• seferber (bkz: naked lunch)
  • 6:45 cevirisi naked lunch.
  • william seward burroughs romanı. bu kitabı yeni bitirdim. bir süredir cebelleşiyordum bitirmek için, şunu söyleyebilirim ki öyle kolay yenilir, yutulur bir kitap değil. yazarın bölük pörçük yerleştirdiği metinler, geleneksel hikaye kurgusuna alışmış bünyemi fena zorladı. her metin farklı bir biçimde başlıyor.birinde hikaye anlatır gibi, birinde tiyatro oyunu sergiler gibi, birinde deneme yazar gibi... mesela bölümlerden biri şöyle başlıyor.

    "ölümcül şişko, hemen yenen yiyenleri kara zaman polisleri tarafından iptal edilen açık yaşam fıskiyelerinin bir milyon biçimi püskürttüğü kent basınç tanklarından geldi."

    bir diğeri de şöyle:

    "o sabah saat 8'de içeri girip bana doğru geldiklerinde,son şansım olduğunu, tek şansım olduğunu biliyordum. ama onlar bilmiyordu. nasıl bilebilirlerdi ki?"

    demem o ki liseden kalma metin çözümlemelerine, yazar burada ne anlatmak istemiş? tarzı kalıplaşmış soru cümlelerine kapalı bu roman. yazarın anlattığı 1950 lerin junk kültürüne, ortamına, beat kuşağına hakim olmayanlar için yazarı anlayabilmek, empati kurabilmek, duygusal ilişkiye girmek zorlu bir süreç. sizden önyargılarınızdan tamamen arınmayı, anlatılanları sadece okuyup geçmek yerine kafa yormayı talep ediyor.

    bu kitabı tekrar okuyacağım, ama bu sefer okumak için değil, hissedebilmek için.
  • okumasi cok zor olan bir kitap. uyusturucu jargonu hâkim ve ben bilmedigim bu jargonla birlikte yazarin da agir, agdali diliyle kitabi okumayi su an birakiyorum. hic de sevmiyorum su yarim kalan kitaplari..
  • dönemin amerika'sına eleştiri niteliğindeki metinler topluluğu. kimse farkında olmadığı için bunun tabii, senfonik bir laf salatası gibi algılayıp "sanat" diyorlar.
hesabın var mı? giriş yap