• (bkz: 1%er)
  • sihirli bir yüzdedir bu. bir kurtulma oranı. diyor ki; "her 100 kişiden 99'u gidiyor, 1'i kurtuluyor." e o halde kesin benim lan o. neden olmayım ki? zaten hep oran bu değil mi? hep o 1 kişi olmaya çalışmıyor muyuz? iş yerinde, okulda, sevdiğimizin kalbinde... öyleyse şimdi niye küçümsüyorlar bu oranı anlamadım. hem benim inandığım değil ama bildiğim tek yüzde, 50 ye 50'dir. ya varsın ya yoksun. yaşıyorsun ya da ölüyorsun. herşey böyle. bu herkes için geçerli. ama rakamları bir yana bırakırsak inandığım bir şey var; ölüm diye bir şey yok.
  • eric cartman'ın ne kadar hasta ruhlu bir psikopat olduğunu gösteren bir başka sp bölümü. 15/12.
  • pil simgesinin yanında göründüğü zaman adamı kahır eden.
  • söz konusu bir şeyin %99'u olduğunda her zaman ne olduğu merak edilen.
  • dünyada herşeyin kesin gözüyle bakılmasına izin vermeyen arkadaş
  • %100'ün, %99'undan gayrısı. pozitif tam sayılı en küçük yüzde.
  • %1'in sahip olduğu %99'dan fazla ise şayet, kontrol malesef ki %1'in elindedir.
  • yüzde bir çoğunluktur. birleşimleri alırsan...
  • antik medeniyetlerden (babil, mısır, sümer, çin, hindistan vb...) günümüze gerçek bilgiye, bilginin asıl kaynağına veya arapların söyleyişiyle 'hakikata' erişenlerin, istatistiki ifade ediliş biçiminin "<=%1" olduğunu düşünüyorum. büyük mimar imhotep'in millattan önce 2780 dolaylarında inşaa hareketi başlattığı 'dev piramitler' ve bilginin nesiller boyu ezoterik kalıtımı o kadar başarılı sürdürülmüştü ki; o zamanlar fibonnaci dizisisinin, pi sayısının, pisagor bağıntısının, trigonometri'nin ve daha bir çok formülün, mısırlı mimarlar tarafından keşfedildiğini ve hatta eserlerin bu formüllerle beraber, grift bazı astronomik konumlara uygun yapıldığını biliyoruz. o günlerden bu yana matematikteki büyük keşiflerin günümüzdeki kompleks bilişim ve mühendislik dallarını yarattığından bahsedebiliriz.

    evet insan medeniyeti ilk piramitlerin inşaasından 4800 sene sonraki zaman içinde, inanılmaz bir teknolojik atılım gerçekleştirdi.. ancak bilgiye, platona'a göre "gerçek bilgi"ye erişebilenlerin oranı limitten öteye geçmedi ve geçmeyecek gibi gözüküyor. insanlığın belki de doğası budur ve sosyal yapının etkisi de zekanın evrimini bir yere kadar etkileyebilmektedir, bu tartışmaya açık bir boşluktur. çünkü sayıları ilk yarattığımız andan beri günümüze dek varolan evrim sürecinde, evrenin tüm belirsizliği ve kaotikliği esnasında bilgisayarları icat ettik ve tüm bu bilgi mirasına buraya aktarmış olduk.

    yani durumu çok kaba bir tanıma indirgersek; geçmişte insanlar piramitlere, dev heykellere, zigguratlara bakarak, nasıl yapıldıklarına akıl sır erdiremeyip, anlamadıkları halde, hayatlarının bir parçası haline getirip bunlarla yaşamışlardır. günümüzde ise uçaklar, uzay araçları bir yana her gün elimize aldığımız ve evlerimize kadar giren 'bilgisayarlar' yani cep telefonları aracılığı ile bütün bu dijital devrimin etkilerini tüm dünya çapında, fakir- zengin, doğulu-batılı-güneyli-kuzeyli neredeyse her yere yayılmış biçimde yaşantımıza soktuğumuz halde; işleyişi bilenlerin oranı, yarı metaforik, yarı gerçek yine %1'i geçmemektedir.

    mısır: (bkz: kemetism) (bkz: iskenderiye kütüphanesi) (bkz: rhind matematik papirüsü)(bkz: moskova matematik papirüsü)
    budizm: (bkz: nirvana) (bkz: satori) (bkz: buda)
    islam: (bkz: ermiş) (bkz: fenafillah) (bkz: harezmi)(bkz: ibn rüşd)(bkz: ibn-i sina)(bkz: farabi)
    grek: (bkz: stoacılık) (bkz: platon) (bkz: sokrates) (bkz: pisagor)(bkz: aristoteles)(bkz: epikür) (bkz: ptolemaios)
    avrupa: (bkz: leonardo da vinci)(bkz: isaac newton) (bkz: ayn rand)(bkz: fredrich nietzsche)(bkz: alan turing) (bkz: gottfried leibniz)(bkz: john von neumann)(bkz: william shockley)(bkz: john bardeen)(bkz: walter brattain)
hesabın var mı? giriş yap