• iki olay düşünelim. biri trabzon'da gerçekleşiyor, diğeri şemdinli'de.. trabzon'daki olayda bir grup genç bildiri dağıtmak istiyor, çevredeki oraya toplanmış insanlar yanlış bir bilgi sonucu galeyana geliyor ve o gençleri dövmek istiyorlar. polis geliyor gençleri oradaki topluluktan kurtarıyor. sonra ne oluyor? bir tane galeyana gelmiş insan yargılanmıyor, bir tane mahkeme açılıyor o da bildiri dağıtan gençlere yönelik.
    şemdinli'de neler oluyor? güvenlik gücü olduğu söylenen 3 kişi bir kitapçıya bomba atıyor ve kaçmaya çalışırken halk tarafından yakalanıyor. galeyena gelen halk o kişileri dövmek isterken, polis geliyor bu üç kişiyi kaçırıyor ve sonra da serbest bırakıyor. serbest bırakıyor!! galeyana gelen halkın ise üzerine ateş açıyor ve bir kişiyi öldürülüyor. mahkeme olacaksa bu sefer galeyana gelen halk için olacak gibi gözüküyor.
    iki resim arasındaki 7 fark nedir? böyle iki olayın üst üste konulmasında bu kadar fark olursa öznelere davranış açısından o ülkede huzur, barış, adalet, demokrasi olur mu? hukuk yanlış ya da doğru olabilir bize göre ama hukuk insanlara göre farklı uygulanır mı? halkı galeyana getirmek suçsa, trabzondaki insanlar yargılanıyorsa, şemdinlideki insanlar da (bombalamak iddiası ile birlikte) yargılanmalı. eğer suç galeyana gelip insanların canına kast etmekse o zaman şemdinlideki güvenlik güçlerinin tepkisi neden trabzon'da yoktur? ve bu eksiklik için trabzon ilinde herhangi bir kişi için bir soruşturma açılmış mıdır?
    hainlik ona başka buna başka davranmaktır. hainlik hukukun üstüne gittiği ve sonuç verdiği/vermediği olaylara derin devletsel, kontrgerillasal yaklaşımlar yapmaktır. hainlik bu ülkenin vatandaşlarına böyle şeyleri reva görmektir. insanların üstüne bomba attıktan sonra onların tepki vermemesini beklemek ise hainlik değil saflıktır. tepji gösterdikleri için de o insanlara terörist/hain/x demek de hem hainlik hem saflık hem de mantıksızlıktır.
  • hakkari valisinin aciklamasi: "güvenlik güçlerinin bu işle ilişkisi olması mümkün değil. böyle bir şey mümkün olabilir mi''

    sanirim hakkari valisi yanlis gelmis, kendisi norvec kuzey sehirlerinden makkarinin valiligine atanmisken bi yanlis anlasilma olmus, ulkeyi sasirmis. norvecteymiscesine rahat aciklamalar yapiyor. yani dusunun, turkiye gibi hukukun ustunlugunun, vatandas haklarinin oneminin tamamen kavrandigi; toplumsal barisin mutlu ve refah icerisinde yasayan milyonlarca turk vatandasi tarafindan olsuturuldugu; devletin, halk tarafindan halka hizmet etmek icin kurulmus bir mekanizma oldugunun acik ve net olarak bilindigi bir ulkede, guvenlik guclerinin boyle bir seye karismis olmasi hic mumkun allah askina?

    turkiyede devletin halkin guvenini kazanip gercekten vatandasin ustunde, davlet icin halka ragmen anlayisini benimsemekten vazgecen bir kurum olabilmesi icin derin devlet hikayerlerini ne kadar korkusuzca cozmesi gerekiyorsa, halki karsisina alip "merhaba beyinsizler, simdi ben size oyle bi yalan soyliycem ki, ben mi yuzsuzun en buyuguyum yoksa sizleri dangalagin en onde gideni yerine mi koyuyorum sasiracaksiniz" sekilli aciklamalar yapan valiyi de o kadar susturmasi gerekir. kontragerillanin dunyanin en yuksek geri tepmeye sahip mekanizmasi oldugu (hadi hukuk devleti olmayi coktan gectim zaten, hakkari valisi gibi norvecli olmadigim icin) artik sagir sultanin en sevdigi melodi haline gelmisken, hala anlasilmaz sebeplerle (bu sebeplerden en onemlisi derin devletin yillar icinde kazandigi ´atalet´ olabilir, fakat o ataleti silip supurmek de yine hukuk devleti olma arzusundaki bir hukumetin ilk isi olmalidir) derin devletcilik oyunlarina musaade etmek, vatandaslarini bir ornek milliyetci, tek tip dusunce sahibi yaparak olusturulan "toplumsal" barisa (!!!) degil de, vatandaslarin kendi aralarinda bir denge olarak kurduklari toplumsal barisa giden yoldan en zavalli ve en fasist sapistir. gerci, gectim kurt veya ermeni sorununu, daha kendi 20 30 sene onceki modern tarihini aydinlatmaya, o tarihlerdeki derin devlet mekanizmalarini acik edip kendi uzerindeki lekeyi atmaya cesareti olmayan bir devlet mekanizmasindan ne kadar sey beklenebilir o da ayri bir merak konusu. iste o merakimiza cevabi da onumuzdeki gunlerde bu olayin kamuoyundaki yankilarinin boyutlarindan ve o yankilara devlet organlari tarafindan verilecek cevaplarin ciliz ve "devletin bekaasi"ci mi yoksa cesur, kuvvetli ve hukuku on planda tutan sekilde mi olusundan gorebilecegiz. (gerci haberlerden anlasildigi kadariyla, bombalama sonrasi halk tarafindan ele gecirilip polise teslim edilen 3 kisiden 2si simdiden kayip. delillerin hasiralti edilmesinden korktugu icin savcinin incelemesini inceleyen kalabaliga dalarak ates acan araba da yine polis araci. gerci bunlarin basbakanin veya bir hukumet gorevlisinin emriyle yapilmadigini tahmin edebiliriz, fakat bunlardan sorumlu bunyelerin ortaya cikarilmasini mevzubahis kisilerden beklemek en dogal hakkimiz.)

    ha bir de ucundan kenarindan alakali olarak bkzimi da veriyorum (bkz: iskence davalarinin zaman asimindan dusmesi)

    edit: ortaya bi bok cikmadi, "cikarmaya kalkisanin basina da aha bunlar gelir!" diye gereken mesaj verildi. (bkz: ferhat sarikaya)
  • öncelikle hemen belirteyim hayatimin hicbir döneminde pkk'yi savunmus bir insan degilim. o popüler oldugu ve basina marksist-leninist takisini alip bayragina orak cekici koydugu dönem dahil olmak üzere hicbir yerde pkk'ya ve abdullah öcalan'a sempatim olmadi. bunu belirtmem gerekiyor cünkü oldukca elestirel bir noktada "ahahaha siz pkk yaptiginda nerdeydiniz " gibi "masum insanlarin" öldürüldügü bir eylemde kendinize haklilik payesi almak icin dilinize bazi kelamlari dolamayiniz. pkk'yi lanetlemeliz, neden ? "masum" insanlari öldürüyor. peki burada masum insan ölünce durum neden degisiyor? türkiye büyük bir ülke, her kurumunda sakatliklar vardir. bu kurumu elestirmek ile ülkeyi bölmek istemek nasil bir kümede eritilip tepkisel yaklasimi sonuna kadar hakeden bir eylem gecistirilmeye calisiliyor ? arkadasim birileri bomba atiyor, o cok lanetledigin pkk'dan eylemsel acidan hicbir farki yok. o kitapevinde sen de olabilirdin, ben de. sadece iki üc insan bomba mi atmis ? hayir, bu olay sonrasi pkk'nin da varolmasini saglamak amaci da güdülüyor. inatla ve israrla savas ortamina, onlarca masum insanin öldürülmesine dogru yol aliniyor. burada o insani duygulariniz nerede? ayni zamanda her türlü fasist bir eylemde olasi tepkisel yaklasimlara "sehitler olurken neredeydiniz" gibi sacmalikla gecistirmek de neyin nesidir ? e burada olen masum insan "insan" degil midir ? sen neredesin burada ? ordu'ya neden sorgusuz bir sekilde güvenmek durumundayiz? her gün onlarca insan subay oluyor, yukseliyor, belirli yetkilerle donatiliyor, hepsinin belirli bir bilinc ile yol almasini ve kurumun bozulmamasini saglamak nasil saglanmali? her türlü eylemine "uc bes saf" yapti diyerek mi? basbakan'i ve akp'yi elestirmek icin tek bir cümlesinden onlarca ajitatif malzeme cikarirken iyi de bu kadar net bir sekilde anlamsizligin oldugu bir noktada beklenilen nedir? ikiyüzlülük diye diye her türlü fasizme gecerlilik kazandirirken bu kac yüzlülük ? ikiyüzlülük demisken ben sunlari merak ediyorum;

    -acaba emin colasan ve benzerleri bu olayi elestirecekler midir? misal, orada yaralanan iki insani gazetesine davet edip ordu'nun icinde olusan sacmaligi gözler onune serecek midir? basbakanin tek cümlesinden her türlü seriat propogandasini cikarirken iyi de simdi durum farkli midir? oh, ne ala ya. siz her türlü cümlenin relativesinden seriat geliyor diye ekmek yiyin, bu kadar net bir olayda birileri bir kelam ederken "eee susun demagoji yapiyorsunuz" diye cigirin.

    -masum insanlari öldürüyor pkk. dogru, lanetlenmelidir, lanet olsun da sonuna kadar. e burada ölenler suclu mu ? türk vatadandasi degil midir? ordunun bu iste bir sucu yok mudur, daha iyi bir sekilde denetlenmesi icin elestirel yaklasilmamali midir? yoksa sizin icin masum insanlar örgüt tarafindan oldurulmedigi sürece o kadar da onemli degil midir?

    -bu bir sekilde ortaya cikan bir olaydir. peki , ya ortaya cikmayanlar? orada da olen diger masum insanlar sizi neden ilgilendirmiyor? bunun icin de isyan edilmemeli midr? ya daha onlarcasi varsa ? e hani masum insan öldürülüyor feryatlariniz nerede? yoksa sizi aslinda yakininiz olmadigi sürece ilgilendiren bir durum degil midir bir sekilde yolu kitapciya düsmüs insanin öldürülmesi ? hele hele bu hukuku kendine temel almasi gereken devletin eliyle gerceklesiyorsa ?

    bir seyi netlestirelim. ölen sehitlerin anildigi bir basliga gidip "hani bazi yazarlar burada neden yoklar" gibi bir sitemi edebilme, ikiyüzlülük olarak algiladiginiz bir olayi belirtme hakkina sahipsiniz. belirtmelisiniz de. ama buraya bu noktada gelip "e siz orada yoktunuz" demek bu olaya rasyonellik katma egilimi icerisinde oldugunuzu gösterir. bir sekilde olmasi gereken tepkileri eritmek, bu ve benzeri olaylarin devamini saglamak niyetinizi ifsa eder. o zamanda sizin masum insanlar üzerine olan soylemlerinizin gecerliligi de sorgulanmak zorundadir.

    iki uc saf degildir. iki uc ahmagin mehmet agar gibi bir adamla ne isi vardir ? nasil bir ahmak bunlar..? kendi kucuk hirslari neticesinde bir kitapevine bomba koymak gibi bir hikayeye hemen inanabilme kabiliyetinin altinda yatan nedir. ?orada öldürülen insanlarin pkk'nin öldürdügü insanlardan ne gibi bir farki vardir? kollari mi buyuktur, burunlari mi kucuktur.?

    ordu nedir? en kucuk birimine kadar insan eliyle is gören bir yapidir. bu kadar insanin yaptigi her eyleme dogru etiketini nasil koyabiliriz. bazilarinin secimler icin kendisine ekmek kapisi aramadigini kim soyleyebilir? eger ki bu ülkede kürt sorunu olmazsa, bölücülük ile ilgili problemler halledilip azinliklar ile iletisim kurulursa bazilarinin bu ülkede ne gibi bir islevi olur, milliyetci partilerin ve soylemlerin ne gibi bir degeri kalir? bu insanlarin hayatlarinda en son istedigi sey bu sorunun sona erdirilmesidir. ohal kisvesi altinda onlarca insan orgenaral kivami ortalikta gezinirken bu erki kim kaybetmek ister ? bu ülkede "seriat" geliyor ve ülke bölünüyor kaosu yasanmazsa ordu kimin umrundadir. ya ben iki yildir almanyada yasiyorum, bu ülkenin haberlerinde ve gazetelerinde ordu ile ilgili tek bir haber henüz okumus degilim, neden acaba? oysa bu insanlarin da hitler gibi hayatlarinin her alaninda yüzlerine vurulan utancin tekrardan yesermesi ihtimalini barindiran "npd" gibi neo nazi dazlaklarin kurdugu parti var. ilginctir, ordu daha cok bu partinin kazasiz bir sekilde eylemlerini yapabilmesi icin ancak is basina gecer.

    pkk veya x örgütü, herhangi bir yere bomba koyup insanlarin ölmesini kendisine hayat damari yapiyorsa, kandan besleniyorsa; lanet olsun. peki, ordu veya güvenlik birimlerinden herhangi birisi bir yeri bombaladiginda, 11 yasindaki cocugu terörist ilan edip öldürdügünde "masum" luk gidiyor mu insanin üzerinden ? boyle bir kamplasmanin kime ne faydasi vardir bilinmez. her türlü sucu da disariya atip iceride olan pisliklerin görünmez olmasina yardimci olmak orduya, ülkeye, cumhuriyete, devlete ne gibi bir faydasi olur.? akp ile ilgili bir durum olsa, hemen silahlar kusanilir, laflar hazirlanir, kinama eylemi icin start verilir. ordu olunca ? "hadi ordan"cilik cikar basa gelir.

    derin devlet, devletin ideolojik yapisina göre iyi veya kötü olarak anlam kazanmaz. sosyalist bir devlette de benzer durumlar vardir ve lanetlenmelidir. devlet nedir ? soyut bir yapi. bugün bu, yarin belki de farkli bir rejimin sozcüsü. misal,seriat. o zaman derin devlet, seriati kendi capinda korumak icin benzer atilimlar yapacak, siz "olmasi gerekir" gibi bir sacmaligi benimseyecek misiniz? boyali basinin en dandik adami dahi bugün "bu olay arastirilsin" gibi bir soylem üretirken, mehmet agar olgusunun derinine inmesini soylerken, sozluk gibi ortalamanin üstü olarak belirlenen bir olusumda onlarca entry "daha fazla kan gerek" soylemleri ile donatilmis durumda olmasi, mutlaka ki baska bir acinin belirtisidir.

    su andan itibaren bu olayi kinayan herkesin "ben pkkli degilim, rejim dusmani da degilim ama boyle bir sacmaligin arastirilmasini, zanlilarin iki saniye icerisinde arka kapidan birakilmasinin anlamsizliginin altini cizmek istedim sadece " demek zorunda birakilmasi ayri bir trajededir.

    son olarak, derin devletin olmasi gerektigi konusunda agizbirligi yapip, gerekcesini gelismis devletlerde varolmasina dayandiran kimi güzel yazarlarin, iyinin ve dogrunun belirlenimleri konusunda baz aldigi kriterleri gözden gecirmesini salik veririm. bir yandan emperyalizme karsi cikarken diger yandan emperyal hareketleri dogru olarak belirlemek bu insanlarin cözmesi gereken paradokslaridir muhakkak..
  • olay üzerine komplovari yorumlarının nakşetmekten zerre kadar tereddut etmeyen, kürtler hakkında klişe önyargılarını konuya giydirerek analiz yapma gayretlerinin çözümlemesine birkaç gerçeği hatırlatarak başlayalım.

    gerçek 1: saldırı gerçekleştiren araban çıkanlar şunlardır; üç adet kalaşnikof, el bombası ve askeri çelik yelekler ve üzerinde hedef noktaların olduğu düşünülen harita ..

    gerçek 2: üç kişinin içinde bulunduğu malum araçtan atılan bomba sonrasında pasajdaki "mehmet zahir korkmaz" ölmüştür.

    gercek 3: savcı incelemelerde bulunmak için olay yerine keşif için geldiği sırada kalabılığı yaran bir araçtan açılan ateş sonrasında 5 kişi yaralanmış ve "ali yılmaz" isimli yaralı ise hastane yolunda ölmüştür.

    gerçek4: olayların alevlendiği, şemdinli halkının galeyana geldiği bir sırada kaos ortamında kalan bir polisin mehmet ağar'a telefon ile ulaşarak yardım istemesi.

    gercek 5: bombanın atıldığı araçtan çıkarılan ve halk tarafından derakap yakalanmış olan 3 jandarma istihbarat timi'nin sağduyulu bir şekilde emniyete teslim edilmeleri sonrasında savcıya 'tesadüfen oradan geçiyorduk' deyince serbest bırakılmaları.

    ortada çok net gerçekler var. bunlardan hiçbiri spekulasyon veya uydurmaca değil. iki insanın hayatlarının söz konusu olduğu bir olayda hala ve hala "bizim derin devletimiz bu kadar beceriksiz değildir" diye faraziyeler üzerinden yorum yapmak yaşanan komedinin parçası olmaya niyetlenmişlerin sızlanması olduğundan bu gerçekler üzerinden konuşmak doğru olandır..

    özellikle sol medyada olan "ikinci susurluk vakası" olarak algılanmasına neden olan nedir?

    -hakkari jandarma komutanlığı’nda görevli astsubay başçavuş ali kaya'ya ait olduğu belirtilen bir kimliğin araçtan çıkması.

    -kaotik ortamdan kurtulmak için aranan kişinin mehmet ağar gibi derin devletin dibine vurmuş bir zat-ı muhterem olması. ve boyle bir kaos ortamında mehmet ağar'a kısa sürede ulaşabilecek bir jit mensubunun ağar ile bağlantısının nasıl/neden bu kadar kolay ve doğal oldugunun muğlak olması.

    -iki kişinin yaşamını yitirdiği, tüm ilçe halkının sokaklara döküldüğü, esnafın kepenk kapattığı bir olayın sonrasında bu 3 jit mensubunun çok basit bir şekilde neredeyse beceriksizce serbest bırakılmaları. savcının olayın üstünü örtmek için harcadığı anlamsız çaba.

    -hakkâri valisi erdoğan gürbüz'ün sanki hakkari'de vali olduğunun bilincinde değilmiş gibi, 90lar döneminin örtbas etme geleneğinde atıfta bulunarak "güvenlik güçlerinin bu işle ilişkisi olması mümkün değil. böyle bir şey mümkün olabilir mi" diye bir retorik yöneltmesi.

    tüm bu gerçekleri ve nispeten ikinci dereceden gercekleri-olasılıkları göz önünde bulunduracak, suçsuz yere katledilmiş iki insanın yaşamına saygı duyması gerekenlerin "derin devlet sevdiceğim benim, ellerinden öper bu kadar beceriksiz olmadığını bilirim" minvalinde tavır alması, olayı örtbas etmeye çalışan zümrenin gerçeklerden kopukluğunu hatırlatmakla beraber, argümansızlıktan kırılan lakin ezberinin bozulmasına tahammül edemeyen bünyelerin iç çığlığıdır..

    ısrarla, baktığına görmek istemeyenlerin körlüğünün komedisidir..
  • basitce ozetlemeye calisirsak bu gerginlik soyle gelisti:

    - tsk subaylari bir kurt vatandasin kitap dukkanini bombaladi.

    - tsk'nin en yuksek rutbeli subaylarindan biri saniklari "tanirim, iyi cocuklardir" seklinde tanimladi.

    - savci, maas aldigi isin geregi olarak, bir sav one surdu.

    - sivil yargi saniklari 39'ar yil hapis ile cezalandirdi.

    - savci one surdugu sav yuzunden meslekten atildi.

    - dava bozularak askeri yargiya tasindi. askeri yargi da askerleri sucsuz buldu.

    sonuc: kurt oldu, savci meslekten atildi.

    bu.

    evet, bir bomba patladi ve sonuc bu cikti.
  • üst akıl planladıysa bile neden dönemin genel kurmay başkanı'nın "ben tanırım onu iyi çocuktur" dediği bir türlü anlaşılamayan gerginlik.
    üç kuruşluk komplo teorileriniz tek soruda çökmesin bari, bunca yıldır antreman yapıyorsunuz biraz daha iyi teoriler sallayın.
  • ismi yönlendirilmiş bir olaydır, gerginlik falan değil cidden ikinci susurluk vakasıdır. mehmet ağar da zeytinyağı gibi üste çıkma çabasında, neden cepten arayan polisin, amiri ya da destek kuvvet yerine kendini aradığının sebebini gizlemek adına olayı çarpıtmış "nerde bu devlet" diye ağzını gevşetmiş. heh tamam "nerde bu devlet?" orası öyle de, be kardeşim "o devlet orda değilken senin yaptıklarının haddi hesabı var mı?" sen onu söyle o zaman. hem sik hem de ülkeyi sikiyolar de, göt ile gülünesi bir performanstır gerçekleştirdiği özetle.
  • genelkurmay'ın açıklamasıyla daha da enteresan boyutlara varmış olan hadisedir. şöyle ki, bu tip bir vakada, olaylara bir ordu mensubunun karıştığı söylentisi medyaya yansıdığında, alışık olduğumuz tutum genelkurmay'ın bunu sert bir dille yalanlamasıdır; en azından şimdiye kadar böyle olmaktaydı. fakat genelkurmay'ın konuyla ilgili açıklaması şu şekilde :

    “bu üzücü olaya bazı askeri şahısların da karışmış olabileceğine dair iddialar ortaya atılmaktadır. söz konusu olay her yönüyle adli makamlara intikal etmiş olup gerekli yasal işlemler yapılmaktadır. soruşturma safhasının gizliliği dolayısıyla gelişmeler hakkında yapılacak müteakip açıklamalar adli makamların takdirinde olacaktır".

    genelkurmay'ın, önceki tavırlarına göre daha itidalli olan bu açıklaması pek çok şekilde değerlendirilebilir sanırım. ama belki de en iyisi beklemek ve olacakları izlemek.

    unutmadan, böylesine bir olayın, müzmin komplo teorisyenlerimiz için de biçilmiş kaftan olduğu aşikâr. çok yakında, "aslında oradaki astsubaylar amerikan ajanıydı, elimde belgeler var!" tarzı bir açıklama veya bu yönde bir yorum, ana haber bültenlerine düşebilir. o yüzden özellikle doğu perinçekgilleri takibe almakta fayda var.
  • devletin maaşlı memurları, devlet tarafından millete dahil edilmeyen vatandaşlara bomba atıyor, kurşun sıkıyor, görev icabı... "her şey vatan için, bazı vatandaşlar hariç"...

    her şey olup bittikten sonra, şahane bir açıklama geliyor: "devletle milleti karşı karşıya getirmek isteyenler bunun bedelini öder"... bu bir şaka olmalı, görev icabı...

    (bkz: devletin ideolojik aygıtları)...
  • sapla samanı, doğruyla yanlışı karıştıranların, "suçlu kim olursa olsun cezalandırılacaktır" sözünü dahi orduya saldırı olarak algılayarak adeta olayın aydınlatılmasını isteyenlere bölücü muamelesi yaptığı olaydır.

    yahu ortada karanlık bir olay var işlenen bir suç var ve bunun faillerinin ne olurlarsa olsunlar cezalandırılmalarını istiyorum. akp'li değilim, aksine akp'nin yargıda ideolojik kadrolaşmasından ve içki yasakları, zina konusu vb bir sürü olayda gizleyemediği alenen gerici politikalarından rahatsızım. kürt veya kürtçü değilim ama isteyenin kürt alt kimliğini vurgulamasının, anadilinde şarkı söyleme, yazı yazma, sözlükte tematik yapma gibi haklarının olması gerektiğine inanıyorum, ancak etnik kimliğe dayalı hak taleplerinin de belli bir sınırı olması gerektiğini düşünüyorum falan filan.. bunları girizgah olarak açıklamak zorunda da değilim aslında ya. tüm bunların yanında oraya o bombayı atan pkk'dan da olsa jit'ten de olsa, bilmemnereden de olsa, benim etrafımdan da olsa, yakalanmasını ve cezalandırılmasını istiyorum, tabii ki onu oraya gönderenin de. aaa ama pkk'lılar da bunu istiyorlar aman onlarla aynı şeyi istiyor olmayayım diye bir derdin zerresini de taşımıyorum içimde.

    ama işte bu öyle bir olay ki, bazılarının gözünde, illa kesin çizgilerle ayrılmıl birtakım kampların olduğunu ve bu kişiler tarafından "ya bizdensin ya onlardan" tehdidinin üstü kapalı bir şekilde üzerimize çevrildiğini bir kez daha görmemize neden oluyor. "bre gafil demokrat, yarın bir gün şeriatı getirmeye çalıştıklarında onların karşısında seni koruyacak olan ordudur, o nedenle oraya buraya bomba atanlar çıksa da ordunun içinden, öyle nolursa olsun cezalandırılmalı diye efelenme" uyarılarını okuyabiliyoruz alt-veya üst metinden. lakin böyle düşünmeyen sağduyu sahiplerinin aydınlanması için elinden geleni yapması gereken olaydır bu. başkalarının kampları beni ilgilendirmiyor, benim gözümde güvenlik güçleri asıl bu olayı örtbas ederlerse güvenilirliklerinden kaybedeceklerdir.
hesabın var mı? giriş yap