16 entry daha
  • simdi burada uzunca anlatacagim anilar turkiye yakin tarihine dair etnografik bir anlatidir ve yazili olarak ilk defa burada paylasilmaktadir.

    babam dunya bankasinda uzun seneler uzman olarak calisti ve bu vesileyle abimle ben egitimimizi abd’de aldik. 1981’de annemle babam bosaninca biz annemle ankara’ya donduk, babam orada calismaya devam etti. ikimizi de zamanin trt genel muduru ve annemin okul arkadasi macit akman cevirmen olarak ise aldi, bir yandan da odtu’de egitimimizi surdurduk. dallas’tan pazar sabahi kovboy filmlerine tum turkiye’nin izledigi o filmleri abim ve benim de dahil oldugumuz cok kucuk bir ekip turkce’ye ceviriyordu yani.

    83 secimlerinden iki hafta once liderlerin yaptigi secim tartismasinda turgut ozal’in necdet calp’la yasadigi kopruyu satarim satamazsin tartismasi anap’i cok one cikarmisti. evren’in destekledigi turgut sunalp ise son derece pasif kaldi ve bunun uzerine evren bir takim ilave propaganda onlemleri alma arayisina girdi ve... ve macit amca bizi aldi, cankaya koskune goturup evren pasa’nin karsisina cikardi.

    kenan evren (ve haydar saltuk pasa) bize secimden bir hafta once yayinlanacak dallas dizisinde sunalp’in milliyetci demokrasi partisi’ne bir “hosluk” tertip etmemizi istedi. partinin simgesi olan horoz figuruyle ilgili guzel bir deyim, anap’in simgesi ariyla ilgili de kotu bir hatirlatma kullanmamizi istediler. titreyerek peki efendim dedik, ayrildik koskten.

    ancak evren pasa’nin bilmedigi bir sey vardi. babam turgut ozal’la dunya bankasinda beraber calismis iyi bir ekonomistti ve secimde anap iktidar olursa turkiye’nin en onemli kurumlarinin birinin basina gececekti (gecti de). dolayisiyla evren’in istedigini yapmak soyle dursun, tam ters istikamette bir sey yapmaya karar verdik abimle. (1983’te dallas dizisinin turkiye’de nasil izlendigini simdiki hicbir programla kiyaslayamam, sokaklar bombos olurdu bu diziyi izlemek icin, gencler bilmez)

    dizinin bas karakterlerinden jr (ceyar) ve sue ellen (suelin) arasindaki bir diyalog bize aradigimiz firsati verdi. jr surekli icip icip sizan sue ellen’a tembel savsak anlamindaki couch potato diyordu, sue ellan da i have no reason here to burn the candle at both ends any more diye bir cumleyle karsilik veriyordu. yani cabalayacak bir sey yok rahat birak beni gibisinden bir seyler. biz de abimle sirtimizdan terler akarak bu diyalogu soyle cevirdik:
    -butun gun ise yaramaz bir kart horoz gibi icip dagitiyorsun, artik kendine gel.
    -aramizda yasanan onca seyden sonra benden bir ari gibi bal yapmami bekleme ceyar.

    ceviriyi bitirir bitirmez dublaj odasina kostum. kimse gormesin diye bizzat goturup kiymetli dublaj sanatcisi rahmetli alev sezer’e teslim ettim.

    30 ekim 1983 aksami butun ama butun turkiye diziyi izledi. kenan pasa da, turgut sunalp de, turgut ozal da. ertesi gun, 31 ekim 1983 gunu kendimizi kenan pasa’yi yanlis anladigimizi soyleyerek savunduk ama kovulmamak icin yetmedi tabi.

    ancak biz o riski almistik. babam secimlerle ankara’ya dondu, turkiye’nin en kilit kurumlarindan birinin basina ozal’in prensi olarak gecti ve annemle tekrar evlenerek evimize geri dondu.
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap