• bir hareketi kısa sürede yapma yetisi. 100 metreyi 10 saniyede koşan iki atletten birisi 40 adım atarken diğeri 50 adım atıyorsa 50 adım atan sporcu daha çeviktir, çünkü adım atma frekansı yüksektir.

    sporcunun çevik olması her zaman avantaj sağlamaz ona. yine 100 metre'den bahsedersek bir sporcunun 50 adım atması demek 50 kez yere temas etmesi ve 50 kez güç uygulaması ve zaman kaybetmesi demektir. oysa sprinter değil de futbolcu olsa bu iki kişi, daha çok adım atan daha başarılı işler yapardı.

    hızla karıştırılır ama hızlı olmayan biri çevik olabilir. dahası şudur ki kısa boylu sporcular daha çeviktir. çünkü bir adımını uzun boylu sporcuya göre daha hızlı atar. yine de bunu genellemek çok doğru değil çünkü bir boksör için de adım değil, yumruk baz alınmalı.
  • günlerden bir gün bir başka kötü niyetli arkadaşıyla birlikte kaşlı ahmet bir kadın kaldırmışlar*, almış elmalı'ya götürmüşler, kadın satacaklar*. kadın alacak* bir adam bulmuşlar. önceden müşteri ayarlanıyor mu bilmiyorum. adamdan biraz para ve bir çift öküzü alarak kadını devrediyorlar. alıcı adam uyanık, kadın ise biraz saralı veya şapşal biriymiş. adam satıcılar aykırlamazdan* önce kadını denemek istemiş, 'şuna bir sofra kurdurun,' demiş. tamam, ona da tamam, kur kız bir sofra diye kadını işe sürüyorlar. kadın tam işi bitirirken birden nöbete tutulmuş, titremiş, düşmüş. iş boka saracak*, uyanık adam uyanacak, trampayı bozacak. kaşlı ahmet hemen devreye girmiş, 'şeviklikten, şeviklikten!' diye açıklayıvermiş. zaten sara nöbeti kısa süren bir şey, ağzı köpürdü mü köpürmedi mi. şeviklik dediği ise heyecan ile çeviklik karışımı bir davranış özelliği. sevinçle aceleden kendini kaybetti, düştü gibi açıklamış oluyor. neyse, adam dalgaya uyanmamış, onlar öküzü almış çıkmışlar. sonra öküzceğizi de seki'de birine satıp tamamen likide dönmüşler*. (bkz: kaşlı/@ibisile)
  • çevik olmak ne demek?

    cumartesi günü evden dışarı çıkamıyorsun ve tam karşısında yıkım firması boşatılmış evleri tak tak kırıyor. belediyeyi arıyorsun, acaba adamların ruhsatı var mı? çalışma saatleri nedir diye, telefondaki görevli bilgileri aldığını ve bize geri dönüleceğini söylüyor. bekliyorsun ama gelen giden, telefon açan yok. yıkım süreci, ses ve toz tüm hızıyla devam ediyor. haftasonun rezil oldu.

    belediye görevlisi sizi pazartesi akşamüstü arıyor, hayırdır sıkıntı nedir diyor, sonra aa o mahalleye ben bakmıyorum arkadaşlar bakıyor diyor ve kapatıyor. adama diyorum ki ama tüm haftasonumuz rezil oldu (state) ne olacak? kusura bakmayın diyor ve kapatıyor.

    çevik olmak, o durumdayken yani haftasonu bize dönebilen belediye olurdu. süreçleri hantal olunca müşterinin içinde olan durum geçtik sonra tepki verebiliyor. anı yakalayamıyor. ama olaya belediye açısından bakıldığın durumlar gayet güzel çünkü müşteri telefon açtı ve ve müşteriye geri dönüldü. dostlar alışverişte gördü sonuçta değil mi?

    durumlar geçişkendir, bir durumda bir duruma hızlı bir şekilde geçebilirsin. organizasyonlar müşterilerin durumu bir sonraki hale geçmeden, anı yakalayarak cevap verebilmelidir. durumlar değiştikten sonra beni arasan ne olur aramasan ne olur. benim haftasonum rezil olduktan sonra.

    bu yine basit bir hikaye, önemli hastalıkların teşhisi için ilgili kurumun çevik hareket etmesi hayat kurtabilir. hastane hastanın durumunu teşhis edene kadar, hastalık alıp başını gidebilir. yine durumlar arası geçişkenliğin öneminden bahsediyorum. bu durum organizasyonların çevik tepkiler verebilmesi için süreçlerinin yalın olması son derecek önemlidir.
hesabın var mı? giriş yap