• insaat sektorundeyim, mimarim. etrafimdaki sirketlerin baretli kadin goruntuleri esliginde 8 mart kadinlar gununu kutlamalari kadar samimiyetsiz bir sey gormedim.
    benim emekci tarafimi kutlamak istiyorsaniz:
    erkek meslektaslarimla ayni maasi vermeli,
    ben is basvurusunda bulunurken "evlenmeyi dusunuyor musunuz? cocuk yapmayi dusunuyor musunuz?" gibi sorulari sormayi birakmali,
    evli olan isten zamaninda cikarsa "tabii cocuk/koca var cikarlar tabii" diye arkasindan konusmamali
    bekar zamaninda isten cikmaya kalktiginda "evde bekleyen kocan/cocugun mu var sanki? gel su projeyi yetirmemiz lazim" dememeli,
    hamile personeline "sen hamileligi hastalik gibi geciriyorsun" deyip isten cikarmamali,
    cocugu hastalandigi icin isten izin almak durumunda kalana "anneligin mimarligin onune geciyor" dememeli,
    her seyden de once erkek meslektaslarima sundugunuz firsat esitciligini (ayni pozisyon icin ayni nitelikte olan iki personelden erkek olanin tercih edilmesi daha yuksek ihtimal) bize vermelisiniz ki samimiyetinize inanayim. yoksa beyaz baret giymis eli yuzu duzgun kizlarin santiyede oldugu fotolari paylasmaniz pek bir sey ifade etmiyor.

    bunlarin haricinde kalabilen sektor firmalarini tenzih ederim.

    edit aciklamasi: yukarida listelenenler ya sahsen yasadigim ya da is arkadasim olan kadinlarin basina gelen seyler, o yuzden eklemeyi unuttugum bir kacini ekledim. biraz daha hatirlamak icin cabalarsam daha arkasi gelir. keske yapan cok prestijli firmalarin da ismini yazabilsem ama iste itibarsizlastirmadan oturu davalik olabilecegim icin yazamiyorum. gerci, ismini duyan cok itibarli sanir ya, neyseeee.
  • 8 mart dünya kadınlar gününü ben kutlamıyorum.çünkü ortada kutlanacak böyle bir gün yok, saptırılmış, amacından çıkmış bir günü kabul etmiyorum.8 mart 1857 yılında yanarak ölen emekçi kadınların anısına, 1910 yılında öneri üzerine kabul edilmiş bir gün, nasıl olmuşta kutlanması gereken bir gün haline gelmiş anlayamıyorum. ölmüş insanlar yahu, hem de yanarak ölmüş !..neyi kutluyoruz.alışveriş merkezlerinde "kadınlar günü indirimi" yazıyor.evet, tekstil firmasında yanarak ölen kadınların anısına, tekstil ürünlerinde % 30 indirim !.. şaka olmalı.
    aklıma geliyor, mesela şöyle bir şey olabilir mi ? 13 mayıs 2014 te soma'da tam 301 erkek feci şekilde can verdi. ve 13 mayısın dünya erkekler günü olarak ilan edildiğini düşünelim. bundan yıllar yıllar sonra da avm'lerde, sokaklarda, meyhanelerde veya sosyal medyada "dünya erkekler gününü" kutlayalım. olmadı değil mi !..yani bugün bir kutlama günü değildir.fakat bir anma günü olabilir. o gün o tekstil fabrikasında yanarak ölen tüm kadınları anma günü mesela. ya da toplumda baskı ve şiddet gören, ezilen, dışlanan tüm kadınları anma günü !.. tüm hanımların önünde saygı ile eğiliyorum ve tüm anaların yüreğinden, ellerinden öpüyorum.
  • (bkz: kadınlar günü reklamları çeşitleri/@odetojoy)
    kadınlar günü şerefine yaptığım fındıklı irmik helvasını yerken tüm reklam kuşaklarında yine bir takım büyük çaplı işverenlerin vıccık vıcık ajitasyon şerbeti akan, götüm gibi reklamlarının hepsini izledim. o titrek müzikler, muhteşem kontürlenmiş yüzleriyle mutlulukla inşaatlarda dolanan baretli hamfemdiler, 3 büzük dudaklıya parayı bastırıp instagram kapattırarak kadına şiddeti 6 günde %97 dolaylarında yok edenler filan hepsini işte.

    dayı bir şey sorucam, siz bıkmadınız mı ya? şantiyede gezen kadını hayatınızda 1 kez olsun kendi gözlerinizle görmeden kıçınızdan imaj uydurmaktan, "bakın kukululara iş veriyoruz ne süperiz ya ayaklarımızı öpün" tavrından bıkmadınız mı ahaha tövbe yarabbi.

    şimdi geçin gıydırı gıydırı müzikler eşliğinde kaç kadına iş vermeyi lütfettiğinizi, sizin firmada çalışan kadınların nasıl da mutluluktan kanat çıkardığını, kadınların isteseler 6 vitesli el sondajı bile kullanabileceğini anlatmayı bırakın da gerçeklerden haber verin, doğum iznindeyken ya da izinden döndüğü gün işten çıkarılan kadınlardan, aynı işi yaptığı erkekten daha az maaş ödediğiniz kadınlardan, kadın çalışanların uğradığı mobbing ve tacizlerde yalnız bırakılıp üstüne suçlu konumuna düşürülmelerinden, yüzlerce kadın çalışanı olduğu halde kreş imkanı sunmayan iş yerlerinden, görev tanımında kesinlikle olmamasına rağmen sadece kadın olduğu için çay - kahve servisi beklediğiniz çalışanlardan, "kadın çalışan almıyoruz hamile filan kalıyorsunuz sonra" denilerek kapıdan kovulan veya şu kadar sene hamile kalmayacağına dair imza atmak zorunda bırakılan kadınlardan bahsedin biraz. ama yer mi? sanmam.

    bu arada "gerçekten" şantiyede çalışan kadınlar ikaz yeleği giyiyor. kıps.
  • ben küçükken hayal meyal şöyle bir anı hatırlıyorum:

    "ayşe kadın olmuş, duydun mu?" diyorlardı. sanırım günde falandık. ya da komşulara oturmaya gitmiştik. ayıplı bir şeymiş gibi ayşe'den konuşuluyordu. "ayşe kadın olmuş", bunlar konuşulurken annesi ağlamaklı. sanırım hamileymiş de öyle anlamışlar kadın olduğunu. yoksa birkaç yıl önce bizimle sek sek oynayan arkadaşımızdı.

    bizden az büyüktü ama (belki 3-4 yaş). minyon çıtı pıtı bir kız. hamile kaldığı da tabi kolay anlaşıldı o kadar çıtı pıtı olunca.

    ben o zaman tam anlamamıştım da aradan belki 10 yıl geçince falan tam dank etmişti kafama.

    ayşe'ye ne olmuştu?

    yukarıdaki konuşmalar yapılırken ben her halde sekiz yaşında falandım. ayşe de 12-13 belki. tabi ki apar topar okuldan alınıp evlendirildi.

    ayşecik, tahmin edileceği üzere şu anda hayatta değil. onu çok seven kocası, sevgisi gözünü kör ettiği için elini kana buladı ve ayşeciği bu dünyadan kopardı. bu bahane de indirim oldu, ayşe'yi çok seven kocası kısacık bir yatışın ardından nereden ne ara bulduğu belli olmayan bir kadınla hayatını birleştiriverdi.

    ama adam mecbur, ufacık çocuklar var ortada. onlara ana, adama kadın lazımdı. ayşecik de 18 yaşında 2 çocuk anası bir ölü olarak dünyadan ayrıldı.

    herkes de bu adama hak verdi. dedikodular vardı çünkü ayşe ile ilgili. güzel kızdı. ateş olmayan yerden duman çıkmazdı.

    arkadaşımın ismi aslında ayşe değildi ama buraya yazmak içimden gelmedi. aslında adını anmaya bile dilim varmıyor, eski bir yara izi gibi arada kendimde onu görüyorum.

    benim arkadaşımı önce kendi annesi, "ayşe kadın oldu" diye kadın gününe malzeme yaparak, sonra babası bu bahaneyle 35 yaşındaki adamla zorla evlendirerek, benim annem ve diğer mahalleli kadınlar "kadın olmuş" diye etiketleyerek, kocası (kendi deyimiyle) çok severek, hakim bu bahaneyle cezada indirime giderek vs vs hep beraber öldürmüş oldu.

    hikayeyi yadırgayan var mı aranızda? sanmıyorum. bu ve bunun bilmem kaç türlüsünü her gün her yerde görüyoruz, duyuyoruz ama kafamızı çeviriyoruz. bakmayınca görmüyor gibi oluyoruz.

    elinden tutamam, elimden ne gelir diyoruz. ya da #, son zamanlarda elimizdeki en güçlü silah, neye yarıyorsa.

    ben belki de arkadaşım yüzünden kadın olmayı çok ayıp bir şey sandım. olunmaması gereken bir şey. hatta sırf bu yüzden uzun süre erkeklerden acayip korktum. düzenli ilişki sürdüremedim falan.

    kadın olursam dünyanın bütün yükü benim sırtıma binecekmiş gibi, koca bir kayanın altına girecekmişim gibi geliyordu.

    aradan yıllar geçti, insanların kadına bakış açısı düzeleceğine daha da beter oldu. akşam başına bir şey gelen kadına "orda ne işi varmış" demeler, toplum içinde kahkaha atan kadını ayıplamalar falan...

    ben kadınlar gününde hep arkadaşımı hatırlıyorum, anıyorum (içimden). dışımdan anmaya kalksam ağzıma iğneler batıyor sanki.

    bana kadın olmanın ne zor, acılı bir şey olduğunu ilk o göstermişti, mekanı cennet olsun.

    ileride düzelir diye umut ediyordum o zamanlar. yani teknoloji gelişiyor, insanlar okuyor. televizyonlarda görüyorlar falan...

    bu ülkede kadın olmak git gide zorlaşıyor farkında mısınız?

    ne kadar uzun bir yazı oldu bu...

    emekçi kadınlar gününüz kutlu olsun.
  • poposunu yayıp bütün gün instagram tiktok bakan,
    koca parası yiyerek avmlerde çanta ayakkabı pırlanta bakan kadınların değil,
    plazalarda, tarlalarda, atölyelerde bütün gün alın teri döken,
    erkek patronların erkek iş arkadaşlarının tacizine, mobbinglerine maruz kalan kadınların,
    sabahın köründe çocuklarına kahvaltılar hazırlayıp okula yolcu eden, götüren,
    yemek, çamaşır, ütü, bulaşık tüm gün mesai yapan ev kadınlarının kadınlar günü kutlu olsun!
  • dünya emekçi kadınlar günü nasıl ortaya çıktı

    8 mart 1857 tarihinde abd'nin new york kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 120 kadın işçi can verdi.işçilerin cenaze törenine 10.000'i aşkın kişi katıldı.

    26 – 27 ağustos 1910 tarihinde danimarka'nın kopenhag kentinde 2. enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (uluslararası sosyalist kadınlar konferansı) almanya sosyal demokrat partisi önderlerinden clara zetkin, 8 mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 mart'ın “ınternationaler frauentag” (ınternational women's day – dünya kadınlar günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.

    ilk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı fakat her zaman ilkbaharda anılıyordu. tarihin 8 mart olarak saptanışı 1917 bolşevik devrimi'nin önderi ve sovyetler birliği'nin kurucusu lenin'in önerisiyle 1921'de moskova'da gerçekleştirilen 3. uluslararası kadınlar konferansı'nda (3. enternasyonal komünist partiler toplantısı) gerçekleşti. adı da “dünya emekçi kadınlar günü” olarak belirlendi. birinci ve ikinci dünya savaşı yılları arasında sosyalizmin yayılmasından çekinen bazı ülkelerde anılması yasaklanan dünya kadınlar günü, 1960'lı yılların sonunda amerika birleşik devletleri'nde gerçekleşen çeşitli gösterilerde anılmaya başlanmasıyla batı bloku ülkelerinde daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. birleşmiş milletler genel kurulu, 16 aralık 1977 tarihinde 8 mart'ın “dünya kadınlar günü” olarak anılmasını kabul etti.

    bununla birlikte birleşmiş milletler'in resmi internet sayfasında, günün tarihine ilişkin bölümde kutlamanın new york'ta ölen kadın işçilerin anısına yapıldığı yazılmamıştır.

    türkiye'de dünya kadınlar günü

    1975 yılında ve onu izleyen yıllarda daha yaygın, ve yığınsal olarak kutlandı, kapalı mekanlardan sokaklara taşındı.

    “birleşmiş milletler kadınlar on yılı” programından türkiye'nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında “türkiye 1975 kadın yılı” kongresi yapıldı. 12 eylül darbesi'nden sonra cunta yönetimi tarafından dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmasına izin verilmedi. 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından “dünya emekçi kadınlar günü” kutlanmaya devam edilmektedir.
    kaynak: sözcü
  • “bir toplum, cinslerden yalnızca birinin yüzyılımızın gerektirdiklerini elde etmesiyle yetinirse, o toplum yarı yarıya zayıflamış olur. bizim toplumumuzun uğradığı başarısızlıkların sebebi, kadınlarımıza karşı ihmal ve kusurdur.” der mustafa kemal atatürk.
    8 mart dünya emekçi kadınlar günü kutlu olsun!
  • emekçi kadınların işinde gücünde olup çalışıp patronu düşünceliyse şayet belki çiçek ya da küçük bir jest göreceği, şeyma subaşı gibi instagirllerin instagramda kadınlar günümüz kutlu olsun paylaşımlarıyla "bakın sevgilim/kocam bana bu hediyeleri aldı" şeklinde kendi reklamını yapacağı gün.
  • esas kutlamasi gereken emekci kadinlarin haberlerinin olamadigi, kutlama yapamadigi bir gun.

    kapitalizm oyle bir yilan ki boylesine ozel gunlerin bile anlamini degistirip kisileri tuketmeye, hediye almaya, disari yemege cikmaya odakliyor. acaba newyork'ta tekstil fabrikasinda kosullarinin iyilestirilmesi amaciyla greve baslayan, sonrasinda cikan yanginda olen 129 kadinin amaci kendisine bogazda yemek ismarlanmasi, pahali hediyeler alinmasi miydi? su an calistigi isyerinde oturup makyajini tazelerken "kizlaarr bilin bakalim aksam kocisim beni nereye yemege goturecek" diyen, ofise suslu cicekler gelmesini bekleyen, gelmezse aksam "sen bana nasil cicek almazsin, rezil oldum herkese" diyerek sevgilisine/kocasina 2 gun trip atacak olan kadinlarin kaci olen tekstil iscilerinden haberdar?

    2019, kadinlarin haklarinin somurulmedigi, cinsiyet farkindan oturu otekilestirilmedigi, anlamli bir gunun anlamindan saptirilip hediye/cicek almaya indirgenmedigi bir yil olsun. basta annelerimiz olmak uzere tum emekci kadinlarin gunu kutlu olsun.
  • kutlu olsun!
    zamanında o yangında ölen işçi kadınların ruhları şad olsun!
    bu günü çiçek böcek, hediye, indirim gününe çevirenler de kahrolsun!

    zamanında kadınlar eşit haklar için yangında can vermişken, bu günün kapitalizmin bir kapısı haline dönüşmesi çok üzücü ve korkunç. aradan seneler geçmiş kadınlar hala ucuz iş gücü olarak görülüyor, iş hayatının dışına itilmeye çalışılıyor ve emekleri çoğu iş yerinde sömürülüyor. bir arpa boyu yol alınamamış. günün anlam ve önemini kavrayalım, kapitalizme yenik düşmeyelim.
    bir olalım birlik olalım!

    kadın, yaşam, özgürlük!
hesabın var mı? giriş yap