• "...
    bu zıkkımın yanında
    arnavut ciğeri ister, bir
    çiroz salatası ister, iki
    cacik ister, üç.

    adalet, musavat, hürriyet demeye
    sadece yürek ister
    ..."

    der metin eloğlu amca çilingir sofrası için...
  • alkolün her kapıyı açmasından kaynaklanıyor olsa gerek bu çilingir ön adı.
  • alkol sofrası kurulurken geçen zamanın çilingir'in kapı açması gibi 2 dakika sürdüğü için bu adı almıştır. (bkz: at yalanı sikeyim inananı)
  • bi beyin fırtınası şeklinde geçen entrylerin ardından ben şöyle açıklıyım isterseniz ... eskiden - hani şu daha yalan makinası filan yokken- birlikte iş yapacak adamlar ya da ne biliyim henüz dost olamamış samimi arkadaşlar, birbirlerini tanımak için otururlarmış rakı sofrasına, hatta önemli bi mevkiye atanacak insanı rakı sofrasında tanırlarmış, çünkü bilenler hatırlar, ilk yudumu alırken 'şerefe şeref bey' derken karşınızdaki şeref beye, iki duble sonra 'yavrum uzat bakıyım şurdan beyaz peyniri diyebilirsiniz. insanların, bi kaç kadeh rakıdan sonra rol yapamamaları, ve tabir-i caizse - ki ben aldım fetvayı, caizmiş- kapattıkları kapıları açmaları ortada gizli bişey kalmaması nedeniyle çilingir sofrası denmiş ... öyle işte... niye heyecanlandıysam..
  • osmanlı döneminde, imparatorluğun önemli ve mevki sahibi devlet ve ticaret adamları yanlarında çalıştıracağı elemanları işe almadan önce rakı sofrasına oturturlarmış. bu sayede alkolun de etkısıyle kişiliği ve insanlığı hakkında bilgi sahıbı oldukları elemanı, yanlarında çalıştırıp çalıştırmayacaklarına karar verirlermiş. rakı, sofranın çiligiri olurmuş... adı buradan gelmekte imiş...

    (bkz: biri bana anlatsın)
  • oturması kolay kalkması zor olan bir sofradır, rakının su gibi tüketildiği, rakı bardaklarının bitmeyen çın çın sesleriyle süslenmiş masadan kalkmaya yeltendiğinizde, alkolun sisede durdugu gibi durmaz sözünü bir kez daha hatırlarsınız, bundan ötürü içmeyi bilmeyenlerle de oturulması pek tavsiye edilmez, mümkünse koşarak kaçılması daha makbul olabilir bu gibi durumlarda.
  • çilingir sofrası.

    tdk'ya göre:

    //üzerine meze ve içki konmuş tepsi, küçük içki sofrası:

    "haydi abbas vakit tamam / akşam diyordun, işte oldu akşam / kur bakalım çilingir soframızı / dinsin artık bu kalp ağrısı."- cahit sıtkı tarancı.//

    kaynak:

    http://www.tdk.gov.tr/….gts.51ef5ca5e37644.74625701
  • çilingir sofrası

    otur ki sandalye hatırlasın
    sandalye olduğunu.
    masa da unutur masalığını,
    elini komasan üstüne
    bakışlarını ayırmaya gelmez,
    sürahi boşalır sonra suyundan.
    kadehim kadehim dediğin şey,
    dudağını değdirmedikçe kadeh değildir.
    mezeler de bilmez renklerini, lezzetlerini,
    çatalını dokundurmazsan.

    fakat farkında mısın?

    cahit sıtkı tarancı
  • aydin boysan'a gore cilingir sofrasina bu isim verilmistir cunku:
    ''icki masasindan kalkilip da eve cok gec bir saatte donuldugunde, duruma ofkelenen esler kapiyi acmama cezasi uyguladiklarinda cilingire ihtiyac duyulur da ondan''
  • aheste ve özenle hazırlanmış, az miktarda mezeyle, sadece rakı içilen sofra. çilingir denmesinin nedeni ise kadeh kaldıran insanlar şerefim üzerine yemin ederim bu masada yalan söylemeyeceğim demiş olurlar. o sofrada yalan söylenmeyeceğinden sofrada çilingir sofrası oluverir.
hesabın var mı? giriş yap