çağımız

• çağımız insanı birine ya çok dindar ya da çok imansız gözüyle bakıyor. bunun içindir ki görülen tipler ya din hakkında ahkam keser ya da dine küfreder.insanlar insanlara taraf seçmeyi zorunlu kılıyor.
• güven, dağ benzetmesinin belki de en yakışanı. nedir kimdir diye düşünüyorum da güvenin gsi kalmamış onu görüyorum. kendime güveniyorum bu konuda kimseye güvenmeyeceğim, belki de güvenmiyorum. nasıl bi his bu aldatılmak. iliklerime kadar güvensizlik işliyor şu sıralar. bir sonraki adımımı atabilir miyim diye ayağımdan şüphe ediyorum. insan ayağından şüphe eder mi. eder
• "çağımız aşırı ölçüde bilinçli bir çağ. çok biliyoruz, çok az duyuyoruz. (...) modern sanat kuramları gerçek resimlerin yapılmasını kökten önlemektedir. ancak birtakım açıklamalar, resim konusunda eleştirisel çıkışlar, düşünceye sığmaz yadsımalar edinirsiniz." d. h. lawrence - anka kuşu
• en büyük sorunu, empati yoksunluğu.
• bir sorunun paragrafı
  
  "eskiden sütçümüz, yoğurtçumuz, sebzecimiz vardı. onlarla merhabalaşırdık. hijyenin ve kalitenin belgesi işte bu merhaba idi. hâl hatır sorduğumuz, hangi zeytinden hoşlandığımızı bilen, iyi peynirden bizi haberdar eden bakkalımız vardı. şimdi potansiyel tehlike olarak görüldüğümüz için üstümüz arandıktan sonra girebildiğimiz büyük alışveriş merkezlerindeki süper marketlerde satilan on binlerce ürünün arasında bir seçim yapamamanın sıkıntısını yaşıyor, "merhabasız" alışveriş yapıyoruz. hiper, süper ve mega gibi sıfatların kullanıldığı , isimleri yabancı olan marketlere ne kadar sık giderseniz gidin, güvenlik görevlisi, bölüm sorum luları ya da kasiyerlerle sohbet edemezsiniz. market arabalarıdır orada size en tanıdık gelen."
• içinde bulunduğumuz çağ bayağılık ve barbarlık çağı. yutkunamama çağı. zaten kötülüklerin de büsbütün egemen olduğu namussuz bir çağ bu.
• karaktersizlik çağına hoşgeldiniz...