• haklarında özgürlük vs. gibi kavramlar üzerinden çıkarımlar yapılan çocuklar.

    "sana ne"
    "seni ilgilendirmez"
    "milletin üstüyle başıyla uğraşmaktan vazgeç"
    "sana laf söylemek düşmez"

    daha ne laflar ne cümleler...

    7 yaşındaki bir çocuğa türban takamazsın kardeşim.
    7 yaşındaki bir çocuğa "seksi" kıyafetler de giydiremezsin.
    7 yaşındaki bir çocuğa herhangi bir siyasi ideolojiyi aşılayamazsın.
    7 yaşındaki bir çocuğa insan olmanın gerektirdiklerinden başka hiçbir telkinde bulunamazsın.

    bunlar benim fikirlerim değil. bunlar birer fikir de değil. bunlar pedagojik, yani bilimsel doğrular.
    bilimi değil de inandığın liderleri, hacı-hocaları, şeyhleri falan referans alıyorsan bu yazdıklarımı hiç okumamış varsay.
  • ya size ne diyen angutlar şuna da cevap versin.

    sutyen giydirilmiş bir kız çocuğu görseler aynı tepkiyi verirler mi? ya da zorla yüzü tıraş ettirilen bir oğlan çocuğu...

    omzuna silah takılan çocuklar için ne derler?

    türbanın bunlardan hiç bir farkı yoktur. türban yatişkinlere özgü bir giyimdir. hangi dini ve siyasi görüşü temsil ettiğinin bir önemi yoktur. büyüklerin bakın ben ne kadar dindarım kundaktaki bebemin başını bile kapatırım yavşaklığı yüzünden çocuk olamadan kadın olmak zorunda kalmışlardır 7 yaşındaki türbanlı kızlar.
  • geniş sülalelere sahip olan aile bireyleri bilirler. hiç olmasa, ya anne tarafında ya da baba tarafında vardır başörtüsü yahut türban kullananlar. bir elin beş parmağı da bir değildir tabii, siyasi görüş olarak da kardeşler birbirlerinden ayrılabiliyor.

    dayımın kızları vardı yaklaşık olarak benim yaşlarımda. onların başlarında başörtüsünü ya cenazede görürdük ya da mevlüt filan olduğunda. onlar da 13-14 yaşlarına geldiklerinde kendi istekleriyle başlarını kapattılar. ondan önce kimse onlara başını kapat filan demedi. dayı için bu akıllarının başa geldiğinin göstergesiydi. hiç tasvip etmedim ama o türbanı başlarından çıkarmaları gerektiğini de söylemedim.

    önceleri, türbanı masum bulan biri olarak üniversite öğrencilerinin derslere türban ile girmesi taraftarıydım. hatta kendi okulumda buna müsaade eden prof.ları takdirle karşılardım.
  • insanin dunya haritasi uzerine barbut misali firlatildigini gosteren kucuk cocuklardir. etiyopya da 5 yasindayken nisanlaniyorlar. bazilarinin annesi kucuk yasta cektigi acilarin anisina, var gucuyle kizini mumkun oldugunca kucuk kizin nisanlisinin eline gec teslim etmek icin cabaliyor. cunku onlarin torelerinde nisanlisi isterse cocugu 5 yasindayken evine goturup, kendi evine alismasini istiyor. ve cocuk sozde ilk adetini gorene kadar ona dokunmuyor. aci gercek su ki, 13 yasindayken karni burnunda olan cocuk genclerin cogu, bes, alti, yedi, sekiz artik hangi yasta zorla nisanlisinin evine goturulduyse ergenlige girmeden tecavuze ugradigini ifade ediyor. tunus, cezayir taraflari biraz daha insafli....

    yanomamo kabilesinde dogan kiz cocuklari turban takmiyor ama onlara yasatilanlar da insan olan icin kabul edilir gibi degil. bir de khond kabilesi' nin kucuk kizlari var sanslarina o kabilede dogmuslar iste zavallilar. kugara nhaka ya maruz kalan minik kizlar, pokot kabilesinde doganlar, yasi ne olursa olsun salt havva kizi oldugu icin sutteeye maruz birakilanlar, cicatrization kurbanlari, afrika nin hemen her kosesinde, islami olsun olmasin kadin sunneti olmaya mecbur birakilmis kucucuk kizlar, ve kahretsin ki saymakla bitecek gibi degil butun bunlar.....

    nereden geliyor butun bu zulum, cocuga cocuk olma hakkini veremeyen bu cehalet kimlerden kaynaklaniyor, nasil yasatiliyor? muslumaninda olsun, totemcisinde olsun, hristiyaninda, musevisinde, yahovasinda, budistinde, hindusunda, akliniza gelen din adina hangi sinif olursa olsun bir yerde bir sekilde kiz cocuguna zulum yasatmak hangi ulviyete dayaniyor ben cozemedim, cozebilecegimi de sanmiyorum. idrak edebildigim tek sey, insanlarin cogunun kendilerine ait yasam haklari ve kararlarinin bir sekilde birileri tarafindan gasp edildigidir.
  • 7 yaşında bir kız çocuğu gördüğünde şehveti kabaran bir babanın "benim 7 yaşındaki kızımı gördüklerinde de başka erkeklerin şehveti kabarıyordur, en iyisi kızımı kapatayım, saçı başı görünmesin, seksi olmasın, namusuma bir leke gelmesin" şeklinde düşünmesi neticesinde cuvala sokulan çocuklardır. sonuçta 6 yaşındaki bir kız çocuğu ile evlenip bu çocuk 9 yaşına geldiğinde onu koynuna alan 52 yaşındaki bir şahsı örnek alanların başka şekilde düşünemeyeceğini düşünüyorum...

    ancak işin kötüsü sapıklığın ve sübyancılığın bile din iman, kişisel özgürlük, ailenin seçimi gibi aptalca ve gerizekalıca argumanların arkasından savunulabiliyor olması... kısaca 7 yaşındaki bir kız çocuğunu görünce şehvete gelmek ne kadar doğalsa onu kapatmak da o kadar doğal benim için.
  • oturduğum apartmanda var bir tane .. ufakken onu aşağıda arkadaşlarıyla oynarken görürdüm, artık göremiyorum. bir de şahit olduğum bir olayı anlatayım: bir gün apartmana girerken aşağıda iki tane kız çocuğunun kendi aralarında konuşmasına şahit oldum. bu kızlar da onunla aynı yaşta ancak başları açık. bahsettiğim kızı aşağıya çağırmaya gelmişler yukarıdan. biri öbürüne türbanlı kızdan naklettiği bir cümleyi aktarıyor.. biliyor musun, dedi, ayşe diyor ki başımızda görülen her saç teli öbür dünyada yılana dönüşecekmiş.
    bu cümleyi duyduğumda içim parçalandı. öyle demiş demek ki anne babası.. böyle bir yargıyı 7 yaşındaki bir çocuğun zihnine yerleştirmek nasıl bir sapıklık örneğidir acaba?
  • sayelerinde bale eğitimi gibi bir de türban eğitimi diye bir şey olduğunu öğrendiğim çocuklar.

    çocuklarına yarış atı gibi davranıp, çocuk istemediği halde "bale kursu, şu kursu, bu kursu" aldıran obsesif ebeveyn elbette vardır. hatta iyice şirazeyi kaybedip işi zorlamaya ufak çaplı şiddete vardıran da vardır. ancak anlamakta zorlandığım bir şey var. bale eğitimi ile çocuğun kafasını türbanla kapamak nasıl aynı kategoride ele alınabilir? bale eğitimi bilemediniz, günde bir kaç saat verilir. çocuk hayatının diğer alanlarında ve zamanlarında çocuktur. gerçi bale yaparken de eğitim alan bir çocuktur. türban ise o ufacık çocuğu bir küçük kadın, bir cinsel obje, bir sakınılması gereken varlık konumuna taşıyan ve hayatının her alanını kuşatan bir aparattır. çocuğu arkadaşlarından ayıran, çocukluğunu hapseden ve travmalara sokan bir baskı aracı.

    diğer bir nokta da bale kursuna gitme baskısı altında olan çocukla türban takma baskısı altında olan çocuk üzerindeki baskı yöntemleri. bale kursuna gitmek istemeyen bir çocuğa annesi babası en fazla ne yapabilir? psikopat manyaklar değillerse ödül ve ceza tekniği uygularlar, dayatırlar, tavır yaparlar falan filan. doğru şeyler değil elbette. ama ötesi? yok! tutup da kesecek değiller herhalde. türban sözkonusu olunca iş değişiyor en iğrenç psikolojik baskılar, şiddet, tehdit hepsi var. nasıl mı? gözüken her tel saçı için cehennemde bilmem ne kadar süre yanacaktır o çocuk. görünen saçları medusa'nın saçları gibi yılan olacaktır. korku hikayelerinde bile akla gelmeyecek sapıkça şeylerle çocuk korkutulur, psikolojisi tarumar edilir, kabuslara salınır. sözkonusu olan bir çocuk. ve sapıkça korku hikayelerini anlatan her şeyiyle güvendiği annesi babası. çocuğu ateşle korkutup "buna dayanabiliyorsan" diye elleri yakılan çocuklar bile var. siz hangi özgür iradeden, hangi ailenin istediği gibi yetiştirme hakkından bahsediyorsunuz. böyle sapıkların velayet hakları alınır ellerinden. bir kısım idrak özürlüler neredeyse "ailenin çocuk üzerinde mutlak hakları vardır" noktasına vardıracaklar işi. aynen ufacık kızına tecavüz edip de "benim olan şeyin tadına baktım" diyen baba gibi. aynı kafa. sonra da din, iman, ahlak, tercih özgürlüğü. mide bulandırıyorlar artık.
  • "benim kızım kapanmayı seçmekte özgür." diyen babanın 'çocuğudur'.
    sadece "çocuk".
    dizi kanasa oturup ağlayacak, anne-babasına sarılacak olan bir beynin kapanmaya dair özgür iradesi varmış he mi!

    özgürlük, amaçlarına ulaşırken çok yararlı değil mi? söylerken bile ağızlarına yakışmıyor bu kelime.
    her zaman dediğim gibi düşünceler kokar mı? bunlarınki bok kokuyor.
  • babaları, abileri ve baskı, kişiliksizleştirme, cinsiyetinden utandırılma süreçlerinden geçirilerek ideal kadın yapılmış anneleri tarafından kafalarına türban dolanan kızlardır.

    "11 yasindaki oz kizimi bile opmuyorum" der bir kısmının babaları. alti yasindaki kizin etek altini sansurlemek saçmalığını makul bulur kendilerini kuşatan ilkel klan mentalitesi. 30 yasindaki adamin 15 yasindaki kizla evlenmesi de olağandır bunların kafalarına türban dolayanlara göre. zaten yedi sene sonra nişanlanacaktır bu kız. babanin turban takmayan kizini oldurmesi gibi vakalarda maktül olmaları da olasıdır. bu olasılık az olsa da şiddet ve baskıya uğrama olasılıkları yüksektir.
  • ilerde kendi isteğiyle kapanacak olan kızdır.
    sonuçta dinine göre yaşıyordur.
    o din konusunu 4 yaşından beri inceliyordur, 5-5,5 yaşında kendine uygun dini bulmuştur.
    kuralları gereği de başka 7 yaşındaki erkek çocuklar ona sarkmasın tahrik olmasın diye mahrem yerlerini örtüyordur, kimse karışmasındır o bunu kendi özgür iradesiyle seçmiştir.
    herkes maymundan evrimleşirken, bunun ebeveynleri hangi güzide canlıdan evrimleşmiştir, buda en büyük merak konusu.

    edit: yazar bu metinde içindeki bastırılmış aşırı şiddet eğilimli duyguları serbest bıraktığı için, metin genelinde aşırı saldırgan bir tutum gözlenebilir.
    entry kötüleyicileri lütfen elini korkak alıştırmasın.

    zihniyetin bi de bu yumurtası var, belki alakalıdır.

    (bkz: turban ustune peruk)
    (bkz: at sikine kelebek konması)
hesabın var mı? giriş yap