• dogu ve guneyde istanbul ilinin catalca ve silivri ilceleri ile guneybatida tekirdag'in corlu ilcesi, batida kirklareli'nin luleburgaz ve kuzeyde tekirdag'in saray ilceleri ile cevrili olan ilce. bagli bulundugu ilin alan bakimindan en kucuk ilcesidir.
  • ayrica cerkezkoy devletin sanayi yapilasmasi icin vakti zamaninda tesvik kredileri vererek cazibesini arttirmaya calistigi bir bolgedir. nitekim basarilida olunmustur, merkezin hemen yakinindaki cerkezkoy organize sanayi bolgesinde zibil gibi fabrika vardir, isbu nedenle sabahlari cerkezkoy yollarinda gorulebilecek isci servis otobuslerinin sayisi dumur yaratir.
  • cogunlukla, karin tokluguna calisan insanlari icinde barindiran kimilerinin istanbulun ilcesi zannettigi bir garip trakya mekani
  • eskiden çok güzel olan, şimdi kentleşmeye çalışan, dağınık yerleşimin olduğu, tekirdağ'a bağlı olduğu halde merkez olarak istanbul'a daha yakın olan, kıyıköy ve saray'a giderken içinden geçebileceğiniz küçük ilçe.
  • 1800'lerde "türbedere" adıyla kurulan, daha sonra ruslarla yaşanan yoğun savaşlardan kaçan geneli çerkez olan kafkasyalı göçmenlerin yerleştirildiği tekirdağ ilçesi. ismini buradan alır, ama artık çerkez merkez kalmamıştır. 2000 nüfusu 47 bindir. 40 yıl kadar önce kurulan organize sanayi bölgesinin etkisiyle bugünlerde en sanayileşmiş durumdaki trakya kasabalarından biridir.
  • cocuklugumu gecirdigim sempatik bir ilce,kopmak mumkun degildir...
  • sözlüğün güzel bir özelliği olarak bizi etkileyen, hakkında bilgi sahibi olduğumuz şeyleri diğer insanlarla paylaşma arzusunun bir yansıması da yaşadığımız, hayatımıza bir şekilde giren yerler, şeyler hakkında bir şeyler karalamak sanırım. bildiklerini paylaşmak isteyen bir yazarın ilk yapacağı şeylerden birisi de herhalde yaşadığı yerle ilgili bir şeyler yazmaktır. benimde yazacağımı iç tahmin etmememe rağmen çerkezköy üzerine bir şeyler karalama sebebim bu olsa gerek.

    çerkezköyle ilgili datalar hayatıma 8-10 sene önce üniversitedeyken "abi çerkezköyde çok fabrika varmış hiç bir iş bulamazsak gider orada çalışırız ha ha ha" şeklinde geyiklerin konu maymunu olmasıyla girdi. istanbula tekirdağdan daha yakın olmasına rağmen nüfusa kaydını tekirdağın bir ilçesi olarak yaptıran çerkezköyün kabaca 50-70 bin kişi arası bir nüfusu var. kişi başına düşen fabrika sayısı ise sanırım türkiyenin en yüksek rakamları arasında üstelik bu fabrikalar öyle fasa fiso yerler olmayıp arçelik, profilo, eczacıbaşı, yünsa, volkswagen elektrik, bosch-siemens, aksu, gümüşsuyu ve daha kimbilir neler neler kıvamında iri firmalar. fakat tüm bu fabrika bolluğuna rağmen çerkezköy adını hakkeder bir şekilde bir köy irisi olmak konusunda ısrarcı malesef. ve var olan tüm bu insan kalabalığına rağmen çerkezköy varolan tek sinemasını batırabilecek kadar başarılı bir sosyal hayat başarısızlığına sahip. var olan evsizlik problemine bir çözüm olarak pek çok büyük fabrika lojman müessesini geliştirmiş ve en son olarak şehre çerkezköy emlak konutları ile uydukent kavramı kazandırılmış pekte güzel olmuş. 2-3 sene öncesine kadar çok ucuz kiralara (50-100 mly civarı) sahip olan bu çerkezköy emlak konutları son dönemde canlanan ekonomi ve açılan yeni fabrikalar yüzünden bozulan arz talep dengesi sonucu istanbul kıvamında kiralara(300-400 mly) ulaşmayı başarmış. sunmuş olduğu şanlıurfa iskender salonu, meşhur tekirdağ köftecisi, terran internet cafe, şok market ve çerkezköyün efsanevi dükkanı big m alışveriş merkezi ile bir yaşama keyfi merkezine dönüşmüş durumda. (yeteri kadar yerleşip yeterli boş vakte ulaşınca hepsi ayrıntılı olarak incelenecek)

    çerkezköye dönecek olursak klasik atatürk heykelli bir meydanı meydanda büyük bir camisi, çeşitli yeme içme mekanları ile (tabi ki hepsi kebapçı veya 3 kap yemek 2 milyon türevleri) normal bir kasaba irisi izlenimi verirken bilimum banka şubesi ve istanbulda bile görmediğim çokluk ve çeşitteki kargo şirketleriyle farklı bir yer olduğunu hissettiriyor. (sayabildiğim kadarıyla 12 kargo şirketi var dar bir alanda ha niye saydın derseniz çerkezköyün yıpratıcı gece hayatından bir kaçıştı benimkisi) tüm bu zenginliğe rağmen şehirde sadece bir adet kitapçı-kırtasiyeci karışımı bir yer olması kitapsever bir bünye olan beni ziyadesiyle üzdü. fakat şehrin anlamsızca modern cam belediye binasını ve her gün sabahın köründe itfaiye tarafından yıkanan sokaklarını sizlerle paylaşmazsam çerkezköy hakkında herşeyi anlatmamış olurum.

    ayrıca neye benzediği hakkında bir fikrim olmasa da belediyenin yanında bir halk kütüphanesi olması şehir (köy??) hakkında olumsuz olmamı engelliyor sanırım. ayrıca bölgede büyücek bir askeri birlik konuşlanmış olduğundan geceleri gönül huzuruyla uyumak mümkün. çoğu 3 vardiya çalışan fabrikalar ve belediyenin azimli yol çalışmaları sebebiyle bu köyümtrak yerde bile trafiğin tıkanması büyükşehir özlemi çeken bünyelere tatlı(?) trafik hatıralarını hatırlatabiliyor. denize uzak olması sebebiyle gündüz istanbul'a benzer iklim şartları yaşansa bile akşam ve sabahın körü türevi saatlerde bir taraflarınızın donması çok olası bu sevimli beldemizde aman dikkat.

    devam etmek üzere şimdilik ara veriyoruz ama çerkezköy tabi ki bitmedi devamı çok yakında...
  • nasıl gidilir(tabi gitmek isteyene) adlı bölümüzle yeniden beraberiz dostlar. çerkezköye istanbuldan ulaşmak için otogardan kalkan çerkezköy otobüslerini kullanmak olası. bu otobüsler kabaca yarım saatte bir kalkıyor ve sabahın köründen gece 9-10 civarlarına kadar çalışıyorlar. biletleri pek çok minik yazıhanenin toplanmış olduğu yerlerden 8 milyon lira karşılığ temin etmek olası. truva seyahat tabelalarını takip etmek pek çok kolaylık sağlıyor. araba ile ise otoyoldan çerkezköy tabelalarını takip ederek arabanızın hızıyla orantılı olarak 1-2 saat içinde(100 km civarı) çerkezköye ulaşmak mümkün. karayoluna bir diğer alternatif ise demiryolu istanbuldan 8,30, 15,50 ve 18,00'da kalkan ve numarasız kapan oturur türevi trenlerle 2-2.5 saat arası bir sürede çerkezköye rahat sıcak konforlu bir yolculuk yapmakta olası(ben şirket servisini kullansamda tren her zaman favorim güzel manzaralar tatlı bir sallantı rahat koltuklar) özel ilgi alanıma girdiğinden izmire ulaşım yöntemi olarak tek alternatif olan truva turizmi tavsiye etmek zorundayım malesef çanakkale üzerinden 10 saatlik aktarmasız bir yolculuk(eziyet) sunuyor. istanbuldan yapılan yolculuk normal hava ve yol koşullarında 1 saat 15 dakika sürüyor. fakat kışın hava koşullarının bölgede pek normal olmadığı datası da tarafımıza ulaştı (diz boyu kar ve - 20 derecelerden bahsediliyor gerçi şu ana kadar sabahları ve geceleri üşümek dışında sorun yaşamamış olsak bile) şehir içi ulaşım ise dolmuşlarla sağlanıyor taksi ise oldukça kazık zaten hemen her yere (çerkezköy emlak konutları hariç) yürüyerek ulaşmak mümkün.

    devamı ve daha fazlası, ve ince ayrıntılar çok yakında...

    (bkz: okay otel) (bkz: big m alışveriş merkezi) (bkz: yünsa) (bkz: çerkezköy emlak kontları)
  • 3. zırhlı tugay'ın bulunduğu mekan. neredeyse her sabah kırağı oluşmaktadır. gökyüzü fotoğrafları çekmek isteyenler icin her gün güzel kareler yakalanabilecek manzaraları mevcuttur.
  • trakya da olupta trakyadaymış gibi olmayan yer. sanayi bölgesine dönüşmesi yüzünden olsa gerek.
hesabın var mı? giriş yap