• kadını, evinde oturup en az 3 çocuk yapması gereken bir kuluçka makinesi olarak gören zihniyetin iktidarı döneminde ortaya çıkması şaşırtmayan durum.

    (bkz: hayaldi gerçek oldu)
  • bu satırları okuyan ekşi sözlük yazarlarının ortalama yaşlarının 20 - 25 dilimine düştüğünü bilerek hakkında bir takım tespitler yapmak istediğim istatistiklerdir. (yaş konusuna nereden girdin oric demeyin ileride anlatacağım)

    öncelikle "islam kadına en az 3 çocuk yaptırıp eve kapatıyor, sosyal hayattan uzaklaştırıyor" deniyor.

    evet, şu anda toplumda öyle bir algı oluşturulmaya çalışılıyor çünkü türkiye'nin nüfus ve demografik geleceği hakkında akp'den başka fikir beyan eden parti yok. ben pozitif bilime inanan insanların daha çok destek verdiği chp'den böyle bir çalışma beklerdim. bakın bir takım tespitler var türkiye'nin nüfus artışı hakkında

    (bkz: en az 3 çocuk doğurun/@oric)

    eğer özet geç ... diyorsanız, özetle türkiye'nin veya her hangi bir ülkenin [caps]mevcut nüfusunu genç / yaşlı piramidini çok da bozmadan[/caps] koruyabilmesi için her ailenin ortalama 2,4 çocuk sahibi olması gerekiyor. bu bilimsel ve sosyolojik bir gerçek. türkiye'nin nüfus artış hızı bu ortalamanın altına inmiş durumda ve düşmeye devam ediyor. bu da şu demek, siz değerli sözlük yazarları ve okurları emeklilik yaşınıza geldiğinizde bugün 3 çalışan 1 emekliyi (sayın ombundsmanda bugün o gruptadır) finanse ederken, 2040-2050 arası bu oran 2 çalışana 1 emekli olacak, bunun da 2 etkisi var

    (1) devletin sosyal güvenlik sisteminin finansmanı bugünkünden de zor olacak, muhtemelen iflasın eşiğine gelecek, emeklilik yaşı belki de 70'in üstüne çıkacak
    (2) istihdam tarafında, işsizlik tarafında azalma bekliyorsunuz değil mi ? hayır tam tersine çok kalifiye veya hiç kalifikasyonluk istemeyen meslek gruplarında (profesörlük ve çöpçülük diyebiliriz) istihdam yaratacak insan gücü bulamıyacağız ve yurtdışından ithal işçi getireceğiz

    bu 1 ve 2 numaralı senaryolar bugün avrupa'nın bizzat yaşadığı sorunlardır. 30 sene sonrasını planlıyorsak ki planlamalıyız, bu ülke bizden gelecek nesiller için emanettir, bu politikaların "islamci, şucu, bucu" denmeden tartışılması lazım.

    peki bu ortalama 2.4 çocuk nasıl olacak ? eğer kırsal ağırlıklı bir nüfus devam etseydi, köylerde ve kasabalardaki 6-7 çocuklu aileler biz kentli nüfusun 0,1 çocuklu ailelerini takviye etmeye devam edecekti ama türkiye'de kırsal nüfus hızla azalıyor, ileride şehirde yaşayan kadınlar daha da fazla olacak, şehir yaşamında birilerinin 3 ve üzeri çocuk sahibi olmalarına devam etmemiz gerekiyor. bu durumda da çalışan kadın nüfus, çalışan annelerin giderek arttığı bir topluma doğru gidiyoruz. bir aile için, o ailenin annesi için bir tarafta 3 çocuk, bir tarafta kariyer kolay işler değil. sosyal devletler bu ikilemi hem çocuk başına teşvik vererek, hem de kreş, daha erkene çekilen ilköğretim yaşı gibi yöntemlerle kısaltmışlar. türkiye'nin yoğunlaşması gereken mesele daha az çocuk sahibi olmak değil, sahip olunan çocukların kadına daha az yük getirecek şekilde hem finansmanı hem de eğitimi konularıdır. mevcut iktidar ve sonrasında gelecek iktidarlardan benim şahsen duymak istediğim bu sorunları nasıl çözecekleridir, gerisi fasa fiso.

    2006 - 2008 'de çalışan kadının payının azalması konusunda da 2 cümle söylemem gerekirse : çevremizde yoğun ve yaygın şekilde kadınların işten çıkartılıp yerlerine erkeklerin istihdam edildiğine yönelik somut gözlemler var mı ? diğer bir sorulacak soru da 2006 yılında işsiz erkek nüfusunun % kaç olduğu. bu iki sorunun yine kaynak tuik istatisklerine göre cevabı şu noktaya bizi götürüyor. 2006 - 2008 arasında özellikle tarım dışı istihdam, sanayii sektöründe yoğun bir işçi alımı var, tabiri caizse erkek işçi çalışan sektörler ekonomik krizde çıkarttıkları işçileri geri almışlar, tekstil gibi kadın emeğinin yoğun olduğu sektörler ise aynı ivmeyi yakalamamış. sonuç olarak çalışan kadın sayısının artmaması kadar çalışan erkek nüfusun hızlı artışı bu oransal değişikliğe sebep olmuş
  • 80 yılda kazanılan haklarından, erkek dininin kurallarına uymak için 8 yılda vazgeçtiler. en kutsal hazineleri olan namuslarının gözetimi altında, evlerinde çocuk büyüten, masanın üzerine bırakılacak 3 5 lirayı gözleyen, saçlarının bir teli bile gözükmesin diye uğraş verilen, sevişmek istemediğinde de dayak yiyen kadınların, artmasıyla azalan oran.
    çalışırsan para kazanırsın, para kazanırsan muhtaç olmazsın, muhtaç olmazsan, altına sığınacak kanat aramazsın. kendi ayakların üzerinde duruyorsan, erkeğini de kıyafetini de sen seçersin. erkek dini kadının güçlü olmasını istemez. kadının seçmesini istemez. hep erkeğin en tatmin olacağı düzene göre kuralları koyar. erkek karşılaştırılmak istemez. erkek dininin kurallaryla yoğrulan erkek, senin altına 4x4 jip'te çekse de, istediği zaman gözünün ortasına yumruğu çakma hakkını kendisinde görür. dönüpte gık dersen diğer haklarını da kullanır. en sosyal ilişkinin yan komşuya gitmek olduğu evinde, erkek dinine uygun, baskılanmış kız, kışkırtılmış erkek çocukları yetiştirirsin. bu devran sürer gider. erkekler hep mutlu, kadının ayakları altında cennet ödülleri.
  • bakanlar kurulunda bir tek bakanın eşi çalışıyor. statüko evde otur demişmiş. özel sektörün tamamının, boyunlarıyla birlikte önlerinde eğildikleri bakanların, hiç birinin eşi çalışma arzusu dahi duymazken, ya da izin verilmezken. yeşil sermaye bile kendinden olan kadın çalışanlardan yeterince bulamazken. yarın türbanı her yerde serbest bıraksan çalışan kadın sayısını artacağını mı sanıyorsun. türban serbestliği geldiğinde çalışan kadın sayısı artacağına çok daha azalacaktır. türbana hapsettiği kadınını, o erkelerin dışarıya salacağını nereden çıkarıyorsun. bilmediğimiz yeni bir islami düşünce mi çıktı ortayada biz kaçırdık.
  • herhalde 3 çocuk projesine transfer olmuşlardır
  • matematik, mantık ve utanma bilmeyen dinciler hala "statüko, bik bik bik" diye üste çıkmaya çalışıyor. yahu bu azalmanın kamudaki türban yasağıyla ne alakası var? kamuda çalışacak başı açık kalmadı mı, o kadar mı muhafazakarlık arttı herkes türbana girdi? hem elimizde kamudaki kadın oranıyla ilgili bir bilgi yok. kamudaki kadın sayısında tüm türkiye'nin oranını bu kadar düşürecek bir azalma olması imkansız. olan azalmanında hangi statükünun suçu olduğu belli. bütün kadrolar badem bıyıklı doluyken hala ergenekoncu statüko kadınları sokmuyor işe demek beyinsizliktir.

    kadın sayısı en çok sivilde yani türbanın yasak olmadığı yerde azalıyor. evet muhafazakarlaşma arttıkça kadınlar daha çok kapanıyor ve kocaları (her boku attığınız statüko değil) kadınların çalışmasına izin vermiyor. sadece kocaları da suçlu değil, yeşil sermeye de türbanlıları kendi işlerinde istemiyor. örneğin medipol abuk cemaatlerden birinin. ilk açıldığında kadınların çoğu türbanlıydı şimdi sadece hademeler türbanlı. işte dinci ahlaksızlığı buradan geliyor. "türbanlı kızlarımızı okutmuyorlar" diye bağırıp mezun olduklarında onların çalışmalarına izin vermiyorsunuz, izin alan çıksa bile iş vermiyorsunuz.

    bu arada kadınlar günündeydi sanırım, kadın örgütleri tayyip'i türk kadını evinin süsüdür, kadınlar iş aradığı için işsizlik yüksek, en az 3 çocuk doğurun gibi beyanatlar yüzünden eleştirip, "akp kadınların evde oturup sadece annelik yapmasını istiyor" dediğinde tayyip çıkıp "ben kadınlarımız anne olsun dedim diye beni eleştiriyorlar, annelerimizi hor görüyorlar ben bütün annelerin ellerinden öpüyorum, annelik kutsaldır" gibi bilindik demagojilerinden birini yapmıştı. tabi imam böyle yaparsa cemaati de çıkar "statükocular kadınlarımızı çalıştırtmıyor" diye saçmalar, doğal yani.
  • sinirime feci dokunan oran. özellikle sakarya gibi küçük yerleri baza alıyorum. ne meraklı yahu bu türk kadınları evinde oturmaya. tek gayeleri kocalarının hizmetini görmek ve çocuk yetiştirmek. birine kapağı atarlar. söz ,nişan, evlilik ritüellerinden sonra bu durumu gelin gezmeleri ,altın günleri izler. geri kalan vakitlerini evlerinde hunharca temizlik yaparak geçirirler. sonra o alınan kilolar. nasıl nefret ediyorum bilemezsiniz. o yemekleri kendi yememiş gibi heryerde kilo muhabbeti açarlar. bi iki yılı böle boş beleş hiçbir işe yaramadan geçirirler. sonra çocuk olur ve çocukla ilgili sorunlar. muhabbetleri çocuklarının nekadar zeki olduğu ,konuşmayı bilmem kaç aylıkken öğrendikleri üzerine yön değiştirir. kendi hiçliklerini,başarısızlıklarını çocuklarıyla kamufle etmek isterler.

    velhasıl sene olmuş 2011 kadının iş hayatına daha çok gireceğine bu hayattan uzaklaşması trajik. kadınlarımız bi işe yarasınlar. biraz erkeğin omzundaki yükü alsınlar. oturup göt büyütmesinler falan.
  • yan gelip yatan kadın oranındaki artışı göstermesi açısından düşündürücüdür.
hesabın var mı? giriş yap