çekilmiştir hakkında.

    ben bu başı kapalı yada çarşaflı insanlara farklı bakmışımdır.çünkü o bir dine inanıyor ve inandığı din için kendini toplumdan soyutlayacak kadar fedakarlıkta bulunuyor.yani dünya nimetlerinden vazgeçmeyi seçiyor, daha az faydalanıyor.bu doğrudur, yanlıştır herkesin kendi bileceği iş.ama seçimleri bu yöndeydi.

    ama zaman değişti.para akışı yön değiştirdi.belli kesimin yediği kaymaklar, tam ters istikamete kaydı.şimdi etrafınıza bir bakın.çizmeleri, diz boyunda etekleri ve abartılı makyajlarıyla, altlarında range roverlarıyla gezen kapalı kadınlar. ama başını ısrarla kapatıyor, onu müslüman yapan şeyin kafasına taktığı şey olduğunu sanıyor.sanıyor ki kafasına taktığı sınırsız armor veren ve onu bütün günahlardan koruyan bir kask.yok öyle bir şey yok.
  • mevzu eğer başörtüsü dinine inanıyor seviyesindeyse, aynı adam da pekala başörtüsünün günah olduğu bir dine inanabilir ve kendi işletmesine sokmayabilir. buradan anlayacağımıza göre " dalyaraklık" esnek bir müessese, nereye yaslanacağı belli olmuyor.

    akşam manzarası güzel mekandır ayrıca. ^_^
hesabın var mı? giriş yap