800 bininci olup tıp fakültesinde okumak

• hastanın içinde neşter unutmak kadar doğal bir durumdur.
• üniversite sınavında derece yapıp doktor olacak kişiyle 800 bininci olup doktor olacak kişiyi bir tutmayın bir zahmet. evet sınav tamamen zeka ölçmüyor^*ama o kadar da değil. o iki kişinin arasında çalışma disiplini, zeka, sayısal zeka, analitik düşünme becerisi, üç boyutlu düşünme^*, stres altında performans, zaman yönetme becerisi gibi daha da arttırabileceğimiz bir sürü fark var. beceri, okulu bitirip bitirmemek değil herkes bir şekilde bitiriyor. bu olayın ne kadar skandal olduğunu anlamak için şöyle bir hayali ve gerçekleşmesi mümkün olmayan senaryo düşünelim. 10 sene boyunca tıp fakültesine 800 bininci olan öğrencileri yerleştirelim. onlar doktor olduklarında şu anki doktorlarla benzer seviyede olurlar mı? başka sorum yok.
• çıldırıyorum, zaten bitiremez diyenler var, ulan bitirsin bitirmesin o zaman üniversite sınavında iyi derecelerle tıpa yerleşenlerin ne suçu var, bu kafaya göre sıralama ne olursa olsun tıp okumayı herkes bi deneyimlesin bitirebilenler doktor olsun sınavın ne anlamı var ki! bu arada sınav ölçücü değil diyen ayrı torpil sevici andavallar da var, ülkede en azından çalışanın bir yerlere gelebileceği bir sınav vardı onu da kaldırın hepten torpile dönsün iş, bu kafayla bu gemi yürümez.
  
  tanım: hak edilmemiş kazanç
• her türlü ünvanın altı hiçbir zaman bu dönemdeki kadar boş olmamıştı.hayaldi gerçek oldu.yazıklar olsun.
• ya bu ‘sınav bişey kanıtlamaz, önemli değildir, şöyledir böyledir’ diyenleri de anlayamıyorum. ne yapalım o zaman arkadaş? zenginler çocuğunu okutsun fakirler mahalle mektebine devam mı etsin? kaliteli ya da kalitesiz sınav bir sıralama çıkarır ortaya. vay matematik yapamayan iyi hukukçu olabilirmiş, sınav bişeyi ölçmezmiş, şöyleymiş böyleymiş. bir memur çocuğu olarak ankara’nın en prestijli lisesinden ve en köklü üniversitelerinden mezun oldum. eğer sınav olmasaydı memur çocuğu olarak muhtemelen önünden geçemezdim o okulların. ayrıca evet matematik yapamayan da hukuk okumasın amk. kıbrıs mezunu olup tutuklulukla gözaltı arasında farkı bilmeyen bebelerle staj yaptım. ayıptır. bu arkadaşların ortak özellikleri aynı marka pahalı arabaları ve dar paça düdük gibi takım elbiseleriydi. evet sınav iyidir. 800 bininciden de doktor olmaz.
• edit: hiç tahmin etmezdim ama bu sitede bu saçmalığı bile normalleştirmeye çalışanlar var. bir tanesi de güvenip muayene olmaz o ayrı.
  
  kim ne derse desin ygs,lys,yks artık her neyse en azından ilk 50.000’e giremeyenden doktor olmaz. tamam sınav zeka ölçmüyor ama ilk 10.000 ile 800.000 arasında da gözle görülür farklar vardır diye düşünüyorum. çevremde bu çakallığı yapanlara şahit oldum ve bırakın insan hayatı emanet etmeyi çöpümü emanet etmem.
• sen bir doktora görün...ekşici dostum.
  psikolog kesmez,sana ilaç tedavisi lazım.
• sınavda 1 milyonuncu olan tipler genelde, çarpım tablosunu, faktöriyel gibi işlemleri bilmeyen, adını soyadını bile duruma göre yanlış yazan insanlar oluyor. 800 bininci olanlar en azından okuma yazmaları vardır diye düşünüyorum. tus sınavında iyi puan alanlar zaten dermatolog felan oluyorlardı, ileride cerrah sıkıntısı yaşanacak diye ortalığı velveleye verenler rahatlamıştır artık.
• o da bir şey mi hiç yks'ye girmeyip, doğru düzgün türkçe bilmeyen suriyeliler; dandik bir sınavla (oranlasan yks'de bir milyonuncu bile olmazlar) tıp, mühendislik, mimarlık, hukuk okuyorlar.
• umarım aşağıda anlatacağım olayı yaşayanlar bu entryi okumaz çünkü kesinlikle "iyi ki bi bok bildi, ekşiye bile yazmış" derler arkamdan. ama ne benim ne de onların kim olduğu bilinmediğine ve konu da tam yerine denk geldiğine göre anlatmam lazım.
  
  geçenlerde bir grup arkadaş eko yaparken aort kapaktan geçen kan miktarını hesaplamak istiyorlar. bu bahsettiğim eko adlı işlem kalp ultrasonu ve aort kapak da kalpten kanın çıkıp atardamarlara ulaştığı dairesel bir çıkış. kapağın çapı eko ile ölçüldü ordan formüle koyup kan hacmi hesaplanacak. ölçülen çapın yarısı alındı, sonra yarı çapın karesi alındı sonra üstüne eklenecek başka ölçümler eklendi ama hesap beklenen gibi çıkmıyor. acaba ne yanlışlık var diye düşünüyorlar. dedim ki dairenin alanı r2 değil, pi çarpı r2, pi sayısını kullanmıyorsunuz. demek ki "üçgenin iç açıları ile mi seni tedavi ediyor? " demek mantıklı olmuyor. yeri geliyor dairenin alan formülünü bile bilmek gerekiyor.