• onca sene evvel de aynı bu dünya:
    https://www.facebook.com/…932159601/?type=1&theater
  • bu yıl binlerce kadın gece yürüyüşünde toplanmıştır. o değil de erkekler çok komikti ya!
  • her 8 martta sinirlenirim ben. 'karı' gibi davrandığını iddia ettiğin hem cinsine "ibne misin?" diyerek hakaret ettiğini sanan ırkın evladı şimdi kadın ne kadar değerli bu cümlende ya da ne kadar samimisin bugünki hislerinde!?? "kadın" ın ne olduğunu biliyor musun ki dünya emekçi kadınlar günü'nü kutluyorsun arkadaşım? daha bugünün adını bile doğru düzgün bilmiyorsun. senin için kadın dediğin; anne, sevgili, eş, kız kardeş, vs den öteye gidemeyen hep bir şekilde bir sıfatla değer kazandırdığın varlıktan öte değil çünkü sanıyorsun ki kadın olsa olsa doğurup ana olur, yatağında girer karın olur, e bunun için kıymetli olur. kadın sen bu dünyayı daha çok sevesin diye yaşamıyor ya da kadının işi dünyayı güzelleştirmek değil, hayran hayran bakacağın nazlı çiçeğin değil, ulan kadın çiçek değil! zaten bugün kadınlar günü değil, bugün dünya emekçi kadınlar günü! içi boş mesajlar, iletiler döktüreceğine bilmiyorsan aç oku, google'a sexy, hot, nude girls yazmak kadar kolay be canım oku da beyninde bi' ışık çaksın.
  • tam da bugun. 'kadınlar çiçektir . kadınlar hayattır' diyenler topuklarından vurulabilir. vacip.
  • inşallah akşam haberlerinde kocası tarafından veya her hangi bir şekilde ölen, öldürülen kadın, kız görmeyiz, duymayız.
  • emek vermeden yemek yiyen, sadece "güzelliğiyle" ön plana çıkan kadınların değil, sömürülmesine rağmen emeğini ortaya koyabilen yüreği güzel tüm emekçi kadınların günü kutlu olsun. iyi ki varsınız.. ve iyi ki sizlerden birinin oğluyum ve iyi ki sizlerden birine aşığım.
  • dünyanın,hayatın, kavganın yarısıdır kadınlar. ne eksiği ne fazlası. varlıkları erkeklerin lütfuna, inceliklerine muhtaç değildir. onlar kendileri için, en az erkekler kadar sadece kendileriyle birlikte varlar.

    şimdi bugün çevrende kimdir nedir diye düşünmeden, ne ideolojik ne mesleki ne de herhangi bir ötekileştirmeye tabi tutmadan tüm kadınları düşün. onları ne durumda olurlarsa olsunlar hayatın her alanında sadece "kadın" oldukları için düştükleri ayrımcılığın, eşitsizliğin farkına var. bu önemli. bu onlara çiçek vermenden, bu onlara otobüste yer vermenden, bu onlar sanki senin bakımına muhtaçmış gibi aslında "erk"ekliğinin devamı olan centilmenliklerinden çok daha önemli.
  • ben küçükken hayal meyal şöyle bir anı hatırlıyorum:

    "ayşe kadın olmuş, duydun mu?" diyorlardı. sanırım günde falandık. ya da komşulara oturmaya gitmiştik. ayıplı bir şeymiş gibi ayşe'den konuşuluyordu. "ayşe kadın olmuş", bunlar konuşulurken annesi ağlamaklı. sanırım hamileymiş de öyle anlamışlar kadın olduğunu. yoksa birkaç yıl önce bizimle sek sek oynayan arkadaşımızdı.

    bizden az büyüktü ama (belki 3-4 yaş). minyon çıtı pıtı bir kız. hamile kaldığı da tabi kolay anlaşıldı o kadar çıtı pıtı olunca.

    ben o zaman tam anlamamıştım da aradan belki 10 yıl geçince falan tam dank etmişti kafama.

    ayşe'ye ne olmuştu?

    yukarıdaki konuşmalar yapılırken ben her halde sekiz yaşında falandım. ayşe de 12-13 belki. tabi ki apar topar okuldan alınıp evlendirildi.

    ayşecik, tahmin edileceği üzere şu anda hayatta değil. onu çok seven kocası, sevgisi gözünü kör ettiği için elini kana buladı ve ayşeciği bu dünyadan kopardı. bu bahane de indirim oldu, ayşe'yi çok seven kocası kısacık bir yatışın ardından nereden ne ara bulduğu belli olmayan bir kadınla hayatını birleştiriverdi.

    ama adam mecbur, ufacık çocuklar var ortada. onlara ana, adama kadın lazımdı. ayşecik de 18 yaşında 2 çocuk anası bir ölü olarak dünyadan ayrıldı.

    herkes de bu adama hak verdi. dedikodular vardı çünkü ayşe ile ilgili. güzel kızdı. ateş olmayan yerden duman çıkmazdı.

    arkadaşımın ismi aslında ayşe değildi ama buraya yazmak içimden gelmedi. aslında adını anmaya bile dilim varmıyor, eski bir yara izi gibi arada kendimde onu görüyorum.

    benim arkadaşımı önce kendi annesi, "ayşe kadın oldu" diye kadın gününe malzeme yaparak, sonra babası bu bahaneyle 35 yaşındaki adamla zorla evlendirerek, benim annem ve diğer mahalleli kadınlar "kadın olmuş" diye etiketleyerek, kocası (kendi deyimiyle) çok severek, hakim bu bahaneyle cezada indirime giderek vs vs hep beraber öldürmüş oldu.

    hikayeyi yadırgayan var mı aranızda? sanmıyorum. bu ve bunun bilmem kaç türlüsünü her gün her yerde görüyoruz, duyuyoruz ama kafamızı çeviriyoruz. bakmayınca görmüyor gibi oluyoruz.

    elinden tutamam, elimden ne gelir diyoruz. ya da #, son zamanlarda elimizdeki en güçlü silah, neye yarıyorsa.

    ben belki de arkadaşım yüzünden kadın olmayı çok ayıp bir şey sandım. olunmaması gereken bir şey. hatta sırf bu yüzden uzun süre erkeklerden acayip korktum. düzenli ilişki sürdüremedim falan.

    kadın olursam dünyanın bütün yükü benim sırtıma binecekmiş gibi, koca bir kayanın altına girecekmişim gibi geliyordu.

    aradan yıllar geçti, insanların kadına bakış açısı düzeleceğine daha da beter oldu. akşam başına bir şey gelen kadına "orda ne işi varmış" demeler, toplum içinde kahkaha atan kadını ayıplamalar falan...

    ben kadınlar gününde hep arkadaşımı hatırlıyorum, anıyorum (içimden). dışımdan anmaya kalksam ağzıma iğneler batıyor sanki.

    bana kadın olmanın ne zor, acılı bir şey olduğunu ilk o göstermişti, mekanı cennet olsun.

    ileride düzelir diye umut ediyordum o zamanlar. yani teknoloji gelişiyor, insanlar okuyor. televizyonlarda görüyorlar falan...

    bu ülkede kadın olmak git gide zorlaşıyor farkında mısınız?

    ne kadar uzun bir yazı oldu bu...

    emekçi kadınlar gününüz kutlu olsun.
  • milletin çiçek böcek alıp yihuuu bilmem nerede %50 indirim varmış diye kutlayarak içini boşalttığını söylememe gerek yok, kimsenin de umurunda değil çünkü. emekçi kadınmış... kimin umurunda ki!!!
    her 8 mart'ta içim dağlanıyor, bir geriliyorum, sıkıntı basıyor. arkadaş, daha "kadın olma" kavramını idrak edememiş insanlara, ve en acıklısı da bunu idrak edememiş kadınlara, ben buradan emekçi kadınların başına gelenleri, fedakarlıklarını, bu yüzden ölüşlerini mi anlatayım. onları anmak için seçilen günün, bugün indirimli kadın ürünleri satılan bir pazarlama gününe dönüştüğünü mü söyleyeyim.
    kadın olmayı, her anlamıyla kötü kelimelerle dolduran ve bunu yaptığının farkında bile olmayan kadınlar... ben size ne diyeyim!
    bunca yaşanan acı, hepimizin her gün yaşadığı bunca iğrenç tecrübe, sadece cinsel tacizden bahsetmiyorum, kadınları aşağılayan karikatürler bile dahil buna, hiç bir aydınlanma, bir ışık getirmiyorsa... ben burada ne diyeyim.
    sözlükteki başlıklara bakın... evet evet bunu diyebilirim sadece. kadın denince kim ne yazıyor bir bakın. sonra çiçek böcek diye gelip de kutlayanlara benim gibi mideniz kalkar belki.
    içim şişiyor 8 mart'ta, bitse de gitse.
hesabın var mı? giriş yap