• işçi ile işverenin enseye tokat döte parmak takıldığı, iş çıkışı birlikte north shield'e gittikleri, ardından iki el bowling attıkları barış şekli. tarihte en güzel örneği the flintstones'da yaşanmıştır.
  • iş barışı olarak da adlandırılır. türkiye'de özellikle seksen sonrası dönemde çokça adı geçen bir kavramdı çalışma barışı. işçilerin hali hazırdaki durumlarından şikayetçi olmamalarını sağlayacak bir araç olarak kullanılır. seksen sonrasında hatta doksanlarda da işçilerin işverenin uygun görmediği ücret artışı, örgütlenme ve hak talepleri çalışma barışını bozucu faaliyetler olarak görüldü. favori söylem de arıza çıkaranları, ki bunlar genelde işçiler olur, karışıklık çıkarmak ve seksen öncesinin anarşizm ortamına dönmek istemekle suçlamaktı. böylece bir taraftan kapitalist çıkarlar korunurken bir taraftan da seksen darbesi hem siyasi hem de ekonomik açıdan meşrulaştırılıyordu.
  • bir nevi toplum içerisindeki halk-devlet veya ordu arasında yaratılmaya çalışılan ilişkiye benzetiyorum bunu.

    genel olarak, sınıfsal çatışmanın işveren nezdinde üzerinin örtülmesini sağlayan ve çalışan sınıfın haklarının şirket haklarına evrilmesiyle çıkarın her zamanki gibi işveren tarafına kaymasına yol açan bir ilişkiler bütününden meydana gelmektedir.

    bu güzel barış ortamının sağladığı sevgi dolu işçi-patron aşkında, işçi kesiminin başlıca sloganlarından bazıları da şöyle bir şeyler oluyormuş: "şirket biziz", "etkili çalışalım, etkili olalım", "daha fazla değişelim". http://www.iscimucadelesi.net/…/sekiz/esnek8.htm#13
  • alt sınıfları yoksullaştıran krizin müsebbibinin "tüketmeyen" alt sınıflar olduğu bilincini endoktrine etmekle mükellef kriz varsa çare de var kampanyasının bugün otobüste giderken bir billboard'da gözüme takılan harika afişinde resmedilendir;
    http://www.uretenturkiyeplatformu.org.tr/… inan.jpg

    (bkz: mutlu et kendini)
  • gönüllü tecavüz gibi birşey sanırım.
  • türkiye'de işçi emekçinin çatır çatır ezilmesi ve sesini çıkarmaması yolu ile sağlanır.
  • aslında "çalışma huzuru" olarak adlandırılması gereken kavram.

    huzur ve barış ingilizce'de aynı kelimeye denk geliyor. nedense çevrilirken barış tercih edilmiş ve öyle kabul görmüş.

    kimse de dememiş ki çalışmak ve barış ne alaka. mantıken huzur olması gerekir.
  • sınıflar veya yakalar arasında belirgin bir fark olmasını öngören fakat bu belirginliğin sınırını, alttaki isyan etmeyecek, üstteki de kaçmayacak bir dengede tutmaya çalışan kavram. tabi zamana ve sisteme göre bu farklar da sınırlar da değişebilir. bugün için "çaycı aç kalmasın ama benden de çok almasın" seviyesi toplumsal huzuru koruyor gibi duruyor.
hesabın var mı? giriş yap