• madem secim yasaklari basladi, biz de eskilere gidelim, onlardan bahsedelim.

    1983 secimleri. milliyetci demokrasi partisi'nin kenan evren resmi sponsorlugunda girdigi, girmekle birlikte de rezil oldugu secimdir bu. mdp sadece 4 ilde birinci gelebilmisti: bitlis, sanliurfa, siirt ve van. tabii bu illerde, evren pasa'ya saygi, sevgi ve hurmetin sonsuz oldugunu, evren pasa icin olduklerini biliyoruz.

    bu secimlerde parlamentoya 12 adet kadin milletvekili girmisti. bunlarin ikisi imren aykut ve isilay saygin'dir. zaten kendileri daha sonra kadindan sorumlu devlet bakani olarak siyaset tarihinde unutulmaz bir yer alacaklardir. yalniz bir ilginc not, aykut ve saygin'in mdp'den parlamentoya girmesidir. 12 eylul'un ideal kadin portresi budur iste.

    tabii bu secimlerden bahsederken, turgut ozal'in kenan evren'in vetosundan ustaca siyrilisindan bahsetmemek olmaz. evren pasa'nin "bir sagdan bir soldan adam asma" seklinde tezahur eden, hz. omer'i kiskandiracak adalet felsefesi secimlere de yansimis, bir sagdan bir soldan partiyi secime sokmak istemisti. kurulan partilerin, kurucularin, adaylarin catir cutur veto edildigi donemde (inonu'nun sodep'i, ap'nin ardili btp, dyp..., ozal'in evren'e karsin aday olabilmesinin hikayesi bir diplomasi basarisi olarak irdelenmeli.

    bu secimlerde anap'in listesinden iki ismin altini cizmek lazim: birincisi mesut yilmaz, reformcu anap'i statukocu hale getirip cokusunde basrol oynayacakti. ikincisi ise vehbi dincerler. evrim teorisine karsi verdigi yilmaz mucadele ve meb'in milliyetci mukaddesatci cizgiye donusumundeki emeklerini es gecmek olmaz. 12 eylul gencleri apolitiklestirdiyse, cilasi dincerler'den gelmistir.

    tabii 1983 secimlerinden bahsedip de necdet calp ve sattirmam efendim sattirmam'a da referans vermemek olmaz. turkiye tarihinin en mulayim sol partisi olan halkci parti, daha sonra veto edilmis olan sodep ile birlesecek ve de turkiye tarihinin en pisirik sol partisini olusturacakti.
  • simdi burada uzunca anlatacagim anilar turkiye yakin tarihine dair etnografik bir anlatidir ve yazili olarak ilk defa burada paylasilmaktadir.

    babam dunya bankasinda uzun seneler uzman olarak calisti ve bu vesileyle abimle ben egitimimizi abd’de aldik. 1981’de annemle babam bosaninca biz annemle ankara’ya donduk, babam orada calismaya devam etti. ikimizi de zamanin trt genel muduru ve annemin okul arkadasi macit akman cevirmen olarak ise aldi, bir yandan da odtu’de egitimimizi surdurduk. dallas’tan pazar sabahi kovboy filmlerine tum turkiye’nin izledigi o filmleri abim ve benim de dahil oldugumuz cok kucuk bir ekip turkce’ye ceviriyordu yani.

    83 secimlerinden iki hafta once liderlerin yaptigi secim tartismasinda turgut ozal’in necdet calp’la yasadigi kopruyu satarim satamazsin tartismasi anap’i cok one cikarmisti. evren’in destekledigi turgut sunalp ise son derece pasif kaldi ve bunun uzerine evren bir takim ilave propaganda onlemleri alma arayisina girdi ve... ve macit amca bizi aldi, cankaya koskune goturup evren pasa’nin karsisina cikardi.

    kenan evren (ve haydar saltuk pasa) bize secimden bir hafta once yayinlanacak dallas dizisinde sunalp’in milliyetci demokrasi partisi’ne bir “hosluk” tertip etmemizi istedi. partinin simgesi olan horoz figuruyle ilgili guzel bir deyim, anap’in simgesi ariyla ilgili de kotu bir hatirlatma kullanmamizi istediler. titreyerek peki efendim dedik, ayrildik koskten.

    ancak evren pasa’nin bilmedigi bir sey vardi. babam turgut ozal’la dunya bankasinda beraber calismis iyi bir ekonomistti ve secimde anap iktidar olursa turkiye’nin en onemli kurumlarinin birinin basina gececekti (gecti de). dolayisiyla evren’in istedigini yapmak soyle dursun, tam ters istikamette bir sey yapmaya karar verdik abimle. (1983’te dallas dizisinin turkiye’de nasil izlendigini simdiki hicbir programla kiyaslayamam, sokaklar bombos olurdu bu diziyi izlemek icin, gencler bilmez)

    dizinin bas karakterlerinden jr (ceyar) ve sue ellen (suelin) arasindaki bir diyalog bize aradigimiz firsati verdi. jr surekli icip icip sizan sue ellen’a tembel savsak anlamindaki couch potato diyordu, sue ellan da i have no reason here to burn the candle at both ends any more diye bir cumleyle karsilik veriyordu. yani cabalayacak bir sey yok rahat birak beni gibisinden bir seyler. biz de abimle sirtimizdan terler akarak bu diyalogu soyle cevirdik:
    -butun gun ise yaramaz bir kart horoz gibi icip dagitiyorsun, artik kendine gel.
    -aramizda yasanan onca seyden sonra benden bir ari gibi bal yapmami bekleme ceyar.

    ceviriyi bitirir bitirmez dublaj odasina kostum. kimse gormesin diye bizzat goturup kiymetli dublaj sanatcisi rahmetli alev sezer’e teslim ettim.

    30 ekim 1983 aksami butun ama butun turkiye diziyi izledi. kenan pasa da, turgut sunalp de, turgut ozal da. ertesi gun, 31 ekim 1983 gunu kendimizi kenan pasa’yi yanlis anladigimizi soyleyerek savunduk ama kovulmamak icin yetmedi tabi.

    ancak biz o riski almistik. babam secimlerle ankara’ya dondu, turkiye’nin en kilit kurumlarindan birinin basina ozal’in prensi olarak gecti ve annemle tekrar evlenerek evimize geri dondu.
  • benim için, televizyon karşısında seçim sonuçları izlerken hayal kırıklığına uğrama geleneği o zaman başladı. 1989 yerel seçimlerinde biraz yüzümüz güldü ama.. o kadar işte.

    (o zaman elbette siyasetten anladığım yok, aile büyüklerine bakıp ona göre davranıyorum.)
  • erdal inönü'nün ve genel başkanlığını üstlendiği sodep'in katılmasının kenan evren tarafından veto edildiği seçim.
  • kanımca bingöl listesindeki isim eksikliğinin sebebi, sağolsun kenan paşanın herkesi büyük bir keyifle veto etmesidir.
  • kenan evren'in favori olarak gösterdiği ve oy istediği milliyetçi demokrasi partisi'nin seçimde en az oyu alması anlamlı bulunmuştur.
  • secim oncesi, liderler trt'de ilk kez tartistilar. hatta burada necdet calp'in turgut ozal'in bogaz koprusunu ozellestirmeye yonelik sozlerine karsi sarfettigi sattirmam efendim sat tir mam sozu, siyasi literaturumuzun nadide sayfalarinda yerini aldi.
  • 12 eylül 1980 darbesi'nden sonra yapılan, darbe döneminin maliye bakanı turgut özal'ın ve anavatan partisi'nin %45,14 oranında oy aldığı, halkçı parti'nin %30,46 ve milliyetçi demokrasi partisi'nin %23,46 ile meclise girdiği, türkiye'de pek çok şeyin değişmesine yol açan genel seçimler... eh (bkz: turgut özal)
  • dikkat ettim de darbecilerin anap'ı iktidar yapmak için ellerinden geleni ardına koymadığı seçimler olmuş.

    öncelikle mhp yerine kurulan muhafazakar parti ve msp yerine kurulan refah partisi bu seçimde veto yiyerek(evet öyle demokratik bir seçim ki girip girmeyeceğinize mgk-asker karar veriyor) seçime girememişlerdir.

    iş böyle olunca da milliyetçi oyların büyük kısmı, muhafazakar oyların da neredeyse tamamı anap'a giderek anap'ı %45'e taşıdı.

    eğer olsaydı da refah ve muhafazakar parti seçime girseydi şöyle bir sonuç çıkacaktı:

    anap: %30 civarı

    halkçı parti: %30

    mdp: %15-16 civarı

    refah partisi: 6-8 civarı

    muhafazakar parti: %4-6 civarı.

    ki böyle olunca hiçbir parti tek başına iktidar olamıyor. al sana yine koalisyon, e bu adamlar darbeyi boşu boşuna mı yaptı :)

    yazık bu ülkeye.
  • (bkz: kral paşa)
hesabın var mı? giriş yap