• küçükyalı tren istasyonunu'nun hemen dibinde otururdu bu bayan.

    dedemin kendince eşşek şakası yaptığı bir vakit tanışmıştık kendisiyle. kendince eşşek şakası diyorum çünkü eşşek sakası bile denemezdi buna, kolumu çıkarmıştı herif ne yaptıysa artık...

    gece boyunca ağlamaktan uyuyamadığım için anneanne kişisi korkmuş, beni eve de gönderememiştir. annemlere bir yalan uydurup, orda kalmamı sağlamış, sonrasında da ilk olarak çıkıkçı aramaya başlamıştır...

    ne yazık ki kadıköy'ün ortasında bilinen bir çıkıkçı yoktur. bir tanıdık küçükyalı'daki bir çıkıkçıyı söyler ama artık vakit de altıyol'dan küçükyalıya gidebilmek için çok geçtir.

    sabaha kadar ağlayan ufaklığın zırıltısı eşşek dedenin erken saatlerde evden tüymesine vesile olurken, anneanne bunu sırtına vurduğu gibi söğütlüçeşme'den trene atlar ve küçükyalı'ya yollanır.

    evi bulmak zor olmaz. henüz kahvaltıdadır aile ama bir şey demezler, misafir ufaktır ama acısı bellidir. melek hanım ufaklığı içeri götürür ve kim bilir hangi sebeple, belki kolunun alacağı şekli görmesin diye belki de bak sardık geçti bile diyebilmek için bir parça tuvalet kağıdıyla sarar ve daha ne olduğunu bile anlayamadan kolunu yerine takıverir.

    iki dakika önce zırlaya zırlaya içeri giden ufaklık, biraz sonra sofradaki abiyle birlikte köfte yiyordur. bu anı da ufaklığın çok utandığı, kendisiyle bolca dalga geçilmesine neden olacak anılar hanesine kaydolur.

    daha sonra hafızalardan silinir kaybolur melek hanım. taa ki bir gün bu aklı evvelin spor yapacam diye kendini sakatladığı günlerden birine kadar; kişi ayağını sürüye sürüye göztepe'deki pazartesi pazarının içinden geçerken önüne bir pazarcı atlayıverir: "kardeş, senin o ayağın öyle sarmayla geçmez. küçükyalı'da melek hanım var ona gidiceksin. o ayağının kemiklerini söküp takacak, anca öyle geçer."

    yaa 10 - 15 sene sonra, gene melek hanım işte. köfte hikayesinden o da dalga geçecek diye kendisine gidemediğimi bilse ne derdi acaba?

    edit: allah rahmet eylesin
  • bacagimi koparip elime veriyordu neredeyse zat-i muheterem. ne hikmetse bacagim iyilesti sonrasinda.
    those were the days my friend...
hesabın var mı? giriş yap