çekişmek
-
orta anadolu'da mahalle kadınlarının ağız kavgası. metropollerde de çoğu kenar mahalle dilberinin alameti farikasıdır. karşı taraf kendileri ile çekişmeye tenezzül etmese de kendilerinin çekiştiklerini varsaydıkları kişilerin başlarına bir iş geldiğinde içten bir "oh olsun" derler. içlerinin yağları erir.
(bkz: kenar mahalle dilberi/@kanzuk) -
susurluk çevresinde birinin diğerini azarlaması, ona kızması anlamında da kullanılan fiilin mastar hali. *
-
kavga etmek..
-
ağız dalaşı. karşılıklı çektikleri birbirinin dilleri olsa gerek. bazen 'çekiş etmek' diye ayrıntılı betimlenir. bir inceliği de, kızmak, kızıp bağırmak/bağırıp çağırmak, söylenmek de çekişmek sözcüğüyle karşılanabilir. ("oraya vardım, bir çekiştim, bir çekiştim; sonra döndüm geldim, horsamı almıştım.") buradaki işteşliği hararetin fazlalığı, kendi söyleyip kendi dinlemek, kendi kendiyle tartışmak gibi olan tarafı sağlıyor. ya da, birey, özünde işteş olan eylemi, söylenme bağırış sırasında ötekini duymadığından ve dinlemediğinden pratikte yalın fiil halinde yaşamasını söze döküyor veya titremiyle hissettiriyor.
"ulan karı, ben senin ağzını yırtarım. dilini ensenden çekerim!*"
çekişmek kakışma/kakışmak ile aynı yere ve sonuca gider. horsasını alamayan, duygusu veya tepkisi içinde patlayan kişi sıdalaz olur,
(bkz: çekiş), çekişme/@ibisile
(bkz: can çekişmek)
(bkz: sıdalaz olmak)
(bkz: kavga), gavara, kavga etmek
(bkz: çengiremek)
(bkz: dırtışmak), dığdalaşmak, didişmek
(bkz: çenteleşmek) -
üstün gelmek için karşılıklı çabalamak, rekabet etmek.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap