• bildiğiniz üzere devlet 1 kadrolu öğretmen maaşını 3 iibf arkeoloji fen edebiyatı vb fakülte mezununa dağıtarak öğretmen açığını kapatıyor. atanamayıp ücretli öğretmen olmak isteyen eğitim fakültesi mezunu torpillilerden dolayı iş bulamıyor. şimdi meb yapacak olduğu değişiklikle 5 yıl ücretli öğretmenlik yapanı kpss sokmadan direk mülakata alabilecekmiş hemde 3 katı aday şartı aranmayacakmış.

    ücretli öğretmenlik yapan eğitim fakültesi mezunu var mı acaba?

    ayrıca bu olay şu boyuta gelirse hiç şaşırmayın;

    şimdi devlet diyecek ki öğretmen olmak için sınavı kaldırıyoruz! artık öğretmenlerimiz sınava girmeyecek 5 yıl ücretli öğretmenlik yapan mülakatla atanabilecek, atandığı yerde 6 yıl kalırsa kadro vereceğiz! 5+6=11! çok yaşayın!

    kaynak
  • ücretli öğretmenliğe teşvik ve öğrencinin ömründen beş yıl çalmak gibi bir strateji içerir.
  • devletin vatandaşın düştüğü aczden faydalanması durumu. bu arada acze düşüren de yine devlet.

    (bkz: kızına tecavüz eden devlet baba)
  • herkes öğretmenlik yapsın, herkes ama bir tek eğitim fakültesi mezunları yapmasın... ne güzel ne güzel!

    mükemmel müjdedir.
  • 5 yıl sonra iptal edilecek düzenleme.
  • gerçek bir haberse eğer 5 yıl boyunca asgari ücretten bile az bir maaşla çalıştırmayı normalleştirme girişimidir.

    tekrar ediyorum, sadece mülakata girebilmek için 5 yıl boyunca 1000 tl maaş ile yaşanması isteniyor. (yaz dönemi sıfır tl tabi)
  • hakkında küfürlü entry girmek istediğim başlık.

    5 yıl ücretli öğretmenlik yapan su ürünleri mezununu da direk denizcilik liselerine müdür yapın bari.
    üniversiteden mezun olduğum 2004 yılı ile atandığım 2012 yılları arasında 6 sene ücretli öğretmenlik yaptım. aynı işi yaptığım öğretmen arkadaşın neredeyse ek ders ücreti kadar maaş alırdım. gülerdik falan. bir senesinde okulların kapanmasına iki ay kala okula tayin çıkmıştı da, beni gelişine şutlamışlardı. yani düşük ücret dışında bir de iş güvencesi sorunu da var. bir şey daha ekleyeyim. son bir kaç yıldır ücretli öğretmen olmak için bile bir yerlerden selam götürmek gerekir olmuştur. velhasıl bu ücretli öğretmenlik denen ucubenin allah belasını versin diyerek girdimi sonlandırıyorum.
  • 5 yıl stajyerlik şartı dedirten başlık
  • torba yasa ile kısmen gerçekleşecek olan durum.

    540 gün sigorta primi yapabilmiş olma şartı aranıyor.
    ortalama bu da 4-5 yıllık bir süre zarfına denk geliyor.
    şimdilik 5 bin adet sadece bu şartları sağlayan ücretli öğretmen alınacağı belirtiliyor.

    şimdi şöyle bir türkiye'nin ücretli öğretmen rakamlarına bakalım,
    bu konuda en güncel araştırma türk eğitim-sen tarafından 25 şubat 2017'de paylaşılmıştır.
    bu araştırmaya göre,
    türkiye'de ücretli öğretmen sayısı 81 ilde 63 bin 829.
    evet.
    yanlış okumadınız 63 bin küsür ücretli öğretmen ortalama 1300-1500 lira bandında haftada 30-40 saat arası derse giriyor. ve 180 iş günü barındıran bir çalışma yılında 80-100gün arası bir sigorta primi alabiliyor.

    gerçi bu ekşideki istenilen durumların hepsine derman olacak bir şey tam da sizleri sevindirecek cinsten; çalışmadığın güne para almıyorsun, kar tatilinde dahi kesintiye uğruyorsun, sigortan yarım yatıyor, yaz tatilinde bir kuruş para almıyorsun...
    tam da ekşicilerin hayalindeki öğretmenlik mesleği.

    ve daha da sevinmeniz için tekrar belirteyim 63 bin kişi sizin hayalinizdeki köleliği yapmakta ve bu sayı son torba yasanın onaylanması halinde 2'ye katlanacak.

    mutlu olmaya başlayabilirsiniz yavaştan.

    kadrolu olanlara kin kusmaya devam ama yılmak yok.

    rakamlara devam edecek olursak daha trajik olan kısım şurası,
    türkiye'de ücretli öğretmenlik yapan 63 bin kişinin mezuniyet durumları şu şekilde;

    63 bin kişi içinde eğitim fakültesi mezunu ücretli öğretmen sayısı 27409
    eğitim fakültesi hariç lisans bölümlerinden mezun olanların sayısı 27936
    önlisans mezunu olanların sayısı 8484

    ve meb'in resmi olarak açıkladığı norm kadro ihtiyacı 106983

    evet.
    bazen konuşmak gayet kolay arkadaşlar. bu mesleği seçen her 10 öğretmen adayının 8'i sırf devlette iyi maaşlı ve bol tatilli bir iş yapabilmek için bu mesleği seçiyor burada kesinlikle katılıyorum sizlere.
    fakat emin olun bu stres ve aşağılanmayı son zamanlarda bu kadar yaşayan bir ibf mezunları vardır bir de eğitim fakültesi mezunları vardır.
    her yıl 6-7 bin sınıf öğretmeni atanmasına rağmen 50 küsür bin açık veren bu öğretmenlik, herhangi bir lisans veya önlisans mezunu kişilerce dolduruluyor.

    şunda da hemfikirim, herkes öğretmenlik yapabilir.
    size derse girmeden önce anlatmanız gereken şeyi bir kağıda yazıp verelim sizler de öğretmen olun hiçbir itirazım yok.
    burada yok mesleki yeterlik yok mesleki eğitim falan diye boş yere saçmalamayacağım çünkü bu sistemden mezun olmak üzere olan ve eleştirel bakış açısını her şeyden öte benimsemiş bir kişi olan ben, bu şeylerin arkasına sığınamam.

    eğitim fakülteleri tamamen niteliksizdir.
    ve buradan çıkan öğretmenler de tamamen niteliksizdir.
    genelleme yapma kısmını şurada biraz delebilirim o da 100 kişiden 97'si diyerek.
    yani birkaç nitelikli, kendisini geliştiren kişiyi liste dışı bırakabilirim.
    fakat bu kalan 97 kişi hakkındaki gerçeği değiştirmez.
    ben bir hata yaptım.
    çalışmam gereken zamanda sınava çalışmadım ve o dönem boşta kalmamak için bir öğretmenlik bölümünü tercih ettim.
    ve bu sene mezun oluyorum.
    inanır mısınız her 100 kişiden 95'i bu durumda.
    isteyerek bu bölümlere gelen öğrenci yok denecek kadar az.
    öğretmenlik bölümlerinin başarı sıralamaları ve puanları da ortada zaten kimse kimseyi kandırmasın.
    300 bininci sıradan sınıf öğretmenliğine girenler bugün itibarıyla okullarında ders anlatıyorlar.
    30 bin sözel sıralamasıyla türkçe öğretmeni olanlar da aynı.
    ya da herhangi bir öğretmenlik.
    ya hu adam tarih öğretmenliği mezunu ve tarih alan sınavında önlisans kpss öğrencisinin yapacağı soruları yapamıyor ve atanamıyorum diye ağlıyor.

    evet, çok hazırcı bir meslek grubu biriktiği gerçeği sonuna kadar doğru.
    istiyorlar ki mezun oldukları gibi oraya buraya atansınlar ve kitaptan okuyarak işledikleri derslerle her ayın 15'inde bankamatik kuyruklarını doldursunlar.
    evet, aynen bunu istiyorlar.
    matematik öğretmenliği alan sınavındaki net ortalaması 50 soruda 10'u zor geçerken herkes atanmak derdine düşüyor.

    fakat bütün bu gerçeğin içinde de sistemin ortaya koyduğu bu hazıra konma isteği böyle emek sömürüsü yoluyla olacak şey de değil.

    ücretli öğretmenlik yapmak danla bilic'e soru sormuyoruz kampanyasına katılıp da ertesi gün ilk sıradan soru sormak gibi bir şeydir.

    herkes karşıdır fakat başvurular açıldığı gibi de hepsi başvurur ve bir dönemlik de olsa o ücretli köleliği yaparlar.

    ha, olmazsa ben de yapacağım tabi.

    burası türkiye.

    bir sabah bir yasa çıkar ve ücretli öğretmenler ansızın kadrolu olurlar belli mi olur?
    bakın dershane öğretmenlerini ansızın atadılar.
    o güne kadar dershanede çalışmak yerine atanmak için uğraşanlar hem vakit hem nakit kaybı yaşadığı gibi hala da atanabilmiş değiller.
    türkiye bir üniversite mezarlığıdır.
    üniversiteler her sene yüzlerce ceset mezun ediyorlar.
    ve inanın bu rakamlar geleceğe yönelik hiç de iç açıcı olmayan senaryolar doğuruyorlar.

    lafı çok uzattım fakat artık birisinin bu saçmalıklara dur demesi lazım.
    türkiye, bakanın sözünü kesti diye robota format atan bir ülke statüsünden bir an evvel kurtulmalı ve düzgün bir kriz yönetimi ile sarpasarmış bu eğitim sisteminin 10 yıllık bir programla emin adımlarla çözülmesi gerek.

    öğretmenlik bölümlerine alımların %90 azaltılması, alımların niteliğinin artırılması ve eğitim fakültesi derslerinin nitelik bakımından zorlaştırılması gerekmektedir.

    ve öğretmenlik mesleğini gerçekten isteyerek yapacak olan öğretmenleri teşvik edici unsurlar devreye sokulmalıdır.

    iş garantisi ve çeşitli güvenceler ile her sene 10-12 mezun verecek olan bölümler direkt olarak nitelikli öğretmenler yetiştirmeli ve bu öğretmenler sınavsız bir şekilde okullara atanmalıdır.

    doğu ağırlıklı atamaların yapıldığı sınıf öğretmenliği bölümlerinde radikal eğitim anlayışı temel alınmalı ve öğretmen adaylarının güllük gülistanlık yöreler için değil de gittiği okulda sobayı yakabilecek, duvarı onarabilecek, boya badana yapabilecek nitelikte yetiştirilmesi elzemdir.

    lafın daha da kısası büyük çaplı bir değişim eğitimci bir milli eğitim bakanı ve kararlı bir politikayla hemen şimdi başlamalıdır.

    ek: kaynak
  • ucretli ogretmenlik bir zorunluluk degildi. kimseyi 1.000tlye zorla calistirmadilar. sunu unutmayalim, bu ulkede her ucrete calisirim diyenler, yeterki karnimiz doysun diye calisanlar oldukca bir gram ilerleyemeyiz. bu durum hemen her sektorde var. bir meslek erbabinin almasi gereken minimum ucret neyse bu cins tipler bile bile altinda bir rakama calismaya taliptir. kisa vadede kar elde ettiklerini sanirlar ama meslegin icine ettikleri de bir gercektir. halbuki herkes dik durus sergileyip fiyatin kirilmasina musaade etmese herkes daha iyi kosullarda calisabilir. ama memleketim insani boyle iste.
hesabın var mı? giriş yap