• esnek çalışma tiplerinden biridir. çağrı üzerine çalışma, önceden yapılmış hizmet akdi gereğince, işçinin işveren tarafından çağrıldığında işyerine gelerek çalışmasıdır. bu çalışma özellikle almanya’da yaygın olan bir çalışma türüdür ve alman istihdamı teşvik kanunu'nda konuyla ilgili ayrıntılı düzenlemeler bulunmaktadır. 1984 yılı itibariyle almanya’da kısmi süreli çalışanların %10’u çağrı üzerine çalışmaktadırlar. bu tip çalışma, iki şekilde düzenlenmektedir. ilki, işçiyle işverenin çalışılacak süreyi anlaşarak birlikte belirlemeleri, ikincisi ise çalışılacak sürenin tek taraflı olarak işverene bağlı olmasıdır. ancak bu yöntemde, işçinin ne kadar çalışacağının belirsiz olması, sorun yaratabilmektedir. almanya’da istihdamı teşvik kanunu'nda bu gibi durumlarda işçinin çalışma süresi haftalık 10 saat olarak belirlenmiş, işveren işçiyi çağırmamış ve çalıştırmamış olsa da işçinin 10 saat çalışmış kabul edilmesi ve ücretini alması hükme bağlanmıştır. bu konuyla ilgili ortaya çıkabilecek bir sorun da, işveren çağırdığında işçinin çalışabilecek durumda olup olmamasıdır, aynı kanun bu konuda işverene çağırmadan 4 gün önce işçiye haber verme sorumluluğunu vermiştir. bunların yanında işçinin her seferinde en az ne kadar çalışacağı ile ilgili bir düzenleme de, taraflar arasındaki sözleşmede aksine bir hüküm yoksa işçinin her seferinde en az 3 saat çalışmasını öngörmekte, ve yarım saat ya da bir saatlik çalışma için işyerine gelme külfetini engellemeye çalışmaktadır.
  • çağrı üzerine çalışmaya dayalı kısmi süreli bir iş sözleşmesidir. yazılı sözleşme ile işçinin yapmayı üstlendiği işle ilgili olarak kendisine ihtiyaç duyulması halinde iş görme ediminin yerine getirileceğinin kararlaştırıldığı iş ilişkisidir. hafta, ay veya yıl gibi bir zaman dilimi içinde işçinin ne kadar süreyle çalışacağını taraflar belirlemedikleri takdirde, haftalık çalışma süresi yirmi saat kararlaştırılmış sayılır. bu yirmi saatlik süre, tamamlayıcı bir hukuku kuralı olarak kabul edildiği için taraflar, yapacakları sözleşmede, yirmi saatin üzerinde bir çalışma süresi kararlaştırabilecekleri gibi, yirmi saatin altında da, örneğin, onbeş veya on saatlik haftalık çalışma süresi de kararlaştırabilirler.
    çağrı üzerine çalıştırılmak için belirlenen sürede işçi çalıştırılsın veya çalıştırılmasın ücrete hak kazanır.
    işçiden iş görme borcunu yerine getirmesini çağrı yoluyla talep hakkına sahip olan işveren, bu çağrıyı, aksi kararlaştırılmadıkça, işçinin çalışacağı zamandan en az dört gün önce yapmak zorundadır. işçi, süreye uygun çağrı üzerine iş görme edimini yerine getirmekle yükümlüdür. işveren, sözleşmede günlük çalışma süresi kararlaştırılmamış ise, her çağrıda işçiyi günde en az dört saat (kesintisiz) çalıştırmak zorundadır. bu zorunluluğun amacı, işçinin uzun bir yol gelerek çok kısa bir fiili çalışma yapmak suretiyle serbest zamanının bölünmesini engellemektir. çağrı üzerine çalışmada işçi göreceği işin çıkmasından işverenin çağrısı ile haberdar olacağından, işverenin kısa bir süre içinde işçiyi çağırması, özellikle işçi başka bir işverene bağlı olarak da çalışıyorsa, önemli sorunlar yaratabilir. işte bu nedenle, yasa işçinin işe çağrılmasının, sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça, en az dört gün önceden yapılmasını öngörmüştür. işçi, süreye uygun çağrı üzerine iş görme yükümlülüğünü yerine getirmek zorundadır.
    çağrı üzerine çalışmalarda işçinin çalıştığı gün ulusal bayram ve genel tatil günlerine rastlarsa ve bu günlerde de işçi işyerinde çalışırsa işçiye iş sözleşmesine göre hak etmiş olduğu ücreti bir kat fazlasıyla ödenir. işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışmamışsa, bu günler için herhangi bir ücrete de hak kazanamaz.
    bu tür çalışma işverene, esnek çalışma saatleri uygulama ve işletmenin talep değişikliklerine uyum avantajı sağlar. ayrıca ekonomik durgunluk dönemlerinde talebin ve üretimin azalması halinde çalışma süreleri azaltılarak, işçilerin iten çıkarılması önlenebilir. yine bu tür çalışma, işçinin işe odaklanmasını ve verimini artırır. günlük onbir saat çalışan bir işçi ile dört saat çalışan bir işçinin motivasyonu bir tutulamaz.
    işçinin, sgk hesaplamalarında geldiği her iş günü ayrı ayrı toplanarak dikkate alınmalıdır. işçinin sigortalı aylık çalışma gün sayısı, bir ay içindeki çalışma saatinin yedibuçuk saate bölümüyle ortaya çıkan gün kadardır. sgk’ya sunulan dört aylık dönem bordrolarına çağrı üzerine çalışma şartlarının belirlendiği işçi ile yapılan iş sözleşmesinin eklenmesi zorunludur. bu sözleşmenin bir kere verilmesi yeterlidir, her defasında sgk tarafından istenmeyecektir. ayrıca, her ne kadar sgk yetkilileri bu sözleşmenin noterden tasdikli olması zorunludur dese de böyle bir zorunluluk yoktur.
    bu kapsamdaki çalışanların yıllık izin hesaplamaları ile kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı hesaplamaları diğer çalışanlardan farklı olarak hesaplanmaktadır. hesaplamalar işe giriş ve çıkış tarihleri arasındaki kalan gün üzerinden değil de fiili olarak çalıştırılan gün esas alınarak yapılmalıdır.
hesabın var mı? giriş yap